Abdul Alhazred adında M.Ö. 8. Yüzyılda yaşadığı bilinen bir Arap bilgini, on yıl boyunca çölde gezerek eski günlükler bulmuştur. Bu günlüklerle ölüler diyarı ile iletişim kurduğunu söylemiş ve bunları "Al Azif", daha çok bilinen adıyla ise Necronomicon isimli kitapta anlatmıştır. Diğer bir görüş ise kitabın gotik edebiyat yazarı Lovecraft'ın bir kurgusu olduğudur.
Okuyanın Geleceği Gördüğü İddia Edilen Büyü Kitabı Necronomicon adıyla bilinen kitap gerçek bir büyü kitabıdır. Arabın kitabı, ölülerin çağrı kitabı, ölü isimlerin kitabı, çıldırtan kitap gibi birçok isim takılmış olan mistik bir kitaptır. Bu kitabı yazan kişinin adı Alhazred yada Al Azif'tir. Bazılarına göre hiç var olmadığı, birileri tarafından insanları korkutmak için uydurulduğu. bazılarına göre ise var olduğu fakat yerini kimsenin bilmediği bir kitaptır. Yedi cilt ve 900 sayfanın üzerinde olduğu söylenmektedir. M.S. 700 yılında Şam'da yazıldığı biliniyor.
Yazar İskenderiye'den Pencap'a kadar dolaşan. Çok okuyan. Onlarca dil konuşup öğrencilerine gezip dolaştığı yerleri anlatan. Metodları Heredot'u hatta Bruno'yu anımsatan bir kişidir. Nostrodamus'un ünlü Yüzlüklerinin ilk iki dörtlüğünde anlattığı metodunun kaynağı uzmanlara göre Necronomicon'dan alınmıştır. Kısacası Necronomicon geleceği görmenin yollarını da anlatıyor. Belki bu sayede Nostradamus geleceği görebilmiştir.
Alhazred'e "çılgın arap" da denirmiş bunun nedeni onun geleceği görmesi ve artık yaşadığı çağa uyum sağlayamaması olarak gösteriliyor. Yunanlı filozof Platonist (M.S. 410-485) astronomi , felsefe , matematik , metafizik uzmanıydı ve kullandığı büyü yöntemleriyle Heketa adlı mitolojik tanrıyı görebildiğini yazıyordu.
1487 tarihli latince bir belgede Dominikan Rahip Olaus Wormius imzasıyla engizisyonun ölümcül ismi kara papaz Torquenmada'nın İspanyol yahudilerine zulmederken; Necronomicon'u ele geçirdiği ve İtalyanca'ya çevirttiği belirtiliyor.
Wormius'a göre kitap son derece tehlikeli ve okuyan insanı etkisi altına alıyor. İçindeki bazı bölümlerin de tevratın yaradılış bölümündeki gizli şifreli bölümlerin açıklamaların bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda da insanı çıldırtacağı belirtiliyor. Wormius , kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki Spanheim Başrahibi Johann Trithein'a yollamış. Wormius kitap hakkında şöyle diyordu. "Çeviriyi yaktım. Bu kitap tanrı'ya küfürdü. Gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu. İnsanlar buna hazır değiller daha çok zaman gerekiyor."
Ama başka kaynaklar kitabın yok olmayıp Vatikan'a yollandığını yazıyor. 1586 yılında Wormius'a ait kopya Prag'da ortaya çıktı. Ünlü ingiliz majisyeni ve büyücüsü Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly bu kez Necronomicon'u ele geçirdiler. Söylendiğine göre Kelly ve Dee "Necronomancy" denen ölüleri kaldırma ayinlerine o zaman başladılar. Ama bir bomba daha vardı. Kitapta simya yoluyla altın yapma yöntemleri de yazıyordu. Dr. Dee Necronomicon'u ingilizceye çevirip Manchester'de Christ's college'ine bıraktı. Sonra büyük kolleksiyoncu olan Elias Ashmole eliyle Oxford'a Bodleian Library'e verildi.
Şu anda British Museum'da Necronomicon'un bir kopyasının bulunduğu kayıtlarında yer alıyor.
Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler var. Alhazred kaybolmuş geçmişin iç yüzünü anlatırken, tevrattaki "yaradılış" bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlikler vardır. Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler aslında kutsal kitaptan çok farklıdır. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının iç tüzük ve planlanması anlattığı belirtiliyor
Kitapta insan ırkı, dünyadan önce başka bir yerde idi. Buna başka kürelerden gelme deniyor. Neo-platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgü yaşam formları bulunduğundan bahsediliyor. Bu yaşam biçimleri kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlendiği yazılı.
Kitapta özel zamanların belirlenmesi için özel semboller kullanılarak, eskilerle ilişki kurulabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür. Ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinebilmeli ve bunun farkında olmalıdır ve halk bunları bilmemelidir.
Dünyayı zaman zaman pozitif zaman zaman negatif güç alanları etkisi altına almaktadır. Bu güç alanı bilinçlidir ve şeytan tanımı aslında bu negatif güç alanı ile ilgilidir. Fakat bu güç alanını besleyen gene insandır.
İnsan ırkını bu gezegende dölleyen güçler bizleri sürekli olarak gözlemektedir. Eğer onların planını temelden bozacak bir eyleme giriştiğimiz anda, müdahale edeceklerdir ve bu müdahale eskilerin eskisi denen akıl almaz bir güç boyutunda gerçekleşecektir.
Necronomicon'un bilinen kopyaları kayıp görünüyor. Bazı kaynaklar Adolf Hitler'in Okkült ilgisi sonucunda kitabın bir kopyasını ele geçirdiğini belirtiyorlar. Ama sonrası bilinen bir şey Fühler'in sonu efsaneye göre Necronomicon'dan yararlanmışa benzemiyor. Dee'nin Bodlein Müzesindeki çevirisi 1934'den sonra yok oldu. Belkide Hitler'e giden kopya oydu.
British Museum önceleri çalınmalardan söz ediyordu. Ama bunun doğru olmadığı anlaşıldı. Wormius baskısı oradaydı. Ama nedense kataloglardan silindi ve yeraltı depolarına kaldırıldı. Hatta bir iddiaya göre değerli eşyalar klasmanına alınarak 1940'larda kraliyet mücevherleriyle beraber Galler'de özel bir şatoya saklanmıştı. Sonra tüm dünya kitaplıkları Necronomicon ile ilgili kaynakları ve belki de kopyaları saklamak için söz birliği ettiler. Necronomicon'un çıldırtması sanıldığı gibi değil bildiğimiz inandığımız her şeyi reddetmesi ve gerçeklerin çok farklı ve belki de çok acımasız olması yüzünden okuyanlar şoka giriyor olmasındandır.