Author

Topic: Buğday Tarlalarında Sabotaj İhtimali (Read 313 times)

sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
July 17, 2022, 01:00:06 PM
#34
Sabotajla ilgili midir değil midir bilmiyorum ama biraz önce  "Trakya'da tarlalarda tırtıl istilası görüldü" diye haber okudum.

https://www.sondakika.com/haber/haber-trakya-da-cekirge-ve-tirtil-alarmi-marmara-ya-15081602/

https://onedio.com/haber/aycicegi-ureticisi-teyakkuzda-trakya-da-tirtil-istilasi-1082841
bu sabah ben de ekşi sözlük'te gördüm. maliyetlerin artmasından dolayı ilaçlamaların yeterli düzeyde olmaması mı etken bilmiyorum ama bu kış belli ki çok sert geçecek. rusya-ukrayna savaşı da devam ederken devletin özellikle çiftçiyi çok iyi koruması gerekiyor. valla böcekle uğraşmaktan nefret etmesem gidip ufak bir tarla alıp patates, soğan ekeceğim.
Doğanın kendine ait bir popülasyon dengesi vardır, ama biz insanoğlu sayesinde bazı hayvanlar haddinden fazla azaldığı için, populasyondaki oranı artan bocekler yüzünden ürünler icin tehlike çanları çalıyor. Hatta buradan yola çıkarak tabiattaki afete yol açan her ne olay varsa, temelinde mutlaka insan müdahalesi vardır.
legendary
Activity: 2408
Merit: 1478
alex
Sabotajla ilgili midir değil midir bilmiyorum ama biraz önce  "Trakya'da tarlalarda tırtıl istilası görüldü" diye haber okudum.

https://www.sondakika.com/haber/haber-trakya-da-cekirge-ve-tirtil-alarmi-marmara-ya-15081602/

https://onedio.com/haber/aycicegi-ureticisi-teyakkuzda-trakya-da-tirtil-istilasi-1082841
bu sabah ben de ekşi sözlük'te gördüm. maliyetlerin artmasından dolayı ilaçlamaların yeterli düzeyde olmaması mı etken bilmiyorum ama bu kış belli ki çok sert geçecek. rusya-ukrayna savaşı da devam ederken devletin özellikle çiftçiyi çok iyi koruması gerekiyor. valla böcekle uğraşmaktan nefret etmesem gidip ufak bir tarla alıp patates, soğan ekeceğim.
hero member
Activity: 966
Merit: 764
Sabotajla ilgili midir değil midir bilmiyorum ama biraz önce  "Trakya'da tarlalarda tırtıl istilası görüldü" diye haber okudum.

https://www.sondakika.com/haber/haber-trakya-da-cekirge-ve-tirtil-alarmi-marmara-ya-15081602/

https://onedio.com/haber/aycicegi-ureticisi-teyakkuzda-trakya-da-tirtil-istilasi-1082841
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
Tedbir alınmasına alınır da işlerine gelmiyor. Belli bir plan var ki ona uyuyorlar. Bugün datça da çıkan yangında daha önce kullanılmayan su söndürme helikopterleri kullanıldı. Eee demek ki önlem alınabiliyormuş bir şekilde sadece onu oraya yönlendirmek mesele.
Bunlar kesinlikle bilinçli yapılan şeyler gibi geliyor artık. Yoksa kim buğday tarlasını yakcak,kim ormanı yakıp bir şey bekleyecek?

Sonbaharda ufaktan başlaması muhtemel gıda krizinin gecikmemesi için yapılıyor sanki bütün eylemler, dünya genelindeki ekonomik şartların gittikçe zorlaşması da bu fikrimi destekliyor gibi. Umarım benimki bir kuruntudan ibarettir, yaniliyorumdur çünkü aksi takdirde olacaklar hepimizin canını sıkacak...

Umarım kuruntudur ama hiç belli olmaz.
Artık ne yaptıklarına,ne yapacaklarına şaşırmıyorum desem yalan olmaz. Her şey beklenir artık. Haberlere bakıyorum şaşırasın gelmiyor. O kadar normal gelmeye başladı ki yangın haberleri olsun keşke böyle olmasaydı. Bize alıştırdılar ve işin kötü tarafı elimizden hiçbir şey gelmiyor.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
Tedbir alınmasına alınır da işlerine gelmiyor. Belli bir plan var ki ona uyuyorlar. Bugün datça da çıkan yangında daha önce kullanılmayan su söndürme helikopterleri kullanıldı. Eee demek ki önlem alınabiliyormuş bir şekilde sadece onu oraya yönlendirmek mesele.
Bunlar kesinlikle bilinçli yapılan şeyler gibi geliyor artık. Yoksa kim buğday tarlasını yakcak,kim ormanı yakıp bir şey bekleyecek?

Sonbaharda ufaktan başlaması muhtemel gıda krizinin gecikmemesi için yapılıyor sanki bütün eylemler, dünya genelindeki ekonomik şartların gittikçe zorlaşması da bu fikrimi destekliyor gibi. Umarım benimki bir kuruntudan ibarettir, yaniliyorumdur çünkü aksi takdirde olacaklar hepimizin canını sıkacak...
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
Tedbir alınmasına alınır da işlerine gelmiyor. Belli bir plan var ki ona uyuyorlar. Bugün datça da çıkan yangında daha önce kullanılmayan su söndürme helikopterleri kullanıldı. Eee demek ki önlem alınabiliyormuş bir şekilde sadece onu oraya yönlendirmek mesele.
Bunlar kesinlikle bilinçli yapılan şeyler gibi geliyor artık. Yoksa kim buğday tarlasını yakcak,kim ormanı yakıp bir şey bekleyecek?
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
galiba sabah gazetesi yazarı bu düşünceyi ilk ortaya atan kişi.
neyse istediğimiz kadar komplo teorileri ortaya atalım sonuçta bir gerçek var ki yıllardır bu orman yangınlarını söndürme konusunda son derece başarısızız.

Orman yangınları için yeterli sayıda uçak bulunmuyor, bu uçaklar arttırılmalı ve ormanların içerisinde havuzlar yapılmalı, düşünün ki en büyük helikopter 9 ton su taşıyor ve yakında su kaynağı olmazsa o helikopter bir işe yaramıyor, orman yangınları ile mücadele etmemiz için her koldan saldırmamız lazım, teknolojik gelişmeleri takip edip ormanlara su kaynakları yerleştirmemiz lazım, buğday kaynaklarına sabotaj ile buğday fiyatlarında dev artışlar yapmayı amaçlıyorlar herhalde,
Herhangi bir konuda ulkece hızlıca uygulanabilir bir eylem planımız var mı, varsa uygulanabilirlik duzeyimiz  ne durumda inanın emin değilim, ben sel olduğunda yangın çıktığında olay yerine giden çizmeli şovmen siyasetçiler görmek istemiyorum, bu insanları ahmak yerine koymaktan baska birşey değil.
allah korusun yıllardır beklenen istanbul depremi için yetkililer ne kadar tedbir aldıysa diğer konularda da o kadar almışlardır. hatta daha da kötü olduğuna hepimiz iddiaya bile gireriz.
yangın konusunda da tüm dünyaya bakmak gerekiyor. zaten rusya ve ukrayna arasındaki savaş insanları kötü etkilemişken bir de bu eklenirse işin içinden çıkamayız. devletin özellikle bu konulara dikkat etmesi lazım.
Tedbir almak ile ilgili bizim kronik arızalarımizin olduğunu düşünüyorum. Hangi konuda veya alanda olursa olsun, cümleye hep Allah korusun ile başlanıyor memlekette. Ya tamam Allah korusun tabi ama sen düzenini sistemini tedbirleri yeterli olacak şekilde almıyorsan olası felaket durumlarini da bu işin fitratinda var diye geçiştirmek zorunda kalan yöneticileri görmek zorunda kalıyoruz.
hero member
Activity: 1484
Merit: 726
Covidle patlak veren küresel sistemin tıkanması, gıda kriziyle geri dönüşü olmayan yere doğru sürükleniyor. Artan Dünya nüfusuyla doğal kaynakların hızla tükenmesi sona doğru yaklaştığımızı hatırlatıyor bana. Nüfusun azaltılması amacıyla bazı şeyleri gözümüze sokarak yaptıklarından eminim, bunu yapanlar her kimse. Eskiden komplo teorilerine kafamı sallayıp geçerdim ama yaşlanıyoruz diye mi nedir artık bu tarz haberleri ciddiye almaya başladım. Gıda krizi bana kalırsa her şeyden çok daha önemli bir kriz ve bu kriz suni şeylerle çıkılabilecek bir şey değil. Ciddiyetin farkında olmalıyız.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
galiba sabah gazetesi yazarı bu düşünceyi ilk ortaya atan kişi.
neyse istediğimiz kadar komplo teorileri ortaya atalım sonuçta bir gerçek var ki yıllardır bu orman yangınlarını söndürme konusunda son derece başarısızız.

Sabah gazetesinden bir kişi bir iddia ortaya atıyorsa bir kaç kez düşünmek ve sorgulamak lazım. Konu ile ilgili daha önce yazdıklarımdan ben bile şüphelendim Sabah gazetesini görünce. Umarım yakın zamanda buğday sorunu olmaz.
legendary
Activity: 2408
Merit: 1478
alex
galiba sabah gazetesi yazarı bu düşünceyi ilk ortaya atan kişi.
neyse istediğimiz kadar komplo teorileri ortaya atalım sonuçta bir gerçek var ki yıllardır bu orman yangınlarını söndürme konusunda son derece başarısızız.

Orman yangınları için yeterli sayıda uçak bulunmuyor, bu uçaklar arttırılmalı ve ormanların içerisinde havuzlar yapılmalı, düşünün ki en büyük helikopter 9 ton su taşıyor ve yakında su kaynağı olmazsa o helikopter bir işe yaramıyor, orman yangınları ile mücadele etmemiz için her koldan saldırmamız lazım, teknolojik gelişmeleri takip edip ormanlara su kaynakları yerleştirmemiz lazım, buğday kaynaklarına sabotaj ile buğday fiyatlarında dev artışlar yapmayı amaçlıyorlar herhalde,
Herhangi bir konuda ulkece hızlıca uygulanabilir bir eylem planımız var mı, varsa uygulanabilirlik duzeyimiz  ne durumda inanın emin değilim, ben sel olduğunda yangın çıktığında olay yerine giden çizmeli şovmen siyasetçiler görmek istemiyorum, bu insanları ahmak yerine koymaktan baska birşey değil.
allah korusun yıllardır beklenen istanbul depremi için yetkililer ne kadar tedbir aldıysa diğer konularda da o kadar almışlardır. hatta daha da kötü olduğuna hepimiz iddiaya bile gireriz.
yangın konusunda da tüm dünyaya bakmak gerekiyor. zaten rusya ve ukrayna arasındaki savaş insanları kötü etkilemişken bir de bu eklenirse işin içinden çıkamayız. devletin özellikle bu konulara dikkat etmesi lazım.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
galiba sabah gazetesi yazarı bu düşünceyi ilk ortaya atan kişi.
neyse istediğimiz kadar komplo teorileri ortaya atalım sonuçta bir gerçek var ki yıllardır bu orman yangınlarını söndürme konusunda son derece başarısızız.

Orman yangınları için yeterli sayıda uçak bulunmuyor, bu uçaklar arttırılmalı ve ormanların içerisinde havuzlar yapılmalı, düşünün ki en büyük helikopter 9 ton su taşıyor ve yakında su kaynağı olmazsa o helikopter bir işe yaramıyor, orman yangınları ile mücadele etmemiz için her koldan saldırmamız lazım, teknolojik gelişmeleri takip edip ormanlara su kaynakları yerleştirmemiz lazım, buğday kaynaklarına sabotaj ile buğday fiyatlarında dev artışlar yapmayı amaçlıyorlar herhalde,
Herhangi bir konuda ulkece hızlıca uygulanabilir bir eylem planımız var mı, varsa uygulanabilirlik duzeyimiz  ne durumda inanın emin değilim, ben sel olduğunda yangın çıktığında olay yerine giden çizmeli şovmen siyasetçiler görmek istemiyorum, bu insanları ahmak yerine koymaktan baska birşey değil.
sr. member
Activity: 1358
Merit: 374
galiba sabah gazetesi yazarı bu düşünceyi ilk ortaya atan kişi.
neyse istediğimiz kadar komplo teorileri ortaya atalım sonuçta bir gerçek var ki yıllardır bu orman yangınlarını söndürme konusunda son derece başarısızız.

Orman yangınları için yeterli sayıda uçak bulunmuyor, bu uçaklar arttırılmalı ve ormanların içerisinde havuzlar yapılmalı, düşünün ki en büyük helikopter 9 ton su taşıyor ve yakında su kaynağı olmazsa o helikopter bir işe yaramıyor, orman yangınları ile mücadele etmemiz için her koldan saldırmamız lazım, teknolojik gelişmeleri takip edip ormanlara su kaynakları yerleştirmemiz lazım, buğday kaynaklarına sabotaj ile buğday fiyatlarında dev artışlar yapmayı amaçlıyorlar herhalde,
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
galiba sabah gazetesi yazarı bu düşünceyi ilk ortaya atan kişi.
neyse istediğimiz kadar komplo teorileri ortaya atalım sonuçta bir gerçek var ki yıllardır bu orman yangınlarını söndürme konusunda son derece başarısızız.

Belki de bilerek başarısızız bilemiyorum. Araştırmadan yorum yapmak da istemiyorum. Ama bence bu yangınlara karşılık verecek yeterli ekipmana sahip olmamamız da büyük bir açıklık. Ülkemizde turizm önde gelen kaynaklardan birisi. Bu yerleri koruyamazsak bu turizm sektörü nasıl devam edecek? Ülkeye döviz nasıl girecek?
Bunları düşünmeme şanslarının olduğunu da sanmıyorum. Birşeyler döndüğü kesin.
legendary
Activity: 2408
Merit: 1478
alex
galiba sabah gazetesi yazarı bu düşünceyi ilk ortaya atan kişi.
neyse istediğimiz kadar komplo teorileri ortaya atalım sonuçta bir gerçek var ki yıllardır bu orman yangınlarını söndürme konusunda son derece başarısızız.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
Buğday, ekin ürünleri, tarımsal ürünler 100 yıl sonranın dünyanın multi milyarderlerini oluşturacak grup olacak. özellikle gdolu gıdaların bu kadar hayatın her yerine serpiştirildiği dönemden sonra organik tarım ve bunu yapan büyük insanlar dünyada en etkin ve zengin grupta olacaklar. bu tarla sabotajları da bir yerde fiyat arttırmak için yapılıyor olmalı.
Bizim coğrafya olarak iklim olarak ne kadar şanslı olduğumuz ortada aslında. Yapmamiz gereken ata tohumlarina, yani bu topraklarda asırlarca ekilmiş ürünlere dönmemiz lazım, ayrıca zirai gübre işini de cozebilmeliyiz bir an önce. Radikal bir program uygulayıp kararlı şekilde devam edebilirsek dünyanın sayılı güçlerinden olmamamız için hiçbir neden yok aslında...
sr. member
Activity: 714
Merit: 335
Buğday, ekin ürünleri, tarımsal ürünler 100 yıl sonranın dünyanın multi milyarderlerini oluşturacak grup olacak. özellikle gdolu gıdaların bu kadar hayatın her yerine serpiştirildiği dönemden sonra organik tarım ve bunu yapan büyük insanlar dünyada en etkin ve zengin grupta olacaklar. bu tarla sabotajları da bir yerde fiyat arttırmak için yapılıyor olmalı.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
@SUPERSAIAN, @execijutiere, @totti67, @hero1111...
Arka arkaya 4 postta alıntılanmışım. Herkese görüşleri için teşekkür ediyorum efenimmm, rekorum oldu Smiley Paranoyaklıktan dem vurmuştum da; şöyle bir şey geldi aklıma. Bu ortaya atılan yalanlar, yapılmayan ertelenen işler ve yapılan yanlış uygulamalar neticesinde yaşanan güvensizlik özel hayata da yansıyor. En azından bana böyle oldu. Çevremdeki insanlara karşı da daha şüpheci ve tahammülsüz yaklaşmaya başladım. Gerçekten hem doğaya zarar hem de bünyemize... Umarım gelecek seçimlerden sonra başa gelecek partilerle topyekün bir kalkınma hamlesi başlar da; hem doğa hem de eğitim, sağlık ve ekonomi politikaları rayına oturur.

Her insanın içinde mutlaka şüpheci biri vardır hocam. genelde hayatımızı kendi sosyo kültürel ve ekonomik düzeyimizin kontrol ettiğini düşünsek de, çevre faktörler mutlaka hayatın bir yerinde devreye girer. güven duygusu insanoğlunun bir nevi sigortasıdır, orada bir arıza çıktığında otomatikman bilinçaltımız içimizdeki o şüpheciyi sahaya sürer, acaba şöyle mi, acaba bu böyle olur muydu şeklinde sorularla mutlaka karşılaşırız.
konunun günümüz koşullarındaki değerlendirmesine gelirsek, ister paranoya olsun adı, ister garanticilik, isterse de kontrol histerisi. ekonomik şartlar bireyden yola çıkarak toplumu öyle bir hale getirdi ki, endişe konusunda hiçbirimiz yalnız değiliz  Grin

Şüphecilik insanı ayakta tutar dışarıdan gelen karşı tehtitlere karşı insanın doğal bir hayatta kalma mekanizması gibi bir şey insanın en büyük iç güdüsü hayatta kalmaktır bunun için her türlü durum için şüpheye düşülebilir. Birde rahatsızlık boyutunda şüphecilik var tabi hocam sizin bahsettiğiniz gibi histeri durumları bu durumlar anormaldir ve karşısındaki insan bir histeri yaşıyorsa az buçuk bunu dışarıya yansıtıyor elbette. Bu arada parti marti devletle olacak iş değil, insanların toplu bir şekilde bilinçlerin yükselmesi gerekiyor. Tekrardan doğaya dönseler doğayla uyum içimde yaşanılsa bence bilinç tekrardan kendine gelir şuanda dışarıdan gelen propagandalarla insanlar körleşiyor,beyinler hapsedeliyor. Her şeyin çaresinin doğaya dönmek olduğunu düşünüyorum.

Valla ben de doğaya dönüşün hemen hemen herşeyin çözümü için en azından iyi bir başlangıç olacağını düşünüyorum ama dönecek doğa da bırakmayacaklar galiba arkadaşım. HES ler, altın madenleri, taş ocakları vs. vs. sömürü düzeni nerede huzur bulabileceksek oraları talan etmek üzerine kurulu sanki. yaşanan onca olaya rağmen hala tabiatla inatlaşıyorlar, öğrenemediler, tabiat kendisinden alınanı mutlaka bir gün geri alır. sahili doldurursan sahili bir gün geri alır, dere yataklarını talan edersen intikamını bir selle alır...
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
@SUPERSAIAN, @execijutiere, @totti67, @hero1111...
Arka arkaya 4 postta alıntılanmışım. Herkese görüşleri için teşekkür ediyorum efenimmm, rekorum oldu Smiley Paranoyaklıktan dem vurmuştum da; şöyle bir şey geldi aklıma. Bu ortaya atılan yalanlar, yapılmayan ertelenen işler ve yapılan yanlış uygulamalar neticesinde yaşanan güvensizlik özel hayata da yansıyor. En azından bana böyle oldu. Çevremdeki insanlara karşı da daha şüpheci ve tahammülsüz yaklaşmaya başladım. Gerçekten hem doğaya zarar hem de bünyemize... Umarım gelecek seçimlerden sonra başa gelecek partilerle topyekün bir kalkınma hamlesi başlar da; hem doğa hem de eğitim, sağlık ve ekonomi politikaları rayına oturur.

Paranoyaklık sadece bunlara yansımaz evet özel hayatınıza kadar girer. Herşeyi de kafaya takmamak araştırmamak gerekiyor belki de. Biraz kafa dinlemeye dağıtmaya ihtiyaç var. Herşeyi düşünüp paranoyaya bağlarsak işimiz zor.

Keşke böyle olmasa ama sabredip beklemekten başka elimizden gelen hiçbirşey yok. Olan buğday tarlalarına ve çok çocuklu ailelere oldu. Zamanında 5-6 ekmek alan aileler artık 1 veya 2 ekmekle yetinmek durumunda kalacak. Ekmek oldu 10 türk lirası. Her gün 50-60 türk lirası verirsen ekmeğe asgari ücretle çalışan için para dayanmaz. Sadece yaklaşık 1-1.5k türk lirası ekmeğe vermiş oluyorsun. Yazık yani.

Vallahi bugün bir fırından simit aldım 5 TL. 2 çocuklu bir aile sadece simit yese günlük simit masrafları 60 TL. Aylık simit masrafları 1800 TL. Yanında içecek bir çay olmadan 1800 TL tutuyor. Asgari ücretli ise bu aile nasıl yaşayacak. Buğdaya bir şey olması demek ekmeğe, simitte yani tüm unlu mamullere zam demek. Zaten kur sebebiyle her şeye zam geliyor.  
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
@SUPERSAIAN, @execijutiere, @totti67, @hero1111...
Arka arkaya 4 postta alıntılanmışım. Herkese görüşleri için teşekkür ediyorum efenimmm, rekorum oldu Smiley Paranoyaklıktan dem vurmuştum da; şöyle bir şey geldi aklıma. Bu ortaya atılan yalanlar, yapılmayan ertelenen işler ve yapılan yanlış uygulamalar neticesinde yaşanan güvensizlik özel hayata da yansıyor. En azından bana böyle oldu. Çevremdeki insanlara karşı da daha şüpheci ve tahammülsüz yaklaşmaya başladım. Gerçekten hem doğaya zarar hem de bünyemize... Umarım gelecek seçimlerden sonra başa gelecek partilerle topyekün bir kalkınma hamlesi başlar da; hem doğa hem de eğitim, sağlık ve ekonomi politikaları rayına oturur.

Paranoyaklık sadece bunlara yansımaz evet özel hayatınıza kadar girer. Herşeyi de kafaya takmamak araştırmamak gerekiyor belki de. Biraz kafa dinlemeye dağıtmaya ihtiyaç var. Herşeyi düşünüp paranoyaya bağlarsak işimiz zor.

Keşke böyle olmasa ama sabredip beklemekten başka elimizden gelen hiçbirşey yok. Olan buğday tarlalarına ve çok çocuklu ailelere oldu. Zamanında 5-6 ekmek alan aileler artık 1 veya 2 ekmekle yetinmek durumunda kalacak. Ekmek oldu 10 türk lirası. Her gün 50-60 türk lirası verirsen ekmeğe asgari ücretle çalışan için para dayanmaz. Sadece yaklaşık 1-1.5k türk lirası ekmeğe vermiş oluyorsun. Yazık yani.
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
Merhaba. Önemli bir noktaya konu açmışsınız hocam güzel bir durum bu. Özellikle önemi kaybedilen çiftçilerin mahsullerine karşı gereken önemi en azından ilgi çekerek konuyu oluşturmanızla bize geçirdiniz. Buğday tarlaları ana besin kaynaklarını oluşturuyor. Bana biraz camcıların camı kırdırıp daha sonra oralara cam takması gibi diğer buğday üreticilerinden gelebilecek sabotaj olabilir gibi düşünce oluşturdu.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
@SUPERSAIAN, @execijutiere, @totti67, @hero1111...
Arka arkaya 4 postta alıntılanmışım. Herkese görüşleri için teşekkür ediyorum efenimmm, rekorum oldu Smiley Paranoyaklıktan dem vurmuştum da; şöyle bir şey geldi aklıma. Bu ortaya atılan yalanlar, yapılmayan ertelenen işler ve yapılan yanlış uygulamalar neticesinde yaşanan güvensizlik özel hayata da yansıyor. En azından bana böyle oldu. Çevremdeki insanlara karşı da daha şüpheci ve tahammülsüz yaklaşmaya başladım. Gerçekten hem doğaya zarar hem de bünyemize... Umarım gelecek seçimlerden sonra başa gelecek partilerle topyekün bir kalkınma hamlesi başlar da; hem doğa hem de eğitim, sağlık ve ekonomi politikaları rayına oturur.

Her insanın içinde mutlaka şüpheci biri vardır hocam. genelde hayatımızı kendi sosyo kültürel ve ekonomik düzeyimizin kontrol ettiğini düşünsek de, çevre faktörler mutlaka hayatın bir yerinde devreye girer. güven duygusu insanoğlunun bir nevi sigortasıdır, orada bir arıza çıktığında otomatikman bilinçaltımız içimizdeki o şüpheciyi sahaya sürer, acaba şöyle mi, acaba bu böyle olur muydu şeklinde sorularla mutlaka karşılaşırız.
konunun günümüz koşullarındaki değerlendirmesine gelirsek, ister paranoya olsun adı, ister garanticilik, isterse de kontrol histerisi. ekonomik şartlar bireyden yola çıkarak toplumu öyle bir hale getirdi ki, endişe konusunda hiçbirimiz yalnız değiliz  Grin

Şüphecilik insanı ayakta tutar dışarıdan gelen karşı tehtitlere karşı insanın doğal bir hayatta kalma mekanizması gibi bir şey insanın en büyük iç güdüsü hayatta kalmaktır bunun için her türlü durum için şüpheye düşülebilir. Birde rahatsızlık boyutunda şüphecilik var tabi hocam sizin bahsettiğiniz gibi histeri durumları bu durumlar anormaldir ve karşısındaki insan bir histeri yaşıyorsa az buçuk bunu dışarıya yansıtıyor elbette. Bu arada parti marti devletle olacak iş değil, insanların toplu bir şekilde bilinçlerin yükselmesi gerekiyor. Tekrardan doğaya dönseler doğayla uyum içimde yaşanılsa bence bilinç tekrardan kendine gelir şuanda dışarıdan gelen propagandalarla insanlar körleşiyor,beyinler hapsedeliyor. Her şeyin çaresinin doğaya dönmek olduğunu düşünüyorum.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
@SUPERSAIAN, @execijutiere, @totti67, @hero1111...
Arka arkaya 4 postta alıntılanmışım. Herkese görüşleri için teşekkür ediyorum efenimmm, rekorum oldu Smiley Paranoyaklıktan dem vurmuştum da; şöyle bir şey geldi aklıma. Bu ortaya atılan yalanlar, yapılmayan ertelenen işler ve yapılan yanlış uygulamalar neticesinde yaşanan güvensizlik özel hayata da yansıyor. En azından bana böyle oldu. Çevremdeki insanlara karşı da daha şüpheci ve tahammülsüz yaklaşmaya başladım. Gerçekten hem doğaya zarar hem de bünyemize... Umarım gelecek seçimlerden sonra başa gelecek partilerle topyekün bir kalkınma hamlesi başlar da; hem doğa hem de eğitim, sağlık ve ekonomi politikaları rayına oturur.

Her insanın içinde mutlaka şüpheci biri vardır hocam. genelde hayatımızı kendi sosyo kültürel ve ekonomik düzeyimizin kontrol ettiğini düşünsek de, çevre faktörler mutlaka hayatın bir yerinde devreye girer. güven duygusu insanoğlunun bir nevi sigortasıdır, orada bir arıza çıktığında otomatikman bilinçaltımız içimizdeki o şüpheciyi sahaya sürer, acaba şöyle mi, acaba bu böyle olur muydu şeklinde sorularla mutlaka karşılaşırız.
konunun günümüz koşullarındaki değerlendirmesine gelirsek, ister paranoya olsun adı, ister garanticilik, isterse de kontrol histerisi. ekonomik şartlar bireyden yola çıkarak toplumu öyle bir hale getirdi ki, endişe konusunda hiçbirimiz yalnız değiliz  Grin
legendary
Activity: 1820
Merit: 1123
@SUPERSAIAN, @execijutiere, @totti67, @hero1111...
Arka arkaya 4 postta alıntılanmışım. Herkese görüşleri için teşekkür ediyorum efenimmm, rekorum oldu :) Paranoyaklıktan dem vurmuştum da; şöyle bir şey geldi aklıma. Bu ortaya atılan yalanlar, yapılmayan ertelenen işler ve yapılan yanlış uygulamalar neticesinde yaşanan güvensizlik özel hayata da yansıyor. En azından bana böyle oldu. Çevremdeki insanlara karşı da daha şüpheci ve tahammülsüz yaklaşmaya başladım. Gerçekten hem doğaya zarar hem de bünyemize... Umarım gelecek seçimlerden sonra başa gelecek partilerle topyekün bir kalkınma hamlesi başlar da; hem doğa hem de eğitim, sağlık ve ekonomi politikaları rayına oturur.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
Algılarımız öyle bir hale geldi ki; ben artık hiçbir yangının doğal sebeplerden çıkmış olabileceğine bile inanmıyorum. Paranoyak olduk toplumca. Her şeyin arkasında mecburen (geçmişteki örneklerden dolayı) bir art niyet bulmaya çalışıyoruz ve bir süre sonra da gerçekler ortaya çıkıyor. Ormanlara, tarlalara, hayvanlara, bitki örtüsüne bilerek/isteyerek zarar verenlere lanet olsun!

Paranoyaklıktan ziyade hocam gerçekler bir şekilde ortaya çıkıyor zaman bunu bizlere gösteriyor. Bu konularda şüphelenmek bence çok doğal bir davranış. Algıda zaten fazlasıyla yapılıyor ekonomist dergisinde kapağında ölü buğdayların üzerinde kafatasları vardı bir yayınında. Geçen sene bütün dünyada eş zamanlı yangınların olması, bu sene buğday tarlalarının yakılması falan bunlar doğal olaylar değil kim ne derse desin.
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
Algılarımız öyler bir hale geldi ki; ben artık hiçbir yangının doğal sebeplerden çıkmış olabileceğine bile inanmıyorum. Paranoyak olduk toplumca. Her şeyin arkasında mecburen (geçmişteki örneklerden dolayı) bir art niyet bulmaya çalışıyoruz ve bir süre sonra da gerçekler ortaya çıkıyor. Ormanlara, tarlalara, hayvanlara, bitki örtüsüne bilerek/isteyerek zarar verenlere lanet olsun!

Malesef zamanla öyle oldu hocam. Eskiden dediğiniz gibi bu kadar paranoyak değildik. Acaba neden çıktı,sebebi neydi,önlem alınacak mı gibi sorular soruyorduk. Şimdi ise ne için çıktığını,neler yapılabileceğini,neden bu kadar uzun sürede söndürüldüğünü tahmin edebiliyoruz. Tahmin etmekten kasıt birşeylere yorumluyoruz diyelim. Keşke böyle olmasaydı. Ne uğruna ormanlarımız,değerlerimiz,emeklerimiz gidiyor.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
July 03, 2022, 03:17:01 AM
#9
Algılarımız öyler bir hale geldi ki; ben artık hiçbir yangının doğal sebeplerden çıkmış olabileceğine bile inanmıyorum. Paranoyak olduk toplumca. Her şeyin arkasında mecburen (geçmişteki örneklerden dolayı) bir art niyet bulmaya çalışıyoruz ve bir süre sonra da gerçekler ortaya çıkıyor. Ormanlara, tarlalara, hayvanlara, bitki örtüsüne bilerek/isteyerek zarar verenlere lanet olsun!
Herhangi bir felaketin değerlendirilmesinde oncelikli bakılacak yer onlenebilirlik duzeyidir. Bu deprem için de, yangın için de, sel felaketi için de aynıdır. Malzemeden çalan müteahhit varsa, dere yatağına ev yapan vatandaş ve buna imar izni veren belediye varsa, mevsimsel etkenler dışında çıkan yangın varsa hep aynı yere bakmak gerekir, tabiat ile alakalı kısımda tabiattan haksız alınan herşeyi gün gelir tabiat geri alır, buğday tarlasi yangınlarında ise kesin görüşüm global bir gıda krizi çıkarılmak istenmesi, Corona ile başlayan sürecin devamında daha çok mevzuya şahit olacağız bence...
hero member
Activity: 1582
Merit: 520
July 02, 2022, 10:57:02 PM
#8
Algılarımız öyler bir hale geldi ki; ben artık hiçbir yangının doğal sebeplerden çıkmış olabileceğine bile inanmıyorum. Paranoyak olduk toplumca. Her şeyin arkasında mecburen (geçmişteki örneklerden dolayı) bir art niyet bulmaya çalışıyoruz ve bir süre sonra da gerçekler ortaya çıkıyor. Ormanlara, tarlalara, hayvanlara, bitki örtüsüne bilerek/isteyerek zarar verenlere lanet olsun!
Ne oldu o 90 larda olan insanlara da bizim insanlarımız bu kadar düzenbaz hilekar para için ağaç yakan para için buğday tarlasını yakan insanlara dönüştük . Yazık ülkede bu haberleri duya  duya psikoloji denilen bir şey kalmadı. Böyle bir ortamda birde savaş çıksa ne olur acaba düşünmek bile istemiyorum. Allah sonumuzu hayır etsin!
legendary
Activity: 1820
Merit: 1123
July 02, 2022, 03:45:32 PM
#7
Algılarımız öyle bir hale geldi ki; ben artık hiçbir yangının doğal sebeplerden çıkmış olabileceğine bile inanmıyorum. Paranoyak olduk toplumca. Her şeyin arkasında mecburen (geçmişteki örneklerden dolayı) bir art niyet bulmaya çalışıyoruz ve bir süre sonra da gerçekler ortaya çıkıyor. Ormanlara, tarlalara, hayvanlara, bitki örtüsüne bilerek/isteyerek zarar verenlere lanet olsun!
legendary
Activity: 2436
Merit: 1366
July 02, 2022, 02:16:41 PM
#6
Orman yangınını bir nebze anlıyorum. Hava çok sıcakken rüzgarla da birleşip bir anda ortalığı tarumar edebiliyor. Ama ben de buğday tarlasında rastgele yangın çıkma ihtimaline pek inanmadım ne yalan söyleyeyim. Bence ülkemizdeki ekonomi kriz yüzünden böyle ruh hastası tipler çıktı, ortalığa dadanıyorlar. Hani suçlusu da hep "benim psikolojim bozuk abi depresyondayım" oluyor.
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
July 02, 2022, 12:20:49 PM
#5
Bu kötü haberle birlikte un ve ekmek fiyatları zamlanacaktır. Tabiki çok üzücü bir durum. Bunun enine boyuna kesin bir şekilde araştırılması gerekiyor. Onca emeğe onca beklentiye yazık oldu. Özellikle buğdayın fiyatı şu zamanlarda gıda krizinden dolayı iyice yükselmiş ve değerlenmişken bu haber ülkemiz açıdan gerçketen çok kötü oldu.Zaten ekmeğin fiyatı olmuş 10 türk lirası insanlar ekmek bile alamayacak heralde.
Vatandaş tüm bu sürecin en sonunda ama üreten çiftçi ile birlikte en can alıcı yerinde etkileniyor olan bitenden. Çiftçi özelinde zaten maliyetler çok yüksekken üzerine bir de ürününü kaybetmek inanılmaz üzücü olur, vatandaş ise ülke ihtiyacından her azalacak tonda biraz daha pahalı fiyatlarla karşı karşıya kalmak zorunda kalır.

Üreticinin emeğine kesinlikle yazık oluyor. O kadar uğraş didin gece gündüz yeri geldiğinde uyuma gelsin birisi bütün tarlayı ateşe versin. Bu bu kadar kolay olmamalı. Bunu yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalılar. İşin tüketici kısmına gelirsek zamanında 2 ekmek yiyen bir aile artık bunu 1 ekmeğe düşürecek belki de hiç yiyemiyecek artık. Durumlar iyice kötüleşti çünkü.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
July 02, 2022, 08:52:29 AM
#4
Bu kötü haberle birlikte un ve ekmek fiyatları zamlanacaktır. Tabiki çok üzücü bir durum. Bunun enine boyuna kesin bir şekilde araştırılması gerekiyor. Onca emeğe onca beklentiye yazık oldu. Özellikle buğdayın fiyatı şu zamanlarda gıda krizinden dolayı iyice yükselmiş ve değerlenmişken bu haber ülkemiz açıdan gerçketen çok kötü oldu.Zaten ekmeğin fiyatı olmuş 10 türk lirası insanlar ekmek bile alamayacak heralde.
Vatandaş tüm bu sürecin en sonunda ama üreten çiftçi ile birlikte en can alıcı yerinde etkileniyor olan bitenden. Çiftçi özelinde zaten maliyetler çok yüksekken üzerine bir de ürününü kaybetmek inanılmaz üzücü olur, vatandaş ise ülke ihtiyacından her azalacak tonda biraz daha pahalı fiyatlarla karşı karşıya kalmak zorunda kalır.
legendary
Activity: 1050
Merit: 1158
July 01, 2022, 05:11:05 PM
#3
Eskiden insanlar fakirliğini anlatmak için kuru soğan ekmek yiyoruz diyorlardı, hatta merhum Kıvırcık Ali'nin türküde söylediği "yiğit muhtaç olmuş kuru soğana" dizileri geldi aklıma. Belli ki artık fakir insanlar ekmekte yiyemeyecek. Gittikçe dibe batıyoruz sanki.
legendary
Activity: 1512
Merit: 1341
Catalog Websites
July 01, 2022, 03:11:39 PM
#2
Bu kötü haberle birlikte un ve ekmek fiyatları zamlanacaktır. Tabiki çok üzücü bir durum. Bunun enine boyuna kesin bir şekilde araştırılması gerekiyor. Onca emeğe onca beklentiye yazık oldu. Özellikle buğdayın fiyatı şu zamanlarda gıda krizinden dolayı iyice yükselmiş ve değerlenmişken bu haber ülkemiz açıdan gerçketen çok kötü oldu.Zaten ekmeğin fiyatı olmuş 10 türk lirası insanlar ekmek bile alamayacak heralde.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
July 01, 2022, 12:17:20 AM
#1
ülkemizde son 15 günde toplamda yaklaşık 337 dönüm buğday tarlasında yangın çıkması sonucu ortaya çıkan manzara, ara sıra felaket tellallığıyla suçladığımız kesimin dünyanın götürülmek istendiği kaos ortamına doğru gittiğimiz ihtimalini güçlendiriyor. Ülkemiz özelinde yıllık yaklaşık 19 milyon ton buğday ihtiyacımız var ve bu sene özelinde beklenen üretim miktarı 20 milyon ton. yetkililerin bu yangınlar enine boyuna çok iyi araştırmaları gerekiyor, eğer ki sabotajsa bundan sonraki süreçte olası sabotajların önüne geçebilmek için de gerekli adımlar atılmalı bir an önce. konu ile ilgili farklı bakış açısı olanların bilgilerinden ve fikirlerinden de faydalanmak isterim açıkçası...
https://www.youtube.com/watch?v=L59UWxHbLEg
Jump to: