Author

Topic: Aynı marka gıda ürününün Türkiye de farklı içeriklerle satışa sunulması (Read 184 times)

sr. member
Activity: 714
Merit: 335
Sadece gıda olarak düşünmeyin hocam bunu.Avrupa otomobillerde ve Türkiye’de olan otomobillerde bile uçuk farklar var.Avrupa’da boş pakette sunulan donanımlar Türkiye’de en dolu paketlere verebiliyor.Özellikle Volkswagen grubu bu farkı göze soka soka yapıyor.Amerika veya Avrupa’ya giden otomobil ile Türkiye’de binilen araç arasında uçurumlar kadar fark olabiliyor.

Ne kadar ekmek o kadar köfte hocam. kalite ne kadar yüksek olursa alıcı kitlesi o kadar yüksek olur. avrupadaki şartnameler ile türkiyedekiler bir mi? dizel araçların çoğu amerikadan ret yediğinde türkiyeye pazarlayıp türkiye pazarında eritmişlerdi. o yüzden araçta da aynı şey, gıdada da aynı şey var.
copper member
Activity: 1484
Merit: 1103
Sadece gıda olarak düşünmeyin hocam bunu.Avrupa otomobillerde ve Türkiye’de olan otomobillerde bile uçuk farklar var.Avrupa’da boş pakette sunulan donanımlar Türkiye’de en dolu paketlere verebiliyor.Özellikle Volkswagen grubu bu farkı göze soka soka yapıyor.Amerika veya Avrupa’ya giden otomobil ile Türkiye’de binilen araç arasında uçurumlar kadar fark olabiliyor.
copper member
Activity: 644
Merit: 269
Çocukluğa kadar gitmeye gerek yok, 1-2 sene öncesi ve şu an arasında bile uçurumlar var. Özellikle çikolata ve dondurma grubunda bu durumu yaşıyoruz.

10 sene önce Carte d'Or Selection ürünlerini bayıla bayıla yerdik. 2-3 sene öncesine kadar hala tatları güzeldi hatta indirim dönemlerinde buzluğa stok yapardım. Bu sene yediğimde ise resmen küfrettim, tatlarının eskisi ile alakası yok. Max, Cornetto vb. tekli dondurmalar ise hem boyut olarak küçülmüş hem içerik değişmiş. 2 ısırıkla bitiyor.

Bakın gıdadedektifi'nin 2 sene önceki paylaşımı şu şekilde:



Bu sene eminim ki 2 ene öncesinden çok daha berbat bir halde çünkü tatları arasında en ufak bir yakınlık kalmamış. Sütün litresi 15 lira olunca süt aromalı buzları yemeye başladık


Bir de paket ambalaja bakarsanız hocam Türkiye’deki daha albenili duruyor. Çocuklara hitap etmek için Türkiye’de ambalaj pazarlama var. İngiltere’dekine bakın ürün ön planda, Türkiye’de olan Twister ise Aslan maxı öne çıkarıyor. Zaten Galatasaray taraftarı tüm çocuklar logosunda aslanı görünce bu ürünleri satın alıyorlar. Faydaya gelince de fayda yok. Bana göre sokakta satılan meybuzdan bir farkı kalmamış bu ürünlerin.
legendary
Activity: 2772
Merit: 1557
Çocukluğa kadar gitmeye gerek yok, 1-2 sene öncesi ve şu an arasında bile uçurumlar var. Özellikle çikolata ve dondurma grubunda bu durumu yaşıyoruz.

10 sene önce Carte d'Or Selection ürünlerini bayıla bayıla yerdik. 2-3 sene öncesine kadar hala tatları güzeldi hatta indirim dönemlerinde buzluğa stok yapardım. Bu sene yediğimde ise resmen küfrettim, tatlarının eskisi ile alakası yok. Max, Cornetto vb. tekli dondurmalar ise hem boyut olarak küçülmüş hem içerik değişmiş. 2 ısırıkla bitiyor.

Bakın gıdadedektifi'nin 2 sene önceki paylaşımı şu şekilde:



Bu sene eminim ki 2 ene öncesinden çok daha berbat bir halde çünkü tatları arasında en ufak bir yakınlık kalmamış. Sütün litresi 15 lira olunca süt aromalı buzları yemeye başladık
hero member
Activity: 1554
Merit: 762
Türkiye’de sağlıklı nesiller yetişmesi için sıkı bir gıda kanununa ihtiyacımız var. Atıştırmalıkların içeriğindeki doğal malzemelerin artırılması gerekiyor. Ancak gösteriyor ki büyük şirketler Avrupa’ya başka ülkemize başka içerikte ürünler sunuyor. Bunda bizim hatamızın payı oldukça yüksek. Denetlenebilirlik açısında büyük eksiklerimizin olduğunu düşünüyorum. Böylece bu şirketler ülkemizde istediği gibi at koşturabiliyor. Eminim en fazla kârı da bizim gibi ülkeler üzerinden yapıyorlardır. Şu an yediğim x markası atıştırmalığın çocuklukta aynı markanın yediğim atıştırmalığıyla alakası yok.
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
Türkiye’de bu yapılıyor hemde türk ürünlerinde yapılıyor hocam buna şaşırmamak lazım. Türkiye’de üretilen çayın ihracındaki çay ile yerli çay arasında bile kalite farkı var. Yurtdışındaki ürünlerde bu farklılık çok normal. Her ülkenin standartları birbirinden farklı. Bunu savunmuyorum ama Türkiye’de o kadar kötü bir ekonomik durum var ki Avrupa malları burada çok pahalı olacağı için insanlar alamaz diye kaliteyi yerlere indirip fiyatı düşürüyorlar.
legendary
Activity: 2548
Merit: 1519
Bundan kaçış yok genel olarak paketli gıda tüketmemek gerekiyor ancak böyle kaçınabilirsiniz onun dışında paketli hazır gıda olarak ne alsak içeriğinde zararlı maddeler var. Maliyetleri düşürmek için markalar düşük kalite ürün çıkarıyorlar ülke ekonomisi düzelmedikçe bu durum değişmez. Ülke öyle bir hal aldı ki paranla bile kaliteli gıdaya ulaşmak iyice zorlaştı.
hero member
Activity: 966
Merit: 764
Zaten hemfikiriz denetlemesi gereken kurumların yapması gereken şeyleri yapmadığını. Şu açıdan da bakalım, biraz da özeleştiri yapmamız lazım. Her ürün sonuç olarak arz talep dengesine göre yollanıyor, getirtiliyor. Bilinçlenmemiz gereken konuların başında yediğimiz içtiğimiz şeylerde neler kullanıldığı ve zarar verici şeyler olmasına ve engel alınmamasına karşı kendimiz araştırıp kullanmamalıyız. Talep varsa arz ortaya çıkar elbet.

İyisini talep etmiyoruz ki iyisini getirsinler.
sr. member
Activity: 974
Merit: 292
Gıda en önemli konulardan ama ne yazık ki Türkiye'de yeterince hassasiyet gösterilmiyor. Arkadaşın verdiği örnekte görüldüğü üzere birçok yiyecek ve içeceklerde, ambalajlı gıdalarda olması gereken denetim gösterilmiyor.
Renklendirici, aroma verici, tatlandırıcı, koruyucu vb. onlarca kimyasal ürünle bezenip pazarlanıyor. Kansere davetiye veriliyor.

Bir ara Nutella markalı çikolotanın palm yağı oranından dolayı haberler çıkmıştı.
Quote
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), ünlü çikolata-fındık ezmesi Nutella'nın içerisinde yer alan palmiye yağının kanserojen olduğunu açıkladı. İtalya'da bazı marketlerde Nutella'nın raflardan indirildiği belirtiliyor.
Bir kez olsun alıp yemişliğim yoktur ama millet saldırıyor resmen. Hatta satılmayan ürünlerin Türkiye'de pazarlandığına dair iddialar vardı. Demem o ki sağlığımızın hiç değeri yok. Devlet bu konuda yetersiz kalıyor.

90'lı yıllarda babam dondurma satardı. Süt, şeker, ve salep %100 doğaldı. Krema, süt tozu, tatlandırıcı, aroma verici, renklendirici asla kullanmazdı.
O dondurmaların tadını şimdi hiçbir yerde bulamıyorum. Algida, carte d'or vs. ürünleri alıp dondurma diye yiyenler ne demek istediğimi asla anlayamayacaklar. Bunlar dondurma değil krema köpük!!

Maraş dondurmamız var. Keçi sütünden yapılan halis muhlis dondurma. Onu da satın alıp kalitesini, orijinalliğini bozmaya yeltenen şirketler yok değil.
hero member
Activity: 1400
Merit: 536
Soyle dusunmek de mumkun: ingiltere ve bati avrupa ulkelerinin vatandaslari kiymetlidir, ve halk sagligi dusunulerek firmalara bu sartlar getiriliyor, dogu avrupaya ise bastir glikozu, renklendiricileri...
Onlara iltimas geciliyor, cunku onlar bunu istiyor.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
Bu gıda içeriği farklılığı yıllardan beri kullanılıyor. Bu bir devlet politikası durumunda. Türk kodeksi diye bir şey var burada yazanların dışına çıkılmaması gerekiyor ama devlet eli ile bu değiştirilip piyasadaki bozuk ürünlerin artması sağlanıyor. 5 yıl kadar önce yoğurt yapma şeklini değiştirdiler. İçerisine jöle falan konması yasal duruma geldi. Hazır yoğurda ne yaparsan yap ekşiyemiyor artık. Doğal yoğurt kaşık soksan ekşirdi.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
Bu durumu vatandaşlar değil bakanlığın müdehale etmesi gerekir son yıllarda denetim yapıldığını gördünüz mü? Gıda denetimleri sıklıkla yapılmalı ve cezaları caydırıcı olmalı. Bir çok bildiğiniz o büyük markaların ülkemizde satılan ürünlerinin içerikleri farklı Haluk Tatar bununla ilgili videosunun bir kısmını izlemiştim orda Knorr, Algida, Nutella içeriklerinin farklı olduğunu dile getirmişti. Paranızın değeri kadar insan yerine konuluyorsunuz…
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
Bunu ben de kendim fark etmiştim, sonra instagramda bir sayfada da görmüştüm de inanmak istemedim. Algida ürünlerinde de mesela rezalet içerikler var bizimkilerde. Adamlarınkinde harika ve gerçek malzeme var. Bizde gurme dondurmacıda öyle satılmıyor. Ama yanılmıyorsam amerikada da biraz içerikler kötü. Avrupada çok iyi. Avrupada halk sağlığına dikkat ettikçe hükümetlere baskı yaparak bu içeriklerin iyi olması sağlanmış. Bizde tabi ki kimsenin s.kinde değil. Çocuğum olsa hiçbir şey yedirmem.

Ama ayrıca 90ların sonunda 2000lerin başında örneğin max dondurmanın içeriği daha iyiydi diye sanıyorum. Gittikçe rezaletleşti
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
Bu durum yıllardır var alman çikolatası boşuna getirmiyorlar. Geçenlerde almanyadan milkanın bir çikolatası elime geldi lan dedim bu çikolataysa bizim yediklerimiz ne.

Ülke her konuda yol geçen hanı. Kimsenin doğru düzgün birşey denetlediği yok denetlense bile cezalar caydırıcı değil. En basit örneği pazarda satılan ürünler.

Ekonomi kötü olunca sadece gıda değil her konuda kötü ürünler geliyor bir ara cep telefonlarının dayanıklılıkları bile farklıydı ki şimdi bile birinci sınıf malzemelerle üretilenlerin ülkemize geldiğini düşünmüyorum.

Bizde hiçbirşeyın bir standardı oluşmadı adamlar uygun fiyata satabilmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyor.

Size bir anımdan bahsedeyim.

Cafe işlettiğimi biliyorsunuz ara ara denetleniriz bir gün geldiler sohbet ettik biraz şuraya gittiniz mi? yok buraya gittinizmi yok? siz neye göre denetliyorsunuz dedim abi dedi adamın elimdeki listede kaydı varsa gireriz yoksa girmeyiz nasıl yani dedim adam gelip kayıt açtırmadıkça yani belge almadıkça o işletmeye girip ceza da kesmiyorlar  böyle bir ortamda ürünlerin sağlıklı olduğuna inanmak doğru değil.

Birde marketlerde kaşar satılıyor birgün dalgınlığıma geldi tost kaşarı diye birşey almışım sabah sabah bir tane yedim bu da nesi yiyemeden çöpe attım kaşarla alakası yok. Artık nasıl bir üretimden geçiyorsa kaşar demek komik.
hero member
Activity: 2030
Merit: 402
Bunun gibi birçok örnek benim de dikkatimi çekmişti. Nedense Türkiye'de üretilen versiyonlarında ne kadar yapay madde varsa dolduruyorlar. Malzemeden çalmaktan farkı nedir ki bunun? Ayrıca içeriği açık açık belirtseler bile bunun bir suç olması gerekir bence. İnsanları renklendirici vs. gibi sağlığa zararlı maddelerle hasta ediyorlar yavaş yavaş. Bu alanla sorumlu bakanlığın bu konuda yapıcı bir aksiyon alması benim dileğimdir ama bunu pek de inanarak söyleyemiyorum.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
Başlıkta söylediğim gibi aynı küresel markadan çıkan bir ürün Türkiye'de içeriği bambaşka İngiltere'de bambaşka bu içerik kalitesinin düşüklüğünü yıllardır tahmin ediyordum artık birileri araştırmış ve arasındaki içerik farkını paylaşmışlar.

Bir Fanta içeceğinin içerisinde ;

Türkiye’de
24,1 gr ilave şeker
Glikoz fruktoz var
Yapay aroma vericiler
%3 Portakal
Beta karoten renklendirici

İngiltere'de

15,2 gr ilave şeker
Glikoz fruktoz yok
Doğal portakal aroması
%3,7 portakal + %1,3 narenciye suyu
Renklendirici için havuç ve kabak suyu

Yani kısacası arkadaşlar fahiş fiyatlara gıda ürünleri alıyoruz, üstüne birde bizi zehirliyorlar. Lütfen aldığınız gıda ürünlerine dikkat edin.
Jump to: