Author

Topic: çikolata mı, sigara mı? toplum neden bazı bağımlılıklara daha hoşgörülü? (Read 70 times)

legendary
Activity: 1918
Merit: 1753
Şekerin de fazlasının insan vücüduna zararı oldukça büyük ancak başlıkta belirtildiği gibi toplumda şekere olan bakış açısı sigaraya göre çok daha yumuşak.Şeker ve çikolata tüketimi yüzünden obezite dünya genelinde iyice yaygınlaştı.Obezitenin insan vücüduna verdiği tahribatın sigaradan fazladır.Karaciğer yağlanması aklıma gelen ilk tahribatlardan bir tanesi.
legendary
Activity: 2744
Merit: 1556
Sosyal medya da bağımlılıktır, şeker de bağımlılıktır, çikolata da bağımlılıktır. Biz bağımlılık diyince aklımıza hep sigara, alkol ve uyuşturucu geliyor ama bağımlılık çok farklı bir kavram, eksikliğinde yoksunluk belirtisi gösterdiğimiz her şeye bağımlıyızdır.
Kimisi için bilgisayar oynamak, kimisi için her akşam rakı masası kurmak. Toplum olarak sadece “haram” sayılan şeyleri bağımlılık olarak görmekten uzaklaşmamız gerekiyor bence Smiley
hero member
Activity: 1484
Merit: 726
Sigara kullansam da başlı başına pislik bir ürün. Kokusu ayrı ağızda bıraktığı tat ayrı çevreye yaydığı rahatsızlık ayrı hepsi başlı başına sorun. Sigara içip topluma karıştıktan sonra çevreye yayılan koku zaten insanların başlıca soğuma nedeni. Çikolata sigaraya göre daha masum bir şey. Kokusu bir kere güzel tadı da güzel ancak şeker konusunda sigara kadar olmasa da zararları mevcut. Bağımlılık konusunda ikisini eşit değerlendirmek toplumda kabul görmez. Toplum her zaman zararlı bile olsa güzel görünene kanar.
hero member
Activity: 1162
Merit: 719
Sigara içince içmeyenleri rahatsız ediyoruz dumanla. Gerçi çikolata yiyince de yemeyenleri rahatsız ediyoruz. Karşımızdakinin canı çekebilir. Bi reklam filmi vardı. Kim çikolatalı gofret istemezki diyen. Herkesin istediği bişiyi yemek de baya bi sosyal baskı yaratır. Sigara dumanı kadar rahatsızlık verir. Cheesy

Sigaranın sağlığa zararları daha bi görünür bana kalırsa. Çok çikolata yiyen bi kişi çikolatadan dolayı diyabet hastası olabilir. Biz onun neden diyabet hastası olduğunu bilemeyiz bana göre tam bi şekil. Başka bişiden. Veya genetik bi takım sorunsallar nedeniyle diyabet hastası olabilir aynı kişi. Ama sigara içen bi kişi öksürdüğü an teşhisi koyarız. Sigaranın sağlığa zararları deriz.
hero member
Activity: 630
Merit: 463
Toplum için sadece bağımlılık için değil ki, ahlak duygusu da göreceli. Bir uğur böceğini ezip öldürmek ile Hamam böceğini ezip öldürmek arasında bir fark hissediyorsanız, etik duygularınız zayıflamış demektir. Bizde de genel kanı böyle. Bazı bağımlılıklar kabul edilmişken, bazılarını eleştirip hatta yerden yere vurabiliriz.

Çikolata, internet, telefon, kahve, çay… Adına ne derseniz deyin bağımlılık bunların düzenli kullanmasıyla alakalı olan bir durum ama bağımlılığın türüne göre değişiyor bakış açısı elbette.

Tabi bir uyuşturucu bağımlısı ile kahve bağımlısını da aynı kefeye koymamak gerekiyor. Bir yanda topluma tehdit içeren şeyler var.
jr. member
Activity: 56
Merit: 80
hepimiz bir şeylere takıntılı hale gelebiliyoruz. kimi çikolatayı bırakamıyor, kimi sigarayı. peki, çikolata bağımlılığı ile sigara bağımlılığı gerçekten bu kadar farklı mı? aslında çikolata da, şeker ve kafein gibi maddelerle bizi kendine çekiyor ama toplumda çikolata yemek “masum” görülüyor. oysa, her gün çikolata yemeye ihtiyaç duyan birinin durumu da bir çeşit bağımlılık değil mi?

bu noktada toplumun farklı bağımlılık türlerine yaklaşımı bayağı ilginç. mesela sigara içen birine hemen “zararlı alışkanlık” etiketi yapıştırılırken, çikolatayı fazla tüketen biri aynı şekilde yargılanmaz. sanki bazı bağımlılıklar daha “normal” kabul ediliyor, bazıları ise kabul edilmez hale geliyor. ama ikisi de sonuçta hayatımızda bizi belli bir davranışa iten bir güç yaratıyor.

asıl soru da burada ortaya çıkıyor: neden bazı bağımlılıklar daha kabul edilebilirken, bazıları hemen eleştiriliyor? toplumun çifte standardı biraz burada kendini gösteriyor sanki. belki de bu, kültürel normlardan, medyadan ve toplumda yaygın olan değerlerden kaynaklanıyor. sosyal medya bağımlılığı mesela... son yıllarda ne kadar yaygınlaştı ve insanları ekran başına esir ediyor, ama sigara ya da alkol gibi “kötü alışkanlık” olarak görülmüyor.
-
(burada bir parantez açmak istiyorum. bu sadece bağımlılıklarla da ilgili değil. tuttuğumuz bir takımın faul pozisyonundan ülkeyi sallayan bir olaya kadar asla bir şeye tarafsız bakamıyoruz. malesef empati duygusu ile de alakalı. kendimizi tatmin edecek şekilde olaylara yaklaşıyoruz. olayların "doz"u bizim için çok fazla şey değiştirmeli mi? kötü az da olsa kötü mü oluyor yine?

sanırım bizim beynimiz, yine kendini iyi hissettirecek şekilde çalışmaya ayarlı. bağımlılık gibi spesifik bir örneği bir metafor olarak düşünebilirsiniz. (metafor bu anlamda mı kullanılıyordu Huh, umarım öyledir.) burada amacım suçun üzerine gitmesini istemediğimiz birisi hakkında göz yumduğumuz bir olaya, pek de umursamadığımız birisi sebep olduğunda tepkimizin değişmesi. tabii ki bunu normal karşılıyoruz, ama normal olmalı mı?)
-

demek istediğim, "bağımlılık" konusunda (veya daha toplumsal konularda) gerçekten bir farkındalık yaratacaksak, tüm bağımlılıklara aynı mesafeden bakmalıyız. hangi bağımlılıklar normal sayılıyor, hangileri eleştiriliyor... bunu sorgulamak, belki de bizi toplumsal çifte standartlarımızla yüzleşmeye götürebilir.
Jump to: