Sorun ne aslında biliyor musunuz, liyakat liyakat liyakat. Yönetim kadrolarinda yapılaşmayı liyakat üzerine değil de ahbap çavuş ilişkisine göre, siyasi menfaatler ekseninde yaparsanız, ve herşeyin kontrolünü de bir adamın eline verirseniz sonuçta günümüz şartlarının oluşması kaçınılmaz. Tübitak in başına ziraatci gelirse, ya da banka yönetim kuruluna güreşçi girerse, bir adam 10 ayrı yerden maaş huzur hakkı vs alırsa, yetişmiş kalifiye meslek grubundakiler şartlardan bezip kapağı yurt dışına atmaya başladığında giderlerse gitsinler derseniz, sonuçları kaçınılmaz olur maalesef.
Sorun liyakat değil,eğitimsizlik ve cahil kalma.Cahil insanı her şeye inandırabilirsiniz.İlk söyleme de inanmasa bile ikinci veya üçüncü söylemede artık sizde inanmaya,doğru neyse ona değil sizin dediğinize inanmaya başlar.Bu nedenle ne söyleniyorsa ona göre yön tayin eden insanlarımız şuanki kaderimizi belirleyenlerin çoğunu gösteriyor.
Siyaset o kadar kötü bir şeydir ki insanlar ne kadar eğitimli olursa olsun bazen yaranmak için bu eğitimlerini hiçe sayabilir o ayrı konu fakat günümüzle 8 sene öncesini karşılaştırdığımızda durum çok da vahim.Bu sadece görünen ve parasal yüzü olarak gösterilse de iç tarafta daha kötü giden şeyler var.
Şimdiki gençlerimiz bilinçli yetiştiği için bir kaç sene sonra bu işler yavaştan değişmeye başlayacaktır fakat oraya kadar kim sabredebilir tabiki bunu önümüzdeki süreç bize gösterecek.Daha geçenlerde tramvayın önüne atlayıp intihar eden genç bir kardeşimizin mektubunu üzülerek okudum. Bunun gibi daha niceleri vardır ki içinde saklamaya devam ediyordur.
Ülkemizde son zamanlarda antidepresan kullanımı ve psikolojik sıkıntılar artmaya başladı ki bu iyiye işaret değil.Bunun nedeni açık ara belli.