Topic: Bir nesil nasıl zehirlenir! (Read 269 times)

Hobby hiç şaşırtmadı tadı çok farklı geliyordu bence de en iyisi Nutella hem tat olarak eşsiz hem de oranları kabul edilebilir düzeyde. Zaten bunların fiyatlarından aşağı yukarı hangisi iyi hangisi kötü anlaşılıyor aynı markanın farklı ürünleri arasında fiyat farkları çok yüksek mesela ülkerde çokokrem ile hobby. Sarelle ve Nutella bu alanda zirvedeler hem marka değeri hem tat hem dünya çapında bilinirlik olarak.
Bu arada gıda dedektifinin neden gözaltına alındığını anlamadım medyaya yansıyanlar gerçek mi yoksa arkasında başka bir şey mi var? İnsanları bilgilendirmenin cezası değil ödülü olmalı aslında bu işi devletin yapması gerekiyor ama nerde.

üstad ben nutella seviyorum belki finduk oranı az olabilir ama lezzet de önemli ve nutella bu konuda iyi, akışkanlığı olan eritilmiş çikolatamsı bişi! dondurmayı da öyle sert sevmem mesela hafif erimiş dondurma severim.
"pepsi mi coca cola mı" dersek elbette coca cola gibi gibi
zevkler ve renkler...

Arkadaşlar konuyu pörtletmiş gibi oldum ama işin ucunda sağlık olunca dayanamadım. Sizlerle paylaşmak istedim.

Her işin başı sağlık. Yediğimiz, içtiğimiz her şeyin ne kadar önemli olduğu ortada ve ne yazık ki insan sağlığının önemsizliği de ortada! Birilerinin cebi dolacak diye birileri sağlığını maalesef kaybediyor.

Kakaolu Fındık Kremalarındaki şeker oranlarını paylaşmıştım 1. sayfada. Şimdi de kakaolardaki fındık oranlarını paylaşıyorum. Gıda Dedektifi hesabından alıntıdır.





Kakaolu Fındık Kremaları’ndaki fındık oranları;
Tarım Kredi %40
Abdurrahman Tatlıcı Tadıbu %35
Antepsan Antebella %35
Fiskobirlik Nuga %16
Gürsoy %15
Torku Banada %13,5
Nutella %13
Sarelle %13
Ülker Çokokrem %4
Ülker Hobby %0,4

#NeYediğiniziBilin


Soframızdan bal, pekmez eksik olmaz ama bazen kakaolu fındık kremalarına da ihtiyaç oluyor.
Bu listedeki her kremayı tüketmiş biri olarak kesinlikle tavsiyem Tarım Kredi isimli fındık kremasıdır. Tadıbu favorimdi ama Tarım Kredi'yi tadınca fikrim değişti. Çikolata severler için tavsiyemdir. İçinde küçük fındık tanecikleri var ve enfes bir damak tadı bırakıyor. Şeker oranları hepsinde yüksek ama Türkiye'de öncü ve bilinen bir marka olan Ülker gibi büyük şirketlerin ürünlerinde çok fazla şeker kullanması ve fındığa yüzde 1'in altında yer vermesi çok gülünç bir durum olsa gerek...

Geçen hafta Gıda Dedektifi hesabının sahibi, Ülker yetkililerin şikayeti üzerine tutuklandı. Daha sonra serbest bırakıldı diye biliyorum ama işin üzücü tarafı tutuklanması gerekenlerin hâlâ milleti zehirliyor olmaları. Hırsız arsız olunca ev sahibini bastırırmış atasözünün anlam bulduğu olay!

Gıda Dedektifi gibi sayfaların çoğalması hepimizin yararınadır ve tarafsız bir şekilde yayın yapmasını desteklemek hepimizin görevidir. Hatta devlet eliyle desteklenmeli ve bu tür sayfalar/şirketler çoğaltılmalıdır. Her şirketin ürünleri rastgele toplanıp incelenmeli ve ürün içeriğindeki tutarsızlıklar teşhir edilmelidir. Gıda konusunda insanlarımızın bilinçlenmesi elzemdir. Ne yazık ki her konuda olduğu gibi sağlıklı gıda üretimi ve tüketimi konusunda da sınıfta kaldık.

Bilinçli tüketici olmamız gerekiyor.


Not: Gıda Dedektifi hesabıyla ve ilgili kişileriyle uzaktan yakından irtibatım yok. Tek niyetim ne yediğini bilen, içeriğini sorgulayan bilinçli tüketici insan sayısının artmasıdır.

Bunu demeye gelmiştim. Ben de sürekli içerik okurum ama onların doğru olduğunu kim kontrol ediyor? Ben bakanlığın ya da devletin diğer kurumlarının tüm şirketleri tüm ürünleri didik didik kontrol edebileceğini düşünmüyorum. Hadi diyelim yakaladılar yanlış bir şey, yandaşlara kesin kolaylık gösteriyorlardır. Bu yüzden sadece büyük şirketlerin ürünlerinden almak lazım mümkün olduğunca. Ya da bim'in migros'un kendi ürünlerinden. Çünkü bim ve migros vs kötü laf çıkmasın diye bu ürünlerini çok kontrol ediyormuş, devlet değil yani kendileri test ediyormuş. O yüzden özellikle süt ürünlerini ben migros ya da bim kendi markalarından almaya çalışıyorum.

Yurtdışına ilk çıktığımda mayonez yemiştim ve oha dedim bu nedir ya biz ne yiyoruz o zaman? Sonra içeriğine baktım ve inanılmaz farklı olduğunu görmüştüm. Evde kendiniz yaparsanız ya da cam kavanoz pınar mayonezi yerseniz dediğimi anlarsınız. Heinz'ın mayonezi bile saçma sapan 20 içerikli(burgerle gelen küçük paketler).

https://www.migros.com.tr/pinar-mayonez-cam-460-g-p-89b2c9
İçindekiler
Ayçiçek yağı ,pastörize bütün yumurta, su, sirke ,şeker,tuz,limon suyu konsantresi,çeşitli baharatlar ve hardal aroma vericisi.

Bu da tat mayonez:
İçindekiler
Bitkisel sıvı yağ ( değişen miktarlarda ayçiçek, kanola), su, sirke, yumurta sarısı, tuz, modifiye nişasta, şeker, glikoz, limon konsantresi, kıvam artırıcı (ksantan gam),koruyucu (potasyum sorbat), aroma vericiler, antioksidan(kalsiyum disodyum EDTA),renklendirici (paprika ekstraktı).

Sarayda yaşayanlar boşuna kendi yiyeceklerini yurt dışından özel getirtmiyor. Boşuna özel ağaç diktirip yemiyor.

Sadece bunlar değilki araştırılsın rafta satın alınacak ürün kalacağını düşünmüyorum. Yurt dışına giden ürettiğimiz meyve ve sebzeler geri geliyor ve bir anda ortalık komik fiyatlarla satılan ürünlerle doluyor nasıl oluyor bu iş? Yıllardır bile bile sağlıksız ürün yediriyorlar.

Güzel bir araştırma olmuş.Özellikle çocukları olanlar için sürülebilir çikolata öyle kolay kolay vazgeçilecek bir öğün değil.Nutella fanlığı var bizimkilerde.Bir de şu söylediğinizi satın alıp deneyelim bari doğal yöntemlerle sürülebilir çikolata yesinler.Artık etrafımızda herkes aynı şekilde sorunlarla boğuşuyor.Büyük bir yemek sorunu var ve günden güne de daha çok büyüyor.Sağlıklı gıdaya ulaşım çok zor.

Zaten içinde meyve yok gibiydi, bu tür paket gıdaları almak ölüme davetiye çıkarmak gibi. Belki abarttığımı düşünüyorsunuz ama gerçekten böyle. Meyve suyu yapmak zor bir şey değil. Katı meyve suyu sıkacağı alın, her dönem meyve suyu içebilirsiniz hemde doğal olanından. Biraz sulandırabilirsiniz o haliyle bile hazır meyve sularından daha kaliteli bir gıda tüketmiş olacaksınız.

meyve suları 25lıra uzerıne cıkmıstı. dıkkat edın bır anda ucuzladı suan 10-15 lıraya lıtrelık marka meyve suları olmaya basladı. sebebını soylıyım ıcındekı meyve oranı azaltıldı.

Örnek çikolata olarak verilmiş ama neredeyse her paket gıdada aynı sorunları yaşıyorsunuz. Nasıl paketlendiğini, nasıl üretildiğini bilmediğiniz şeyleri lütfen yemeyi azaltın. Özellikle kalp, karaciğer, böbrekler için düşman olan asitli şekerli içeceklerden, süt tozu denilen ama bir kimyasal olan maddelerden, toz hazır içeceklerden uzak durun. Paketlenmiş gofret ürünlerden, çikolatalardan uzak durun. Bunların hepsi kanserojen. Yememeye alışınca vücut artık istemiyor zaten.

Ben hazır gıda tuketmiyorum.

Ne cips ne gofret ne çikolata.


Bana faydası dişlerimde çürük yok, ağız kokusu yok. Yorgunluk yok. Halsizlik yok.

içerik okusanız da bir işe yaramıyor çünkü oraya da atmak serbest .geçen yıllarda %112 sütlü peynir rezaletini hatırlayan var mı ? firma oranı 2 defa revize etmişti ama 2. de de %102 sütlü çıkıyordu   

Alacağım her market ürününde mutlaka etiketleri okurum. Paketli bütün gıdalar zararlıdır, en azından biraz daha az zararı olanları seçmeye çalışırım. Özellikle fason üretim yapılan ürünlerde katkı maddesi sayısı çok daha fazla. Çikolata dediğimiz şeyde şeker oranının yüksek olması tadını güzelleştirse de aslında olması gerekenden çok daha farklı bir formda bir ürün ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Antebella ve Tadıbu ürünlerini daha önce görmüştüm ama şeker miktarlarına bakmamıştım. Hem daha az katkılı olması hem daha az şeker bulundurması merak uyandırdı, ilk fırsatta deneyeceğim

Normalde yeni çıkan ürünleri test etmek için alırım, adı bilindik olmayan markalara karşı ise hep ön yargı oluyor. Tadıbu markasını önermişsiniz en kısa zamanda bu ürünü bende deneyeceğim ve önerdiğiniz diğer ürünleride. Ülkemizde satılan ürünlerle yurtdışında satılan ürünlerin içerik bakımından farklı yazın bununla ilgili video izlemiştim ve şaşırmıştım. Özellikle Algida ve Nutella markalarının yurt dışında satılanlar ile ülkemizde satılanların içeriğinin farklı olduğunu söylüyordu. Bakanlık gıda üzerine denetimleri arttırmalı bir çok ürün bence yasaklanmalı mesela meyve aromalı içecek alıyorsunuz içindeki meyve oranı %0,027 gibi tükettiğiniz ürünlerin etiketlerine iyi bakın ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Markalarımızın yurtdışına sattığı ürünler ile yurtiçinde satılan ürünler arasında dağlar kadar fark var. Bizi zehirliyorlar evet. Mümkün olduğunca hazır paketteki gıdalardan uzak durmaya çalışan birisiyim. Hepsinin içinde bir sürü koruyucu ve katkı maddesi mevcut. En basit üründen tutun da en karmaşığına kadar. Ne amaçlıyorlar az çok belli. Yurtdışına daha sağlıklı bir şekilde satarken ülkemizde koruyuculu,katkılı bir sürü madde katan firmalara ağır cezalar gelmeli ama malesef. En iyisi tüketmemek ya da evde kendimiz elimizden geldiğince yapmaya çalışmak.

Çok yakın bir arkadaşımın ailesi Almanya'da yaşadığı için sık sık gidip geliyor geçenlerde sana Nutella getireyim mi diye sordu.Ben de anlam veremedim ''oğlum manyak mısın burda olan bir şeyi niye getiriyorsun git başka bir şey getir dedim.'Güldü bir süre sonra gerçekten nutella getirdi ama arada inanılmaz fark var aynı markanın aynı ürünü arasında nasıl bu kadar fark olabiliyor üstelik fındık üretiminde dünyada bulunduğumuz konumu düşününce...

Ülkecek okumayı ve araştırmayı sevmediğimiz için bunlar başımıza geliyor olabilir. Ürünün üzerindeki kocaman yazılar ve yazılanın görselle desteklenmesi perakendenin hilesi. Bu hileye düşmemek lazım. O yüzden lütfen okuyun arkadaşlar ürün içeriklerini. Öncelik kâr hırsı olmamalı fakat hiç birimiz şirketlerin umrunda değiliz açıkçası. Bu tarz şekerlemeleri kremaları, atıştırmalıkları özellikle küçük çocuklar tüketiyor. Gıda yasası var mı bilmiyorum ancak bu tarz ürünler piyasaya sürülecekse bile doğala en yakın şekilde piyasaya sürülmeli ve bu da yasayla korunmalı. Burada en önemli görev Bakanlığa düşüyor bence. Denetlenebilirliği üst düzeyde tutmaları gerekiyor.

Yurtdışında akrabası olanlar bilir. Gidip geldiklerinde getirdiği gıda ürünlerindeki lezzet farkından içeriğinin ne kadar farklı olduğunu anlıyoruz. Türkiye de fahiş fiyata dandik içerikli gıdalar tüketiyoruz bu da sağlığımızla ilgili büyük problemler demek, bu kadar şeker tüketmek testosteron hormonu düşüklüğüne neden olur, beyinin hafıza, hatırlama gibi reflekslerini köreltiyor tükettiğimiz gıdalar bize bunları yaparken bize kazık yiyerek bunları yiyoruz

Daha önce gıda dedektifi sayfasına bende denk gelmiştim ve tespitleri çok güzel, bu sayfalar sayesinde ürün almadan önce içeriklerine bakıyorum, şeker oranı, palm olmaması gibi bazı kriterlerim oluyor tabi palmsız ürün bulmak artık çok zor, biz de çikolatayı hayatımızdan çıkardık, daha doğal olan pekmeze döndük,

Kardeşim yıllardır yurt dışına gider gelir, geçenlerde yurt içinde alınan nutella ile Almanya' da satılan nutella arasındaki farkı görünce resmen şok oldum. adamlar ana malzeme olan fındığı bizden alıp, kalitelisini kendi insanlarına yedirebilirken, biz dünyada % 80 ini ürettiğimiz fındığa rağmen resmen göz göre göre zehirleniyoruz. 

Tadıbu markasını yeni duydum ama konunun bana faydası bu markayı duyurması oldu diyebilirim artık bundan sonra üstteki şeker oranı yüksek markaların çikolatalarına hayır diyoruz sağlıklı beslenmek lazım artık küçük çocuğumuz olduğu için yiyeceklere daha dikkat etmeye çalışıyoruz çok faydalı bir konu aslında son zamanlarda ülkede dikkat ettiyseniz gastrolojik rahatsızlıklar arttı kanser arttı insanların dnası değişiyor aslında dikkat etmemiz gereken konular bunlar

Konunun özüyle alakasız ama Tadıbu'yu şiddetle öneririm, diğerlerine kıyasla gerçekten değerli bir gıdadır, içeriğinde zararlı denilebilecek bir tek şeker vardır ve o da diğerlerine göre düşük miktarda bulunur, ayrıca glikoz/fruktoz şurubu falan değil, bildiğimiz sofra şekeridir.
Katkı yok, koruyucu yok, diğerlerine göre devasa oranda (%35) fındık var. Yemeden önce karıştırmak gerekiyor, çünkü homojenize edici katkı yok ve açtıktan sonra buzdolabında saklamanız gerekiyor, çünkü koruyucu yok.
İçeriği de yazayım bari, zaten çok kısa: Fındık, fındık yağı, kakao, şeker, süt tozu...

Kıyaslama örneği olarak da fanatikleri olan Nutella'nın içeriğini yazalım (koyular aynı zamanda pohu da yiyorsun demek):
Şeker, Bitkisel Yağ (Palm), Fındık (%13), Yağsız süt tozu (%8,7), Yağı azaltılmış kakao tozu (%7,4), Emülgatör (Soya Lesitini), Aroma verici (Vanilin)
Ek bilgi: Vanilin vanilya değildir ve vanilyadan elde edilmez, kimyasal yolla elde edilen ve de kağıt endüstrisinde kullanılan ağaçlardan açığa çıkan bir çeşit yan üründür. Lignin-sulfonik asit denilen kimyasal atık sülfattan elde edilir.

Tadıbu reklamı gibi oldu ama hiç dert değil, böyle temiz içerikli, güvenilir gıda ürünlerini tanıtmak ve desteklemek lazım.

Evet o sayfayı ben de biliyorum. Bazı ürünlerde firmaların, özellikle koca puntolarla yazdıkları şeylerin aslında içinde yok denecek kadar az olması ve bizi kandırmalarına hayret etmiştim. Ben bunun içinde olup olmamasına bakmadım aldım ya da herhangi bir vatandaş bilemez ki bunun oranlarını. Bu işlerin kurumu var kitabı var. Onlar bakacak ki vatandaşları rahatça alabilsin. Öyle cezalar olacak ki bir daha böyle kandırmalara kimse cesaret edemeyecek. O kadar çok şey çıkıyor ki karşıma ya bu da mı diyorum. İlla ki kullandığımız ürün çıkıyor karşımıza. Belki de bildiğimiz çikolata tadı ya da herhangi bir tat, gerçekte ona uzaktan yakından alakası yok. Biz vatandaşsak bizi korumalı ve önlemini almalılar. En basitinden düşünürsek bu firmalar vatandaşı kandırıyor ve vatandaş kendini koruması gereken kurumu sorumlu tutuyor. İlgili kurumun görevi burada kendi vatandaşını korumak ve böyle yola giden firmalara ceza vermek.

Şöyle de bir şey duymuştum. Herhangi bir üründe eğer büyük puntolarla yazdıkları şeyden %0.001 bile varsa ona müdahale edilmiyormuş. Bu bilginin doğruluğundan emin değilim ama şu zamana kadar öyle yaptıklarına göre bile bile ceza yiyecekleri şeyi yapmazlar diye düşünüyorum.

Arkadaşlar twitterda Gıda Dedektifi diye bir sayfa var. Takip ediyorum.

Her gün 3-5 ürünün paylaşımını yapıyor. Yediğimiz, içtiğimiz ürün ne kadar doğal, katkı maddeleri var mı? İçeriğinde neler kullanılmış gibi önemli bilgileri içeren araştırmaların sonucunu paylaşıyor. Websitesi: https://gidadedektifi.com/

Çikolatalı yiyecekler genelde soframızdan eksik olmaz. İçindeki şeker oranlarını görünce şok oldum. Hele hele Ülker'in zirveye oynayıp çikolatanın büyük bir oranda şekerden oluştuğunu görmek çok üzücü bir durum. Bunların içinde Sarelle, Nuga ve Torku'nun ürününü tüketmiştik. Sarelle eski tadını ve kalitesini kaybetti. Nuga fındık oranını çok düşürdü. Torku'nun tadı eh işte. Biraz araştırdım. Tadıbu çok sevilmiş Antebella'nın şeker oranı hepsinden az. Tadıbu markalı olanı hiç yemedim ama sipariş vermeyi düşünüyorum.  


Kakaolu Fındık Kremalarındaki şeker oranları (100 gr.)

Ülker Hobby 61 gr.
Nutella 56,2 gr.
Torku Frema 54,5
Nestlé Chokella 53,2 gr.
Danette 53 gr.
Sarelle 53 gr.
Ülker Çokokrem 50 gr.
Torku Banada 48,9 gr.
Tarım Kredi 40 gr.
Tadıbu 36 gr.
Antebella 25,4 gr.
#NeYediğiniziBilin

Gıda Dedektifi sayfasındaki paylaşılanları görünce resmen bir nesil zehirleniyor düşüncesine kapıldım. Hiç mi denetim olmaz ya hu!
Başka ülkelerde mesela İngiltere'de bir yiyecek üründe olması gereken katkı maddesi oranı belirtilmiş. O sınırı aşamıyorsun. Kafana göre üretim yapamıyorsun. Gıdalarda bulunması gereken içeriklerin ölçüsü ya da bir sınırı neden yok?

Hükümet diyemez mi?! Kakaoulu Fındık kremasında en az %20 fındık olmalı en fazla şeker oranı %30 olmalı, katkı maddesi içermemeli, kimyasal içerikler (koruyucu, aroma verici, ömür uzatıcı vb) şu şu miktarları geçmemeli! Denetim yok. Herkes kafasına göre üretim yapıyor. Kim ne yemiş kim ne içmiş kimsenin umrunda değil. Hele bakkallarda satılan beş para etmez sağlıksız ürünleri görünce insan üzülmeden edemiyor. Gıda en önemli konular arasında geliyor. Hükümetin ve önde gelen kurumların bir an önce gıda konusunda reform yapması gerekiyor. İnsanlar bilinçlendirilmeli, merdiven altı ürünleri üretenleri bu piyasadan silmeleri gerekli. Her ürün tek tek incelenmeli ve belli ölçütler getirilip bu kurallar kanunlaştırılmalı. İnsan sağlığı ile oynayanlar içeri tıkılmalı, yaptırımı fazla olan cezalar verilmeli. Bu işin sonu nereye kadar gidecek!

Son yıllarda diyabet hastalığı küçük yaşlardaki çocuklarda görülmeye başlandı. Bunun en büyük nedeni kontrolsüz ve denetimsiz üretilen ve piyasaya sürülen sağlıksız ürünlerin insana verdiği zararlar. İçeriğinde neler var ve hangi oranda katkı içeriyor, sağlığı tehdit ediyor mu etmiyor mu hiç araştırma yok. Her şey rast gele üretiliyor ve satılıyor. Bir nesil resmen yavaş yavaş zehirleniyor.