Author

Topic: Adalet Nedir? Adil olmak? Sosyal devlet anlayışı? Devlet? (Read 203 times)

hero member
Activity: 1400
Merit: 536
Oncelikle sunu soylemeliyim ki: bir ulkede olan her sey, o ulkede yasayanlarin sorumlulugundadir, bir ulkenin en kucuk yapi tasi ailedir.
Eger kisinin ailesi o bireyi etik kurallari, gorgu kurallarini ogretmezse o aile bos beles bir virusu topluma salarlar.
Daha sonra bu viruslu bireyler devletin kademelerine gelirler, parti baslarina gelir, ve sizde secim gunu bunlari secersiniz.
Ben ne demek istedim ? Yasadiginiz hic birsey tesaduf degildir, bunu siz yaptiniz, inanmazsaniz elestirdiginiz kisiler ile cevrenizde yasadiginiz kisileri kiyaslayin.
3 asagi 5 yukari ayni kisiler oldugunu goreceksiniz.
hero member
Activity: 1582
Merit: 670
SONUÇ
SUÇ İŞLEYİP CEZA EVİNE GİREN BİRİ ESNAFTAN DAHA DEĞERLİ.

Bir öğrenci olarak şu an tek hayalim mümkünse ülkemde memur olmak ama eğer olamazsam da herhangi bir orta ya da doğu avrupa ülkesine gitmeyi düşünüyorum. Parasında değilim ancak, bize herkesin emeği karşılığında adil bir şekilde ödüllendirildiği ve sınıf farkı olmayan ideal bir toplumu bile çok görüyorlar.

...

Memur olmak için harcanan zamanlar... Şimdi dönüp baktığımda az risk/ az para mı? yoksa çok risk/çok para seçimimi tekrar değerlendirirdim. Şu an geldiğimiz noktada zor günlerde bile ağır şartlarda çalışmaya devam eden devlet memuru (hepsi değil), evde oturan ama geliri kesilen özel sektör çalışanı (hepsi değil!) arasında yapılacak seçime benzer.

Seçim Avrupa ülkelerine geçmek konusunda gelince o zor bir karar gerçekten. Onlar gibi yaşayabilmek, onlar gibi düşünebilmek ve daha da önemlisi onlar gibi kazanabilmek zorunda kalmak söz konusu olacak bu kez. Yani kolay bir seçim değil bu da.

Son olarak da sistem konusu. Bunu çok kez eleştiriyoruz ama sadece hükümet değil, toplum olarak da bu konuda bir ilerleme kaydedemiyoruz. Çünkü insanlarımız tembelliğe, adamcılığa çok alıştı. Bu sistemi düzeltmek öyle bir kaç yıllık mevzu da değil. Düzeltmedikçe yozlaşma büyüyecek, arkası gelmeye devam edecek. Benim bu nedenle en önemsediğim şey, herkes kendi kapısının önünü süpürecek mantalitesi olmuştur her zaman. Herkes önce kendini değil, dışarıdakini düşünerek, empati yaparak hareket etmedikçe bir arpa boyu yol almamız mümkün değil. Böyle konuşur dururuz aramızda.
sr. member
Activity: 1470
Merit: 449
@blacknavy gerçekten çok güzel açıklamış. Maalesef ülkemizde gerçekten gelecek kaygısı yaşıyoruz, ve de her günümüz daha da kötü olmaya doğru gidiyor. Bu düzen değişir mi bilmiyorum ama bizden 50 sene sonraki kuşak bizim yaşadıklarımızdan daha kötü günler görebilir.
legendary
Activity: 1218
Merit: 1291
SONUÇ
SUÇ İŞLEYİP CEZA EVİNE GİREN BİRİ ESNAFTAN DAHA DEĞERLİ.

Bir öğrenci olarak şu an tek hayalim mümkünse ülkemde memur olmak ama eğer olamazsam da herhangi bir orta ya da doğu avrupa ülkesine gitmeyi düşünüyorum. Parasında değilim ancak, bize herkesin emeği karşılığında adil bir şekilde ödüllendirildiği ve sınıf farkı olmayan ideal bir toplumu bile çok görüyorlar.

Eğer biz büyük bir devletsek;
- Çocuklar neden gelecek kaygısı yaşıyor.
- Geçmişte gelecek kaygısı yaşayarak büyüyen çocuklar, büyüdüğünde bile neden geçim sıkıntısı çekiyor.
- Yaşlılar neden en ufak hobi edinemiyor, ay sonu zor geliyor.

Hayatımız ucu açık bırakılmış neden soruları ile dolu. Öyledir ki, cevapsız soruları sormayı bırakalı çok oldu artık sadece içine düştüğümüz hakir duruma sövüyorum. Ben kendi kendine rahatça yetebilen öğrenci bir insanım ancak ülkemiz insanının içinde bulunduğu durum gelecekte bizden bir sonraki neslin yaşayacağı çok daha büyük sorunlara işaret ediyor. Ben çocuğumu hakir görüldüğü, onun ucuz işçi olduğu ve benim için çok kıymetli olan canının tepedekilere göre değersiz olduğu bir dünyaya getirmek istemiyorum. Burası üç tarafı denizlerle çevrili ve tüm toprakları aşırı derecede verimli bir ülke iken, nasıl oluyor da hammadde ve alan sıkıntısı çekilmeyen bu ülkede insanların en büyük gider kalemi onun temel hakları olan; yaşama (beslenmezsen yaşayamazsın) ve barınma oluyor. Bir başka paradoks ise kömür ve erzak yardımı alan insanların devlete bu yardım için teşekkür etmesi (elbette teşekkürler ama insanlar neden muhtaç?). Kimse de demiyor ki arkadaş allah'ın yarattığı ekosistemde ekiyorsun yetişiyor, denize elini atıyorsun balığı tutuyosun, su desen düzenli yağmur yağıyor ve topraklarımızdan oluk oluk akıyor. Biz bu 4 mevsim ülkede nasıl oluyor da sıkıntı içindeyiz ben bir türlü anlamadım arkadaş, bu kahpe sistem en baştan bozuk olmalı.. Başka cevap bulamıyorum. Herkese bol şans.
hero member
Activity: 1582
Merit: 670
Adalet ve eşitliği bence en iyi anlatan aşağıdaki 2 görsel bugün tekrar karşıma çıktılar. Konuyla ilgili olduğunu düşündüğümden buraya eklemek istedim.
Bazen bizim çıkarımıza doğru gelen şey, bir başkasının hayatını kısıtlayabiliyor.
Bazen doğru olan adalettir, bazense eşitlik. Hangisinin ne zaman geçerli olacağıysa bir muamma!

   

Nerede o eski Robin Hood'lar. Zengini daha zengin etmek yerine gelir adaletini sağlamaya çalışan fikirler, düzenler...
Bunu en son deneyen komünistler de işin bokunu çıkarınca o defteri de hızlıca kapattık. Ha kimilerinin işine gelmediği de doğrudur elbette o ayrı.
Evet bu görseller çok iyi anlatıyor ama tabi ki bu problemleri çözmek, resimlerde anlatıldığı kadar kolay değil. Çünkü dünya da düzeni sağlamak için 3-5 kişiyi değil milyonlarca insanları ilgilendiren bir olay. Ortada sol resimdeki gibi 3 sandık ve 3 kişi varken problem çözmesi daha kolay bir hale geliyor. Ama konu milyonların problemini çözmek olunca...
legendary
Activity: 1820
Merit: 1123
Adalet ve eşitliği bence en iyi anlatan aşağıdaki 2 görsel bugün tekrar karşıma çıktılar. Konuyla ilgili olduğunu düşündüğümden buraya eklemek istedim.
Bazen bizim çıkarımıza doğru gelen şey, bir başkasının hayatını kısıtlayabiliyor.
Bazen doğru olan adalettir, bazense eşitlik. Hangisinin ne zaman geçerli olacağıysa bir muamma!

   
sr. member
Activity: 868
Merit: 265
★Bitvest.io★ Play Plinko or Invest!
Aslında senin gibi on belki yüz binlerce kişinin hissetiklerini yazıyorsun. Akşama kadar televizyonlarda ve sosyal medyada da bu konu gündeme geliyor. Düşüncelerinde haksız bir nokta olduğunu düşünmüyorum ve allah sizlere sabır versin, yardım etsin diyorum.
Benimde gözüme batan şu oluyor yıllardır. Memura, işçiye, çalışana, doğru yoldan iş yapmaya çalışana bir şeyler yapılmıyor. Ama evde oturan emekliye 1000'er TL * 2 kez ikramiye veriliyor. Virüs çıkıyor herkes zor durumda çalışanları hem tehlikeye atıp sokağa çıkma yasağı uygulanmıyor hem de hiç bir ekstra verilmiyor. Benim kardeşim banka çalışanı. İşe gittiği her gün kapıda onlarca insan yığılmış ve sürekli üst üste geliyorlar. Bunlara hiç bir yardım yok. Çalışmayan evde oturan insanlara yardım. Kimse yoksula, ihtiyacı olana yardım edilmesin demiyor zaten tabi ki kimse mağdur edilmesin zaten sosyal devlet bu. Ama sosyal devlet aynı zaman da hak edene hak ettiğini de vermekten geçer. 10 tane çocuk yapıp, yoksul aylığı + elektrik yardımı + çocuk yardımı + eğitim yardımı+ 1000 TL destek + gıda yardımı + yakacak yardımı... Doğalgaz kullanan aileye 1 ton kömür verildiğini gördüm ben ya!

E bir de evine kadar ödeme gidiyor polisler vs... Yahu çalışan para kazanmayacak mı? Sağlık çalışanları şu anda zor bir dönemden geçiyorlar ve hak ediyorlar kesinlikle daha fazlasını. Ama bankacılar, çalışan memurlar, polisler ve kapatılan dükkanları olan esnaflara da bir şeyler yapılması gerekiyor!!! Ama bu konuda hiç bir hareket yok.

---

Bir eleştirim daha var. Sosyal yardım neye göre dağıtılıyor acaba?
Bir kuzenim 3 çocuğu ile ölümüne yaşam mücadelesi veriyor. Biri ikiz olan 3 küçük çocuğu olduğu için anne çalışamıyor ve babanın asgari ücreti ile geçinmek için yırtınıyorlar. Ve bunlar hiç bir sosyal yardım alamıyorlar. Ne olacak nasıl olacak bu iş. Kim yapıyor bunu? Neye göre?
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
Günlerdir moralimin ne kadar bozuk olduğunu biliyorsunuz. 38 yıllık hayatımın defalarca üniversite deneyimi yaşayıp 2 kere mezun oldum. ve hayatımın neredeyse 18 yılı vergi veren bir esnaf olarak geçirdim hoş bu süreçte 2012 yılından bu yana yaşadığım sıkıntılar yüzünden dönem oldu vergi borcunu ödedim dönem oldu ödeyemedim. sonuç olarak kalan borcumu da devlete ben öyle yada böyle ödeyeceğim.

sağlık mı? para mı? soruna hepiniz sağlık der tabiki bende sağlık derim ama bir yere kadar. Çok yakın bir aile ferdimden birinde hayatına kanser kelimesi girene kadar farkettim ki eğer başınıza bir iş gelirse cebinizde para yoksa  sağlıklı kalmak neredeyse imkansız.

şimdi başımızda bir sıkıntı varmı var ve sıkıntı için devlet diyorki eve kapanın vatandaş olarak hayhay diyor ve eve gidiyoruz ancak hayatın olağan akışı içerisinde bu topraklarda borçsuz olmak imkansız.. bu süreçte memurlar haricinde nakit parası olanlarıda  çıkartırsak sadece küçük esnaflar ve işçiler ortada kalıyor.

devletimiz dün gece ne dedi marketlere giriş maskesiz yasak oda iyi.

en basit anlatımla konuya giriyorum. maske dün itibari ile tanesi 5 tl markete girip çıksanız o maskeyi tekrar kaç kere kullanabilirsiniz tabiki 0. yani 5 lira çöpe gitti mi gitti.


şimdi birkaç gün önce meslisimizden 1 tane red kararı çıktı. nedir biliyormusunuz.

Quote
‘Esnafın fatura ve kredileri ertelensin’ önergesi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu'nun "Esnaf ve Kobilerin ödemelerinin ertelenerek Corona virüsü salgınının ekonomik hayata etkilerinin bertaraf edilmesi" amacıyla TBMM Başkanlığı'na verdiği araştırma komisyonu kurulması önergesi AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.
 

Kaynak : http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/esnafin-fatura-ve-kredileri-ertelensin-onergesi-akp-ve-mhpnin-oylariyla-reddedildi-1727996


aynı devletimiz bugun bir karar aldı ve o karar da şu.

Quote
AK Parti ve MHP gruplarının ortak hazırladığı infaz düzenlemesine ilişkin kanun teklifi TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. Örgüt kuran ve yönetenlerin cezaları ile tefecilik yapanların cezaları artırılacak. Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremediği tespit edilen şüpheli ile gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadın şüphelinin tutuklanması yerine adli kontrol altına alınacak.

Kaynak : https://www.mynet.com/infaz-duzenlemesi-tbmm-adalet-komisyonu-nda-kabul-edildi-110106491584

Quote
Af yasası son dakika haberleri bugün 2020! Ceza infaz indirimi Meclis'ten geçti! Af yasası ne durumda, kimleri kapsıyor ve ne zaman çıkacak?
Diğer bir kaynak : https://www.sabah.com.tr/gundem/2020/04/04/af-yasasi-son-dakika-haberleri-bugun-2020-ceza-infaz-indirimi-meclisten-gecti-af-yasasi-ne-durumda-kimleri-kapsiyor-ve-ne-zaman-cikacak?paging=2

ve  devletimiz günlerdir twitter üzerinden açıklamalar yapıyor. artık twitter biliyorsunuz resmi bir kanal haline geldi.
belediye başkanları dün yok yemek yardımı yok sosyal destek vsvs diye açıklama yapıyor.  bir belediye başkanına derdimi anlatan kısa bir twit attım cevap yok. ancak aynı belediye başkanı aynı dakikalar içerisinde. 20 yaşında gelen yasağa ait komik gelebilecek twitler atıyor.

Tamam aç değilim açıkta değilim ancak.

1. şimdi bu devlet ben 18 yıl boyunca vergilerimi vermişken tam ihtiyacımın olduğu dönemde yok.
2. ceza evlerinden bu dönemde insanları çıkartmaya çalışarak ben kapalı kalan işletmemdeki güvenliği evden nasıl sağlayacağım?
3. benim ihtiyacım varken devletin beni piç gibi ortaya bırakıp suçluları ceza evinden çıkartması?
4. sosyal devletiz yok oyuz yok buyuz derken bu devlet nerede?
5. sokağa çıkma yasağı verilseydi yüzlerce ölü belki hala yaşıyor olabilirdi.
6. benim 1 yılda verdiğim vergiyi bile vermeyip yıllarca devlete köstek olup sadece evde kira yardımı, kömür yardımı bilmem ne yardımı gibi bimbir çeşit yardım alıp üzerine şu dönemde 1.000 tl vermeleri? Babamın kiracısı o kadar kafası rahat ki. ne kışı ne yazı nede bu krizlerde ortada kalıyor. elektrik bedava. kira desteği var maddi destek geliyor
ve
7. Elektrik faturası 3 ayın ortalaması olacak deniyor şuan yakınım dükkanıma fatura kesiyor. cayır cayır faizi de ekleyecek.


esnaflar soran? yok krediler? faizli. kiralar? nasıl geçiniyorsun diyen? yok. ne yiyorsun? yok  tabiki hiç düşünen yok.

Soruyorum şimdi adalet? devlet? sosyal devlet nerede?
bu hafta kaymakamlığa gidip derdimi anlatıcam.

BİZ ESNAF OLDUK DİYE PİÇ MİYİZ? VATANSIZMIYIZ? illa birilerine gidip ağlamamız mı gerekiyor? ben eğer ağlayacaksam neden dilenmiyorum? aynı değilmi ha belediye başkanına ağlamışım ha vatandaşa.

Ben her işi yaparım utanmam gerekirse dilenirimde.


SONUÇ

SUÇ İŞLEYİP CEZA EVİNE GİREN BİRİ ESNAFTAN DAHA DEĞERLİ.
Jump to: