Topic: Anadolu [Dünyanın en güzel memleketi] (Read 144 times)

Mıgırdıç’ı sever de Osman’ı sevmez zındık
İti-domuzu sever, insanı sevmez zındık
İster ki diz üstüne çökertilsin Türkiye
Ekmeğini yer amma vatanı sevmez zındık.

https://www.kirkevinkedisi.com/osmani-sevmeyen-zindik-abdurrahim-karakoc/amp/

Rahmetli iyi anlatmış tek dizede.

Anadolu bence coğrafi olarak batı ve kıyı bölgeleri haricinde pek yaşanılabilir bir yer değil, bir kere hem kurak hem tarım konusunda öyle mükemmel desen değil. İklim düşününce ise Kışlar da çok sert geçiyor. (Sadece iç kesimleri kast ediyorum). Belki biraz iç ege güzel diyebilirim daha düz ve sulak olduğu için o da. Antalya da doğup büyümüş biri olarak sadece buraları yani kıyıyı çok seviyorum.

Anadolu coğrafi olarak ve toprak bakımından gerçekten mükemmel. Zaten birçok arkadaşta bahsetmiş postlarda bu durumdan. Ama yine de dünyanın en güzel yeri çok iddialı. Yine bir arkadasimizin postta dediği gibi bunun için dünyadaki her yeri görüp karşılaştırmak gerekiyor. Boyle bir karşılaştırma da bana göre nerede ise imkansız bir şey. Çünkü şu an tüm dünyayı gezmeye başlasam, bir iki yılda bittiğini varsaysak. Bittiği zaman, ilk gezmeye başladığım topraklar değişmiş olacağı için yine karşılaştırmam yetersiz olacak.

uzaydan fırlatılmış, üzerine bastıkları toprakla bir alakası olmayan; kökü bu topraklarda tutunamayan, sapı dışarıda başka ellerde; efendileri olan ingilizlerin üzengilerini öpmeye teşne tipler için çekilmez bir yer ve çekilmez insanlara sahip topraklardır. anadolu onlar için özel bir işkence olmaya en az 1000 yıl daha devam edecek. çocuklar gibi her yerde ağlayarak ömürlerini çürütecek bu zavallı insancıklar için üzülmeyeceğim, bilakis, içinde bulundukları acınacak durum için keyifleneceğim. :)

Kötü birkaç örnek üzerinden genelleme yapmayı çok yanlış buluyorum. Kötü birkaç örnek üzerinden genelleme yaparak toplumu karalarsak, karalanmamış hiçbir grup kalmaz. Başkasına kötü sözler söylemeden önce kendimize bakmalıyız.


Anadolu insanı cömert, faziletli, vatanını seven yardımsever bir halktır. Geçmişte bu güzel duygulara sahip oldukları için kendi toplumlarına faydalı vakıflarla hizmetler vermiştir.


Meyve Yediren Vakfı:

“Ve Harmanyeri dairesinde zeytün ağaçlarından ma’ada armud ve elma ağaçlarının meyvesini hâzır olan fukara, rızaen lillâh ma’an ekledeler... ve birer dest-i mal mikdarı dahi götüreler. Ziyadesine ta’arruz etmeyeler... Ve bir ferd mani olmaya...” (Bıyıklızade Mehmed Ağa, İznik, 1594)


Fakirlere Yardım Gıda Dağıtan Vakıf:

“Ramazan-ı şerifde fukaraya it’am olunmak üzre galle-i mezkûreden yüz elli kuruşluk dakik ve beş yüz kuruşluk rugan-ı sade (tereyağ) ve yüz yirmi kuruşluk şeker ve seksen kuruşluk el-van reçel ve altmış kuruşluk rugan-ı zeyt (zeytinyağı) ve üç yüz otuz kuruşluk lahm ve seksen kuruşluk bebabir ve nebun ve tuz ve biber ve yüz yirmi kuruşluk sebze ve otuz kuruşluk kahve ve seksen kuruşluk mum ve yirmi kuruşluk sabun ve otuz kuruşluk gaz ve seksen kuruşluk kömür ve seksen kuruşluk hatab dahi mütevelli yediyle bi’l-iştira’ harc ve sarf ola...” (Mehmed Said Efendi Vakfı, İstanbul, 1904)


Yetim Öğrencileri Giydiren Vakıf:

“...Ve dahî... Zikrolunan mektebde yirmi nefer yetimlere yirmi kapama ve yirmi pabuc alına ve Kurban bayramında dahî yirmi adet kumaş kavuk ve muallimlerine ve halifelerine birer mücter kaftan ve düğme bahâ onar akçe ve nalça bahâ beşer akçe it’a oluna...” (Canfeda Hatun, İstanbul, 1773)


Kızlara Çeyiz Hazırlayan Vakıf:

“Vakf-ı mezkûre vüs’at (bolluk) geldik de... Vücuh-i birre sarf oluna yani tezvic ü teçhiz-i ebkâr u ifam ve ilbas-ı eramil ü eytam ve kaldırım tamiri misüllü vücuh-i birre sarf oluna… Aher meblağ-ı mezid... Bir nefer miskin-i şer’i derecesinde olan kız cihazına ve... Kâr ve kisbden kalan acezeye verilip...” (es-Seyyid Mehmed Esad Efendi, İstanbul, 1845)


Kadın Sığınma Evi Vakfı:

“... ve mezkûr odalarda meydân-ı harb ve ğâzada fedâ-yı can etmiş şühedâ-yı müsliminin afife olan dul hatunları... sakine olalar ve mezkûr ebniyenin (binaların) çatı altı salonu sükkânın (oturanların) ictima ve ibâdetine ve bağçesi teneffüsülerine ve dükkân ittisalindeki (bitişiğindeki) salonu icrâ-yı san’atlarına mahsûs ola... (Mehmet Bey oğlu Safvet Bey, Bursa 1916)
https://www.dunyabizim.com/tarihte-bazi-ilginc-vakiflar-resimleri,11547.html

Buraya taşımadığım çok ilginç yardımsever vakıflar var. Sıcak günlerde su ibriklerine buz koyan vakıflar bile kurmuşlar. İyilikte yarışmış bir Anadolu insanı görüyorum. Hala öyle olduklarını da biliyorum. İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu insanı güzel özelliklerini korumaya devam ediyor. Televizyona çıkmış birkaç kötü örnek üzerinden kanaat oluşturmak adil olmaz.

Tarihsel açıdan yaklaşıldığında evet Anadolu dünyanın en güzel memleketidir. Onlarca medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Anadolu Türklere yuva olduğunda ise ipek ve baharat yoluna sahip olmakla büyük bir ticaret destinasyonu olmasından ve konukseverlik özellikleriyle hanlar gibi oluşumlarla buradan geçenlere güzel ev sahipliği yapmıştır. Asıl Türk misafirperverliği budur ve biz zaman içerisinde dünümüzle övünmekten hala kendimizi misafirperver bir millet saanıyoruz. Evet misafirperveriz ancak şuan da sadece yükselen döviz kuruyla uşaklık yaparcasına bir misafirperverlik sergiliyoruz dışarıdan gelenlere.

Tarihi, turistik mekanlar efendime söyleyeyim coğrafi özellikler ve jeopolitik önemi ülkemizi apayrı bir noktada tutmaktadır dünyanın kalan ülkelerinden. Hatta şu tweeti bilmeyen yoktur.


Source
Avrupa ülkelerinin bizi kıskandığı tek nokta bu yaşadığımız topraklardır. Bugün desek ki hadi Almanya hadi İngiltere toprak mübadelesi yapalım siz ne varsa bırakın gelin buraya bizde aynısını yapalım. En geç 1 bilemedin 2 senede o bütçe fazlası veren Almanya'yı batırırız. Almanya'da burada bu ölü ekonomiyi bu toprakların gerçek değerine getirerek bütçe fazlası verecek hale getirir. Düşmana gerek yok bizim insanımızın zihniyeti yetiyor kendimizi, yaşadığımız toprakların içine etmeye.

Bana kalırsa Anadolu insanına samimiyetsiz demek samimiyetsizce olmuş. Bu toprakların en samimi insanları Anadolu insanlarıdır. İstanbul’da veya İzmir’de (her ikisinde de bir süre kaldığım için bu örnekleri veriyorum) dışarıda kaldığınız zaman sizi buyur edeniniz olmayabilir ancak herhangi bir Anadolu toprağında sizi sofrasına alıp, yedirip içiren elinden gelen yardımı yapan insanları bulabilirsiniz.

Anadolu toprakları, tarih boyunca her türlü medeniyete beşiklik etmiştir. Hala Anadolu üzerinde bulunan topraklardan gerçek anlamda verimler alınabilecek türlü besin kaynakları elde edebilirsiniz. Taşı eksen taş filiz verir. Böyle topraklara sahibiz.

Eğer kıymetini bilebiliyor muyuz diye sorarsanız orada size katılırım. Bu toprakların kıymeti bilinmiyor. Ancak benim gözlemlerim Anadolu insanının batı insanına göre daha sıcak ve içten olduğudur. İçinde bulundukları coğrafyanın ise kader olduğunu herkes biliyor. Şu an turizm üzerinden doğru orantılı gelişim olduğu için kıyı şeridinde olmayanların az gelişmiş olduğuna katılıyorum. Ancak bir gün oraların da kıymetini ön plana çıkaran kişiler olursa oraların da en az kıyı şeridi iller kadar iyi ekonomisine sahip olabilirler.

Tamam diyelimki dünyanın en güzel yeri burası. Peki biz buna layık mıyız. Bu güzelliği koruyabiliyor muyuz. Tatil diyince neden parası olan hep başka ülkelere gidiyor. Benim motorla dünyayı gezmeye çalışan bir arkadaşım var bu kişi motoruna binip ülke sınırları dışına gidince yaşadıklarını kamera kaydı ile kayıt altına alıp yayınlıyor. Adam irana gitti geldi. Orada yaşadıklarını ve yurdun içinde gezdiği yerleri ve kişileri kıyasladı. Sonra avrupaya gitti geldi ve yurdun içindeki gezilerle bunu kıyasladı. Sonuç bizim buraların bittiği yönünde. Ekonomik sıkıntılardan dolayı ve politik dayatmalardan dolayı buraların ne kadar sıkıntılı durumda olduğunu görmek için aslında yurdun dışına çıkmaya gerekte yok ya. Güzellik falan kalmamış durumda.Kendinizi kandırmayın.

Böyle bir şey diyebilmek için dünyanın her yeri olmasa da birçok yerini görmek gerekir. Çok iddialı bir cümle olmuş.


Bu sayılanların üçünün de olduğunu düşünmüyorum. Anadolu insanını tanıdığınızı sanmıyorum. En azından açın bir gündüz kuşağı televizyona bakın da Anadolu insanı neymiş görün.


Anadolu dediğiniz yer çorak topraktır, 90'larda Türkiye çöl olmasın kampanyaları yapılmıştır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de deniz görmemiş yerlerin gelişmişlik düzeyinde gözle görülür şekilde geri kaldığı ortadadır.
Anadolu insanının sevilecek bir tarafı yok. Bu konu da Anadolu insanı gibi samimiyetsiz olmuş. Doğarken seçme şansım olsa burada bu tarihte yaşamayı seçmek aklıma bile gelmezdi.

Evet Anadolu'nun dünyanın en güzel yeri olduğunu düşünüyorum.

Yüzlerce ırk ve din görmüş coğrafyada misafirperverlik, bozulmamış aile yapısı hoşgörü böylesi maddiyata dönen dünyaya rağmen hala var.

Ayrıca hem toprağı bereketli hemde konum olarak çok güzel yerde. O yüzden ülkemi ve Anadolu insanını seviyorum. Tabiki de kötü insanlarda olacaktır ama genel manada eğer bir daha dünyaya gelseydim bu kadim Anadolu toprakları üzerinde gelmek isterdim.