Author

Topic: Bazen masallar büyükler içinde yazılır. (Read 65 times)

hero member
Activity: 1204
Merit: 623
March 08, 2021, 01:52:43 PM
#6
Bir tane daha;

Quote
Bir ormanda iki Oduncu ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Aksamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi
bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

İkinci adam çok daha fazla ağaç kestiği anlaşılmış.

Birinci adam öfkelenmiş :

” Bu nasıl olabilir ? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ise basladım,
senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin.Böyle bir şey nasıl olabilir? bir yanlışlık olmalı

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş :

” Ortada bir yanlışlık yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az cabayla daha çok ağaç kesilir.”

İşte hodl dediğin tam da bu. Habire biriktirmek. Arada bir satıp bileyleyebilsek piyasayı bizde daha fazla odun keseceğiz. Bazı cüzdanlar kapandığı için içinde ne var unuttuk. Ama privatekey elimizde.
sr. member
Activity: 1148
Merit: 367
Bir tane daha;

Quote
Bir ormanda iki Oduncu ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Aksamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi
bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

İkinci adam çok daha fazla ağaç kestiği anlaşılmış.

Birinci adam öfkelenmiş :

” Bu nasıl olabilir ? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ise basladım,
senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin.Böyle bir şey nasıl olabilir? bir yanlışlık olmalı

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş :

” Ortada bir yanlışlık yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az cabayla daha çok ağaç kesilir.”
hero member
Activity: 1260
Merit: 957
Seni yeneceğim borsa adında bir kitap okumuştum. İçerisinde onlarca bu şekilde hikaye vardı. Borsaya yada hayata uyarlandığı zaman anlam ifade eden masallar.

Bir masalda ben ekleyim:

Quote
Köyün birinde yaşlı ve bilge bir adam varmış. Çok fakirmiş ama dillere destan beyaz bir atı varmış. Kral bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, sadece bir at değil benim için; bir dost. insan dostunu satar mı?” demiş.
Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni zavallı ihtiyar, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın!” demişler.

Yaşlı bilge: “Karar vermek için acele etmeyin” demiş. “Sadece at kayıp” deyin, “Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.”
Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyara gelip özür dilemişler. “Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.”
Yaşlı bilge “Karar vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş. “Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bir sayfayı okuyarak tüm kitap hakkında nasıl yorum yapabilir, yargıda bulunabiliriz?”

Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler ancak içlerinden “Bu ihtiyar sahiden saf” diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. “Bir kez daha haklı çıktın” demişler. “Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler. İhtiyar “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş.
“O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz”

Birkaç hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.
Köylüler, gene ihtiyara gelmiş. “Gene haklı olduğun ispatlandı” demişler. “Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer…”
“Siz erken karar vermeye devam edin” demiş, ihtiyar. “Oysa ne olacağını kimseler bilemez.

Evet bu hikayeyi daha önceden okumuştum. Bu piyasada böyle birşeyde söz konusu gerçekten hodl kavramının hakkını pek veremiyoruz  Smiley

Bende her zaman bunu dile getiriyorum kısa zamanda ihtiyacınız olan parayla yatırım yapmayın. Gerektiğinde 1-3 yıl beklerim dediğiniz nakitiniz varsa o zaman yatırım yapabilirsiniz. Bu gün başka bir konuda birisi haziran ayında bist’ten aldığı hisseyi bu günlerde sattığın bahsetti aldığı günden beri neredeyse fiyatına hiç bakmamış. Biz olsak saat başı bakarız Smiley aldıysan unut gittsin 3-5 ay bakma böyle yapabilirsek kazanırız. Genel yapılan hata hisse / coin çıkınca alıyoruz sonra düşmeye başlayınca bari çok zarar etmeyelim diye satıyoruz haliyle zarar ediyoruz. Sabırsızsanız hiç girmeyin derim. Herkese bol kazançlar.

Ayarında sabrın sonu selamettir bu piyasada . Gerektiğinde vazgeçebilmeli gerektiğinde ise inadına gitmeli ancak bunu yaparkende aşırıya kaçmadan yapmalı .
hero member
Activity: 1246
Merit: 883
Eloncoin.org - Mars, here we come!
Bende her zaman bunu dile getiriyorum kısa zamanda ihtiyacınız olan parayla yatırım yapmayın. Gerektiğinde 1-3 yıl beklerim dediğiniz nakitiniz varsa o zaman yatırım yapabilirsiniz. Bu gün başka bir konuda birisi haziran ayında bist’ten aldığı hisseyi bu günlerde sattığın bahsetti aldığı günden beri neredeyse fiyatına hiç bakmamış. Biz olsak saat başı bakarız Smiley aldıysan unut gittsin 3-5 ay bakma böyle yapabilirsek kazanırız. Genel yapılan hata hisse / coin çıkınca alıyoruz sonra düşmeye başlayınca bari çok zarar etmeyelim diye satıyoruz haliyle zarar ediyoruz. Sabırsızsanız hiç girmeyin derim. Herkese bol kazançlar.
sr. member
Activity: 1148
Merit: 367
Seni yeneceğim borsa adında bir kitap okumuştum. İçerisinde onlarca bu şekilde hikaye vardı. Borsaya yada hayata uyarlandığı zaman anlam ifade eden masallar.

Bir masalda ben ekleyim:

Quote
Köyün birinde yaşlı ve bilge bir adam varmış. Çok fakirmiş ama dillere destan beyaz bir atı varmış. Kral bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, sadece bir at değil benim için; bir dost. insan dostunu satar mı?” demiş.
Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: “Seni zavallı ihtiyar, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın!” demişler.

Yaşlı bilge: “Karar vermek için acele etmeyin” demiş. “Sadece at kayıp” deyin, “Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.”
Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyara gelip özür dilemişler. “Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.”
Yaşlı bilge “Karar vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş. “Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bir sayfayı okuyarak tüm kitap hakkında nasıl yorum yapabilir, yargıda bulunabiliriz?”

Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler ancak içlerinden “Bu ihtiyar sahiden saf” diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. “Bir kez daha haklı çıktın” demişler. “Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler. İhtiyar “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş.
“O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz”

Birkaç hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.
Köylüler, gene ihtiyara gelmiş. “Gene haklı olduğun ispatlandı” demişler. “Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer…”
“Siz erken karar vermeye devam edin” demiş, ihtiyar. “Oysa ne olacağını kimseler bilemez.
hero member
Activity: 1260
Merit: 957
Ellerinizden öpen 5 yaşında bir yeğenim var ve dayısına bayağıda bağlıdır. Haftada bir kaç kere ben onu aramadan masal anlatmadan uyumaz. Bende böyle internetten masallara bakmaya başladım neredeyse 2 yıldır bu etkinliğimiz devam ettiği için artık bildiğim masallar yetmez olmuştu çünkü  Grin Neyse bir tane masal çok dikkatimi çekti ve aslında şu 5-6 aylık kripto paralar sektöründeki maceramda çoğu zaman bu masaldaki kurt gibi davrandığımın farkına vardım.

Quote
Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş. Çok söylemesi günahmış; hikaye söylemesi sevapmış. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir kurt yaşarmış. Köyün kıyısında kışları açlıktan kıvranıyormuş. Yine böyle bir gün:

– Köye gideyim de oradaki inekten, koyundan yiyeyim, demiş.
Köye gitmiş, bir ineğe rast gelmiş:
– İnek, ben öyle açıktım ki seni yiyeceğim, demiş.
– Dur, beni şimdi yeme. Şuraya kadar sırtıma bin, in; birbirimizi gezdirelim
de beni öyle ye, demiş.

Kurt kabul etmiş ve o sırada da inek kaçmış. Kurt bir ahırın önüne gitmiş. Ahırdan bir katır çıkmış. Katıra:

– Açlıktan ölüyorum, katır seni yiyeceğim, demiş.
– Benim etim sert, sen beni yiyemezsin. Gideyim, baltayla satırı getireyim de beni öyle ye, demiş.

Baltayla satıra gidiyorum diye katır da kaçmış. Kurt, av aramaya devam etmiş. Bir koyuna rastlamış:

– Koyun, açlıktan ölüyorum, seni yiyeceğim, demiş.
– Yok, beni şimdi yeme. Gel, seninle şu tarafa doğru gidelim de orada bir oynayalım, demiş.

O da kurdu kandırıp kaçmış. Sonra kurt, keçiyle karşılaşmış. Keçiye:

– Seni yiyeceğim keçi, çok açım, demiş. Keçi:
– Benim karnımda iki tane yavrum var. Bizi üç olunca ye, demiş.

Sonra o da kaçmış. Kurt harmanlığa doğru yoluna devam etmiş. Bir ata rast
gelmiş. Ata:

– At, açlıktan ölüyorum. İmkânı yok, kaçırmam seni; seni yiyeceğim, demiş. At:
– Yok, beni şimdi yeme. Gel, sırtıma bin de bir cirit oynayalım. Beni ondan sonra ye, demiş.

Böylece at da kaçmış. Kurt bütün avlarını kaçırmış. Bu sefer düşünmeye ve kendi kendine söylenmeye başlamış:

– Be hey kurt! Eline geçti bir inek, ye de boynuzlarını dinelt. Sen ne yapacaksın inmeyi, binmeyi? Kâtip mi olduydun, demiş. Katırı düşünmüş:
– Eline geçti bir katır, yesene hatır hatır. Sen ne yapacaksın baltayı, satırı? Kasap mı olacaktın, demiş. Sonra koyunu düşünmüş:
– Hey kafasız! Sen ne edeceksin oyunu moyunu, yesene koyunu. Oynayıp da köçek başı mı olacaktın, demiş. Oradan keçi gelmiş aklına:
– Eline geçti bir keçi, ne yapacaksın ikiyi, üçü; kessene keçiyi. Sürü başı mı olacaktın yoksa, demiş. Sonra atı düşünmüş:
– Eline geçti bir at, ye de yanında yat. Sen ne yapacaksın cirit oynamayı? Cirit başı mı olacaktın, demiş.

Bütün avlarını kaçıran kurt, açlıktan ölmüş.
Hatun KARAMUKLU
Source

Eski konuları çok okudum yapılan hodl sepetlerini inceledim ve incelemeye devam ediyorum. Zamanı geldiğinde çıkmasını bilmeyen insanların yatırımlarının ne kadar düştüğünü veya ne kadar erkenden çıktıkları için hayıflanmalarını gördüm. Keza diğer sosyal medya platformlarında kredi çektim hangisini alayım veya düldülü sattım hangisini 3 ay 5 ay tutayım gibi paylaşımları gördüm. Şahsi düşüncem karnını tok tutabiliyorsan başını sıcak bir yuvaya sokabiliyorsan işte o zaman ihtiyacın olmayan parayla bulaşacaksın bu işe. Elektrik faturana 10 gün var bunun parasıyla 10 gün trade edeyim olmamalı. Bolca okuyun, bolca izleyin, bolca kazanın ama herşeyden önce bolca kendinizi ailenizi ve geleceğinizi düşünün baktınız ki bir güven ışığı var yapıştırın Cheesy

Bugününüz dününüzü geçsin ki yarınınız güllük gülistanlık olsun.
Jump to: