Topic: - (Read 257 times)

Bir de Şef Roka var, o da dikkat çeken güzel işlerden biri bence. Maysa ve Bulut'u da severek izliyor benim ufaklık. Şef Roka'ya daha bi bağlı ama.

https://www.youtube.com/watch?v=lVxfIQHML6U

İşin "rant" kısmı ise bambaşka bir tartışma konusu. Devletin işinin yapıldığı bir çok yerde hatta hemen hemen her yerde malesef bir rant söz konusu. Bunda da vardır inanırım.

Açıkçası daha çocuk sahibi olamadığım için bende pek fikir sahibi değildim bu konu ile ilgili biraz Araştırma gereği duydum. Biz sonuçta tom ve jerry ile ne bileyim voltranla şirinlerle büyüyen tayfayız. Gördüğüm kadarıyla yörük bir ailenin yapısını anlatıyor birkaç bölüme youtubedan baktım gayet hoş seslendirmeler ve ifadeler gördüm. Malum olay gündeme düşmüştü bir ara ama yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu düşünüyorum çünkü eğer bir çizgi film sübliminal mesaj vermek isterse her bölüme birşeyler sıkıştırır bir bölüme koyup diğer bölümlerde gayet saf güzel duygular vermez bence. Velhasıl allah çocuk nasip ederse izleyebileceğimiz ailecek bir yapım . Tavsiye ve bilgilendirme için de @blacknavy e teşekkürler

Maşa ve koca ayı zaten bu işin nirvanası. Karakter çizimleri, gerçekçi dokular, senaryo, drama vs vs. Bıraksan 3 sayfa yazarım ona.

Karakterlerin konuşmadan kendini ifade ettiği yapımlar evrensel dili kullanırlar. Chaplin'in başarısındaki sır bu detayda yatıyor. Koca ayı sesiz bir şekilde ifade ediyor kendini. Maşa da konuşmasa bile anlaşılıyor mimiklerden.

Ayrıca bence Maşa ve Koca ayı, annesi ölmüş bir kız ile babasının hikayesini anlatıyor. Senaryoda güzel bir dram kokusu da var. Müziklerde muazzam ayrıca.

Animasyonları bende kendi çapımda profesyonel açısından görmeye gayret ederim. İyi bir anime izleyicisiyim.

adını bir an "maşa ve ayı" sandım yalan yok:) youtube'deki birkaç videosuna baktım ama ufak yaştaki çocuklar için biraz uzun ve sıkıcı olabilir gibi geldi bana. 7 yaş sonrası için daha mı iyi? (kaç yaşına hitap ettiğini bilmiyorum.) ayıya da şans verin lan:)

benle alakası olmasa da tartışma bambaşka noktalara gitmiş; ama ne deneyim, ne de deneyim öncesi olan hiçbir bilgi teorisi çocukların zihninde belirecek şey hakkında aksini söylemez diye ekleme yapayım. işte arada sırada bahsetmeye çalıştığım; bir tarafı çomar olmaklıkla elemine ederken, kendini sözde aydın(!) olarak tanımlayan sığır sürüsü muhalefet ile karşılaşmak aslında tam olarak bu oluyor.

"maysa ve bulut" güzel yapımdır, kalitelidir vs. eyv. ama https://twitter.com/siyasiposting/status/1170006453773656064 +++ https://youtu.be/GXFjw3iq5nI  :))

Bu çizgifilmler ile maysa ve bulut’un çizim tekniği arasında dağlar kadar fark var, sıradan bir çizgifilm değil adeta her bir kare suluboya ile yapılmış gibi farklı bir teknikle yapılmış. Çizimleri ve karelemeleri nasıl ilkel olarak değerlendirdin bilmiyorum ancak çizgifilmin özelliği ve onu diğerlerinden farklı kılan bu. Basligi tam da bu nedenlerden dolayı açtım .

Bu durumda klasik çizgifilmlerle karşılaştırma yapılması doğru olmaz çünkü bu çizgifilmin verdiği hissiyat, doğanın resmedilmesi vesaire farklı. Bu sektörde milyarlarca dolar para dönüyor ve daha önce de dediğim gibi bu konulara çok ilgili biri olarak (belki de toplamda 5,000 - 10,000 bolum cizgifilm/anime (ab-abd-japon-kore farkli kulturler dahil.) izlemis biri olarak) ben ülkemizin bu alanda çok geliştiğini düşünüyorum. Bu sektorun cocuklarin gelisime sagladigi katki, gelecekte olacak geri donus hesaplandiginda böyle kaliteli bir yapim icin 450,000 Türk lirasi para bile değil, muhtemelen bi passat parasi bile değildir

Çekim Merkezi Prodüksiyon firmasına 20 farklı projede 23 program yaptırılmış; mesela bu eleştirilebilir bir konu ya da, İbrahim Saraçoğlu’na bolum basi 32.5k, Ersin Düzen‘e ayda 278k para verilmesi eleştirilebilir bir konu.. Yine Mehmet Bozdağ‘a bolum basi 1.1m verilmesi elestirilebilir bir konu ancak TRT’nin yaptigi ilk ve tek, özgün, farkli atmosfere sahip, basarili bir cizgifilm TRT’nin yaptigi hatalar için elestiri yağmuruna tutulmamali. 2013-2014 yilinda yapilmiş bu çizgifilm 2020 yilinda bile çocuklar tarafindan izleniyorsa, günde 3 kere yayinlaniyorsa, annem ve 57 yasindaki babam bile Maysa’nin seslendirilmesini cok iyi buluyor ve sadece cizgifilmin huzurlu atmosferi icin denk geldikçe diger kanallari kapatip bu yayini izliyorsa TRT gerçekten parasina değer bir iş ortaya koymuştur. Heleki Türk kulturunun ve aile yapisinin bu tür bir yapimda profesyonel olarak temsil edilmesi, çocuklarin ivir zivir cizgifilmler yerine böyle bir yapimi tercih etmesi, siradanin disinda olmasi, oradan oraya ziplayan karakterlerin ve psişik güçleri olan ‘hayali’ kahramanlarin olmamasi bu çizgifilm için buyuk bir basaridir.

Benim kucuklugumde çok kaliteli olan cizgifilmler, 10lu yaslarimdan itibaren kendini ‘tam anlamiyla sikik’ cizgifilmlerin yerine birakti. Digiturk Jetix kanali 2009’da kapandi ve 11 yildir ‘adam akilli’ kendi cocuguma izletebilecegim tek bir cizgifilm bile göremedim. Maysa ve Bulut bu nedenle hoşuma gitti, kesinlikle kendi cocuguma izletebilecegim tarzda bi yapim. TRT Çocuk sayesinde Jetix kapndigindan beri ilk defa ‘makul ve izlenebilir’ cizgifilmler ile karsilasiyorum (Maysa ve Bulut, Rafadan Tayfa, Elif ve Arkadaslari, Piril vb.). TRT Çocuk ve TRT Belgesel kanalları bu ülkede ilk defa güzel işlere imza atiyor, umarim ayni şekilde devam ederler.

Jetix yayınları: Galactik Football, Andy’nin Nesi Var, Mufettis Gadget, Spider-Man, Cilgin Korsan Jack, 402 Nolu Sinif, X-Man, Shaman King, Afacan Louie, Demir adam, Fantastik Dortlu, Pokemon vbvb.

Sevgili Blacknavy (lafın gelişi yazmadım, gerçekten forumun değerli üyelerinden birisin) burada anlatmaya çalıştığım şey şu, ilk yazdığımda da söyledim, belki çok sempatik, içeriği çok güzel bir yapımdır, bilemem ancak bir yayıncı bir yapım alırken birçok kriteri göz önüne alır (normal şartlarda) ve animasyon bir yapımda işin tekniği, arka planı önemli bir belirleyicidir, yani normal filmden farklıdır. Ve bu çizgi film çok ilkel bir şekilde hazırlanmış, dolayısıyla o zamanki kuru göz önüne aldığımızda bölüm başına yaklaşık 235.000 dolar (kabaca dakikası 19.500 dolar) verilecek bir yapım kesinlikle değil, çok daha kompleks projelerin dakika maliyetleri 6000 dolar civarına kadar çıkabiliyor ama bu çalışma yarısına hatta daha da azına malolur.
Yani demek istiyorum ki, bir devlet kuruluşu 2.500-3.000 maliyetli bir şeye sonuçta benim cebimden çıkan 19.500'ü veriyor ve bunu yaklaşık 800 kere yapıyorsa tabii ki muhalefet ederim. Özel kanal ne yaparsa yapsın, beni ilgilendirmiyor ama TRT'yi ben finanse ediyorum.

Bir de şunu ekleyeyim, bambaşka bir örnek olarak lossnetin açtığı nostaljik reklamlar konusunda verdiğim örneği tekrar koyuyorum buraya, bir karşılaştır ve karşılaştırırken birinin 70'lerde, diğerinin 2013-2014'de yapıldığını göz önüne al.
https://www.youtube.com/watch?v=9aHp8baa4CI

Benim yeğen izliyordu (bize de zorla izlemek kalıyordu) ve çok beğeniyordu. Çocuğu 1 yıla yakın süredir göremediğim için şu anki durumu bilemiyorum ama bazı şeyler zamanla gelişir. Pepee gibilerdense bunları binlerce kez tercih ederim. Bu konunun uzmanlarının çekik gözlüler olduğunu bir kenara bırakırsak bizde de gelişme var son yıllarda.

Her gece saat 22-24 arasında denk geliyorum. Müziği hoşuma gidiyor. Bana çocukluğumun çizgi filmi yakari yi hatırlatıyor. Benim çocuk pek izlemiyor. Dinazor makineler daha çok ilgisini çekiyor. Birde DORU

Burada insanların karşıt fikir sunması çok doğal ama bu karşıt fikirlerin siyasi çıkarımlar üzerine olması bende bir ön yargı oluştuğu izlenimini yaratıyor.

Beğenmemiş olabilirsin (doğaldır), fikrini belirtmekte de özgürsün (bu da doğal) ancak günlük muhabbetlerde bile işin ucu alınan maaş/torpil arayışına ulaşması kişisel bazda değil, ülkemiz için üzücü bir durum. Bunu sana özel söylemiyorum, ülkenin geldiği durum bu. Örneğin; basit bir tablo olarak değerlendirilebilecek FSM tablosuna 6,5 milyon Türk lirası para verildi. Bu tablo tarihimiz için önemliydi ve bence verilen parayi sonuna kadar hakediyordu, karşı taraf ‘bu tabloya 6,5 milyon vermişler, etmez vb.’ gibi söylemlerde bulunsaydı üzülürdüm doğrusu.

İşleri bu şekilde değerlendirmemek gerekiyor, zorlama muhalefeti ise 450,000 Türk lirasinin bahsi üzerine söyledim (Arka sokaklar bile o dönem bölüm başı 650,000TLydi, Diriliş 1.1 milyon (saçma işler bile milyonlar ediyor; çocuklarin gelişimi için harcanan 450,000 Türk lirasi onca şeyin yaninda para bile değil.)). Ayrıca, sana attiğim yorumda mandown’un da işi çöp olarak değerlendirmesinin büyük bir payı var. Bir şeyi TRT Çocuk yaptı diye o işi hükümet ve torpille bağdaştırmak bence doğru değil (bağdaştirmadiysan peşinen özür dilerim, bende öyle bir izlenim oluştu).

Neyse, fikrine saygı duyuyorum. Ben farklı bir şey anlatmaya çalışıyodum, farkli acilardan baktik gerek yok.

Tek tek nedenleriyle aktardığım görüşümü "zorlama muhalefet" olarak yaftalayıp, karşı fikir gelmesine bu kadar tepkisel (seviyeli bir üslupla) olmak da bana göre çok daha ilginç bir bakış açısı.
Şunu da ekleyeyim 2 boyutlu basit/normal arası karakterler içeren ve yine 2 boyutlu basit mekan tasarımlı, az kareli ve kuklamsı hareket akışına sahip bir çizgi filmin maliyeti diğerlerine nazaran oldukça düşüktür.

hocam kişisel algılama ancak mevcut iktidar döneminde yapılan hiçbir projeye inancım yok hoş çocuklar için güzel olabilir ona lafım illaki yok ancak resmen ota boka kin kusacak durumdayım.

linkler çok iyi olmuş, müzikleri de on numara. senin cocuklar da izliyorsa trt yapmiş bu işi, bizde kucuk cocuk olmadigi icin gorevi ben ustlenip 20 kusur yasinda izliyorum .

Çocuklarla beraber keyifle izlediğim nadir yapımlardan Maysa. Kızım ve oğlumda severek izliyor. Müzikleri ve görüntüleri çok "soft", minimalist. İzlerken beyni yormuyor. Diğer çizgi filmlere göre çok fark var. Basitliği sadeliği ayrı güzel. Müziğini kim yapmış, bizden mi çıkmış diye merak ediyordum.

Birde Türk toplumundan çıktığı çok net. Cartun networkteki karman çorman, abuk subuk global çizgi filmlerden kat be kat güzel. İşin mali boyutlarını bilmiyorum tabi. Kullanılan renklerin uyumu da ayrı bir sanat.

Konu açmak hiç aklıma gelmemişti ama aynı fikirdeyiz hocam

https://www.youtube.com/watch?v=b2Vi-CLvlVA
https://www.youtube.com/watch?v=sKKL5llDgW4

İlginç bir bakis açisi (zorlama muhalefet bile denilebilir) ancak geçmişte birçok anime izlemiş biri olarak bu cizgifilmin framerate acisindan hicbir sorun yasamadigini soyleyebilirim. sahneler oldukça akici ve cizgifilmin ozelligi zaten ‘huzur veren sakin yapisi’. Basligi bu yuzden actim, cok guzel bir yapim.

TRT çocuk ve TRT belgesel, son dört beş senedir çok iyi işler yapiyor. Bir iki bölüm izleseniz bunun çok daha farkli bir cizgifilm oldugunu, seslendirenlerin bile alaninda en profesyonel isimler oldugunu farkedeceksiniz. 450,000tl özgün bir yapim için para bile değil. Yine de fikrine saygi duyuyorum.


İlginc bir yorum daha, muhalif bakis acisi insanlari cogu zaman on yargili olmaya tesvik ediyor. Çöp denilen şey aslinda cook cok iyi bir yapim.. gercekten 450.000tl bu is icin para bile degil. heleki gunumuz turkiye’sinde gelisim cagindaki cocuklar icin yapilmis bu harika cizgifilme 450.000tl’nin cok gorulmesi gercekten ulke icin buyuk hayal kirikligi. turkiye’nin yaptigi en iyi 29 milyon liralik yatirim bu olabilir.

bir iki bolum izleyin, sevmezseniz eyvallah.

devlet ödemeli yapılan işlere yorumda bulunmak zor  eğer öyle bir  para verildi ise o para karşılığı çöp verilmiş. tamam çizgi film olarak güzel olabilir ama o paranın karşılığımıdır? tabiki değildir.  şu devletin boş ödediği paralarda boğaz köprüsünden acaba kaç tane yapılırdı.

İçeriğini, pedagojik yönünü bilemem ama net olarak söyleyeyim 2013 yılında yapılacak bir animasyon/çizgi film değil bu. Genel olarak beğenilen bir çalışma ancak ben aynı görüşte değilim malesef, çünkü bence bu yapım çizgi film tekniği açısından son derece acemice, akışları o kadar az kare birleştirerek oluşturmuşlar ki, bizim çocukken defter kenarlarına çizip hızlıca fırt fırt oynattığımız şekillere benziyor, mimik hiç yok, yüzde çok sınırlı hareket vererek güya canlandırmışlar, genel planda da hareketlilik yok, çok gereken sahnelerde sağa sola basit hareketler serpiştirmişler.
Diyeceksiniz ki bu kadar takılacak ne var, bu da böyle bir çizgi film...
İşte orada devreye Yeni Türkiye gerçeği giriyor malesef, şöyle ki; filmin yapımcısı Resimli Film Animasyon Stüdyosu, sahibi de Mustafa Yavuz Gül. Ve TRT bu çizgi film için şirkete bölüm başına 450.000TL ödedi, yani bu uyduruk çizimler için devletin (senin, benim) cebinden tam 450.000X66= 29.700.000 Türk Lirası çıktı.

cizgifilmi izleyenler bilir. efektleri on numaradir, efektler nedeniyle ya yanlis anlasildi ya da turk orf ve adeti anlatildigi icin ozellikle art niyet aranmiş olabilir. ruzgar efektinin olusturdugu bi sikinti olmuş (yine de olmamaliydi). o donem cizgifilmi bir kere bile izlememis insanlar tarafindan lince uğramişti ama piyasadaki en saf ve temiz cizgifilmdir. açiyorum trt cocuk 160. kanali maysa ve bulut izliyorum .

bu çizgi filmi hiç izlemedim ve hatta detayları ya da konusu hakkında fikir sahibi de değilim ama konuyu okuduktan sonra google'da yaptığım ufak araştırma ile daha önce bir sahnesi hakkında ortaya atılmış olan iddiayı hatırladım. iddiayı cevaplayan trt çocuk ekibinin tweeti: https://twitter.com/trtcocuk/status/1026176729717645313

bence gözden kaçan ve olmaması gereken bir hata ancak art niyet aramak ya da o dönem olduğu gibi muhalefet edeceğim diye konu üzerinden çıkarımlar yapmak son derece aptalca şeyler. süreklilik arz eden bir hata değilse art niyet aramak doğru olmaz, ki zaten sosyal medya platformlarından bölüm kaldırılmış. ayrıca 5-7 yaş grubundaki çocukların bilgi dünyalarında böyle bir şey olmaz, dolayısıyla iddianın karşılığı bile yok.

not: yapımcısı kimdir, başka böyle benzer hata var mı vs bilmiyorum.

Pek bılgım yok acıkcası ancak sızın bu yorumunuzdan sonra youtubeda arayıp baktım bızım kulturumuzu orfumuzu ananemızı anlatıyor bıraz gıbı geldı bana bu tarz seylerı her zaman begenırım bu tarz sublımınal mesaj yerıne dırekt toplumun bı kesımınden bıze kesıtler sunan cızgı fılmler her zaman desteklenmelı

-