Topic: Acaba siz Mükemmeliyetçi misiniz? (Read 261 times)

Mükemmeliyetçilik bir yerden sonra insana zarar veriyor aslında yaptığı iş ortalamanın üstünde olsa bile bunu kabul edemiyor. Mesela insanlara sunulması gereken bir şey vardır başkaları için çok iyi bir çalışma yapmışsınızdır ama siz o görüşte değilsinizdir her detayın içinde kaybolursunuz (: bundan sonra sunumu yapmaktan vazgeçersiniz aslında her şey daha kötü bir hale gelmiş olur kaybeden yine siz olursunuz

Mükemmeliyetçilik insanı daha iyi yerlere götürür, mutlu olması zor değildir ancak anlaşılması zor bir insan olur. Mükemmellik dürtüsünün yoğun olduğu insan herkesle anlaşamaz. Her şeyin en iyisini hedeflediği için genellikle odak noktası neyse onunla mutlu olur.

 Toplumun geneli ise başkalarından mükemmel hareket bekleyen beceriksizler ile dolu. Bir belediye başkanı harika işler beklerken, rüşveti irtikapı almış başına gitmiş şekilde olmasına bakmaz. İşçisini fırçalar azarlar mesela. Bunu hayatın her yerine serpebilirsiniz. Boşanmak üzere olan bir çifte boşa ulan senden iyisini mi bulacak diyen tip, aynı durumu yaşadığında köpek olur mesela.

Her şey de olduğu gibi dengeli bir mükemmeliyetçiyseniz bu sizi daha başarılı hale getirecektir. Ancak takıntılı derecede ise bahsedildiği gibi aksine sizi hayatta hep mutsuz edecektir. Her zaman daha iyisini tabiki arayacağız ama buna giden yollarda elimizdeki şeylerin de kıymetini bileceğiz.

mükemmeliyetçilik genel anlamda sınırları belli bir kavram gibi görünse de, günümüz koşullarında evrim geçirmek zorunda kalmış bir kavramdır bence. özellikle günümüz türkiyesinde nüfusun çok büyük bir çoğunluğu sadece temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar kazandığından, hayatın birçok noktasını maalesef pas geçmekteler. yani benim bakış açıma göre mükemmeliyetçilik, çok zor şartlarda çalışıp kazanıp, evini geçindirmek zorunda kalan adamın içinde bulunduğu kısır döngüye rağmen hayata kafa tutabilme inancı ve becerisinden başka birşey değildir.

Okuduğum bir kitapta mı geçiyordu nerede geçiyordu hatırlamıyorum. Bir girişimcinin şöyle bir sözü vardı. ''Eğer çıkardığınız ilk ürüne baktığınızda mideniz bulanmıyorsa yavaş gidiyorsunuz demektir.''

Buradaki bazı maddelerin aslında mükemmeliyetçilikten ziyade başka sebeplerle alakası var. Ama genel olarak kendimi şöyle bir incelediğimde gerçekten mükemmeliyetçi tarafım var birtakım konularda. Üzerinde çalıştığım bir işin mümkün olduğunca sağlam bir şekilde bitmesi benim için çok önemlidir. Bazen yeri gelir gerçekten de yol yakınken bazı şeylere yeniden başlamaya karar verebilirim. Ki bunun da çok fazla kez faydasını gördüm. Gelişigüzel davrandığım zaman tatminsizliğim artıyor çünkü.

- Çirkin bir erkek veya kadın size lüks bir araçta karizmatik duruyorsa mükemmeliyetçisiniz...

Bu biraz bana para göz gibi geldi kanka bunu mükemmeliyetçilik ile bağdaştıramadım şahsen.
Ben genelde olduğu kadar olmadığı kader diyenlerdenim, ne kadar olursa yetinmesini biliyorum ya beni tatmin ediyor.
Bir tek kriptoda ya herro ya merro olayım var bununda beni mükemmeliyetçi yapacagını sanmam.

Açıkçası ben mükemmeliyetçi biriyim. Bu açıklamaları okumadan önce de bunu biliyordum. İnsan zaten yaşarken hissedebiliyor bunu. Eğer biraz üstüne düşünebildiyseniz anlayabilirsiniz öyle olduğunuzu. Ben kendimi bildim bileli vardır bende bu durum. Asla azıyla da yetinmem. Her zaman her şeyin iyi olmasını isterim. Tabii ki kimse mükemmel değildir bu hayatta. Hiçbir şey dört dörtlük olmaz ama işte olabildiğince iyi olması gerekli gözüyle bakarım ben.

Açıkçası mükemmeliyetçi olduğumu söyleyemem. Sadece bir iş ile uğraşıyorsam onun düzgün bir şekilde tamamlanmış olmasını isterim. Baştan savma bir şekilde asla bir işi teslim etmek istemem çünkü kendime yakıştıramam. Kendime yakıştıramamamın sebebi de kendimi ahlaki açıdan yetiştirme şeklim diyebilirim. Basit bir iş yapacaksam bile onun düzgün olmasını ve karşı tarafa mahçup olmamayı isterim.

Mükemmeliyetçi değilim ama takıldığım bir konu vardır malesef, o da simetri.    Örneğin bir araba kullanıyorsam onu park ederken düzgün bir şekilde park etmeye çok özen gösteririm. Örneğin bir kaldırım kenarına park ederken kaldırıma paralel olmasına özen gösteririm. Yoksa içime sinmez ve düzeltmek isterim.

Mükemmelliyetçi değilim ama kendi işimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Bunun için de her şey işi yapan kişinin elinde değil. Mevcut şartlar ve ortamda önemli.
Mükemmelliyetçi olan aşçıya kötü malzeme versen ne kadar mükemmel olabilir?
Benim gözümde mükemmelliyetcilik kişinin işini layıkıyla yapmasıdır.

Verılen orneklere bakarsak cok mukemmelıyetcı deılım ben mukemmelıyetcı olmak en guzelı ama yaptıgın ısı en ıyı yapmaya calısırsın oyle olursan ama soyle de bı sorun var herkesten mukemmel ıs yapmasını beklerız oda bızı fazla yorar

Mukemmel olsaydim mukemmelliyetci olurdum, Yildiz Tilbe'ye sorulan soru gubu olmus: Tutarli bir insan misiniz ? sorusuna "tutarlarsa tutarliyim, tutmazlarsa tutarsizim" demisti ona benzedi biraz.
Mukemmelliyetci olmadigim gibi hirsli biri de degilim bir yaris olsa sonuncu olmaya bakarim.
Mukemmelliyetciyim diyen kizlari da gozluk takarak izliyorum.

Insan iliskilerinde mukemmelliyetci oldugumu farkettim, masama oturan insanlarin mukemmele yakin olmasini istedigimden yalnizim, aslinda sadece gorgu kurallarini bilseler yeterliydi ancak...

Mukemmeliyetçi bir yapiya sahip olmak hem kişinin kendisini hemde çevresindeki insanlari yoran yipratan bir davraniş şekli. Bunun bir çözümü varsa mutlaka tedavi olunmali . Kişi yapacagi işin detayinda sorun ciksa strese grip huzursuz oluyor cevresine de bunu yansitiyor. Herkesin kusurlari vardir o kusurlarla kabullenip yola devam etmek en güzeli .

yerine göre değişiyor; bazı iş kolları mükemmeliyetçi olmak zorunda kalabiliyor. binde birin altında kalan tolerans dahilindeki paralellikle tezgaha iş parçası bağlayan iş kolları var. gel bu adama "neden bu kadar uğraşıyorsun, koy versene kardeşim" de! böyle bir şeyin mümkünü olmaz ama eften püften şeyler için detaylara takılan insanlara diyecek bir şey yok tabii ki...

Meser, Mete gazoz, çok doğru bir söz söylemiş, aslında tıp fakültesinde okuyan ile ortalama bir bölüm okuyan arasında doğru düzgün bir fark yok, sadece tıp fakültesi kazanan öğrenci fazlasıyla çalışkan ve disiplinli, hiç sıkılmadan çalışmaya devam etti ve kazandı, çalışkanlık her zaman kazandırır,

Mükemmeliyetçilik bir rahatsızlıktır. Takıntıdır. Herşeyin istedikleri gibi yada 4 4 lük olmasını isterler. ama hayatta hiç birşey ya da kimse mükemmel değildir. Ben mükemmeliyetçi değilim ki Allahtan değilim yoksa mutlu olamam. Ayrıntılara takılanlar ayrıntılar içinde boğulurlar çünkü.

Mükemmeliyetçilik bir bakıma insana fayda sağlar ama uzun vadede faydasından çok götürüsü çok olur. Aynı ikilemi yetenek ve çok çalışma arasında da görebiliriz. Mete Gazoz'un çok sevdiğim bir sözü var "Yetenek sizleri ortalama insanların üzerine çıkartır. Çalışmak sizi yetenekli insanların üzerine çıkartır.". Genellikle mükemmeliyetçiler bir işe başlama ya da yaptığı işi ortaya koymak için mükemmeli beklerler ancak yola çıkıp adım adım mükemmele ulaşmaya çalışanlar daha çok yol alır. Hatalar yanlışlar olmalı ki insan daha çok ders alabilmeli ve daha nitelikli işler ortaya koyabilsin. Bende bu durumdan çok muzdarip oldum zamanında hatta bir capsle şöyle özetlenebilir bu durum

Herşeyin mükemmelini bekleyen siyasetçi varsa hangisi olursa olsun dönsün kendi siyasi politikalarına geçmişlerine baksınlar dürüst olmayan en net kişiler siyasetçiler zaten insanlardan mükemmel olmasını bekleyemezsiniz

Bizde mükemmeliyetçi olanların alayı politikacı. Onları bu duruma getiren bizleriz. Onlar her şeyi istedikleri şekilde karıştırıp sonrada bize sizden kaynaklanıyor kendinizi düzeltin çeki düzen verin diyorlar. Neyin mükemmeli ömrümüz sadece dürüst ama her konuda dürüst olan olduğu gibi görünen ve davranan kişiler aramakla geçti. Ben ne kadar doğruysam benim etrafım da o kadar doğru.

Mükemmeliyetçi değilim kimsenin mükemmel olduğuna da inanmıyorum herkesin kusurları var kusurlarla hayatı kabul etmek lazım ben futbola var geldi diye isyan eden adamım ne mükemmeliyetçiliği

Belli yastan sonra hayaldeki kiz arayisi bitiyo. Artikim cocuk sahibi olmak isteginden daha az kriterlele hareket ediyo insan. Ben cok mutluyum. Kriterlerinizi buyutmeyin dostlar.

Hayatta başarılı olmanın önündeki en büyük engel nedir diye sorsalar mükemmelliyetçilik derim. Mükemmeliyetçilik zehirli bir bal gibidir, güzel ve işlevsel durur ama insanı tüketir. Mükemmeli arayan insanlar mutlu olamazlar. Mükemmeliyetçilik aslında iyisini istemek değil en iyisinden bile daha iyisini istemektir. Mükemmeliyetçilik elinde olanla yetinmemektir. Bu, hayatta işte de karşımıza çıkar aşkta da... Örneğin iyi bir işimiz olur daha iyisini isteriz veya karşımıza güzel bir kız/yakışıklı bir erkek çıkar ve hayalimizdeki mükemmellik şablonuna uymadığı için reddederiz. Evliyizdir eşimizdeki kusurları iyi özelliklerinin önünde tutarız. Mükemmelliyetçi insanların Dopamin ihtiyacı sigara ihtiyacı gibi olmuştur artık.

Acaba siz mükemmeliyetçi misiniz?

- Bir plan veya bir program yapıyor istediğiniz gibi olmadı diye hemen başından vazgeçiyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Bir iş yapmaya karar verip, bu iş hakkında insanlardan sürekli fikir alıp beğenilmediğinde vazgeçiyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Hayalinizdeki kızı hala bulamadıysanız mükemmeliyetçisiniz.

- Öğrenciyseniz sürekli ders planı yapıp ufak tefek şeyler planınızı bozuyorsa ve kaldığınız yerden devam etmek yerine  baştan başlamak istiyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Arkadaş seçiminde kişilerin ufak tefek hataları sizi onlardan hemen uzaklaştırıyor veya Arkadaşlarınızla sürekli başka insanların kusurlarından bahsediyorsanız mükemmelliyetçisiniz.

- Yaptığınız hatalar sizi hayata küstürüyorsa, hatasız olmaya kendinizi adadıysanız ve en ufak hatanızı bile çok kafaya takıyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Planlarınızı sürekli erteliyorsanız ve bunun nedeni uygun zamanı aramaksa mükemmeliyetçisiniz.

- Çocuğunuzun, eşinizin, kardeşinizin veya arkadaşımızın davranışlarına yön vermeye çalışıyorsanız, onları değiştirmeye çalışıyor, kendinize uygun hale getirilmeye çalışıyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Çocuğunuzu veya eşinizi başkalarıyla kıyaslıyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Ya hep ya hiç diyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Ya benimsin ya toprağın, sensiz yaşayamam ölürüm, bunu bana nasıl yapar! Diyorsanız gizli bir mükemmeliyetçisiniz. (Bu sizi şaşırtabilir)

- Taradığınız saç, yaptığınız makyaj övgü almıyor diye üzülüyorsanız mükemmeliyetçisiniz.

- Çirkin bir erkek veya kadın size lüks bir araçta karizmatik duruyorsa mükemmeliyetçisiniz...

 

Eğer mükemmeliyetçi iseniz hayatta başarılı olmak veya birşeyler elde etmek sizin için çok çok zordur.

Peki yok mu bunun çözümü. Tabiiki var. Öncelikle kendinizi kendinizle tedavi etmeniz gerekir. Zor olacak ama hoşunuza gitmeyen şeylerle kendinizi zorlayacaksınız. Zorla yemek yemek gibi... Yoksa aç kalıp ölebilirsiniz. Hayattaki takıntılarınızı değiştirmelisiniz. En güzeli sizin olmamalı bunun için kimsenin ne dediği umrunuzda olmamalı... Aaaa ne kadar kötü giyinmişsin diyen birine: " ama benim hoşuma gidiyor böyle giyinmek" diyebilmelisiniz. Verdiğiniz kararların, yaptığınız planların sonucundan çok emin değilseniz bile değiştirmemeyi öğrenmelisiniz. Kimseye birşey ispatlamak zorunda olmadığınız öğrenmelisiniz. En basit olanın en güzel olana götüren bir yol olduğunu öğrenmeliainiz. İnsanların bir özelliği kötü diye bağınızı koparmamayı öğrenmelisiniz.  Mükemmeliyetçi olmamak için öncelikle insanları iyi-kötü, güzel-çirkin, zengin-fakir, patron-işçi diye ayırmadan onlara standart bakmayı öğrenmelisiniz.

Eğer mükemmeliyetçi iseniz hiç çekinmeden bir psikoloğa gidin. Çünkü mükemmeliyetçilik, çoğu psikolojik hastalıktan daha kötüdür. İnsanın ömür boyu yaşamını etkiler...