Author

Topic: Belediye Başkanının Personelleri Tehdit Etmesi (Read 210 times)

legendary
Activity: 2548
Merit: 1519
Bu eleman kendini Allah falan mı sanıyor herkes eleştirilebilir eleştiri en doğal haktır. Bu videoyu oy veren bütün Kahramankazan halkına izletmek lazım. Oy verdiğiniz tip böyle biri, bunun tarafından yönetilmeyi hak ediyor musunuz diye sorulmalı. Evet diyorlarsa zaten yapacak bir şey yok mantalite belli. Son seçimlerde az farkla belediye başkanı olmuş, iki bin kişinin fikri değişse bir daha başkan olamaz.
sr. member
Activity: 1064
Merit: 350
Çok yazık oluyor ülkemizde böyle şeyler gördükçe. Böyle güzelim bir ülke böyle insanları hak etmiyor. Bir belediye başkanının çıkıp elini kolunu sallayarak böyle sözler sarf etmesi son derece absürd bir olay. Aynısını hukukun sağlam işlediği bir ülkede asla yapamaz. Yapmaya cesaret etse bile alması gereken cezayı alır, oturur aşağı. Ancak hukukta oluşan açıklıklar ve yasa tanımazlık seviyesi büyüdükçe böyle insanlar da kendilerine meydan bulmuş oldular. Hangi partinin belediye başkanı olursa olsun böyle sözler sarf edememeli.
legendary
Activity: 2352
Merit: 2592
Chancellor on Brink of Second Bailout for Banks
Belediyeler DAO olarak yönetilebilir. Tüm kararlar il ilçe halkı tarafından oylanarak alınabilir.
Devletler DAO olabilir mi bilmiyorum ama belediyelerden çok güzel DAO olur.

Günümüzde insanların karar haklarını yetkili tek bir kişi yada bir kaç kişiye devretmesinin temel sebebi organizasyonun yetersiz olması. Blockchain olmadan internet üzerinden de oylama yapılabilir ancak kimlik kaydı, sonuçların şeffaflığı v.b. konular sorun oluşturur. Bugün yapılamasa da geleceğin insanlarının bir noktadan sonra merkezi yönetimler yerine doğrudan kendi kararlarını vereceklerine eminim.

100 sene önce tapular tek bir deftere yazılıyordu, bir çok yolsuzluğa sebep oluyordu ama kullanılabilecek başka yöntem yoktu. İnternetin ilk çıktığı zamanlarda çoğu kişi bu bilgilerin internette depolanacağına ihtimal bile vermiyordu artık tamamen internet üzerinde. Gelecekte ise her şey er yada geç blockchain temelli zincirlere kayıt edilecek.

İnsanlığın gelişimi bilginin kayıt edilme ve iletilme biçimleriyle doğrudan orantılıdır. Blockchain bu iletişimi bir kademe daha ileriye taşıyacak. Yeterince ömrümün olmasını ve bu olayların gerçekleşebilmesini izlemeyi çok isterim.
sr. member
Activity: 784
Merit: 268
Helena Helena!
Blockchain ve konsensüs mekanizmalarını özel yapan şeylerden birisinin neden önemli olduğunun kesin kanıtlarından bir tanesi. Gücün gerçek sahipleri yetkilerini merkezdeki tek bir yöneticiye devrettiklerinde eğer insanların algıları da oturmamışsa merkezdeki yönetici kendisini gücün gerçek sahibi zannetmeye başlıyor. Onu büyük bir kalabalık takip ettiği için fikirlerine karşı çıkanları sistem dışına atarak yok edecek küstahlığı kendisinde bulabiliyor.

Siyasetteki kişilerin yada herhangi bir makama getirilmiş görevlinin güç sahibi değil de görevlendirme olduğunu halk olarak anlayabildiğimizde birileri bize ne yapmamız/yapmamamız gerektiğini söyleyemeyeceklerini öğrenirler.


Belediyeler DAO olarak yönetilebilir. Tüm kararlar il ilçe halkı tarafından oylanarak alınabilir.
Devletler DAO olabilir mi bilmiyorum ama belediyelerden çok güzel DAO olur.

legendary
Activity: 1106
Merit: 1039
Belediye başkanıysan bu ülkede çok özgürsün istediğini yaparsın algısı var. Bu algı son zamanlarda yıkıldı. Terörler irtibatı olan belediyelerin belediye başkanları alınınca belediye başkanlarının biraz sesi indi ancak hükümet yanlısı belediyelerin neler söylediği ancak iktidar değişirse ortaya çıkar. Gerçi iktidar değişirse ortaya çok şeyler çıkar da.
sr. member
Activity: 714
Merit: 335
Bir önceki seçimde adını vermeyeceğim bir belediye bütün çalışanlarını topluyor. Diyorki bakın oy vereceğiniz kişiyi size söyleyemem ancak o kişiye oyunuzu vermediğinizi bir şekilde duyarsam sizinle işimiz son bulur diyor.

Kısmet olur iktidar değişirse bunun gibi nice videoların bir şekilde ortaya çıkacağına inanıyorum.

Bu kişi gerçekten oyu kime vereceğinizi söyleyemem dediyse yine iyi bir davranış sergilemiş. nice şeyler duyuyoruz hocam insanlara kime oy vereceğini söyleyip video kaydı isteyenlerden tutun, karşıt partiyi eleştirince işinden olanların onlarcası oluyor. suç bunlarda değil aslında sen oyunu makarna ile satarsan gelir seni tehdit edip oyunu zorbalıkla böyle alır işte
full member
Activity: 700
Merit: 134
İşte ülke yöneticilerinin geldiği durum bu baskıyla zorbalıkla işlerini yürütmeye çalışıyor seçilmiş birisi olduğunu unutup herkesin patronu efendisiymiş gibi davranıyor kimsenin sesi çıkmıyor. Bunun önüne geçilmesi lazım daha önce polis memurlarını suçluymuş gibi camekanın arkasına koyup vekilin birinin oğlu gibi birinin içlerinden polis seçtiğini hatırlıyorum görevini yapmak isteyenlerin önünde duruyorlar sadece kendi istedikleri şey olsun istiyorlar
member
Activity: 406
Merit: 47
Liyakatın olmadığı ülkelerde bunlar her zaman yaşanacaktır. Bu serbestlikten güç alıyor böyle insanlar işte. Eğer siz yönetimde boşluklar bırakmadan böylelerine göz açtırmazsanız bunları yaşamazsınız. Dünyanın hiçbir yerinde böyle insanlar bu cesareti bulamamalı bize kalsa ama hayat bu sonuçta. Her şey toz pembe değil. Umarım gelecekte ülkemizde böyle insanların bir yerlere gelemediği ve işini düzgün yapacak, eleştiriye her zaman açık insanların görevlere getirildiği bir ortam görebiliriz.
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
Blockchain ve konsensüs mekanizmalarını özel yapan şeylerden birisinin neden önemli olduğunun kesin kanıtlarından bir tanesi. Gücün gerçek sahipleri yetkilerini merkezdeki tek bir yöneticiye devrettiklerinde eğer insanların algıları da oturmamışsa merkezdeki yönetici kendisini gücün gerçek sahibi zannetmeye başlıyor. Onu büyük bir kalabalık takip ettiği için fikirlerine karşı çıkanları sistem dışına atarak yok edecek küstahlığı kendisinde bulabiliyor.

Siyasetteki kişilerin yada herhangi bir makama getirilmiş görevlinin güç sahibi değil de görevlendirme olduğunu halk olarak anlayabildiğimizde birileri bize ne yapmamız/yapmamamız gerektiğini söyleyemeyeceklerini öğrenirler.
birkaç yıl önce Japonya'da yapay zeka destekli bir robot seçime katılmış ama kazanamamıştı Smiley

insanlar George Orwell'in Hayvan Çiftliği eserinde dediği gibi "herkes eşittir ama bazıları daha eşittir" ilkesinde bazıları kısmına kendilerini yerleştiriyorlar. Sadece güç sahipleri değil gücün çevresindekiler de (uzak ve ya yakın) genelde gücün nimetlerinden ve yozlaştırılmasından yana tavır koyuyor. Belki bir gıdım dahi fayda elde edemeyecek olanlar sadece bunun hayaliyle bile olsa "helaaal olsun" diyebiliyorlar ve bunu yaparken kendilerinin dışında çoluk çocuklarının geleceğini de mahvettiklerini göremiyorlar. Oysa adalet olsa herkes kesin olarak kazanacak(tı)
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
geçtiğimiz yıllarda sanırım avusturalya da çıkan büyük bir yangın vardı, yaklaşık 8 ay söndürülememişti yangın. dönemin başbakanı yangında zarar gören kasabalardan birini ziyaretinde halkın tepkisiyle karşılaşmış ancak herhangi bir agresiflik göstermeden o kasabayı terk etmişti.
Devlet kademelerindeki en büyük eksikliğimiz olan liyakat, belediye başkanlarının personeli tehdit etmesinde de karşımıza çıkıyor. Liyakat dediğimiz şey sadece bilgi beceri anlamındaki yeterlilik değil kanımca. Devlet adamlığı vasfının temelinde her ne kadar bilgi beceri yönünden yüksek yeterlilik gerekse de, ayrıca makamın ağırlığını kaldıracak kişilik ve karakter doygunluğunu ve milletin menfaatini kişisel menfaatlerinin hep önünde görme hissini de yüreğinde taşıyanlardan olmak gerekir. son zamanlarda televizyonlarda sıkça gördüğümüz halkı hakir gören, çalışanlarını iş arkadaşı gibi değil de maraba gibi gören makam sahipleri maalesef var ve sayıları da artmakta. seçilmiş olmak önemlidir elbette ama bu durum sizi o seçimin birincisi veya sonuncusu yapan gücün asıl sahiplerini ezebileceğiniz anlamına gelmez.

ve en önemlisi devlet hafızası her daim aktiftir, bugün her ne yaparsanız yapın kişiler unutur ama devlet unutmaz, ki bizler 2000 yılı aşkın bir sürelik devlet geleneğine sahip bir milletiz, bizimki hiç unutmaz.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
Eskiden beri yurdumda belediyecilik hep sorundu. Yıllar önce belediyelerin gelirleri az olduğu ve bu günki gibi borçlanma yetkileri yok iken çekilen sıkıntılar farklıydı. Şimdi İki gurup belediye oluştu. Bir muhalif canı çıkasıca belediye. İki yandaş yağla balla beslenesi belediye. Halk halen harcanan yok edilen talan edilen paraların kendi paraları olduğunu anlama konusunda çok ısrarcı. İlla benim seçtiğim parti gelsin gerisini nasıl talan ederse etsin zihniyeti var. Nasıl isterse öyle yönetsin de buna dayanıyor. Adamların egoları tavan yapınca başlarına kaya düşeceğini peşinen söyleme cesareti doğuyor. Nasıl olsa yargı falan da yok.
legendary
Activity: 2352
Merit: 2592
Chancellor on Brink of Second Bailout for Banks
Blockchain ve konsensüs mekanizmalarını özel yapan şeylerden birisinin neden önemli olduğunun kesin kanıtlarından bir tanesi. Gücün gerçek sahipleri yetkilerini merkezdeki tek bir yöneticiye devrettiklerinde eğer insanların algıları da oturmamışsa merkezdeki yönetici kendisini gücün gerçek sahibi zannetmeye başlıyor. Onu büyük bir kalabalık takip ettiği için fikirlerine karşı çıkanları sistem dışına atarak yok edecek küstahlığı kendisinde bulabiliyor.

Siyasetteki kişilerin yada herhangi bir makama getirilmiş görevlinin güç sahibi değil de görevlendirme olduğunu halk olarak anlayabildiğimizde birileri bize ne yapmamız/yapmamamız gerektiğini söyleyemeyeceklerini öğrenirler.
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
Maalesef belediyelerde bu gibi olayları çokça duyuyoruz aslında bu buzdağının görünen kısmı belediyeler yolsuzluktan geçilmiyor hepsi öyledir diyemiyorum ama çoğunluğu bu şekilde ve çoğunluk belediyeler yıllardır borç içindeler. Maaşlarını ödememekle işten çıkarmakla dolaylı olarak tehdit edilerek istediklerini yaptırıyorlar. Kimi kime şikayet edebilirsiniz ki neredeyse tüm kurumlarda siyasetin sözü geçiyor. Belki bir gün her yerde adalet ve kanunların sözü geçerse o zaman çok ilerlemiş bir ülke olduğumuzun kanıtıdır.

legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
Eleştirmek de mi yassah Smiley işin ilginç yanı bunu doğal bir şey gibi anlatması "aaazini yaya yaya eleştireckmiş yohh yaa"
legendary
Activity: 2436
Merit: 1366
Sadece Türkiye gibi ülkelerde olabilecek saçma sapan bir olay işte. Azıcık yetkisi olan kişi kendini giyotinin başına geçmiş gibi görüp önüne gelene racon kesiyor. Maalesef böyle. Düzgün bir ülkemiz olsaydı şu sözleri eden şahıs kesinlikle kızağa çekilir yerine çok daha beyefendi biri atanırdı hatta özür dilerdi. Belki yıllar sonra adam akıllı çağdaşlaşabilirsek bu hayallerim gerçek olur. O da belki işte.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
Bir önceki seçimde adını vermeyeceğim bir belediye bütün çalışanlarını topluyor. Diyorki bakın oy vereceğiniz kişiyi size söyleyemem ancak o kişiye oyunuzu vermediğinizi bir şekilde duyarsam sizinle işimiz son bulur diyor.

Kısmet olur iktidar değişirse bunun gibi nice videoların bir şekilde ortaya çıkacağına inanıyorum.
legendary
Activity: 1358
Merit: 1000
Belediye başkanı statüsü ister istemez insanlara bu dağları ben yaptım düşüncesini konduruyor. Ama oysa ki bizim seçtiğimiz normal bir vatandaş. Hatta bundan bir kaç sene önce çalıştığım işyeri ingilizcem var diye ufak fuarımsı bir etkinliğe yardımcı olarak göndermişlerdi. Yanında bulunduğum abi eski belediye başkanıyla tanışıkmış ve sohbet ederlerken yeni belediye başkanıyla karşılaştılar. Sadece belediye başkanı nasılsınız Ahmet bey diyerek selamlaştı ve ayak üstü bir iki dakika sohbet ettiler. Yeni belediye başkanının yanındakiler eskiyi iplememişti. Sohbetleri bittiğinde eskinin ağzından şöyle bir laf döküldü bu yanındakiler önceden benim peşimden böyle koşardı eski olunca unutuluyoruz. Gerçekten de böyle bir durum var düzenin ve itibarlının götünü kaldırıyor insanımız.

Asıl olması gereken tutum şu olmalı birazcık.

Source

Olmalı derken tam olarak böyle değil karşısında el pençe durmayıp gereken saygıyı abartmadan göstermek. Karşımızdakinin bizden üstün olmadığının farkına varmak.

Quote
‘Eski bir bakandan bir konferansta konuşma yapması istenmişti. Elinde kağıt kahve bardağı ile kürsüye çıktı ve konuşmasına başladı. Ama kafasının başka yerde olduğu sanki anlaşılıyordu. Daha bir iki cümle söylemiş iken durdu, kahve bardağından bir yudum aldı ve sonra bir süre bardağı kaldırıp baktı.

Derin bir nefes aldı ve “Biliyor musunuz ne düşünüyorum? ” diye sordu, “Bu konferansta geçen yıl da, hem de aynı kürsüde konuşmuştum. Tek bir fark vardı; o zaman hala bakanlık görevim sürüyordu. Buraya gelirken bana ‘business class’ bileti alınmıştı, hava alanında beni bir limuzin ve eskort araba bekliyordu. Beni önce bir otele götürmüşlerdi. Otel müdürü beni otelin kapısında karşılamış ve kral dairesine çıkarmıştı. Ertesi sabah lobide, benim odadan inişimi bekleyen bir heyet vardı. Beni yine aynı limuzinle bu salona getirmişlerdi. Özel bir kapıdan içeri almışlardı. Çok şık bir bekleme odasında konferansı beklerken porselen bir kapta kahve ikram etmişlerdi. Sonra da beni salona aldılar ve en ön sırada ayrılan yerime geçmiştim.”

Eski bakan derin bir nefes aldı, seyircilere gülerek bir süre baktı ve devam etti. “Fakat bu yıl karşınızda bir bakan olarak bulunmuyorum.” bir an durdu ve sonra ” Dün buraya, kendi ödediğim uçak bileti ile uçtum. Beni hava alanında kimse karşılamadı. Otele taksi ile geldim. Oteldeki odama, kendim çıktım.

Bu sabah otelden buraya, yine taksi ile geldim. Kapıdan girerken güvenlikten geçtim, hüviyetimi alıp listede olduğuma emin olmadan salona almadılar bile. Sonra da bulabildiğim yerde oturdum. Canım kahve istedi ve görevliye sordum; bana dışarıda kahve makinesi olduğunu söyledi. Ben de çıktım ve şu gördüğünüz kağıt bardağa kahveyi kendim doldurdum.” Seyirci gülmeye başlamıştı. “Sanıyorum geçen yıl porselen bardak bana sunulmamıştı. Makamıma sunulmuştu. Benim asıl bardağım işte bu.”

Konuşmanın bu noktasında gülüp alkışlayan seyircilere kahve bardağını kaldırıp gösterdi. Alkışlar bitince de şunları söyledi; “Size verebileceğim en iyi ders bu işte. Bütün o övgüler, hizmetler, avantajlar rütbeniz, rolünüz, makamınız içindir. Size ait değildir. Ve bir gün makamınızı görevinizi bitirdiğinizde porselen bardağınızı halefinize verirler. Çünkü aslında hep layık olduğunuz kağıt bardaktır. “

Kaynak: https://www.akademikakil.com/kagit-bardak/haldunguner/

Ve bu haber hakkında söyleyebileceğim tek şey ise böyle gelip böyle gider. Bu ne ilk ne de son yani. Bakın misal geçen birkaç hafta önce de bir ses kaydına denk gelmiştim. Kendisiyle fotoğraf çektirmek istemeyen bir memura hakaret edip sürdürmek isteyen bir belediye başkanı daha vardı. https://twitter.com/yasarustaportal/status/1483774428001484805

Fotoğraf çektirmek istememesi gayet normal bu arkadaşın kendi siyasi görüşüyle onun ki çelişebilir. Veya memur olmanın gereği olarak siyasi bir görüş belirtmek veya propagandası yapmak istemiyor. Gerçekten de yazık be ülkemin geldiği şu hale...

Bir Ekleme:
Quote
Stanford hapishane deneyi, mahkûm veya gardiyan olmanın psikolojik etkileriyle ilgili bir incelemeydi. Deney Stanford Üniversitesi'nde psikolog olan Philip Zimbardo liderliğindeki bir grup araştırmacı tarafından 1971'de yapıldı.[1] Yetmiş kişi arasından yirmi dört lisans öğrencisi gardiyan ya da mahkûm rollerini oynamak üzere seçildiler. Seçilen öğrenciler Stanford psikoloji binasının bodrum katındaki sahte hapishaneye yerleştirildiler.

Mahkûmlar ve gardiyanlar çok çabuk bir şekilde rollerine adapte oldular. Deney öngörülen sınırların dışına çıkıp tehlikeli ve psikolojik olarak hasar veren bir duruma geldi. Birçok mahkûm duygusal olarak travma geçirirken gardiyanların üçte biri "gerçek" sadistik eğilim sergilemekten yargılandı. Mahkûmların ikisi daha deneyin başında çıkarılmak zorunda kalındı. Kendisi dahil herkesin rolüne iyice kaptırdığından emin olduktan sonra Zimbardo altıncı günün sonunda deneyi bitirdi.

Ünlü deneyi çevreleyen etik meseleler sıklıkla Zimbardo'nun önceki fakülte arkadaşı Stanley Milgram'ın 1961'de Yale Üniversitesi'nde gerçekleştirdiği Milgram deneyi ile mukayese edilir.

Bu olay filmlere de konu olmuştur. İlk olarak 2001 Almanya yapımı Deney filmine daha sonra 2010 yapımı The experiment filmine ve son olarak 2015 Amerika yapımı aynı adlı The Stanford Prison Experiment filmine konu olmuştur.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Stanford_hapishane_deneyi

Gerçekten de insanların egosunun bir sınırı olmuyor. Pohpohlanacak bir konumdaysa vay çevresindeki insanların haline...
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
Ülkemizde her geçen gün yeni bir skandal. Bu sefer ki skandal ise halkın oyları ile seçilen bir belediye başkanı tarafından gerçekleşiyor. Tüm personeli topluyor ve kendisini eleştiren olursa başına düşecek taşın sebebi bu yüzdendir diyerek tehdit ediyor. Ülkemdeki başka bir demokrasi şöleni. Eleştiriye tahammül mükemmel düzeyde.

Kaynak: https://twitter.com/arslanhasantr/status/1495831742715998209?t=dG9LGATVuF3qQOW6MBjYkw&s=19
Jump to: