Author

Topic: Beynimiz Yapay Zekaya Karşı Yenilmez Oluyor! (Read 219 times)

jr. member
Activity: 59
Merit: 10
insan beyni mükemmel bir araç, yapay zeka gelecekte bize günlük hayatta muazzam yardımcı olacak
jr. member
Activity: 188
Merit: 8
yazınızı çok beğendim açıklamanız için teşekkürler
member
Activity: 336
Merit: 10
Eline sağlık hocam, bu konulara çok uzak olsam da sonuna kadar keyifle okudum.
member
Activity: 224
Merit: 14
Bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim. Beynimin bu evrende ki en muhteşem maddedir. Ve , bu olağanüstü organı doğru düzgün kullanmak bize kalmış bir durumdur. Beynin daha bilmediğimiz ne şaşırtıcı özellikleri vardır kim bilir.
Katılıyorum kesinlikle. İnsan olağan üstü bir yaratık ve beyin de bunların içinde en karmaşık lakin bir o kadar da müthiş olanı. Gerçekten bunlar insanı bir an önce geleceği görme isteğine düşürüyor.
member
Activity: 224
Merit: 14
Sylon dizisi vardı. yapay zeka robotların, insanlarla savaşı, uzayda geçiyor. O dizideki gibi aska yapay zeka yapamazlar. yani sırf kendi kendine öğrenen yapay zeka ve robot. ancak bir ihtimal insan bilincinin makineye aktarılması, bunu bizim beynimizdeki gibi kullanışlı yaparlarsa buna da belki diyorum.

Dizi nedense ülkemizde çok beğenilmedi yani benim çevremdr izleyen pek olmadı ama bence çok iyi fikirler vardı. Beklentilerimiz aynı diyebilirim Smiley
member
Activity: 224
Merit: 10
Eline saglik dostum oldukca bilgilendirici bir yazi olmus.
jr. member
Activity: 266
Merit: 1
Sylon dizisi vardı. yapay zeka robotların, insanlarla savaşı, uzayda geçiyor. O dizideki gibi aska yapay zeka yapamazlar. yani sırf kendi kendine öğrenen yapay zeka ve robot. ancak bir ihtimal insan bilincinin makineye aktarılması, bunu bizim beynimizdeki gibi kullanışlı yaparlarsa buna da belki diyorum.
jr. member
Activity: 84
Merit: 7
Community Manager at Bitsurf.eu
Güzel, bilgilendirici bi yazı. Eline sağlık
sr. member
Activity: 658
Merit: 252
Bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim. Beynimin bu evrende ki en muhteşem maddedir. Ve , bu olağanüstü organı doğru düzgün kullanmak bize kalmış bir durumdur. Beynin daha bilmediğimiz ne şaşırtıcı özellikleri vardır kim bilir.
newbie
Activity: 85
Merit: 0
Güzel yazı, teşekkürler
member
Activity: 224
Merit: 14
Son zamanlarda bir çok ico araştırmıştım. Ve güzel bir iki proje bulana kadar neredeyse içim dışım yapay zeka oldu. Şu sıralar o kadar çok yapay zeka projesi var ki ve bir çoğu da malesef kopyala yapıştır , bu projelerden artık uzak duracağım derken yapay zeka ve kopyalama gibi konularla ilgili baya da makale ve yazı okudum. Fakat beni en fazla etkileyenlerden biri Özcan Çıkmaz'ın "Beynimiz Yapay Zekaya Karşı Yenilmez Oluyor" isimli yazısı oldu. Burada da belki bir ümit 3 - 5 kişi okur diye paylaşıyorum.
Bana kalırsa kendisinden bir çok şey öğrenebiliriz. Takip etmenizi öneririm diyip , bir köşeye çekiliyorum ve yazıyı alıntılıyorum!

Dünyanın en zeki insanın beynini kopyalayabilir hatta onunkinden çok daha zeki hale gelebiliriz. Beyin bilgisayar ara yüzü araştırmalarının ana hedefi, bizleri, beyin-yapay zeka birleşimi yeni süper bir canlıya dönüştürmek!

Beynimizde, 85 milyara yakın nöron bulunmakta ve her nöronun da 10 bine yakın diğer hücre ve nöronlarla bağlantısı vardır. Nöronların çalışma sistemi çözüldüğünde, işlevini yitirmiş bir organımız etkin hale getirilebilir ya da beynimizin kapasitesi arttırılabilir.

 

Bugüne kadar belki yapay zekâyı kusarcasına çok okudunuz ancak beyin bilgisayar ara yüzü (BBA) hakkında ise çok az şey duyduğunuz için, konu, size önemsiz gibi geliyor olabilir. Bu teknolojinin geliştirilmesi, çok daha pahalı ve uzun zaman gerektirdiğinden ve bir çok regülasyona bağlı olmasından dolayı yavaş ilerlemesine rağmen, hayatımıza girdiği anda, varoluş tarihimiz boyunca ulaşacağımız en üstün canlıya evrilmiş olacağız.

 

Beyin bilgisayar ara yüzünün çalışma prensibi

 

Beyin bilgisayar ara yüzü iki temel şekilde çalışır: ilki içinde sensörlerin olduğu başlık; diğeri ise, beynin içine ameliyatla yerleştirilen bir mikroçip kullanarak çalışır. Her iki yöntemde de kaydedilen nöron hareketleri, makine öğrenmesi modelleriyle anlamlandırılarak, kullanıcının hayatını kolaylaştıracak bir uygulamaya dönüşüyor.

 

BBA’de önemli olan, nöron hareketlerini, beynin komut göndermeye başlamasıyla eşzamanlı olarak cihazların kaydetmesidir. Bu eşzamanlı kayıtla, eylemin beyinde nasıl gerçekleşip eyleme döküldüğünün takip edilmesi ve tekrarlanması gerektiğinde BBA’nün bunu öğrenmesi açısından önem taşıyor.

 

Nortwestern Üniversitesinden iki akademisyenin 2011 yılında yayınladığı bir araştırmaya göre, eşzamanlı nöron sayısını kaydeden teknolojiler, her 7 senede bir ikiye katlanarak büyüyor. Bu da, işlemci hızı Moore yasasına göre her iki yılda bir ikiye katlanarak büyüyen bilgisayar teknolojisine kıyasla BBA’nın, neden yavaş geliştiğini daha iyi açıklıyor.

 

BBA’nın felçli hastalarda kullanılışı

 

Deniz kuvvetlerinden emekli Bill Kochevar, 2006 yılında geçirdiği bir bisiklet kazası sonucu omuzdan aşağısı felç oldu. Amerikan Savunma Bakanlığı, Stanford ve Brown Üniversiteleri gibi bir çok kuruluşun ortaklaşa yürüttüğü Braingate BBA çalışmasını, ilk olarak kendisinde uyguladılar. Kafatasının altına yerleştirdikleri çipten çıkan kabloları, kolunu taşıyan robotik kola bağladılar. Böylece, beyinden komutlar doğrudan bu kola iletilerek, Kochevar’ın uzun yıllar sonra ilk defa yardım almadan yemek yiyebilmesini sağladılar.

 

Braingate, bugüne kadar 13 felçli hastada geliştirdikleri sistemi başarıyla uyguladı. Ürünün, şu anda piyasa çıkış tarihi ise belirtilmiyor.

 

Beynimiz Yapay Zekaya Karşı Yenilmez Oluyor

 

Beyin bilgisayar ara yüzü alanında en çok bilinen çalışmalar

 

Beyin bilgisayar ara yüzü alanındaki en ciddi çalışmalar A.B.D. Gelişmiş Savunma Araştırma Projeleri Kuruluşu (DARPA) ve Silikon Vadisi işbirliği ile gerçekleşmektedir. Facebook’un düşünce gücüyle kullanıcılarının 2020’de dakikada 100 mesaj yazabilme çalışması ve Kernel adlı şirketin beyne çip yerleştirerek insana yeni bir işletim sistemi yazmayı planladığı proje, basında da en çok işlenen BBA çalışmalarından sadece ikisi!

 

Tesla’nın kurucusu ve Türkiye ziyaretinden, Anıtkabir ve Atatürk paylaşımlarıyla milletimizin gönlünde bir anda taht kuran Elon Musk’ta, 2016 yılında insan varlığına en büyük tehdit olarak gördüğü yapay zekaya karşı Neuralink’i kurdu. Atardamardan enjekte edilecek binlerce sinir proteziyle beynin tüm kıvrımlarına kaplayarak, nöron hareketlerini kontrol etmeyi ve böylece beyni daha üstün bir hale getirmeyi planlıyor.

 

Elon Musk, 2021’de öncelikle tıbbi amaçlarla kullanılacak cihazın ilk tasarımını bitirerek, 2024 ile 2026 arasında nörolojik hastalıklarını ortadan kaldıracak şekilde piyasaya sürmeyi planlıyor.

 

Nörolojik sözlükle görme engelliler renklere kavuşuyor!

 

Bilim tarihinde ilk defa Berkeley Üniversitesindeki araştırmacılar, bu yıl 17 Ocak’ta, bir düşüncenin ilk ilham evresinden harekete geçmesine kadar olan süreci kaydetmeyi başardılar (izlemek için tıklayın).

 

Bu deneyde, deneklere gösterilen video ve kavramların beyinde nasıl anlamlandığını, yani nöronların nasıl hareket ettiği de kaydedilmiş. Araştırmacılar, her nesne ve kavram için, bu sayede, nörolojik bir sözlük oluşturmaya başlamışlar.

 

Bu sözlüğü şöyle düşünün; kırda yeni açmış kırmızı bir gelincik çiçeğinin görüntüsü, gözleri görmeyen bir insanın beynine, bir kamera yardımıyla sadece sinyalleri iletilsin. Beyin bilgisayar ara yüzü teknolojisi kullanılarak, gelinciğin sözlükteki karşılığı olan nörolojik sinyallerin aynısı beyinde yaratılabilir. Bu da, kişinin çiçeği, kokusuna kadar her detayıyla kapalı gözlerine rağmen onu görüp hissedebilmesi anlamına geliyor.

 

Yok artık, dedirten diğer çalışmalar!

 

Mayıs 2012 yılında İsveç’te kurulan ve yönetiminde Leonardo DiCaprio’nun da olduğu Mindmaze firması, bugüne kadar aldığı 108,5 milyon dolarlık yatırımla, bizleri Avatar filminden aşina olduğumuz canlıya dönüştürüyor. Felçli hastaların rehabilitasyonunda kafaya takılan sanal gerçeklik gözlükleriyle, hastanın beyin dalgaları okunarak ekranda onun yüz mimikleriyle beraber üç boyutlu bedeni oluşturuluyor. Oluşan sanal bedeniyle de hastanın, istediği her şeyi yapabilmesini olanaklı hale getiriyorlar. Örneğin, Uludağ’da kayak yapabilir ya da Ölüdeniz’de kulaç atabilir ve sağlıklı bir insanın yaşadığı duygunun aynısı, onun da beyninde oluşarak, aynı deneyimin parçası olabiliyor.

 

Bütün bu çalışmalar içinde en heyecan verici olan ve nefesleri kesen çalışma ise Prof. Newton Howard’ın büyük bir gizlilik içinde yürüttüğü ve bugüne kadar harcadıkları bile 130 milyon doları gecen ni2o adlı araştırma. Hepimizin çok duyduğu “beynimizin işlem gücünün yüzde 10’unu kullanıyoruz” sözü, bu çalışmayla tarih oluyor. Belki de varoluşumuzdan beri ilk defa zihinsel gücümüzü tam kapasiteyle kullanmaya başlayacağız. (Çalışmaları hakkında yaptığım geniş röportajı bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım.)

 

Kahraman gazilerimiz, biraz daha dayanın!

 

Bir an, çatışmalarda yaralanarak gazi olan kahraman askerlerimizi düşünün! Bu kahramanlarımızın bir bölümü, ya uzuv kaybı yaşamış ya da bedenleri çeşitli fonksiyonlarını yerine getirememektedir. Gazi Binbaşı Mehmet Bedri Aluçlu gibi sayısız kahramanın, çocuklarının saçlarına tekrar dokunabilmeleri, onların büyümelerini ve sevimliliklerini tekrar görebilmeleri hep bu teknolojiler sayesinde, gelecekte mümkün olacak!

 

Beyin bilgisayar ara yüzü, ahlaki olarak bizi daha çok geliştirip, çocuk tecavüzlerini ve kadına şiddeti de kararmış zihinlerden temizler mi bilinmez ancak daha aydınlık bir geleceğe adım atacağımız kesin! Ve işte o gün belki de ilk defa, inanarak, Nazım’ca haykırabileceğiz:

 

Güzel günler göreceğiz çocuklar,

Güneşli günler göreceğiz.
Jump to: