Author

Topic: Alışkanlıkların Davranışlara Etkisi (Read 70 times)

legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
October 15, 2024, 09:48:05 AM
#4
Misal araba sürmek ilk başlarda çok karmakarışık gelir arabayı kaldırırken o debriyaj gaz ayarı tutturulamaz stop ettirilir ya da vites yükseltmek için o devir saatine bakmak gerekir ya da ana yola çıkmak için birden fazla defa sağa sola bakmak gerekir. Ama sürekli sürdükten sonra artık ayaklarınız o debriyaj gaz ayarına alışır, kulaklarınız o arabanın vitesi yükseltmeniz gerektiğini anlar çok daha geniş bir açıdan etrafa bakar ana yola daha rahat çıkarsınız. Tabiri caizse araba sürmeye başladığınızda oto pilota alırsınız ve bir bakmışsınız birkaç yüz kilometre gitmişsinizdir. Hatta bu duruma motor korteks becerilerinin otomatikleşmesi mi ne deniyordu. İşte insan vücudu ve beyninin böyle bir özelliği var. Alışkanlıklar artık vücudumuzun bir parçası haline gelir hatta Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel kitabında mankurt hikayesinde bahseder ki; bir kişi mankurtlaşıp bilincini kaybetse bile o ok atma yeteneğini kaybetmez unutmaz çünkü onun içine kazınmıştır. İşte alışkanlıklarımızda bu şekilde anlık hareket etmemiz gereken durumlarda gösterdiğimiz davranışlara etki eder. Ama sonrasında hay kafamı sikiyim de dedirtebilir. Misal lisede bir hocamız vardı ne desek şöyle durur derin bir nefes alır ondan sonra cevap verirdi sonra anladık ki herşeyi o derin nefes esnasında düşünürdü. Gerçekten bu çok zor bir eylem yani alışkanlıkların davranışlara yön vermemesini öyle kolayca eyleme geçiremiyoruz. Ama bir başladık mı da duramıyoruz çünkü gerçekten de çok faydalı bir eylem. Bir durun düşünün bu hareketinizin sonucu ne olacak? Ya da bunu yaparsanız allah göstermesin kötü bir sonuç verirse nasıl olur? Böyle bir durumda yedek planınız ne olur? Gibi gibi gibi...
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
October 15, 2024, 07:02:28 AM
#3
İşin bir de sevgi boyutuna değinmek isterim.Sadece yemek veya içmek ile sınırlı değil, sevgimizi gösterme biçimimiz de alışkanlığın davranışa etkisi olarak söylenebilir.Çoğumuzun babası küçükken dedelerimiz tarafından sevgilerin gösterilmediği şekilde sevilmişti, babalarımız bizleri de böyle büyüttü ancak biz artık bilinçli ebeveynler olarak çocuklarımıza sevgiyi göstererek büyütüyoruz.Bunun neticesinde temelleri oturmuş bir çocukluk yaşayan çocuklarımızın gelecek nesillerde daha doğru ahlaklı ve daha iyi bireyler olabileceğini düşünüyorum.

Çocuk yapmak sokağa atmak değildir.Çocuğa iyiyi kötüyü ayırt etmeyi öğretebilecek durumda olursak, çocuğu böyle büyütebilirsek ve ülke için faydalı bir birey olarak yetiştirirsek o zaman en doğru değişikliği yapmış oluruz ve bunun neticesinde zincirin halkası kırılır ve çocuklarımız da kendi neslini böyle büyütebilir.

Çocukluktan edinilen edinimler, kişinin geleceğini aynasıdır.Çocuk bir undur ve ona eklediğiniz su ve tuz ile yoğurduğunuz ortamla bunu bozabilir veya en lezzetli yemekleri yapabilirsiniz.

Çocuklarda kimlik oluşturmak çok çocuk yapmaktan daha önemli. Katılıyorum size bu konuda. Alışkanlıklarımız bi zaman sonra kimliğimiz oluyor. Davranışlarımızı da etkiliyor. Otomatikleşiyor çünkü her şeyimiz.

Bana kalırsa andımız böyle bişi. Biz okurduk. Her gün Atatürk'ü anan bi nesil yetişti. Onların bi çoğu Atatürkçü oldu. İlkokul, Lise arkadaşlarımı görüyorum sosyal medyada. Bana kalırsa ilk iş andımızı bi daha uygulamak olmalı günü gelince. Çocukken iyi anlayamamıştım bu uygulamayı. Ama bu konunun altında. Bugün daha iyi anlıyorum.
copper member
Activity: 1470
Merit: 1096
October 02, 2024, 04:50:32 AM
#2
İşin bir de sevgi boyutuna değinmek isterim.Sadece yemek veya içmek ile sınırlı değil, sevgimizi gösterme biçimimiz de alışkanlığın davranışa etkisi olarak söylenebilir.Çoğumuzun babası küçükken dedelerimiz tarafından sevgilerin gösterilmediği şekilde sevilmişti, babalarımız bizleri de böyle büyüttü ancak biz artık bilinçli ebeveynler olarak çocuklarımıza sevgiyi göstererek büyütüyoruz.Bunun neticesinde temelleri oturmuş bir çocukluk yaşayan çocuklarımızın gelecek nesillerde daha doğru ahlaklı ve daha iyi bireyler olabileceğini düşünüyorum.

Çocuk yapmak sokağa atmak değildir.Çocuğa iyiyi kötüyü ayırt etmeyi öğretebilecek durumda olursak, çocuğu böyle büyütebilirsek ve ülke için faydalı bir birey olarak yetiştirirsek o zaman en doğru değişikliği yapmış oluruz ve bunun neticesinde zincirin halkası kırılır ve çocuklarımız da kendi neslini böyle büyütebilir.

Çocukluktan edinilen edinimler, kişinin geleceğini aynasıdır.Çocuk bir undur ve ona eklediğiniz su ve tuz ile yoğurduğunuz ortamla bunu bozabilir veya en lezzetli yemekleri yapabilirsiniz.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
October 02, 2024, 04:45:36 AM
#1
Alışkanlıklarımız davranışlarımıza büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum:

Çocuk yaşlarından itibaren mesela çay ve benzeri içecekleri şekersiz tüketmiş olsaydık bu gün belki de şeker hiç kullanmayacaktık, yemeklerde mutlaka ekmek tüketmek bir zorunluluk gibi sanki alışkın olduğumuz için ekmeksiz yemek yiyemiyoruz. Çocukluk dönemimde sabah kahvaltısını çay dışında yapamazdım, kahvaltı yerine çorba içmek bana çok garip gelirdi tercih etmezdim fakat yıllar içerisinde bu durum değişti. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir anlatmak istediğim bazı şeyleri alışkın olduğumuzdan dolayı farkında olmadan yaptığımızı düşünüyorum. Sizin benzer alışkanlık davranışınız bulunuyor mu? Böyle bir farkındalık ile çocukları alışkanlıkların dışında daha kaliteli eğitilebilir mi?
Jump to: