Geçtiğimiz on yılda dijital aracıların da yardımıyla paylaşım ekonomisi adlanan yeni bir sosyo-ekonomik paradigma ortaya çıktı.Paylaşım ekonomisi piyasanın kendi kendini düzenlemesiyle bireysel üretkenliği, ekonomik büyümeyi ve inovasyonu hızlandırdı.
Eğer boş bir odanız varsa onu
Airbnb üzerinden yerel deneyim yaşamak isteyen turistlere kiralayabilirsiniz. Eğer insanları bir yerden bir yere taşımak istiyorsanız Uber sizin için bir seçenek.
Paylaşım ekonomisinin potansiyeli teorik olarak muazzam olsa da eski usul kapitalistler tarafından neredeyse ele geçirilmiş durumda. Uber, Airbnb ve buna benzer inovasyonlar çoğu zaman gerçek paylaşım ekonomisinin ruhuna yakışan uçtan uca çözümler yerine eski usul prensiplerle hareket ediyor.
Bu platformlar genelde merkezi uygulamalar ve sunucular tarafından desteklenmekte ki, bu da bireysel yatırımcıların kontrolünü sağlamlaştırmaya yardımcı oluyor.
Dijital platform sahipleri risk sermayesinin tipik yapısını koruyarak kiralar üzerinde yüzde 35’lik bir komisyonla tekel kurmayı amaçlıyor ve işbirliği yerine aracılık yapmayı tercih ediyorlar.
Ne şoförler ne de yolcular uygulamayı iyileştiremezler ve
Uber’e kayıt olduktan sonra sıkı kurallara uymak zorundadırlar. Sonuç olarak Uber tüm yolcuların ve şoförlerin verilerine sahip olabiliyor, bu kaynakları kullanarak muazzam gelirler elde edebiliyor ancak karşılığında ne yolcuları ne de şoförleri ödüllendirmiyor.
Temel olarak blokzincir bireylerin ortak aktiviteleri yönetmeleri, birbirleriyle direkt olarak etkileşim kurmaları ve kendilerini güvenli, şeffaf ve dağıtık bir biçimde üçüncü tarafların müdahalesi olmadan yönetmeleri için bir araçtır.
Detayı;
https://www.bfmedia.io/kampus/blokzincir-paylasim-ekonomisine-katki-saglayabilecek-mi-5209.html