Author

Topic: Bilimsel olarak Ruh'un varlığı (Read 149 times)

member
Activity: 924
Merit: 36
★777Coin.com★ Fun BTC Casino!
August 12, 2021, 02:48:10 AM
#13
Ruhu bılımı falan bılmıyorum da hepımızın gıdecegı kacınılmaz son topraktır bu topraga gırınce bılım ruh var yada yok desın hepımız o anı yasadıktan sonra ogreneceız mantıgımla hareket edınce ruhun oldugunu bılıyorum kabul edıyorum ama sadece mantıkla deıl bılımle bakarsam ruhu ıspatlayamam
copper member
Activity: 644
Merit: 269
August 12, 2021, 02:35:00 AM
#12
Bilim bir çok şeyi şu şöyle oluyor diye kendince izah etmeye çalışsa da iş maddeden manaya geldiğinde işler karışıyor. Hisler, duygular, bilinç ve benlik mesela. Tamam hadi hücreydi, organdı, biyoloji ile aştık mevzuyu. Bir et yığını olan bu varlıkların nasıl sınırsız arzu ve endişeleri olabiliyor. Ruh ceset ilişkisi çok karmaşık ve tefekküre açık bir konu.

Ruhun metafizik olarak açıklanması mümkünken, bilimsel olarak açıklanması çok mümkün olmayabilir. Çünkü bilim genellikle maddi durumu göz önüne alır. Bu alınan gözönünden açıklaması bilimsel olarak tam değerlerle oturmayabilir. Ruh var mı var tabi Ancak fiziksel olarak değil ruhani olarak olduğu için bilimsel olarak tam bir kanıt gösterilemez.
hero member
Activity: 1400
Merit: 536
August 11, 2021, 05:06:58 PM
#11
Bilimsel olarak ruhun kanitlanabilecegini olasi olarak gormuyorum, zamaninda Celal sengorle birlikte sozde bilimsel tartisma programina katilan ilahiyatci ruhun ispatini yapacagini soyleyip sonradan su koyvermisti, boyle seylere inanmamak beni rahat kiliyor, ruh denilen seyin buyuk turkce sozlugunde bile tam olarak karsiligi yokken bile ustelik insandan insana degisen birsey olmasina ragmen, bir cogunun kastettigini biliyorum yani islami anlatimla ruhtan bahsediyorlar.
member
Activity: 70
Merit: 10
August 11, 2021, 06:19:18 AM
#10
Bilim bir çok şeyi şu şöyle oluyor diye kendince izah etmeye çalışsa da iş maddeden manaya geldiğinde işler karışıyor. Hisler, duygular, bilinç ve benlik mesela. Tamam hadi hücreydi, organdı, biyoloji ile aştık mevzuyu. Bir et yığını olan bu varlıkların nasıl sınırsız arzu ve endişeleri olabiliyor. Ruh ceset ilişkisi çok karmaşık ve tefekküre açık bir konu.
sr. member
Activity: 714
Merit: 335
August 10, 2021, 11:36:22 AM
#9
Ruhun bedenle uyumunun da kusursuz olduğunu düşünüyorum. bedenimizde bir engel veya kusur olsa bile, ruh kusursuz şekilde işleyişine devam ediyor. ölümün tek anlamı ruhun gittiği alem olabilir. boşuna yaratılmadığımız ortada. bu ruhta boşuna değil.
hero member
Activity: 1470
Merit: 931
August 10, 2021, 11:25:44 AM
#8
Eskiden bunun üzerine çekilen bir film vardı öldükten sonra 21 gram hafifliyormuşuz. Film de bunu konu almış durum bir yarışmada soru olarak sormuşlardı o zaman dikkatimi çekmişti.
Filmin adı 21 Grams konusu: Üniversite profesör olan Paul Rivers, yakalandığı amansız hastalık yüzünden evliliğinde sıkıntılı günler geçirmekte ve tek umudunu kalp nakline bağlamış şekilde beklemektedir. Kötü günleri geride bırakarak eşi ve iki çocuğuyla mutlu bir hayata başlayan Cristina adlı kadın ise hayatının belki de en mutlu günlerini yaşamaktadır. Öte yandan iki çocuğu ve eşi ile zorluk içinde yaşayan Jack Jordan oldukça zor şartlarda yaşamasına rağmen, dini inancının kuvvetli olması sayesinde ayakta kalmayı başaran biridir. Birbirinden tamamen bağımsız bu üç kişinin hayatları beklenmeyen bir kaza sonucu kesişecektir.

legendary
Activity: 2436
Merit: 1366
August 10, 2021, 09:32:05 AM
#7
Hocam bu tamamen inançla ilgili bir şey. Öldükten sonra canlanan yani içine ruh dönen biri yok tarihte o yüzden bilimsel açıklamasını kovalamak samanlıkta iğne aramaya benziyor. İnanmak istediğiniz gönlünüzden geçen neyse inanın.
Ben dinsiz olduğum için ruha inanmıyorum evren bence maddidir.
sr. member
Activity: 1372
Merit: 374
August 10, 2021, 03:07:31 AM
#6
Ruh diyince aklıma "ruhlar aleminden ferruh" cümlesi geldi. Oradan da ferrum network geldi😀
Ruh gerçekten de var. Bizi konuşturan zaten ruhumuz. Eğer ruh bedenden ayrılınca geriye sadece ceset kalıyor. Rub soyut bir kavram netice de onu görmüyor sadece var olduğunu  biliyoruz o kadar.

Hocam zaten hepimiz topraktan yaratılmadık mı, erlerimiz mutlaka toprakla tekrar bir gün buluşacak, ruhlarımız bu bedende emanetken yaptıklarımızla diğer dünyaya göçeceğiz, Allah diğer dünyaya alnımızın akıyla göçmemizi nasip etsin, ruhumuz aslında bizim gerçek kimliğimizdir,
hero member
Activity: 1442
Merit: 256
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
August 10, 2021, 03:05:46 AM
#5
Ruh diyince aklıma "ruhlar aleminden ferruh" cümlesi geldi. Oradan da ferrum network geldi😀
Ruh gerçekten de var. Bizi konuşturan zaten ruhumuz. Eğer ruh bedenden ayrılınca geriye sadece ceset kalıyor. Rub soyut bir kavram netice de onu görmüyor sadece var olduğunu  biliyoruz o kadar.
sr. member
Activity: 1372
Merit: 374
August 10, 2021, 03:00:30 AM
#4
Hocam zaten bilimle az ilgilenen kişi ateist olur, çok ilgilenen kişi allahın yaratma gücü karşısında hayran olup islam sahibi olur bence, vücudumuz yazınızda belirttiğiniz gibi harika şekilde işleyen yapı taşlarının bir araya gelmesiyle oluşan güzel bir sistemin parçalarından oluşan bir bütün, bu bütünü hiç kimse kendiliğinden bir araya getiremez, bunun için büyük ve her şeye kudreti yeten bir yaratıcının varlığı gereklidir, işin bu bedensel kısımları dışındaki düşünme gibi, hareket gibi faaliyetleride sağlayan ruhtur, ruhu bilimsel olarak ispatlayan oldu mu bilmiyorum ama en azından bir organın ne kadar değerli olduğunu bilim ispatlayabiliyor,
legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
August 10, 2021, 12:32:14 AM
#3
dünya düşünce tarihinde ruh kavramı iki farklı şekilde anlaşılmıştır. aristoteles'e göre ruh "bedenin formu"dur, nitelik sorularına verilen cevaptır, bedenden ayrı değildir. descartes'e göre ise kartezyen düalist düzlemde ruh bir tözdür ve bedenden ayrıdır. bugün, kant sonrası biliyoruz ki, yaygın olan ruh anlayışı bilimin konusu değildir, inanç alanındadır, kendinde şey olarak akıl üstü ya da aklın sınırları dışında bulunan bir varlıktır. birtakım alakalı ya da alakasız bilimsel veriler üzerinden ruh tanımı oluşturulamaz.
legendary
Activity: 2324
Merit: 1176
August 09, 2021, 11:41:29 PM
#2
Bir ara teorik olarak düşündükleri ruh olup olmadığını fiziksel olarak kanıtlamak için bilim insanları bir kaç test yapmaya başladıklarının videosunu görmüştüm ölmek üzere olan hastaları inceleyip tartı vaziyeti gören yataklar aracılığıyla vücuttaki ruhun ağırlığını tespit etmeye çalışıyorlardı ölen hastayla ölmeden önce arasında 23-25 gram fark farketmişlerdi tabi bu ruh diyemeyiz belki o an vücudun aşırı terlemesi sonucu kaybolan bir su kaybı da olabilir ama ruh tamamen komplike yapısını hala koruyor insanoğlunun hala bilemediği bir gizem
full member
Activity: 182
Merit: 140
August 09, 2021, 08:23:19 PM
#1
Çok farklı bir konuyla karşınıza çıkayım dedim. Düşüncelerinizi ve ispatlarınızımda merak etmiyor değilim.

Ruh geçekten varmıdır?

Biliyoruz ki insan vücudunun en büyük parçaları organlardır. Organlar birbiri ile etkileşim içinde bulunan benzer yapıda hücrelerden oluşur. Örneğin kalpteki ve ciğerlerdeki hücreler hatta bağırsaklardaki hücrelerin yapısı birbirinden farklıdır. bu hücrelerin farklı görevlerde olması farklı özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Midedeki bir hücrenin salgılama görevi vardır ancak kalpteki bir hücrenin salgı görevi yoktur. Acaba farklı görevdeki hücreler, nerede nasıl görev alacağını nereden biliyor? Mesela salgı hücreleri neden gidipte kalpte asidik bir salgı yapmıyor.

Aslında hücreler kendi görevinden farklı görevler yapabiliyor. Bunun sebebi ise DNA'nın bozulması ile komutların yanlış işlenmesi veya mRNA'nın farklı bir mesajı hücreye vermesiyle meydana geliyor. Şu an Biyontech aşısında da bulunan mRNA yani messenger ribonükleik asit vucuda verilerek hücrelere antikor mesajı verilmektedir. Eğer istem dışı bir komut verirse oluşan duruma genetik bozukluluk veya DNA'daki bozuk kodlamayla oluşan yeni ve farklı görevdeki hücrelere kanserli hücre diyoruz. Yani kanser aslında kodlaması bozulmuş hücrelerden oluşur. Aslında vücudumuz doğru kodlanmış hücrelerden ve trilyonlarca doğru çalışan hücrelerden oluşmuştur. Buna bir mucize diyebilirsiniz.

Hücreler de kendisini oluşturan organellerden oluşmaktadır. Hücre gibi içerisindeki organellerin de farklı görevi vardır. Mesela tükrük bezlerimizin içerisinde bulunan hücrelerde bol miktarda golgi cisimciği organeli bulunur ve bu salgı yapmasını sağlar. Mitokondri organeli ise enerji üretimi yani sizin efor harcamanız için gerekli enerjiyi üretir. Daha önce de bahsettiğim gibi organeller de kendi görevine bakar. Buna sa bir mucize diyebilirsiniz.

Peki bu organeller nelerden oluşur? Tabiiki bunlar da atomlardan oluşur. Atomlar farklı yapıdadır. Demir, çinko, bakır, fosfor gibi elementler değişik organellerde ve hücre içinde yer almaktadır. Ördeğin enerji açığa çıkaran ATP'de fosfor elementi bulunmaktadır. Bilindiği üzere fosfor cansızdır.

Özetle insan vücudu tamamen cansız maddelerden yani doğadaki maddelerden bulunmaktadır. Öyle ki insanın da ihtiyacı olan elementlerin tamamı doğada bulunmaktadır. Örneğin 100'lerce elementten biri olan fosfor doğada bulunmasa insan diye bir yaratık olmazdı. Buna da mucize diyebilirsiniz.

Peki bütün bu atomları organize şekilde çalıştıran ve Her bir atomu yerine gönderen güç nedir? Onları organize eden güç nedir? Yazımda belirttiğim gibi insan vücudu ramamen cansız atomlardan oluşmaktadır. Aynı şekilde bir kaya parçası da tamamen cansız atımlardan oluşmaktadır. Bu kaya parçasındaki atomlar tek cins olmayabilir. Ancak o atomları canlandıran bir güç olmadığı halde insan vücudundaki atomları hareket ettiren güç nedir? İşte ben buna Ruh diyorum.

Ruh tamamen farklı ve gözle görülmeyen mükemmel bir şekilde tasarlanmış, hatta ve hatta insan vücudundan daha profesyönelce tasarlanmış bir yapıdan oluşur. Bunyapıya siz ister elektromanyetik yapı deyin isterse daha farklı birşey. Ancak vücudumuzun atomlarının yöneticisi konumunda olduğu kesin!

Bitkilerde ve hayvanlarda hatta ve hatta bütün canlılarda ruh vardır. Ancak farklı şekildedir.




Jump to: