Topic: Asprin (Read 142 times)

Alternatif tıp çok önemli elbette, ilaç sanayi dünyanın en acımasız işkolu, işkolu diyorum çünkü bunu anlatmaya başka tabir gelmiyor aklıma, eğer gerçekten insan olmayı başarabilseydik, ilaçların ücretsiz sağlandığı bir sistem kurardık, sma hastası çocukların tedavisi için 2 milyon doları hastane istiyor diye para toplamayı ülkece çabalamaya çalışıyoruz, sma tedavisine 2 milyon dolar fiyat koyan sistemi eleştirmiyor kimse, ilaç bağımlılığı da bu sektörün işine geliyor,

İlaç sektörü gerçekten çok büyük bir sektör. Yaklaşık 2-3 senedir hiç hasta olmuyorum bu kadar sene içerisinde sadece bir kere ilaç kullanmak zorunda kaldım yani o zamanda direndim fakat ateşim 39 lara kadar çıkınca düşürmek için mecbur ilaç kullandım. Gerekmedikçe kullanılmamalı ilaç, tavsiyede edilmemeli eşe, dosta. '' Aslında alternatif tıp ilaçlar olmalı '' çok doğru bir söylem. Öncelik iyi beslenmek, hareket etmek  ve düzenli uyumak olmalı.

Bu durumla plasebo etkisi bambaşka şeyler, mandownun yazdığı en bildiğimiz haliyle bağımlılık, plasebo etkisi ise sınırları çok geniş bir kavram, iyileşmiş gibi hissettiren vakalar da var, gerçekten iyileşme sağlayan vakalar da.
Plasebo metabolizmanın (sanırım bir hayli körelmiş ama güçlendirilebilir olan) kendi kendini tamir etme becerisini tetikleyebilen bir durum. İlaç bağımlılığı ise başlıbaşına bir rahatsızlık.

Evet o psikolojik. özel bir ismi de vardı galiba plasebo etkisi derlerdi. boş bir hap verseniz de o insan kendine faydası olduğunu düşünür. ilaç kullanmaya bende karşıyım. insanların vücutlarındaki metabolizmasını değiştiriyor. antibiyotik yerine soğan sarımsak gibi bünye güçlendirici doğal yiyecekler daha mantıklı geliyor bana da basit rahatsızlıklar için.

İlaç bağımlılığı uyuşrturucu bağımlılığı gibidir. Hergün içmezsen yapamazsın.
Baş ağrısında veya ayak ağrısında içtikten sonra 5 dakika geçmeden ağrısı geçenler tanıyorum. İlaç daha vucuduna karışmamış nasıl hemen ağrı gidiyor tabiki psikolojik.

Zorda kalmadıkça kesinlikle ilaç kullanmıyorum  ağrı kesici, kas gevşeticiye bile karşıyım.  Vucudu ilaçlara alıştırmak ileride tedavi güçlüklerine sebep olabilir.

Gereksiz yere ilaç içmeyin. Aslında alternatif tıp ilaçlar olmalı

Kışın olabildiğince soğan tüketirim aspirinden daha faydalı olacağına adım gibi eminim.

Gerekmedikçe, zor durumda kalmadıkça, hekim tavsiyesi olmadıkça kolay kolay hiçbir ilacı kullanmam...

Aspirini hiç masum bulmuyorum. Arkadaşım içti mide kanaması geçirdi. O yüzden korkarım.
Birine iyi gelen ve fayda veren ilaç diğerinin ölümüne bile neden olabilir.
Doğal beslenmek ve mümkünse ilaçlardan uzak kalmak en doğru olanı.

KAN sulandırmaksa amaç bir diş çiğ sarımsak yemek yeterli...

Yukarıda da yazıldığı gibi herkes 'kanı sulandırıyor' diye duymuştur da kanı sulandırmak gerçekten iyi bir şey mi diye bir googlelayayım dedim. Evrim ağacı'nın yakın zamanda bir videosu varmış ve asprinin dediğiniz gibi etkileri gerçekten varmış ve dediğiniz gibi de yararlıymış. (Aspirin, Aynı Anda Hem Baş Ağrısına İyi Gelip Hem Kalp Krizini Nasıl Önleyebiliyor? https://www.youtube.com/watch?v=2_arPy9ae48) Açıkçası asprinin bu kadar yararı olduğunun şehir efsanesi olacağını düşünmüştüm ama yanılmışım. Ama gene de yukarıda yazıldığı gibi her gün almak zararlı olabilir. Sırf iyi hissettiriyor diye alınması gerçekten iyi olduğu anlamına gelmez. Zaten ağrı kesici bağımlılığı diye bir şey de var. Gene de ileri yaşlarda haftada 3-5 kere almak iyi olabilir gibi gözüküyor anladığım kadarıyla.

Aspirin güzel bir ilaç gibi düşünülse de, her bünyeye aynı etkiyi yaratamayabilir. Bu yüzden aspirin kullanırken dikkatli olmakta ve kafamıza göre kullanmamakta diğer ilaçlarda olduğu gibi fayda var. Aspirine özgü değil diğer ilaçlar için de aynı şey geçerli arkadaşlar. Bobita hocam üste güzel bir yazı paylaşmış okumakta fayda olabilir. Uzun ama bilgilendirici bir yazı. O yüzden size iyi geliyorsa alışkanlık edindiyseniz kullanın. Doktor tavsiyesi varsa kullanın. Yoksa kullanmamanız daha iyi.

Prof. Dr. Mahmut Şahin
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, Samsun

Kardiyoloji muayenesine gelen genç yaşlı, kadın erkek birçok hastanın “kan sulandırıcı olarak” aspirin kullandığını görüyoruz. Kanı sulandırmak her zaman iyi midir? Aspirin kime yarar kime zarardır?

Aspirin nedir?

Yüz yıldan daha uzun süredir bilinen ve Dünyada en çok tanınan ilaç aspirindir. 1897 yılında Alman Kimyager Felix Hoffmann tarafndan geliştirilmiştir. Uzun süre ağrı kesici, ateş düşürücü olarak kullanılan bu ilaç, 40 yıldır kalp damar hastalıklarında koruyucu etkisi nedeniyle kullanılmaktadır.

Kalp Damar Hastalığından Nasıl Korunmalıyız?

Kalp damar hastalıklarının en yaygın sebebi damar sertliği olarak adlandırılan ateroskleroz olup, yaşam tarzımız ve beslenme alışkanlıklarımızla doğrudan alakalı bir durumdur. Hastalık üreten hareketsiz yaşam, kötü beslenme, şişmanlık, tütün kullanımı gibi alışkanlıklarımızdan vazgeçmeden, “kan sulandırıcı ilaç” alarak kalp hastalığından korunmamız mümkün değildir.

Aspirin yararlı mıdır?

Aspirin’in kalp krizi üzerine olumlu etkisi ilk defa 1974 yılında gösterilmiştir. Geçen 40 yıl içinde yapılan klinik çalışmalar, kalp - damar hastalığı olan, kalp krizi geçirmiş, balon- stent tedavisi yapılmış veya koroner bypass operasyonu geçirmiş erkek ve kadınlarda, aspirinin tekrarlayan olayları önlemede yararlı olduğunu ortaya koymuştur. Günümüzde, kalp damar veya beyin damar hastalığı geçirmiş hastaların, her hangi bir engelleyici durumu yoksa, düşük doz aspirini ömür boyu kullanması tavsiye edilir.  Bu hastalarda aspirin kullanılması ile damar hastalığına bağlı ölümlerde %15,  öldürücü olmayan kalp krizi ve inme riskinde %33 azalma olmaktadır. Ancak, hastaların tekrar hasta olmasını önlemede başarılı olan aspirin, sağlıklı insanların hasta olmasını önlemede bu kadar başarılı değildir.  Bu bireyler için hasta olma riski arttıkça aspirinin yararı da artmaktadır. Gelecek 10 yılda kalp damar hastalığına yakalanma riski orta - yüksek (>%10) bireylerin aspirin kullanması tavsiye edilirken koroner olay riski <%10 olan hastalarda primer koruma amaçlı aspirin önerilmemektedir.

Primer koruma amaçlı aspirin kullanılan, her hangi bir kalp hastalığı olmayan 100.000’den fazla erkek ve kadını kapsayan 9 büyük çalışmanın 2012 yılında yapılan ortak değerlendirmesinde: kalp krizi sıklığında göreceli %20 azalma sağlanırken inme ve kalp-damar hastalığından ölüm üzerine faydasının olmadığı, kanama riskini ise göreceli %54 artırdığı saptanmıştır. 40.000’e yakın 45 yaş üstü kadının dahil edildiği Kadın Sağlığı Çalışmasında günde 100 mg aspirinin 10 yıllık takip süresinde kalp krizi ve kalp damar hastalığından ölüm üzerine koruyucu etkisinin olmadığı ancak inme riskini azalttığı gösterilmiştir.

Büyük birincil koruma çalışmalarının ortak sonucuna göre 6 yıl boyunca aspirin verilen her 1000 kadında 3, her 1000 erkekte 4 kalp ile ilişkili olay önlenebilmektedir. Ancak, bu yararlı etkinin bir bedeli vardır ve aspirin 1000 erkekten 3.3’ünde, 1000 kadından 2.5’inde önemli kanamaya yol açmaktadır.

Aspirin’in en önemli yan etkisi kanamadır. Kanamaların çoğu mide- barsak kanamaları olup bazı kanamalar hayatı tehdit edecek kadar ciddi olabilir. Bunların en ölümcülü ise beyin kanamasıdır. Aspirin’e bağlı kanama riski en yüksek olanlar: daha önce ülser veya kanama geçirenler, yaşı >60 olanlar, yüksek doz ilaç alanlar, birlikte kortizon veya ek kan sulandırıcı ilaç alan hastalardır. Aspirinin kanama yapıcı etkisi enterik kaplı (bağırsakta açılır) olması veya düşük dozda alınması ile önlenemez. Kanama riski yüksek hastalar aspirin almak zorunda ise beraberinde mide koruyucu tedavi de verilmelidir.

Kimler Aspirin kullanmalıdır?

Koroner damar hastalığı bulunan ve aspirin kullanmasına mani bir durumu olmayan tüm hastalar için aspirin yararlıdır ve ömür boyu önerilmektedir. Günde 75-100 mg doz bu amaç için yeterlidir; daha yüksek dozlarda yarar artışı olmaksızın kanama riski artmaktadır. Bilinen kalp hastalığı olmayanlarda aspirin kullanma kararını hekimleri vermelidir. Toplam kardiyovasküler risk hesaplanarak orta veya yüksek (10 yıllık risk >%10) olanlara verilebilir.

Kimler Aspirin kullanmamalıdır?

Kalp damar hastalığı riski düşük olanların aspirin kullanmasının anlamı yoktur. Çünkü koroner kalp hastalığından sakınırken en az o kadar mide kanamasına maruz kalınabilir. Ayrıca, kalp damar hastalığı olmayan 50 yaş altı bireylerde ve klinik olarak kalp- damar hastalığı oluşmamış diyabetik hastalarda koruyucu olur beklentisi ile aspirin kullanılması önerilmez.

Gelecek 10 yılda koroner arter hastalığı gelişme riski %10-20 (orta derecede), herhangi bir kanserle karşılaşma riski %12 civarında olan, 60’ lı yaşlarda ki 1000 hastaya aspirin verildiğinde: 6 ölüm, 17 kalp krizi, 6 kanser önlenebilirken, inme oranları değişmez. Ancak, kafa içi kanama dahil ek 16 önemli kanama oluşabilir.

Aspirin ve kanser:

Aspirinin, kanser görülme sıklığı ve kanserden ölüm üzerine olumlu etkilerinin olduğunun gösterilmesiyle primer korunmada aspirinin rolü değişebilir. 5 yıldan daha uzun süre düşük doz aspirin kullanılmasıyla kalın barsak kanseri, kadın rahim kanserleri, lenfoma ve sarkom oluşumunun azaltılabileceği ileri sürülmüştür. Aspirin ile 8-10 yıllık zaman süresinde kanser sıklığında görece %12 azalma elde edilebilmiştir. Ancak, kanserden koruyucu olarak aspirin kullanılması hususunda tavsiyeler henüz net değildir.

Son olarak kendinize iyi geldiğini düşündüğünüz bir ilacı (aspirin de olsa) başkalarına tavsiye etmek doğru bir davranış değildir. İlaçlar aktif madde içeren ürünler olup doktor tarafından tavsiye edilmedikçe kullanılmamalıdır.

*****

Özet: Kafana göre kullanma, çok tehlikeli, ama uzman doktor risk/fayda değerlendirmesini yaparak vermişse  korkmadan kullan.

Herhangi bir ilacı sırf iyi hissettiriyor diye düzenli tüketmek ileride dönemlerde ciddi sağlık sıkıntısı yaşatabilir, bir uzmandan destek almanızı öneririm size doğru bir şekilde nasıl kullanmanız gerektiğini söyleyecektir. Her ilacın etkisi olduğu gibi yan etkileri vardır bunu göz ardı etmemek lazım. Sana iyi gelen bir başkasında yan etki yaşatabilir büyük sorunlar yaşatabilir, her insanın yapısı farklı sonuçta.

Doktor kontrolünde kullanmak gerekiyor. Kafamıza göre kullanmak bize zarar verir.

Hocam her gün içilir mi? Eskiden baş ağrımiz olunca  çok içtik.. özellikle çocukken ama şimdi ben gripin asprinin üretildiğini bile bilmiyordum. Başlık sayesinde hatırlamış olduk☺️

Kanı sulandırdığını biliyorum. Koronavirüs aşısı olmuş bazı arkadaşlar kan pıhtılaşmasına karşı aspirin almaya başladılar. Doktor tavsiye etmiş galiba. Şu an tam bir kaos hakim o konuda. Zarar mı değil mi bilmiyoruz. Aslında her ilacı boş yere kullanmamak lazım. Aspirinde bunlardan birisi ama alışkanlık olmuş artık bazı kişilerde içmeden duramıyorlar.

Bebek asprini

Her gün veya iki günde bir tane içerim. 80-100 mg civarıdır. Dünyanın en büyük bulusudur. Severek kullanıyorum yalnız 500 mg olanlardan uzak duruyorum. Doğru kullanılmadığı takdirde kanamaya yol açabilir. O yüzden 2-3 günde 1 tane Bebek asprini benim için gayet uygun.

Tüm gün iş nedeniyle hareketsiz kaldığım için Halsiziigimi alıyor Üzerimdeki yorgunluğu atıyorum.