Author

Topic: Böyle bir adalet anlayışı günümüzde olur mu acaba? (Read 113 times)

legendary
Activity: 1108
Merit: 1002
Hz. Ali (R.A.)  "Devletin dini adalettir" demiş.
yine eskiler "Devlet küfürden yıkılmaz, zulümden yıkılır" demişler.

meşhur laftır "Her millet layık olduğu şekilde yönetilir."
hero member
Activity: 1400
Merit: 536
Cok guzel bir kissadan hisse, adaletli olan tum toplumlar odullerini bir sekilde aliyorlar, adaletin olmadigi bir yerde ekonoi gelismiyor, cunku para=ekonomi=teknoloji adaleti sever, adam gibi yargilanmayi sever, kabile devletinden ise kacar.
full member
Activity: 266
Merit: 106
Bu şekilde bir adaletin günümüz dünyasında olmasını beklemek bir ütopya hayali kurmak olur. Sadece geçtiğimiz 5 yılı araştırsak umutsuzluğa kapılmamıza yeterli olur. Alkollü kaza yapıp aklanan vekil oğulları falan gerisini anlatmama gerek yok.
Umarım bir gün gerçek etik anlayışına sahip insanlar adaletin denetleyicileri olurlar
member
Activity: 490
Merit: 16
Hikaye resmen beni çok etkiledi hocam gerçekten değerli bir olay insanların her zaman adaletli olması gerekiyor . Kayırma olmadan. Kendi oğlunu idam etmiş tüyler diken
full member
Activity: 980
Merit: 207
Önceden bildiğim bir hikayeyi burada sizinle paylaşmak istedim. Keşke günümüzde de böyle adalet olsa diye düşünmeden edemiyor insan.  

Hz. Ömer ile Sad Bin Ebi Vakkas atlarını satmak için İran taraflarına giderler.
Şam yakınlarında cirit oynan bir yerde oyunu seyre dalırlar.
Ancak burada zorba bir grup Hz. Ömer ve Ebi Vakkas'ın atlarını zorla alıp götürür.
Para pul vermeksizin, gasp ile.
Beş parasızdır Ömer ve Ebi Vakkas.
Hancı, aç ve susuz şekilde hana geçen Hz. Ömer ve arkadaşına durumu çok adil olan hükümdarlarına aktarmalarını tavsiye eder.
Ertesi gün halk günüdür.
Hz. Ömer durumu tercüman aracılığıyla o dönem İran Sasani hükümdarı olan ve Türk bir kadınla evli olan Nuşirevan'a aktarır.
Ancak tercüman atları alan kişinin Nuşirevan'ın oğlu olduğunu hükümdara söylemez.
Suratı asılan hükümdar Hz. Ömer'e bir kese altın verir.
Borcunu ödemek üzere hana dönen Hz. Ömer'den Nuşirevan'ın durumu altınla geçiştirdiğini öğrenen hancı bir öfke ile Nuşirevan'a ulaşır, atları alanın oğlu olduğunu izah eder ve adaletini sorgular.
Nuşirevan, hancıya der ki "O misafirlerin biri yarın kuzey kapısından, diğeri öbür kapıdan şehri terk etsinler."
Ertesi gün Hz. Ömer ve arkadaşı farklı kapıdan çıkarlar.
Her iki kapıda da birer kişi asılarak idam edilmiştir.
Ebi Vakkas'ın çıktığı kapıda yalancı tercüman asılıdır.
Hz. Ömer'in çıktığı kapıda asılı olan mı.
Sıkı durun lütfen.
Hükümdar Nuşirevan'ın oğludur .
Hükümdar adaleti sağlamak için kendi çocuğunu bile feda etmekten çekinmemiştir.
Bu eylemin Hz. Ömer'in adalet duygusunda derin etkiler yaptığı aşikardır.
Ve bir gün.
Hz. Ömer yol arkadaşını Şam'a vali tayin etmiştir.
Ancak vali yaptıracağı bir camiyi Yahudi birinin arsasına kamulaştırıp üstelik parasını da vererek yaptırmak istemektedir.
Ancak Yahudi arsasını vermek istememektedir.
BU nedenle Şam Valisi Hz. Ömer'e şikayet edilir.
Hz. Ömer valiye bir pusula gönderir.
Pusulayı okuyan Ebi Vakkas'ın adeta kanı donmuştur.
Şöyle yazmaktadır pusulada.
"Ömer, Nuşirevan'dan daha az adil değildir"

Kaynak: memurlar.net   ( alıntıdır)
Jump to: