Çok fazla soru geldiği için bu bilgilendirmeyi yazıp herkesin faydalanmasını istediğim için buraya yazıyorum.
***
Yurtdışından satın alınıp tek bir kargo ile ülkemize getirilen ürünlerin toplam bedeli 30 EURO'yu aşmıyor ise hiçbir işlem yapmanıza gerek yoktur, adresinize kadar getirilip size teslim edilir. Bu bedele kargo bedeli dahil değildir. Hesaplama yapılırken kargo bedeli hariç hesaplanır. Eğer bu şekilde ben madenci cihazı alırım ve adresime kadar gelir derseniz işte o zaman kargonuz %99 ihtimalle gümrükte takılacaktır. Çünkü gümrük memurlarının elinin altında internet var. Kargo paketini açıp inceler ve internette ürün fiyat araştırması yaparlar. Bu aşamadan sonra yanlış beyan verdiğiniz için size binbir zorluk çıkartacaklardır. Gümrük müşaviri tutmanız ve ona para ödeyerek gümrükte takılan kargonuzu çıkarttırmanız gerekecektir ki bu çok masraflı oluyor. Detayları yazının devamında vereceğim.
Belitilen bedeli aşan kargo paketleri için %18 veya %20 gümrük vergisi talep edilir. Gümrük vergisi bedeli kargonun geldiği ülkeye göre belirlenmektedir. Bazen 1500 USD olan ürünü daha az gümrük vergisi ödemek için 300 USD fatura bedeli gösterildiğinde onay veren gümrük memurları bazen de onay vermeyerek yanlış beyan verdiğiniz için size zorluk çıkartırlar.
***
Yurtdışından satın aldığınız ürünlere ait kargo eğer Türkiye'de gümrüğe tabi ise Türkiye'ye girdikten sonra kargonuzun gümrük işlemlerini yapıp teslim almak için 20 gün süreniz var. Bu süre içerisinde gümrük işlemleri tamamlanıp teslim alınmayan kargolar artık devletin malı olur ve hiçbir şekilde teslim alamazsınız. Bu çok önemli. Eğer tüm gerekli işlemleri dörtdörtlük yapsanız dahi işlemlerinizi 20 gün içerisinde tamamlamazsanız kargo paketiniz devletin malı olur.
Bir yıl içerisinde bireysel olarak satın aldığınız da limit vardır. Bu limiti aşarsanız kargonuz yine gümrükte takılacaktır. Ticari olarak yaptığınız ithalatlarda hiçbir sınırlama yoktur. Dilediğiniz kadar alım yapabilirsiniz.
Bireysel olarak ülkeye getiremeyeceğiniz ürünler vardır. Madenci cihazları da bunlardan biridir. Ancak bu biraz da şans meselesidir. Kıl bir gümrük memuruna denk gelmezseniz tek bir adet satın aldığınız madenci cihazını gümrükten onaylayıp geçirebilir. Bunun örneğini çok yaşadım. Satın aldığım ürünü inceleyip onay veren aynı gümrük memuru aradan on gün geçtikten sonra aynı ürünü inceleyip bu ürünün bireysel olarak ülkeye geçirilemeyeceğini söylerek gümrük kabul işlemlerini yapmayı reddetti. Daha önce aynı ürüne kendisinin onay verdiğini belgeleriyle birlikte kendisine gösterip tekrar inceleme talep ettiğimde tekrar inceleyip daha önce hata yaptığını ve bir daha öyle bir hata yapmayacağını söylerek gümrük kabul işlemlerini yapmayı reddetti. Malesef ben bu gümrük memurunu istemiyorum başka bir gümrük memuru benim paketimi incelesin diyemiyorsunuz.
***
Madenci cihazlarının garantisi yoktur veya en fazla üç ay ile sınırlıdır. Yurdum insanı elektronik cihazlarda 2 yıl garanti süresine alışıktır ve 2 yıl garanti bekler. Zaten yasa da bunu öngörmektedir. Madenci cihazları için bu şekilde garanti verilemz. Nedeni ise çok basit: Zorluk artınca insanlar madenci cihazlarını bozup garantiye gönderir, aynı üründen artık üretilmediği için üretimde olan bir üst modeli yerine verilmesi gerekir. Madenci cihazlarını üreten şirket zarar eder. Zaten ülkemizdeki yetkili teknik servis ve 2 yıl garanti zorunluluğu nedeniyle bu tarz cihazlar ülkemizde herhangi bir şirket tarafından faturalı satılmaz. Hiçbir firma kendini riske atmaz.
***
Gümrük vergisi dışında ödenemsi gereken başka ücretlerde vardır. Gümrük vergisi, damga vergisi, kargo bedeli, yakıt ek ücreti, gümrük müşaviri ücreti, vekalet ücreti, ardiye ücreti, depolama masrafları, yol masrafları, iletişim giderleri, KDV vb. liste uzayıp gidiyor. Tabi k iher seferinde bunların hepsi ödenmiyor. Bazı ödemeler extra çıkan ödemelerdir. Bazı durumlarda hiç ummadığınız masraflar çıkıyor. Trafiğe gidip de ben plaka seçeceğim dediğinizde ancak önünüze derneklerine ait bir banka hesabı koyup da normalde plaka seçmek yönetmelikte yok ancak bize şu kadar bağış yaparsan plaka seçmene izin veririz derler. Aynı şey canım ülkemde her yerde geçerli. Tüm belgelerim eksiksiz tam olduğu halde işlemlerim hızlı tamamlansın da hemen kargomu teslim alayım diye çay-şeker aldığımı bilirim ben
Hatta bulunduğum yerde dağıtım görevlisine her kargo getirdiğinde bi miktar bahşiş veririm ve her seferinde bana kargo gelirse ilk önce benim kargomu getirmesini söylerim. (Bazen dağıtıma verilen kargolar yoğunlupa bağlı olarak günler sonra elinize ulaşabiliyor.) Bağış ve bahşiş gibi şeyler malesef ülkemizde var olan ve hiç bitmeyecek şeyler.
Bunun dışında iyi derecede ingilizce bilmeniz ve satıcı ile düzgün iletişim kurmanız gerekmektedir. Hiçbir satıcı kendisiyle düzgün iletişim kuramayan kişiyle uğraşmaz ve ürün satmaz.
***
Bitmain vb. çoğu firma Türkiye'ye madenci cihazı satmıyor. Bunun en büyük nedeni ise bizim Türk insanlarının bu tarz firmalara karşı tutumu. Madenci cihazını internet sitesinden satın alır, kargo gelir ve gümrükten geçmez. Yurdum insanı da parası çöpe gidince firmayı suçlar. Ya da madenci cihazını satın alır, aradan bir yıl geçer makine bozulur, firmayı suçlar. Ha bu arada genelde tarzanca tarzı ingilizce kullanarak firma ile iletişim kurulmaya çalışır ve karşıdaki kişi söyleneni anlamaz. Yurdum insanı da daha çok sinirlenir ve google translate'den çevirdim işte neyini anlamıyor kesin bunlar benim parayı yedi ama bana ne dediğini anlamıyorum diyerek geçiştiriyor diye düşünür.
***
Antminer D3 madenci cihazı çıktığından beri bu cihazdan satın almak için Bitmain ile sürekli irtibata geçmeye çalışıyorum. Malesef cevap almak çok zor. En sonunda bugün cevap aldım. Gerekçeleri gerçekten komik ve şaşırtıcıydı. Bir kısmını yukarıda yazdım. Ama bunlarla sınırlı değil tabi. Yurdum insanı Bitcoin Antminer cihaz satın almış, evine çok elektrik faturası gelmiş. Vay efendim bu cihaz ocaklarına incir ağacı dikmiş (!) Tam olarak öyle yazmıyor ama Türkçe'ye bu şekilde çevirisi uygun bence
Adamlara ağza alınmayacak küfürler yazmışlar. Yine bir tane yurdum insanı adamlara dava açmış. Satın aldığı madenci cihazı bozulmuş, geri göndermiş ve tamiri için masraf çıkartılmış. Para almadan tamir edip gönderirken ödediği kargo bedelini de kendis,ne geri ödeyerek ürünü sağlam şekilde kendisine göndermelerini talep etmiş. Bu kişinin kim olduğunu çok merak edip internette biraz araştırma yaptım ama hiçbir şey bulamadım. Bu kişi bu yazıyı okuyorsa lütfen yorum atsın konuya. Tebrik edeceğim kendisini. Hatta bana savcılık dava esas nosunu verirse inceleidkten sonra eğer dediği gibiyse kendisine 100 USD vereceğim
Yapmayın etmeyin desem de olmayacak çünkü canım ülkemde sivri zeka çok var. Adamlar haklı. Ben olsam ben de Türkiye'ye cihaz satmazdım. Zaten ürünleri satışa koydukları anda kapış kapış gidiyor.
***
Bu arada özellikle belirtmek istediğim bir şey var ki o da madenci cihazlarının sabit bir fiyatı yoktur ve olamaz da. Bu ülkemiz için geçerli bir durumdur. Her satın aldığım cihazın fiyatı farklı oluyor ve ben fiyat hesaplaması yaparken ya maliyetini gözönünde bulundurum yada toplamda ödediğim bedeli toplamda aldığım cihaz sayısına bölerek hesaplama yaparım. Bazen de kargo gümrükten çıkmaz devlete kalır ve bunu da hesaba dahil etmek gerekir ki başıma gelmedi değil
Baikal cihazlarında verdiğim fiyat bu sebepten dolayı hep farklıdır.
Bitmain'den Antminer D3 satın alabilmeyi başarmış biri ile irtibata geçtim. Aldığı cihaz Kasım ayında Polonya'ya gönderilecekmiş. Bana cihazı satarsa kendisine cihaz bedelinin iki katını ödemeyi teklif ettim. Tabi ki de cihaz para kazandıracak. Yoksa iki kat fiyat teklif etmem. Herkes zorluk artacak para kazandırmayacak diyor. Zorluk zaten arttı. Şuanda ibelink x11 ve Antminer D3 cihazlar kullanılıyor. Hatta Baikal dahi bir üst model cihaz yapmış şuanda kullanıyor. Bir yenisi çıkınca elindekileri satacak. Peki ben şuan elimdeki cihazlarla gelir elde ediyor muyum ? Tabi ki de evet. Piyasayı yakından takip ederseniz zarar etmezsiniz.
