Author

Topic: Aranan Kişi Olmak / Şuanda Almanya'dan araniyorsunuz hatta! (Read 119 times)

legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Almanya’da kalifiye işçi açığı olduğundan böyle bir ithal işçi alımına giriyorlar. Aslında bu sektörlerde çalışanlar için büyük bir avantaj bu. Her zaman ele geçmez bir fırsat ve hiç bir yerde bunun haberini görmedim. Buna dair bir haber yasağı falan mı var yada ben denk gelmediğim için böyle oldu. Eğer Almanya’nın beni dil bilmediğim halde alacağını bilsem bir dakika durmam başvururum. Ancak bir çok iş ilanı İngilizce veya Almanca istiyor. Bir dil kursu zorunlu oldu galiba.

Hocam haber yasağı yok ancak basın kuruluşlarının %80'i yandaş olunca bu haberi servis etmiyorlar. Düşünsenize servis edildiğini 100 kişilik kontenjana 15000 kişinin başvurduğu bi ülkeden hiç yoktan ben diyeyim 300 siz deyin 500 totalde 1 milyon kaçıp gitsin yani Cheesy Uzmanlık alanınız neydi hocam belki bulabilirsiniz neden olmasın. Eğer bu şansı denemek isterseniz özel mesaj ile telegram adresinizi iletin beraber neler yapabiliriz bi bakalım Smiley
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
Almanya’da kalifiye işçi açığı olduğundan böyle bir ithal işçi alımına giriyorlar. Aslında bu sektörlerde çalışanlar için büyük bir avantaj bu. Her zaman ele geçmez bir fırsat ve hiç bir yerde bunun haberini görmedim. Buna dair bir haber yasağı falan mı var yada ben denk gelmediğim için böyle oldu. Eğer Almanya’nın beni dil bilmediğim halde alacağını bilsem bir dakika durmam başvururum. Ancak bir çok iş ilanı İngilizce veya Almanca istiyor. Bir dil kursu zorunlu oldu galiba.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
ŞUANDA TAMDA ARANAN KİŞİSİN!

We Need You diyerek sözlerine başlayan Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, hangi alanda olursa olsun kalifiyeli iş gücünün Almanya'ya göçmen olarak gelmesi için çağrıda bulunduğu videoyu youtube'da paylaştı.


Almanya ekonomisindeki çarklarını tekrardan hızlandırmak için kalifiyeli göçmen arayışı başlatmış durumda. "Make it in Germany" adını verdikleri bir projeyi hayata geçiren Almanya Çalışma Bakanlığı, bu proje ile ağırlıklı olarak kalifiyeli istihdamı ülkesinde arttırmak istiyor. Gerçektende bu almanlar işi biliyor demek geliyor içimden. Şuanda bu proje ile ülkeye gelecek olan göçmenlerin hali hazırda global çapta iş yükünü azaltacak bireyler olması gerekiyor ya da onlara bu anlamda bir ışık yakmaları gerekiyor. Bu proje kapsamında başvuru kabul edilenler için iş imkanı sağlanabileceği gibi ailesinin barınması ve varsa çocuklarının eğitim ihtiyaçları karşılanacak. Ayrıca bu şekilde kabul edilen bireylerin Alman vatandaşlığı alması hızlandırılacakmış. Ayrıca kısa bir inceleme ile diyebilirim ki bu projeye iş için değil okumak içinde başvuruda bulunulabilecek.

İlgili projenin web sayfası şu şekilde: https://www.make-it-in-germany.com/en/working-in-germany/job/looking-for-job

Ayrıca Almanya'da nasıl iş bulunabileceği ve başvuruda bulunulabileceğine dair bir webinar videosunu da projenin youtube kanalına yüklemişler: https://www.youtube.com/watch?v=HxUdxDWvzrI&ab_channel=MakeitinGermany
 
Vaktim olduğunda daha detaylıca araştırıp sizleri bilgilendireceğimden şüpheniz olmasın Smiley O yüzden şimdiden mısırlarınızı patlatmak için hazırlanın Smiley
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
Dünya üzerinde bilinen ve en geçerli ilk kural "Bilgi güçtür".  Hangi konu veya meslek olursa olsun bilginizin mutlaka ortalamanın üzerinde olması, sizi diğerlerinden ayiracak en önemli özelliktir. Tabi bu kuralın geçerlilik aşamasındaki yerini o ülkenin sosyo kültürel ve ahlaki seviyesi de belirlemekte mutlaka etkilidir. En basiti bizim memlekette bilgi evet güçtür ama siyasi güce yakınlık daha belirleyici bir etken. Ki o yüzden memlekette birden çok maaş alan ama yaptığı işten bihaber olan sayamayacagimiz kadar insan varken, o işler için bilgi ve deneyim olarak yeterlilikleri olanlar bu boşta kalmakta.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Aranan kişi mi olmak yoksa yeri doldurulamayan kişi mi olmak.
Ben arama kişi olmak isterim. Zira yeri doldurulamayan denildiği zaman kovulmuşsun ve kıymetin sonradan anlaşılmış oluyor.
@meser Hocam yazı çok uzun yahu roman gibi😄

Aranan kişi olmak gerek varlığında gerekse de yokluğunda olmalı hocam. Eller kadir kıymet bilmeeez Cheesy

Valla hocam genellikle bilgilerimi paylaşırken olabildiğince detay vermeye çalışırım bu kendimde durduramadığım bir özellik. Evet uzun bir yazı oldu bundan ötürü ama bir roman değil yani onu da denemiştim daha önceden yarıda kalmıştı bknz: https://bitcointalksearch.org/topic/m.58101282
hero member
Activity: 1442
Merit: 256
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
Aranan kişi mi olmak yoksa yeri doldurulamayan kişi mi olmak.
Ben arama kişi olmak isterim. Zira yeri doldurulamayan denildiği zaman kovulmuşsun ve kıymetin sonradan anlaşılmış oluyor.
@meser Hocam yazı çok uzun yahu roman gibi😄
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Bu içerik meser# tarafından düzenlenen "Bir yeteneğin varsa, onu kullanacağız-2 / YARIŞMA" etkinliği için hazırlanmıştır. Sizlerinde bu etkinliğe teşriflerini ısrarla beklemekteyiz efenim Smiley



Aranan Kişi Olmak

Hepimiz her gün bir şeyler üzerinde seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Bu bazen kahvaltıda menemen soğanlı mı olsun yoksa soğansız mı?, poğaça peynirli mi olsun zeytinli mi( Gerçi ikisininde içi boş çıkıyorda Cheesy ), şu tasarımı mı kullansam yoksa bunu mu, yok şu mu yok bu mu diye listemiz uzayıp gider. Bazense bu seçim unsurlarından bir tanesi biz olabiliyoruz. Bu iş için meser#'i mi seçelim yoksa zırttırıvıttırı kişisini mi seçelim şeklinde oluyor. Bu durumlar bazen çok basit şeyler için olabildiği gibi bazen de seçim yapan kişi için çok önemsiz, bizim için hayatımızın dönüm noktası olabiliyor. Geçtiğimiz günlerde açmış olduğum "ESC Projesi / Avrupa Birliği" konusuna @judas hocamız çok güzel bir yorumda bulunmuştu.

Ülkemizdeki gençlerin yurtdışına gitmek için ne kadar çabaladığını düşünürsek bu paylaştığınız bilgiler altın değerinde bundan dolayı size teşekkür ediyorum.Meser hocam esc projesi için sizden 18-30 yaş arasında olmanız dışında bir şart aramıyorlar ancak bu projeler için bildiğim kadarıyla 7 kişilik kontenjan açılsa bile 500-600 kişilik bir başvuru oluyor bundan dolayı başvuranların çok önemli bir bölümü maalesef hayalkırıklığına uğruyor.Açıkcası bu projelerde kendinize katabileceğiniz en önemli şeyin kültür+yabancı dil olduğunu düşünüyorum şansınız ne kadar düşük gözükse de mutlaka denemelisiniz.

Yorumunda o kadar haklıydı ki bu durumu kendi ülkemizde de görüyoruz. İşkur'un açtığı temizlik elemanı için 50-100 kişilik kontenjana 1-2.000 kişi başvuruyor ve daha da trajikomik olan kısmı ise bunların çoğunun 4 yıllık üniversite mezunu olmuş olması. Bu ilanın sonucunda işe başlayanlara baktığınızda ise genellikle diğerlerinde daha az vasfa sahip ancak önemli yerlerde dayısı halası olabiliyor. Bu konu hakkında sayfaları dolduracak bir konu açabilirim keza benim eksik kaldığım yerlerde sizlerde sayfalarca yazı yazabilirsiniz bundan eminim.

Ancak gelelim ciddi kurumsal firmalarda ve dahası yurtdışında bu işler nasıl gidiyor. Bu yaşıma kadar gerek Türkiye'den gerekse de yurtdışında yaşayan insanlarla sohbetlerimden edindiğim izlenime göre şöyle bir yorumda bulunmaktan çekinmiyorum.

Türkiye'de:
- Kamu kurumlarında kendin olman hiçbir işe yaramıyor. Dayının halanın namıyla iş tutuyorsun.
- Özel şirketlerde eğer kurumsal değilse ne kadar ameleysen o kadar göz bebeği oluyorsun
- Özel şirketler eğer kurumsal bir yapıda ise kendini ne kadar geliştirdiğine işe giriş esnasında bakılıyor ve sonraki kısımda kurumunda ikili ilişkilerde ne kadar aktif ve rüzgarı nasıl arkana aldığına bakıyor.
- Girişimciysen devlet babadan her allahın günü öpücük alıyorsun Smiley

Yurtdışında:
- Kamu kuruluşlarında çalışan 1 ya da 2 kişiyle görüşme imkanım oldu diyebilirim. Onların perspektifine bakarak şunu diyebilirim ki ne ektiysen onu biçiyorsun.
- Özel şirketlerde eğer kurumsal yapıda değilse ve el mecbursan oraya yine amelelik yapıyorsun ancak devlet senin hakkını koruyor ve buraya nazaran daha az amelelik yapıyorsun.
- Özel şirketlerde eğer kurumsal bir yapıda ise işe girişte ve devamındaki süreçte işte burası hazırlamış olduğum içeriğin ana teması Smiley Girişi uzun tuttuğum için özür dilerim ancak gelin hep beraber Türkiye değilde yurtdışında bir hayat kurmak istiyorsak kendimizi nasıl geliştirebileceğimize ve daha doğrusu şirketler tarafından havada kapılacağımıza bakalım Smiley



Öncelikle teknolojinin gelişmesi beraberinde birçok meslek dalını getirdi. Teknoloji geliştikçe insanlığın ihtiyaçları arttı ve şekillendi buna bağlı olarak birçok ülke ihtiyacı olan istihdamı karşılamakta güçlük çekmeye başladı. Nitekim zamanında bizim ülkemizden gurbetçi olarak Avrupa'ya gidenler oldu ve düzen kurup daha da dönmediler. Bu süreç hakkında polemiğe girmeye gerek yok Cheesy Gelelim bileğinizdeki altın bileziğe Smiley Örnek veriyorum elinizden tamir tadilat ve inşaat işleri geliyor Amerika'da, Avrupa'da, zengin Arap ülkelerinde tam aranan bir eleman olursunuz. Bu durumu yerel halkın zengin olması, toplumsal sınıfın genellikle ya beyaz yakalı ya da bu pozisyona eş değer istihdamda artışının olması ya da alım gücünün bu bölgelerde kuvvetli olmasıyla insanların günlük yaşamlarını idame ettirebilecekleri kadarla yetinmesini örnek gösterebiliriz. El işi becerisine sahip olan insanlar az olduğunda yapılan işin fiyatları yükselebileceği gibi bu işi yapan kişilere de rağbet olacaktır. Peki olm meser# biz anca patlayan ampülü değiştirebiliyoruz biz napalım bu yaştan sonra hanımlarımız bizi sanayiye mi versin demeyin Smiley Öncelikle Türkiye'de insan kaynaklarının iş görüşmelerinde dikkat ettiği hususlara ve olgulara daha sonrasında ise dünya geneline bir kıyaslama yapalım aklınızda daha iyi canlansın.


Türkiye'de İnsan Kaynakları:

Ülkemizde genellikle insan kaynaklarının önemi yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Çok büyük şirketleri saymazsak tabi! Genellikle bu konuma gelen insanlar birkaç tane girişimcinin açmış olduğu kurs merkezlerinde 5-10 tane 16 ya da 32 saatlik eğitimlere katılıp sertifika almış kişiler olmakta. Bu kişilerde genellikle okuduğunuz okula, CV'nizde yer alan sertifikalara ve referanslarınıza bakıp bir havuz oluşturmakta. Bu havuzun içerisinde afedersiniz dayısı taşaklı olan birisi yoksa en iyiyi kağıtta yazanlara bakarak işe alırlar. İstisnai durumlar olmuyor değil tabikide. Örnek vereyim 3 sene önce bir arkadaşım bir kuruluşa webmaster olarak girmek istiyordu ve hala öğrenciydi o dönemde devam zorunluluğu yoktu. Mülakat için ona destek verirken aklıma gelen fikri söylemiş ve o da bunu kullanmıştı. Vermiş olduğum fikir Türkiye'de bilindik bir marka tarafından marka yayın ihlaliyle davalık olmasıydı. Davalık olma süreci ise kendisinin SEO anlamında bir siteyi ilk sayfaya çıkartmıştı ve sitede bu kurumun bayisi olduğuna dair bir ibare belirtmediği için hem ismini kullanmasından hemde yasaya aykırı bir şekilde kimlik bilgileri topladığı yönünde bir dava açılmıştı. Bir taraftan bakıldığında kendisi suçlu konumunda olduğu gibi diğer bir taraftanda alanında başarılı olduğunu gösteriyordu. İnsan kaynaklarına olumlu yönünü göstermesini sağladım. Bu kişininde bilişim anlamında yeterliliği olmadığı için öncelikle CEO'nun yardımcısı ile görüşmesini daha sonrasında ise CEO ile görüşmesiyle işi kapmış olmuştu. Diğer rakipleri büyük ihtimalle ondan daha iyi okullardan mezun olmuş birkaç işletmede ondan istenilen işleri kendilerinden birşey katmadan yapan creative olmayan kişilerdi. CEO risk alıp sonuca giden bir eleman buldu kendisine. Şuanda ise kendisi de yurtdışının yollarını aşındıracak gibi duruyor dipnot düşelim Smiley

Bir diğer husus yabancı dil ne yazık ki işletmeler genellikle ingilizce bilen elemanlar arar ancak genellikle onların ingilizce seviyesini test edebilecek düzeyde ne İK'leri ne de müdürleri vardır Smiley İngilizce dışında ikinci bir dil beklentisinde olurlar. Eğer iş üretim bandında daha çok mühendislikle alakalı bir iş koluysa Almanca'yı tercih ederler.

CV'lerin gülleri olan sertifikaları unutmayalım Smiley

-Zaman yönetimi
-Etkili Takım Oyunculuğu
-Kriz yönetimi
-Proje yönetimi
-İleri düzey satış yönetimi
-Etkili Sunum Teknikleri
-Liderlik


gibi sertifikaları gördüler mi ağızlarının suyu düşer bu İK'cıların Cheesy Ancak böyle bir eleman işe başladığında zaman çizelgelerini kendileri belirlerler yönetmesine izin vermezler; takım içinde yemekleri kim yaptırıp gelecek, kahveler kimden onu belirlerler, krizi çözmek sanki çalışanın sorumluluğudur, her allahın günü proje yazıp hayata geçirirler, satış ufff olmazsa olmazları, sabah akşam tok karna sunum yaparlar, liderlik anüüüüv birisi liderlik vasfı göstersin hemen başını törpülerler Smiley

Bu eğitimleri küçümsemiyorum bu eğitimler gerçektende önemli ancak bunların yeri kişinin aklında olmalı CV'sinde değil. Bu eğitimler insanlara bulundukları ortamlarda vasat bireyler olmalarından koruyacak, daha ileriye gidebilmelerini sağlayacak yetkinlikler verir. Bu eğitimleri almayın demiyorum alın eğer Türkiye'de yaşamaya çalışmaya devam etmek istiyorsanız bunlar mutlaka bulunsun CV'nizde hemde büyük ve kalın puntolarla yazın. Ama gidipte bir kariyer kurs merkezine 2-3K bayılmayın udemy, coursera, ülkemizdeki üniversitelerin eğitim merkezleri var online olarak ücretsiz veriyor. Buradan bu eğitimleri alıp pratik yaparak kendinizi geliştirin.

Türkiye'de aranan adam olabilmenin en büyük anahtarı ise bana göre iş yerinizle duygusal bağ kurmamak bunu da son madde olarak yazıp global bir bakış açısına geçelim.  İş yerinize veya işyerinizdeki amirinizle veya patronunuzla duygusal bir bağ kurduğunuzda kullanılmaya davet çıkartmışsınızdır demek. Mesai saatlerinizin bitiş saatinin uzaması, erken gelebilir misin denmeler, tatilinizde bir e mail veya telefon çağrısı şu işe bakabilir misin birlerin ardı arkası kesilmez. Eğer o bağı kurduysanız sınır kurmanız imkansızlaşır. Bir kere olmaz dediğinizde karı tribi yersiniz. Unutmayın ne iş yeriniz sizin için tek çare, ne de siz iş yeriniz için tek vazgeçilmez çalışansınız. Haklarınızı sonuna kadar korumaya çalışın, beklediğiniz maaş zammını direk söyleyin, hoşunuza gitmeyen durumları açıkça belirtin. Eğer işinize gelmiyorsa diğer işletmelerle görüşmelere başlayın. Velhasılı kelam Türkiye'deki düzen sizi ezerde ezer.


Dünya Genelinde İnsan Kaynakları:

Genellikle yazılımcılar için şöyle derler; üniversiteden mezun olmasına bile gerek yok yeter ki işi bilsin. Evet olması gereken şey aslında budur ancak ülkemizde tam tersidir. Sözde liyakat adı altında boş insanlar birçok koltuğu doldurmaktadır. Tabiri caizse babalarınım çiftliğiymiş gibi at koştururlar. Ancak dünyada gelişmiş ülkelerde bu duruma rastlamak çok zordur. Çünkü tıkır tıkır işleyen bir adalet sistemi vardır ki ne devletin, ne de kurumların kaynakları boşa harcanmaya ya da zimmete geçirilmesine müsamaha gösterilir. Buralarda liyakatin tam karşılığı işleyiştedir. Buralarda hakeden hakettiği koltuğa oturur. Ha tamamen yeterliliğe sahip kişileri mi işe alıyorlar derseniz cevabım hayır. Birçok şirket başarılı insan kaynakları departmanları ile üzerine yatırım yapabileceği gelecek vaat eden kişileri işe alır ve onlara değer katacak eğitimleri verir. Önemli olan gelişime açık, hevesli olduğunuzu gösterebilmektir.

İş görüşmesinde kıyafetlerinizden ve CV'nizden daha önemli olan daha dağrusu olabilecek şey özgüveninizdir. Tabi şişirilmiş bir özgüven olmamalı ya da amerikalıların sevdiğim bir sözü var "Fake it, until make it!" böyle bir görüşme gerçekleştirmeyin. Bu bizim ülkemizde bayağı bir iş görebilir ancak yaban ellerde yakalanırsınız bir süre sonra. Gelelim işi kaptınız başladınız işe yerinizde saymayın,

Gelelim sertifikalara: Doğru nefes alma sertifikası bile alsanız buralarda işe yarayacaktır. Bakın şaka demiyorum gerçekten işe yarayacaktır. Karşınızdaki kişi Türkiye'deki İnsan kaynaklarının haa bu adamın sertifikası var okey bu adam bu işi biliyor dediği gibi okeylemeyecektir. Sizin bu konu hakkındaki bilginizi ve tecrübenizi sorgulayacaktır. Siz mülakatınızda bu kişiye yanlış nefes almanın nasıl olduğunu, yanlış nefes alarak hangi zorluklarla karşılaşabileceğini, doğru nefes almanın neler katacağını ilgi çekici bir şekilde aktarabilmelisiniz. Yani iyi bir anlatıcı olabilmelisiniz. Ne var abi herkes birşeyler anlatabilir diyebilirsiniz ki bu böyle değil işte Smiley Misal Can Dostum filminde bizim oğlan kargo şirketinde iş görüşmesinde duvardaki tablo hakkında konuşarak işi kapar izlemediyseniz izleyin ne demek istediğimi anlarsınız. Dublaj sanatçılarına bakın bir de normal bir konuşmayı nasıl ilgi çekici hale getirebileceklerini düşünün. Peki siz aynısını yapabilir misiniz? Öncelikle doğru nefes almayı bi öğrenin. Sonrasında sesinizi nasıl doğru kullanabileceğinizi öğrenin vurguları tonlamayı.

Bir diğer husus ise liderlik vasfınız. Evet yukarıda ülkemizde işe yaramayacak olan bu madde genellikle yurtdışında işe yaramaktadır. Çünkü buralarda iş paylaşımı, etkin bir takım çalışması söz konusudur. Gerçekten kurumsallaşmış şirketlerde genellikle takım çalışmasına bağlı olarak yetki devredilir. Örnek veriyorum Türkiye bazlı bir projede yetkiyi size verirler çünkü Türkiye'den gelmiş bir Türk'sünüzdür. Bu projede Türk firmasıyla nasıl iletişime geçileceği, sürecin nasıl devam etmesine, takımı projeyi olumlu bitirmek için size devredeceklerdir ve siz başarılı bir liderlik göstermeniz gerekecektir.

Hani hobileriniz nelerdir dendiğinde kitap okumak, yüzmek, koşmak gibi cevaplar veririz ya ama bu yurtdışında bu kadar basit olmuyor. Bir bakıyorsun adama bizdeki düz memur emeklisi gibi adam diyo ki boş zamanlarımda balık tutmaya gidiyorum, yok şu dansın kursuna yazıldım, yok şöyle bir topluluk var onlarla kuş gözlemciliğine gidiyorum. Yurtdışında genellikle kendinizi o iş için nasıl kalifiyeli hale getirdiğiniz önemliyse de onun dışında kendinizi nasıl yetiştirdiğinize bakarlar. Ayrıyetten öğrenmeye ne kadar açık olduğunuzu bile bahsettiğiniz hobilerden anlayabilirler.

Organizasyon yeteneğinden bahsetmek lazım. Türkiye kısmında bahsettiğim zaman yönetimi aslında çok önemlidir ama ne yazık ki ülkemizde değil Smiley Türkiye'de bir işi dersin ki 5 günde yaparım. Ancak rütbe sıralaması arttıkça yavaş yavaş bu süre yarım güne kadar düşer. Ancak gevurlar öyle mi dakiklerdir. Bir işe 5 gün dediysen 5 günü beklerler ama 6.güne sarktırdıysan nedenini sorarlar bir daha ki sefere deadline'ı geciktirmemeni isterler. Tekrarlarsan sıkıntı kısmı başlar.

Kriz yönetimi. Bu da diğeri gibi oralarda iş yapacak bir yetenektir. Kriz anında doğru düşünebilmek gerçekten her yerde iş yapar. Misal yukarılarda bahsettiğim doğru nefes alma tekniği kriz anlarında sakin kalabilmenizi sağlar ve doğru karar almanıza vesile olabilir. Onun dışında verebileceğim yegane tavsiye ise algoritmadır Smiley Sorunları teker teker yazın, önem sırası belirleyin, teker teker en önemlisinden başlayın ve bitirin. Bu kadar basittir mesela. Bu yeteneği alışkanlık haline getirin çalıştığınız kurumdakilerden farkınızı kendi gözlerinizle görün. Tabiki bunu yaparak kriz yönetimi konusunda uzman sayılmazsınız baştan belirteyim Cheesy

Bilgisayar yetenekleriniz Smiley MS Office orta düzey yazmakla bitmiyor Smiley Bir ara o gaflete bende düşmüştüm gençtim toydum patronum benden excelde spesifike bir iş istemişti google'da arata arata yapmıştım. Ama nasıl yusuf yusufum anlatamam Cheesy O an bir hacker edasıyla bildiğim formülleri bir oraya bir buraya yazıyordum patron bakarken gidince ALT+TAB'la aramaya devam ediyordum Cheesy Basit tasarımlar yapabilir olun, programla dillerini öğrenemeseniz bile tabanını bilin okumayı bilin neyi nereden düzeltebileceğinizi bilin. Ve tabiki 10 parmak olamasanızda klavye kullanma hızınızı hızlandırın Smiley

Bunu genellikle kurumsal eğitimlerde satmazlar ancak bunu yapmanız hem iş hayatınızda hemde kendi hayatınızda çok faydasını görürsünüz. Anlayarak hızlı okuma eğitimi; okuma hızınızı geliştirir, göz kaslarınızı geliştirir daha geniş bir alanı taramanıza yardımcı olur, kısa sürede çokça belgeyi tarayabilir ve dahası hızlı ve analitik düşünmenizi sağlar.

Problem çözebilme yetisi; sakin kalamabilmeye, analitik düşünebilmeye ve olaylara geniş bir bakış açısıyla bakabilmenin sonucudur. Özgün düşünebilmeyle alakalı bir kitaptan okuduğum cümle bu konuya tavsiye niteliğinde olabilir. Bir konuda özgün olmanız gerekiyorsa aklınıza ilk gelen seçenekleri eleyin. Bunlar basit şeylerdir siz aklınıza uzun sürede gelebilen şeyleri tercih edin diyordu. Evet bazen içinden çıkılamaz problemler canımızı fazlasıyla sıkabiliyor ama bir süre sonra çok basit bir çözümü olduğunu farkedebiliyoruz ya da çok farklı bir yöntemle çözebiliyoruz. İşte bunlar kendimizi ve beynimizi zorlamanın sonuçları Smiley

Birazcıkta kendiniz dışında kalan kısımlardan konuşalım Smiley

Önceki iş yerleriniz ve deneyimleriniz bu hususta önemli olabiliyor. Bu noktada referans yazılarınız çok önemli oluyor. İlkokul zamanlarında hatıra defteri tutardık bunun gibi beraber çalıştığımız her kişiden bir referans yazısı alabilirsiniz bir deftere. Önemli olanları CV'nize eklersiniz iletişim bilgileriyle diğerlerini ise defter gibi görüşmelerinizde sunabilirsiniz.

Deneyimlerde önemlidir. Staj faaliyetleriniz, topluluk ve dernek etkinlikleri, sosyal sorumluluk projeleri bunlarla nasıl birisi olduğunuzu gösterebilir ve karşınızdaki kişiyi etkileyebilirsiniz. Önemlidir çünkü birçok şirket aradığı elemanın kalifiyeli ya da gelişime açık bireyler olmasını istediği gibi karakteri kişiliği oturmuş ve kendini tanımış bireyleri de tercih eder.

Artık kapanışa gelelim ancak son tüyomuz görüşmeye gideceğiniz yerle ilgili araştırma yapın. Mümkünse Linkedin sayfasından IK departmanındakileri inceleyin. Artısı olacaktır. Ayrıca ayna karşısında kendinizi tanıtmakta güzel bir egzersiz olacaktır.



ŞUANDA TAMDA ARANAN KİŞİSİN!

We Need You diyerek sözlerine başlayan Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, hangi alanda olursa olsun kalifiyeli iş gücünün Almanya'ya göçmen olarak gelmesi için çağrıda bulunduğu videoyu youtube'da paylaştı.


Almanya ekonomisindeki çarklarını tekrardan hızlandırmak için kalifiyeli göçmen arayışı başlatmış durumda. "Make it in Germany" adını verdikleri bir projeyi hayata geçiren Almanya Çalışma Bakanlığı, bu proje ile ağırlıklı olarak kalifiyeli istihdamı ülkesinde arttırmak istiyor. Gerçektende bu almanlar işi biliyor demek geliyor içimden. Şuanda bu proje ile ülkeye gelecek olan göçmenlerin hali hazırda global çapta iş yükünü azaltacak bireyler olması gerekiyor ya da onlara bu anlamda bir ışık yakmaları gerekiyor. Bu proje kapsamında başvuru kabul edilenler için iş imkanı sağlanabileceği gibi ailesinin barınması ve varsa çocuklarının eğitim ihtiyaçları karşılanacak. Ayrıca bu şekilde kabul edilen bireylerin Alman vatandaşlığı alması hızlandırılacakmış. Ayrıca kısa bir inceleme ile diyebilirim ki bu projeye iş için değil okumak içinde başvuruda bulunulabilecek.

İlgili projenin web sayfası şu şekilde: https://www.make-it-in-germany.com/en/working-in-germany/job/looking-for-job

Ayrıca Almanya'da nasıl iş bulunabileceği ve başvuruda bulunulabileceğine dair bir webinar videosunu da projenin youtube kanalına yüklemişler: https://www.youtube.com/watch?v=HxUdxDWvzrI&ab_channel=MakeitinGermany
 
Vaktim olduğunda daha detaylıca araştırıp sizleri bilgilendireceğimden şüpheniz olmasın Smiley O yüzden şimdiden mısırlarınızı patlatmak için hazırlanın Smiley
Jump to: