Author

Topic: ANALİZ: Ekonomik Krizden Nasıl Çıkabiliriz? (Read 602 times)

jr. member
Activity: 462
Merit: 2
November 17, 2018, 08:27:46 PM
#53
Yapısal reformdan başka yapacak bir şey yok. Teknoloji temelli eğitime önem verip üretim ekonomisi için adımlar atılmadıkça bu kriz gider yenisi gelir.
member
Activity: 127
Merit: 10
çıkmanın geri dönüşün olmadığı günlere gelindi arkadan kapılar kapandıktan sonra yeni yol arayarak çözüm üretmek boşa geçirilen zaman anlamına gelir. ekonomik kriz işin doğasında vardır kaynaklar heba edilir kriz gelir.
member
Activity: 392
Merit: 10

Son yıllarda politik kaygılarla merkezi idareye doğru aşırı kayma oldu.Bu durum normalleşmeden, hukukun üstünlüğü ve bağımsız kurumlar oluşmadan kriz yaşam tarzımıza döner hep beraber fakirleşiriz.
jr. member
Activity: 378
Merit: 3
öyle veya böyle işin ehli insanların yönetimde söz sahibi olması gerekiyor. damatla, kayınla, eltiyle ülke mi yönetilirmiş ki o ülkeden hayır gelsin.
jr. member
Activity: 406
Merit: 1
üretmekten başka hiçbir yolu yoktur. millete ağam paşam çeksek dahi bunun bir faydası yoktur. ayrıca mandacılığı da sivasta kesin olarak reddettik zaten.
full member
Activity: 301
Merit: 100
Bu güzelim bereketli coğrafyada yaşadığımız halde bu kadar kriz yaşamamızı hala anlamış değilim. Tarım desen tarım, turizm desen turizm, yer altı kaynakları dersen yer altıkaynakları. Ne istersen var ama maalesef değerlendirmeyip sadece satmakla meşguluz. Üretemiyoruz, ürettiğimiz an krizden çıkacağız.
jr. member
Activity: 168
Merit: 1
Havalimanı,köprü yapmayı bırakabiliriz. ihale ile yandaşları zengin etmeyi bırakabiliriz. Üretim yapmayı deneyebiliriz. Tarıma devam edebiliriz.İthal malı bırakabiliriz
jr. member
Activity: 462
Merit: 1
coğrafyanı, yer altı kaynaklarını ve tarımı iyi kullanırsan çok da kolay çıkarsın. her mahalleye 8 tane cami açacağına git konya ovasının su sorununu çöz al ondan sonra üretimin tillahını.
member
Activity: 314
Merit: 10
artık ülke yok dünya var ve dünya insanlık için çok küçük bu küçük dünya içerisinde ürettiğini satmamayı bırak üretmeyi bıraktığınız an kriz gelir bulur sizi üretimmmm
jr. member
Activity: 476
Merit: 2
politikaların üretime dayalı yapılması gerekiyor, yatırımların sağlam temellere dayanması gerekiyor, cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi kalkınma planları yapılıp bunun da parti değil devlet politikası haline getirilmesi gerekiyor.
dış güçlerlerden medet ummak veya suçu onlara atmak ahkmakça olur. dış güçler sorun oluyorsa eğer hukukunu düzelt, insan haklarına saygılı devlet ol, teknolojik yatırımlar yap, ekonomik bağımsızlığını sağla demek gerekiyor.
full member
Activity: 616
Merit: 100
Bu krizden çıkmak için öncelikle yönetim kademesindeki insanların durumu kabul etmesi ve çözüm için ortak akılla çalışması gerekiyor. Burada iktidarından muhalefetine, akademisyenlere uzmanlara kadar her kesim ve kademeden insan ortak çalışmalı. Peki sizce bu gerçekleşir mi?

->Bence biraz zor ama bakalım zaman bize neler getirecek...
jr. member
Activity: 154
Merit: 1
Biz neden bu duruma geldik? Son yıllarda bana göre yapılan yanlışların başında sadece getirisi olmayan yatırımları yapmak (ama bu yatırım, sonrasında geri dönüşümü olmayan, sadece şana ve şöhrete dayalı, dünyanın en büyüğü, dünyanın en iyisi denilsin diye olan yatırımlar)  ülkeye iş gücü ve ekonomiye gelir getirecek ileride bir ektiysek bin getirisi olacak olmayan yatırımların ve savurganlıkların neticesi biz bu duruma geldik. Maalesef dünyanın en güçlü devleti üç kıtaya hükmeden koskoca Osmanlı da şana şöhrete ve zevki sefaya düştüğü için yıkılmıştı. Çok acı maalesef ama gerçek bu.
full member
Activity: 411
Merit: 134
Cumhurbaşkanı maaşına %26 zam yaparak çıkamayacağımız kesin de gerisini siz düşünün.Harcamalarda tasarrufa bu şekilde gidileceği dile getirilmişti kulislerde.Demek tasarrufa gidilmeseydi %126 zam yapılacaktı herhalde.  Huh Shocked
legendary
Activity: 1456
Merit: 1005
Acı reçete der dayatırlar halkın çoğunluğuna onların sesi çıkmıyor nasıl olsa seçimden seçime vatandaş olduklarını hatırlayıp oy kullanan başka yerde söz hakkı olmayan insanlar ekonomik krizden çıkış beklemiyor zaten henüz.
member
Activity: 127
Merit: 10
Ekonomik kriz olmayan ülke var mı Çin vergi indirimi ve kredi musluklarını açarak büyümeyi yükseltmek, Amerika gümrük duvarı ile iç piyasayı rahatlatmak ve Avrupa Birliği İspanya İtalya gibi kırılgan ekonomileri düzeltmek istiyor.
hero member
Activity: 728
Merit: 500
MenaPay - Crypto made easier than cash
Arkadaşlar gerçeği kabul edelim batıyı 100 yıl geriden takip ediyoruz ekonomik krizden çıkalım ok her şey para değil zihinler değişmez ise para Araplarda olduğu gibi vezir değil rezil eder.
full member
Activity: 411
Merit: 134
imam hatip liseleri kaldırılır, meslek ve fen liselerie ağırlık verilir, eğitim sistemi değişir, her ile üniversite açmak yerine iyi üniversitelerin ödenekleri arttırılır ve imkan sağlanır. buradan bir başlangıç yapılabilir.

Katılıyorum.Çok güzel bir başlangıç olur.Özellikle gelecek nesillerin uzun vadede selameti için.Açıkçası milli eğitim bakanından umutluyum fakat bir tek yöneticiden medet ummak pek fayda getirmez.Bu noktada talepkar,eleştiren ve hakkını aramayı bilen toplumsal bir bilincin oluşması da gereklidir.
jr. member
Activity: 490
Merit: 4
imam hatip liseleri kaldırılır, meslek ve fen liselerie ağırlık verilir, eğitim sistemi değişir, her ile üniversite açmak yerine iyi üniversitelerin ödenekleri arttırılır ve imkan sağlanır. buradan bir başlangıç yapılabilir.
jr. member
Activity: 168
Merit: 1
Öncelikli olarak krizi kabullenmemiz gerekiyor. Yani bu ülkede kriz olduğunu herkes bilmeli ve herkes ayağını yorganına göre uzatmalı. Daha sonra yerli malı kullanıp üretimi artırmak gerekir ki bu da krizden çıkmamız için fayda gösterir.
full member
Activity: 411
Merit: 134
Valla herşeyi sattık özelleştirdik bu saatten sonra düzelmemiz zor görünüyor

O kadar da umutsuz olmamak lazım diye düşünüyorum.Her inişin bir çıkışı da vardır.En başta bireysel tedbirlerle bu krizin zararını en aza indirebiliriz.Yukarıda bahsi geçen güzel fikirler de mevcut.
jr. member
Activity: 252
Merit: 2
zor değil aslında ufak tefek şeylere dikkat ettikten sonra kriz miriz.

1. Bir problemin olduğu zaman vali kaymakam belediye başkanına çıkıyorsun. Sen oraya çıkmadan önce araya bir adam bulmaya falan çalışmaman gerekiyor. Senin TC vatandaşı olarak gittiğin zaman ile o kaymakamın bilmem nesi olarak gittiğin zaman arasında bir fark olmamalı. İki bireyinde aynı şekilde muamele görmesi gerekiyor.
2. Bu atamalar, iş başvuruları için de geçerli. Senin adına, giyim tarzına, kişisel görüşünü kimse sorgulayamaz. Önemli olan o işe ne kadar uygun olduğun ve oraya neler verebileceğin.
Kısaca ocu bucu yerine bilgisine ve kapasitesine bakılmalı.

3. Ben en iyisini bilirim anlayışını yerine tartışmalar yapılabilmeli. Sorunlara masaya yatırılarak sorunlar tartışılmalı. A partisinden gelen teklifi B partisi doğrudan reddetmek yerine orta yolunu bulmaya çalışmalı ortak bir paydada bütünleşmeye çalışmalı.
4. Memurların mal varlıkları incelendiği gibi cumhurbaşkanına kadar 85 milyonun hepsinin mal varlığı araştırılmalı ve soruşturulabilmeli. Haksız bir kazanç elde edilmişse doğrudan soruşturma açılabilmeli.
Norveç bakanı iş seyahatinde izinsiz kendisine tahsis edilen telefonu götürdüğü için istifa etti! olması gereken budur.
5. Adalet sisteminin de insanların görüşüne göre çalışmaması gerekiyor. Hukuk herkese aynı işler. En basiti çiftçi de o kurallara uymak zorunda vekilde bakanda.

Kısaca önce ben ve benim gibi düşünen insanlar yerine önce devlet ve millet anlayışı olmalı. Bu milletin hepsi bilal erdoğan ile aynı statüde olmalı. Tek farkı cumhurbaşkanının oğlu olması olan bir insan babasının nüfuzunu kullanarak karum kadar zengin olamaz.

aslında uzayıp gider bu. Çünkü bizim sistemin neresinden tutsak elimizde kalacak. O yüzden oldum olası düze çıkamıyoruz ya.
newbie
Activity: 4
Merit: 0
Valla herşeyi sattık özelleştirdik bu saatten sonra düzelmemiz zor görünüyor
member
Activity: 322
Merit: 12
Bu krizi illa ki atlatacağız diyorsunuz ama radikal ve köklü devletimizin iyiliği doğrultusunda adımlar gerekli bize bu krizi atlatırız 10 sene sonra atlamayız yeni bir kriz çıkar onu düşünmemiz lazım şimdikini hadi atlattın 10 sene sonra gene kriz yaşamaman malummu peki onu düşünmem lazım yabancı devletler 100 senelik plan yapıyor bizimki 5 sene

en basiti ya her milli eğitim bakanı kendi götünden uydurduğu sistemi devreye almaya çalıştı. Her yıl sınav sistemleri, eğitim müfredatı değişiyor. Olan eğitim sistemine oldu. Diğerlerinde de farklı bir durum söz konusu değil.
full member
Activity: 700
Merit: 134
Bu krizi illa ki atlatacağız diyorsunuz ama radikal ve köklü devletimizin iyiliği doğrultusunda adımlar gerekli bize bu krizi atlatırız 10 sene sonra atlamayız yeni bir kriz çıkar onu düşünmemiz lazım şimdikini hadi atlattın 10 sene sonra gene kriz yaşamaman malummu peki onu düşünmem lazım yabancı devletler 100 senelik plan yapıyor bizimki 5 sene

Biz günü kurtarmaya odaklıyız onlar ülkeyi kurtarmaya. Yapılan beş senelik plan dediğimiz plana dahi uyamıyoruz, planı yapanlar tamamen kendi çıkarlarına göre plan oluşturuyor. Bir sonraki planda yer alanlar bir önceki plandakilerle çelişiyor Cheesy
newbie
Activity: 56
Merit: 0
nasıl çıkarız bilmiyorum ama umarım tek parça çıkarız. ülke olarak diyorum. bu ülkeyi parçalamak isteyenler için muazzam bir fırsat çünkü hain şartlar zorlaştığında daha cüretkar olur.
sr. member
Activity: 546
Merit: 250
Önce tasarruf etmeyi ithal ürünleri tercih etmemeyi tüketim alışkanlıklarımızdan vazgeçmeyi düşünmeliyiz. Bireysel olarak yapılacak olan para harcamayı azaltmak tasarruf yapmak.
full member
Activity: 490
Merit: 100
Bu krizi illa ki atlatacağız diyorsunuz ama radikal ve köklü devletimizin iyiliği doğrultusunda adımlar gerekli bize bu krizi atlatırız 10 sene sonra atlamayız yeni bir kriz çıkar onu düşünmemiz lazım şimdikini hadi atlattın 10 sene sonra gene kriz yaşamaman malummu peki onu düşünmem lazım yabancı devletler 100 senelik plan yapıyor bizimki 5 sene
full member
Activity: 353
Merit: 100
Gelen borçlanma tutarı henüz gelmeden eridi para ülkeye ulaşmadan tl bazında borç arttı. Ekonomik krizden çıkmak için iktidar değişikliği zihniyet farklılaşması acı reçeteyi yiyecek vatandaş olmalı.
jr. member
Activity: 462
Merit: 1
Kısa vadede çıkma ihtimalimiz söz konusu değil. Uzun vadeye ise bizim sabrımız yok ekonomiyi yönetenlerin tahammülü yok. Borçlanma yoluyla geçici rahatlama sağlanır. Hatta başladı bile katar ve çin ile bu furya.
jr. member
Activity: 154
Merit: 1
Ekonomik krizden kurtulabilmek için öncelikle dış pazarlara açılmamız lazım üreteceğiz ve ürettiğimizi de satacağız.  Bu üretim illa da büyük sanayi üretimi olması şart değil başlangıç olarak küçük sanayi ürünleri tarım politikası daha sonra da yavaş yavaş büyük sanayi ürünleri olmalı. Birilerinden bir şeyler alıyorsak bir şeyler de satmak şartıyla almalıyız hep almakla hazıra dağ mı dayanır.  Üretip satmak şart şart şart.
jr. member
Activity: 322
Merit: 2
uzun vadede üretmeye başlamamız gerekiyor. biz ecevitten alışkınız boykot yiyip beklemeye bakalım o zaman ağlayanlar şimdi ne yapacaklar.
jr. member
Activity: 350
Merit: 2
öz kaynaklarımız, fabrikalarımız ve tarımımız büyük bir titizlikle bitirildiği için boyun eğmeden çıkamayız ne yazık ki.
full member
Activity: 353
Merit: 100
Dış güçler ile mücadele fabrika açarak olur. Her fabrika ülkenin kalesi gözüyle bakılmalı elde ne var ne yok satarak mücadele kazanılmaz yandaş yaratarak gideceğimiz tek yer IMF kapısıdır. Der Spiegel çıtlattı bunu, Merkel başkanı IMF anlaşmasına ikna çabası içinde.
jr. member
Activity: 462
Merit: 1
satılacak pek bir şey kalmadı da kalanları satmazsın. teknolojik araştırmalar için devlet desteği vererek teşvik edersin, hukuk sistemini düzenler,  yargıyı bağımsızlaştırırsın.
jr. member
Activity: 182
Merit: 4
ithal ettiğin ne kadar ürün varsa onu türkiyede ucuza mal etmen lazım. çiftçiyi zenginleştirici tedbirler alman lazım. aracılar plazalarda yaşıyor. emeği veren köyü terk ediyor. saman ve sığır ithalatı yapan bir ülkeyiz. ayrıca teknolojik katma değeri yüksek ürünleri üretecek tesislere ağırlık verilmeli. parçaları yurtdışından al, türkiyede üret böyle hiçbir yere varamayız. sonra dolar yükseldi, şirket batmasına kadar gider.

bu aracılar kim? isimsiz cisimsiz hep bir aracıdan dem vuruluyor da asıl aracı devlettir. Bu malı çiftçiden alan adam kamyonuna mazot koyar, o malı çekecek işçisi vardır, o yere kira öder, o işletmenin farklı farklı bir sürü vergisi vardır. Ürünü satar kdvsini öder. Bu aracı dedikleri asıl devlettir. devlet bu yükü çiftçinin üstünden ve o malı çiftçiden alıp tezgaha götüren adamın üstünden çeksin gör çiftçi nasıl para kazanıyor.

Bundan aylar önce ahaber seri yayın çıkardı. Aracıların peşine düştüler sözde sonra 2. gününden sonra yayının devamı gelmedi. Gördüler asıl aracının devlet olduğu.

sadece ekonomik kriz değil ülkenin gelişebilmesi için eğitim olacak, işleyen bir hukuk sistemi olacak, halkı ezen değil halkın yanında olan bir yönetim anlayışı olacak, torpilin yerine liyakat geçecek, senin tanıdığın var diye kanunlar kurallar esnetilmeyecek çiftçiye ne ise vekile de aynı kurallar geçerli olacak. devletin malı deniz yemeyen keriz anlayışı olmayacak.
Halk ikiye bölünmeyecek hep beraber bu devlet için çalışacağız.

Kaliteli projeler var. Hani bundan bir bok olmaz diye yarışmaya bile alınmayan sonra da avrupa da birincilikler alan. İşte o yarışmanın yetkililerin işlerine son verilecek. Herkes hakettiği göreve alınacak sırf birilerinin akrabası diye bir yerlere getirilmeyecek.

Bunlar bile yeter.
legendary
Activity: 1456
Merit: 1005
Üniversitede sınav yapıp eşini çocuğunu akademisyen alan kafanın ülkeye ne kazandıracağını düşünüyoruz. Norveç devlet telefonu ile tatile gitti diye bakan istifa ettirir TRT World bütün birinci yakın kan hısımlarını kuruma doldurup dolarla maaş öder.
newbie
Activity: 84
Merit: 0
bakanımız damat olmazsa, milletvekilimiz makam şöföründen olmazsa, liyakat sahibi kişiler görev alır ve bürokratlara daha fazla rol verilirse çıkarız.
newbie
Activity: 118
Merit: 0
 Falancadan 15 milyar filancadan 10 milyar dolar da gelse "ki gelenlerde hayrına gelmiyor o ayrı mesele" kısa süreli rahatlarsın ama önemli olab geleceğe dair sağlam adımlar atıp gerekli yatırımları yapmak. Hükümet savunma sanayisine önem veriyor bu iyi birşey ama en başta eğitim, sanayi, tarım ve hayvancılık sektörlerine gereken önem verilmesi gerekir. Ayrıca demokrasi, insan hak ve özgürlükleri alanında atılan her adımın olumlu geri dönüşümü olacaktır. Şu an ülke olarak imajımız iyi değil bununda değişmesi gerekir
member
Activity: 364
Merit: 10
GR
Ekonomik krizden cikmak once şu dis mihraklar kafasindan cikmak lazim.  Her olayda dis mihraklar diyeceksen daha ne demeye o koltuktasin.  Uretim bu isin formulu nokta.  Yok havaalani hastane cami degil.  Bacasinda dumani tuten fabrikalar nokta
sr. member
Activity: 1302
Merit: 264
Türk malını destekleyici tedbirler alınmalı öyle iPhone yi vergiye boğmak çözüm değil
Yerli üretici ürün satacak arge ye para ayıracak daha iyi ürün çıkartacak böylece yurt dışında rekabet edebilecek ve ülkeye döviz girdisi sağlayacak

full member
Activity: 756
Merit: 104
Bddk nın son yaptığı hamleler biraz olsun işe yaradı, Avrupa dan da biraz olsun güven verici yorumlar geldi. Avrupa İmar Bankası TR yükümlülüklerini yerine getiriryor şeklinde bir açıklama yapmıştı galiba. İthalat ihracat dengemiz ihracat lehine dönmesi gerekiyor.
member
Activity: 392
Merit: 11
Üretmeden ekonomik krizen çıkamazsın. Birilerine bağımlı olmaya devam edersin. İlla yüksek teknoloji üretmek zorunda değilsin tarım konusu hayvancılık konusu bile başlangıç için az maliyetli ama güzel adımlar. Hollanda örneği orada.
jr. member
Activity: 252
Merit: 1
amerikadaki kurumların güçlü yapısı örnek alınabilir. haberde okudum. merkez bankası başkanını, başkan atıyormuş. hazine, maliye bakanı damat. yabancıların vurduğu birkaç alan daha var. yargı bağımsız değil falan filan. onların bu ağızlarını kapatacak tedbirler mesela.
sr. member
Activity: 504
Merit: 251
Krizden çıkmak için öncelikle devlet kurumlarından başlayarak tasarruf kemer sıkma ve uzun vade içinde üretime geçmek şart.
jr. member
Activity: 420
Merit: 1
üreterek sağlarız, jeopolitik konumumuzu hakkıyla kullanarak çıkarız, kutuplaşmayı önleyerek çıkarız.
full member
Activity: 1050
Merit: 152
Krizler her zaman cikabilir.  Kriz cikti yaygarasi yapmak Amerikayi suclamak acizliktir.  Amerika bilindik Amerika yeniden kesfetmis gibi konusmanin luzumu yok.  Dusmaninin merhametine kalmis bir ekonomi yerine biz yollar yerine fabrikalar yapsaydik,  zehir zemberek aciklamalar yerine diplomatik ve planli sekilde uslup takinsaydik vs......  Sanki bir ruyayi anlatiyormusum gibi geldi. 
newbie
Activity: 84
Merit: 0
öyle aynı gemideyiz olaylarını bırakmamız gerek yazacaksanız baştaki adamdan kurtulun. yıllardır bize söylemediğini bırakmadı adam da şimdi mi anladık aynı gemiyi.
jr. member
Activity: 322
Merit: 2
1929 krizi dünyanın tamamını etkileyen bir krizdi sadece bizim yaşadığımız bir kriz değildi ve biz o zamanlar ''bağımsız'' bir devlettik. teknoloji üretmek evet en kısa yol fakat ambargo gelirse ürettiklerimizi satacak ülke de bulamayız. önce tarıma ağırlık verip tekrardan kendimize yeten ülke olmak zorundayız.
full member
Activity: 411
Merit: 134
ekonomik krizden çıkmanın tek yolu teknoloji üretmektir.
bunun için çağdaş eğtim almış yeni gençlere, bu gençleri yetiştirmek için çağdaş eğtim almış derdi aldığı bilmem kaçıncı emlağın kredisini ödemek olmayan kesinlikle emeklilik garantisi verilmemiş yeni bir öğretmen nesline ve meyvelerini görebilmek için en az 15 senen sabretmeye ihtiyaç var.

Ekonomik krizden çıkmanın tek yolu sadece ve sadece "TEKNOLOJİ ÜRETMEK" değildir.Az da olsa dünyada tarım ekonomisine dayalı kalkınan ülkeler de mevcuttur; Kanada,Avusturya,Hollanda gibi.Bunun yanında krizden çıkıp kalkınmış bir ülke statüsüne gelmeniz için öncelikle iç tasarrufları arttırıp yatırımlara dönüştürmeniz gereklidir.Buna ek olarak yargınızın bağımsız olması çok önemlidir, merkez bankanızın bağımsız olması çok önemlidir.Yani bu çözümü sadece teknolojiye bağlarsanız o krizden kolay kolay çıkamazsanız Ziya Bey.

Bir başka öz ifadeyle.. Hastanın Ateşi 40 dereceye çıkmış ve akabinde acile kaldırmışsınız.Bir tane serum bağlayalım iyileşir nasıl olsa mı diyeceksiniz?Farklı tahkikatlar,ölçümler,kontroller yapıp ona göre teşhis koymayacak mısınız?

"Teknoloji Üretmek" kavramını da açmak lazım tabi.Ne tür teknoloji üreteceksiniz mesela?Evet, aklımızda deli sorular..Neyse.

Yinede ilginize teşekkürler.  Smiley
full member
Activity: 411
Merit: 134
ithal ettiğin ne kadar ürün varsa onu türkiyede ucuza mal etmen lazım. çiftçiyi zenginleştirici tedbirler alman lazım. aracılar plazalarda yaşıyor. emeği veren köyü terk ediyor. saman ve sığır ithalatı yapan bir ülkeyiz. ayrıca teknolojik katma değeri yüksek ürünleri üretecek tesislere ağırlık verilmeli. parçaları yurtdışından al, türkiyede üret böyle hiçbir yere varamayız. sonra dolar yükseldi, şirket batmasına kadar gider.

Mesela "çiftçiyi zenginleştirici tedbirler" cümlesiyle neyi kast ediyorsunuz?Çiftçiler nasıl zenginleşebilir?Çiftçileri zengişleştirme yöntemleri nelerdir ve bu noktada dünyadaki diğer çiftçilere yönelik uygulamar nelerdir mesela? Emeği veren neden köyü terk ediyor ki?Bahsettiğiniz o aracılar kimler? Biraz spesifik hale getirirseniz yani açarsanız bu tanımlamaları sevinirim.Yoksa öteki türlü +1 yorum yapmak için yorum yapmış oluyorsunuz sadece.

Yinede ilginize teşekkürler.  Smiley  
newbie
Activity: 168
Merit: 0
ithal ettiğin ne kadar ürün varsa onu türkiyede ucuza mal etmen lazım. çiftçiyi zenginleştirici tedbirler alman lazım. aracılar plazalarda yaşıyor. emeği veren köyü terk ediyor. saman ve sığır ithalatı yapan bir ülkeyiz. ayrıca teknolojik katma değeri yüksek ürünleri üretecek tesislere ağırlık verilmeli. parçaları yurtdışından al, türkiyede üret böyle hiçbir yere varamayız. sonra dolar yükseldi, şirket batmasına kadar gider.
full member
Activity: 1358
Merit: 193
ekonomik krizden çıkmanın tek yolu teknoloji üretmektir.
bunun için çağdaş eğtim almış yeni gençlere, bu gençleri yetiştirmek için çağdaş eğtim almış derdi aldığı bilmem kaçıncı emlağın kredisini ödemek olmayan kesinlikle emeklilik garantisi verilmemiş yeni bir öğretmen nesline ve meyvelerini görebilmek için en az 15 senen sabretmeye ihtiyaç var.
full member
Activity: 411
Merit: 134

Bu zamana kadar 15 kriz yaşadık.Malumunuz bu 16. kriz olacak.Peki bu krizlerle nasıl mücadele edilir ve bu krizlerden nasıl çıkılır diye sorduğumuzda bir çok cevapla karşılayabiliyoruz.Ben de naçizane cevap vermeye çalışacağım.

Öncelikle bu işe krizde olduğumuzu kabul etmekle başlayacağız.A haber vb. yandaş medya mantığıyla olaylara bakarsak yol alamayız.

Şimdi bizim içinde bulunduğumuz durum -sıklıkla verilen örnek olduğu için diyorum- orman yangınıysa ki bunu bir anda söndüremeyeceğimiz kesin.Peki bu yangını söndürmeyi nasıl başaracağız?Ne gibi önlemler almamız,adımlar atmamız gerek?

Öz itibariyle Atamızın da zamanında vurguladığı gibi muasır medeniyetler ve hatta daha da ötesine gidebilmek gayesiyle bunu azimle,çabayla,inanarak başaracağız tabiikide. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde olduğu gibi..1929 Büyük Buhranı yaşanmıştı bütün dünyada ve Cumhuriyeti kurup yücelten bu insanlar(atalarımız) küresel çapta yaşanan o krizi yine o zor şartlara rağmen aşmayı başarmışlardı.Biz de başarabiliriz,başarmalıyız.

Kaldı ki bizim paramız küresel çapta yaşanan bir krizin etkisiyle pul olmadı.Tamamen kendi yanlış ekonomi politikalarımız yüzünden pul oldu.Açıkçası şu saatten sonrada birilerini suçlamanın da bir manası ve de faydası yok.Önümüze bakmamız lazım.O yüzden yavaş bile olsa adım adım ilerleyeceğiz bu yolda.Kör biri bile olsanız elinizdeki değnekle basamakları "tık tık" kontrol ederek o uzuun merdiveni eninde sonunda yine çıkarsanız.Keza bu işe kör bile olsak -ki çok şükür değiliz- bu noktadan,en baştan başlayacağız.



Şimdi öncelikle Kamu Sektöründe yani makro ve finansal dengeyi,istikrarı yeniden inşa etmek adına önce merkezi kurumlardan başlamamız lazım.Bir başka ifadeyle bizi idare eden,ekonomimize yön veren yani "aynı gemideyiz" diyen kaptan ve tayfası bu noktada başat rol/sorumluluk alacaklar,almaları da gerek.

Öyle Merkez Bankası şakkadanak 10 milyar dolar, sonra şakkadanak bir 10 milyar dolar daha piyasaya sürerek bu yangını söndürsün kafasından bir kere kurtulmamız lazım.Bu hususta Merkez Bankası'nın bağımsızlığına gölge düşürecek ve bilakis hükümet kanadından kuşkular yaratacak adımlar atılmamalı.Demem o ki Cumhurbaşkanı veya bir bakan çıkıp Merkez Bankası "faizi indirsin,yatırımlar dışlanıyor yauv!" vb. açıklamalarda bulunmamalı.

Sonra, kurallı bir maliye politikasına geçerek kamu harcamalarına hareketli bir üst limit getirmemiz lazım.Bunun yanında "Vergi Affı" hususunda adaletli olacaksınız.Tutup kendi adamını af kapsamına almayacaksın.Özellikle de devlet teşkilatının içerisindeki belli kurumlar bütçesini aştığı vakit, onlara bol keseden ek bütçe/bütçeler ayırmayacak ve gerekirse ayağını yorganına göre uzat diyeceksin.

Mesela faizleri indir diye bas bas bağırdığın Merkez Bankası yerine, 7.7 milyarlık ödenek ayrılan, altı ay sonunda 8.3 milyar olarak bütçe güncellenmesi yapılan ve de bu ayrılan bütçenin %95'inin personel harcamalarına gittiği beyan edilen -ki böyle bir oran nasıl çıkıyor anlamış değilim- bir kuruma biraz daha tasarruflu davranması noktasında telakkide bulunacak, hatta baktın olmadı bütçesini sabitleyeceksin. Sonuçta aynı gemideysek herkes,her kurum elini taşın altına koyacak.Evet, bahsi geçen bu kurum Başbakanlığa bağlı olan Diyanet İşleri Başkanlığı'dır.


Yatırım ortamını iyileştirmek için OHAL’in kaldırılması son derece olumluydu,evet.Fakat Anayasa'yı Ohal koşulları doğrultusunda değiştirme çabaları aynı derecede olumsuzdur.Tam tersine yatırımcıları tedirgin eden olağan dışılık halinin ortadan kalkması, Türkiye’nin her an her şeyin olabileceği bir ülke statüsünden uzaklaşması herkesin işine gelecektir tabi.Ancak yargı sisteminin işleyişi ile ilgili olarak kendi kendimize yarattığımız kuşkular, artık yatırım ortamı engeli niteliğindedir.Açıkça söylemek icap ederse, yargı konuları üzerinden dış politika pazarlığı yapıyormuşuz izleniminin verilmesi yargı bağımsızlığımıza gölge düşürmektedir.Brunson-Fetö pazarlığı, al papazı ver papazı muhabbetinde olduğu gibi.Bu söylemlerden/eylemlerden uzaklaşmamız lazım.Kaldı ki hukukun üstün olduğu medeni ülkelerde yargı erki hiçbir zaman pazarlık malzemesi yapılmaz.Bununla birlikte Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, merkez ile yerelin ortak paydada uyumla buluştuğu kamu idaresi reformu üzerinde dikkatle durulması lazım.Bu noktada yeni dönem/yeni hükümet sistemi aslında bir fırsat olarak değerlendirilebilir.Merkez ve yerel arasındaki yetki paylaşımı meselesi yeniden ele alınarak bir denge/uyum üzerinde anlaşmaya varılmalıdır.Dünyadaki müreffeh toplumlara baktığımızda -bilakis Kuzey Batı ve Orta Avrupa Ülkeleri- her zaman demokratik yerinden yönetim modellerini kendi özlerinde içselleştirdikleri için bu hususta pek kavga,gürültü çıkmadığı görülür.Çünkü bu yolla bireye inmeyi,onu dinleyip hakkını savunmayı büyük bir ölçüde başarmışlardır.


Türkiye’nin, orta vadeli büyüme kapasitesini artıracak güçlü bir yapısal uyum programına ihtiyacı var. Başlangıçta mutlaka eğitim sistemini Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu’ndan kurtaracak bir büyük reform gerekir.Şahsen ben bu noktada MEB Bakanından umutluyum.Umuyorum, umudumuz boşa gitmez.Bu noktada ülkemiz, büyüme ile istihdam arasında dijitalleşme ile zayıflayan bağını kotarmak için eğitim reformuna yönelmek ve beşeri sermayenin(insanının,gencinin,yaşlısının) yeni teknolojik devrime intibak kabiliyetini artırmak zorundadır.

Örnek: Blockchaini,kripto paraları anlayacak,anlatacak insanlara ihtiyaç vardır.Bunun yanında Fen ve Askeri liseler açılmalı ve gençlerin bu bölümlere yönelmesini sağlayacak teşvik edici önlemler alınmalıdır.Ayrıca hizmetler sektörü ile tarımı serbestleştirmenin de tam zamanıdır diye düşünüyorum.


Diğer meselemiz işsizlik...Yoğun Genç nüfusu olan ülkemizin ana meselesi, genç işsizliği ortadan kaldırmak olmalıdır. Özellikle genç kadınlarda artan işsizlik konusu üzerine, özel olarak eğilmek gerekmektedir.Bir toplum düşünün ki genç işsizlik oranı almış yürümüş,kadınlara baskı ve zulüm artmış, yine o toplumun ahlak anlayışı kadının cinselliği üzerine inşa edilmiş ve o toplum ilerlemiş(!) Mümkün mü böyle bir şey!?Tabii ki değil..



Bir başka konu ise ülkemizin yurt dışında anlatabileceği kapsayıcı ve pozitif bir hikayesinin maalesef olmaması.Kendi derdimizi bu noktada yabancılara anlatmakta hangimiz güçlük çekmiyoruz ki?Bilakis haklı olduğumuz konularda; Ermeni meselesi olsun Kıbrıs meselesi olsun ne bileyim 15 Temmuz Darbe Girişimi olsun...

Bu konularda derdimizi dış mecraya anlatmakta her zaman sıkıntı yaşadık.Kaldı ki bugün kendimizi uluslararası arenada/dışarıda savunmaya çalıştığımızda, tekil olaylar üzerinden sürekli savunma pozisyonunda kalmak zorunda kalıyoruz.Sürekli savunma pozisyonunda olan biri  kendi derdini ve ülkesinin tanıtımını doğru düzgün anlatsa bile tam anlamıyla başarılı olmaz,olamaz.Bizim negatif örnekler üzerinden değil pozitif odak noktaları üzerinden kurulacak bir kompozisyona ihtiyacımız var.Ülkemizin hem küresel hem de bölgesel rolü hem de içeride işleyen demokrasisi, kurulacak anlatımın son derece önemli parçaları olmak durumundadır.

Tamam karşınıza -geçmiş veya günümüz itibariyle- belki olumsuz örneklerle gelebilirler.Fakat inanın bir o kadar da olumlu örneklerle de karşılık verebilirsiniz.Onlara Cumhuriyet dönemimin devrimlerini anlatsanız bile bu sefer karşı tarafın da savunmaya geçtiğini göreceksiniz..İşte bu noktada bizlere de önemli görevler düşüyor.Kaldı ki bir ülkenin tanıtımını,haklı olduğu noktaları dünyadaki kamuoyuyla paylaşma,onlara anlatma yollarını yabancı lobi şirketleri tasarlayamaz.Tasarlasa bile başarılı olamaz.Bunların yerli ve milli olması şarttır.


Sonuç olarak niyet varsa, çözüm yolu da vardır.Bu ekonomik krizi -en azından başlangıcını- bu gün yaşamasak bile zaten yakın bir gelecekte yaşayacaktık.Türkiye Cumhuriyeti bu güne kadar 15 kriz atlatmıştır.Bunu da illaki atlatacağız.Fakat sıkıntı algıların değişmemesi.Değişim/ilerleme bekliyorsak önce alıcılarımızı doğru frekansa yönlendirmek zorundayız.Kabadayılıkla,restleşmeyle,popülist söylemlerle meseleler çözülmez.Uzlaşmayla,akılla,bilimle,mantıkla çözülür.

Kaldı ki karşı tarafta (ABD) çok iyi yönetiliyor diyemeyiz.Onların başında da bir hödük var ve maalesef dünyadaki yönetim kadroları bu noktada gittikçe radikalleşmekte.Eskisi gibi üst düzey eğitimli ve de lisan,usül,devlet adabı bilen yöneticiler de pek kalmadı.Zaten insanlar da pek seçmiyor böylelerini.Aile şirketi yönetir gibi ülke yönetmeye çalışan, popülist söylemleri olan kişiler iş başına geliyor.Sorun sadece bizde de değil,dünyada da ciddi sıkıntılar var.

Şimdi tablo hem içeride hem de dışarıda böyle diye karamsar olmayacağız elbette.Kararlı,emin adımlarla yolumuza bakacağız.Vatan, siyasetin üstündedir arkadaşlar ve bu zor günlerde devlete,ülkeye kısaca milli çıkarlara güle oynaya muhalefet olunmaz.


Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir arkadaşlar.Farklı görüş ve tavsiyesi olanlar varsa pek tabii paylaşabilir.

Herkese iyi forumlar.
Jump to: