Topic: Daha verimli bir sana! (Read 120 times)

Aslında hile olarak sayılmaz benim yaptığım şey. Bir hedefim var örneklemek üzerinden gideceğim.

Örneğin bir telefon alacağım ve 20 bin liraya ihtiyaç duyuyorum. Bunun için ne zaman gereksiz bir sarfiyata girişecek olursam telefon rehberimden almak istediğim telefona bakıyorum. İkincisi birikim hesabıma bakıyorum ve şu kadar uzaktayım diye kendimi motive ediyorum. Bunun sonunda o gereksiz gördüğüm harcamadan kaçınmayı başardım. Mesela damak çikolataları çok beğenirim ama 1 kare baton damak çikolata 20 lira. Ben bunı haftada 4 kez yiyorum ve 80 liram hiç oluyordu. Aya vurduğunda 320 liraya geliyor. Bunun yanında bir kutu kola da içeyim desen 15 lira da o. 4 kereden 60 lira o. 240 lira da bu. İkisi birden ayda 560 liraya mal oluyordu. Bu alışkanlığımı da kolay kolay terkedemiyordum ta ki almak istediğim telefonu galerime koyup, birikim hesabıma bakmaya başladığımdan beri. Ondan sonra şöyle düşünmeye başladım. Çikolata ve kola sana ne kazandırıyor? Binlerce kaloriden başka bir şey kazandırmıyor. Fayda değil aksine zarar. Üstelik ayda 560 liraya mal olan bir zarar. Böyle bir  hedef koyunca o 560 liram haneme artı olarak yazılmaya başlandı.

Bazı alışkanlıklar vardır kişiden kişiye değişen şekilde değişir. Bu alışkanlıkları değiştirmek kendinizi değiştirmek demektir. Kişi en zor kendini değiştirir eğer kendini değiştirebildiysen her şeyi değiştirebilirsin bunu unutma.

Daha verimli olabilmek adına telefonumu kendimden olabildiğince uzak tutuyorum. Sene içerisinde %99 sessizde bütün bildirimler kapalı sadece kendim istediğim zaman bakıyorum, kendim istediğim zaman arama yapıyorum böyle yapmam dikkatimi önemli ölçüde odaklıyor fakat dezavantajı da oluyor önemli bir durum olduğu zaman geç haberim oluyor. Birde zehirli insanlardan uzak durmaya calışıyorum olabildiğince uzaklaşmakta fayda var bu tip insanlardan. Güzel bir konu daha açmışsınız konuşulur daha üzerine.

ben de @wolwoo gibi takılıyorum. belli bir yaştan sonra insan hem bedenen hem de zihnen daha az iş yapmak istiyor. bedenen dedim ama şöyle bir şey de var: şayet spor yapmadıysam fiziksel ve ruhsal olarak kendimi kötü hissediyorum. dur lan ben de bir tane yazayım:

- uzun bir süre oturup iş yapacaksam sigara içilebilecek en yakın yere otururum. zaman değerlidir:)

1- Biraz pahalı bir şey alacaksam mutlaka önceden bütçesini yaparım, kaynağını ayırırım yada gelecek kaynak durumuna göre alırım bu sayede ödemede zorlanmam.

2- Kredi kartı kullanmıyordum çünkü taksit vs derken ipin ucu kaçabiliyor. Sadece yeni bir bilgisayar için kart çıkarttım. Marketmiş yakıtmış ıvır zıvır hiç bir şey için kredi kartı kullanmıyorum. Mecbur kalmazsam belki 6 sonra kapatırım yada kullanmam.

3- Çok az arkadaşım vardır onlarda güvenebileceğim ve sohbetlerinden keyif aldığım insanlar gereksiz vakit alan kişilerden artık uzak duruyorum.

4- Hatalarımdan ders çıkartıyorum onları birer tecrübe olarak düşünüyorum tekrarlamamak adına. Yaşanılan her gün her şeyden çıkarılacak dersler tecrübeler oluyor.

Şimdilik bu kadar aklıma gelirse editlerim 🙂

Benim hilem de şu son birkaç senedir. Hoşuma giden bir şey gördüğümde mesela photoshop yapan bir adamı izlediğimde bakalım ben bunu ne kadar zamanda öğrenebiliyorum deyip o işi öğrenmeye başlıyorum. Zamandan yana da hiç kasmıyorum kendimi. Aslında olay bu "hiç kasmıyorum" dememde. Çünkü zamanı aklıma getirirsem hep gecikirim ve işi uzatırım. Hiç takmıyorum deyip zamana hiç bakmıyorum yani işe başladığım günü not alıyorum sadece ve sonra işi öğrendikten sonra tekrar bakıyorum. Bu aynı zamanda birden fazla alanda bilgi sahibi olmama sebep oluyor. Son zamanlarda çok zor bir şeyi bakalım ben de yapabiliyor muyum diye dedim kendime ama bu sefer zaman falan yemez yani yapamayacak gibiyim

odun geldik odun gidiyoruz bro
yatay şekilde stabilim

---

Hemen hemen her gün birbirinden farklı, birbirinden zorlu, birbirinden sıkıcı işleri tamamlamak mecburiyetine düşüyoruz. Bazen sabahları yataktan bu işleri düşünerek çıkmak bile istemeyebiliyoruz. Daha önceden saatler içinde bitirdiğimiz işleri belki günler içinde yapabiliyoruz. Birkaç dakikamızı alabilecek bir şeyi belki 10 dakika sonra, akşama yaparım, gündüzler çuvala mı girdi gibi söylemlerle erteliyoruz. Bir bakmışız ki aslında hiç birşey yapmak gelmiyor içimizden. Eeee haksız da sayılmayız şimdi. yoğun çalışma, okul saatleri, düşük kazanç yüksek enflasyon, moral bozucu haberler derken ölmüşüzde sanki üstümüze toprak atılmasını bekliyoruz.

Peki böyle nereye kadar gidebiliriz? Gerçekten de soruyorum bu soruyu. Birşeyleri değiştirmedikçe hayatımız daha nasıl iyiye gidebilir ki? Mevlana'nın bir sözü var son günlerde aklımdan da çıkmıyor hani. "Dün akıllıydım dünyayı değiştirmeye çalışıyordum. Bugün bilgeyim kendimi değiştirmeye başladım". En iyi halimizden bizi uzaklaştıran birçok alışkanlığımız vardır. Bunun farkındayızdır ancak bir türlü vazgeçemiyoruzdur. Bu alkol, sigara, mastrübasyon, tembellik, kumar gibi bağımlılıklar olabildiği gibi erteleme, odaklanamama, sosyal medya da bolca zaman geçirme gibi de olabilir. Bunlardan bir tanesini hayatından çıkartan insan aslında hiç tahmin edemeyeceği bir başarının ilk zincirini kırmış olabilir. Domino taşı etkisi de denilebiliyor bu etkiye. Örneğin sigarayı bırakan bir kişi zamanla akciğerindeki değişimi farkeder, alkolü bırakan bir kişi karaciğerine vermiş olduğu zararın ortadan kalkmasıyla daha enerjik sabahlara sahip olabilir, mastrübasyonu bırakan bir kişi testesteron seviyesindeki artışı hissedebilir ve karşı cinsle olan sohbetinde daha atılgan olabilir. Ertelemek yerine yapması gereken bir şeyi zamanında yapan birisi gün içerisinde daha fazla zamana daha az stresle sahip olabilir. Gibi gibi gibi bu liste uzar gider. Bu konuda daha verimli bir hale gelebilmemi sağlayan bazı ufak tekniklerimi ve hilelerimi paylaşacağım. Sizlerden de zamanında kötü demeyelim de eksik olduğunuzu düşündüğünüz bir noktada kendinizi değiştirip geliştirebilmenizi sağlayan tekniklerinizi hilelerinizi paylaşmanızı isteyeceğim

---

Bir işe odaklanırken etrafımda dikkat dağıtan çok unsur oluyordu. Bunların önüne ilk başta gece saatlerinde çalışarak önüne geçtim. Evet gerçekten de verimliliğim öncesine nazaran çok yukarıya taşınmıştı. Az ses, az mesaj ve daha çok odaklanma ile gündüz saatlerine nazaran genellikle iki kat daha verimliydim. Bazen bu 3 kata kadar da çıktığı oluyordu. Tabi bununda ciddi yan etkileri oluyordu gündüz saatlerinde uyumayla geçirmek tamamen sosyal hayattan uzaklaştırıyordu. Bunun yerine daha farklı bir uyku sistemine geçtim. Gün içerisinde kesitme yaptığım saatlere ek olarak gece çalışacaksam akşam saatlerinde en azından 3-4 saatlik bir uyku uyuyordum. Sabah güneş doğduğundan sonra da 3-4 saatlik bir uyku da alıyordum. Genellikle günlük uyku saatlerim 8 saat civarı oluyordu ancak bunu 3-4 parçaya bölerek daha verimli bir enerjiye sahip oluyordum.

2 Numaralı hilem sosyal medya kullanımıma dairdi. Özel hesaplarımı kapatarak çevremdeki insanların gereksiz paylaşımlarıyla kendimi meşgul etmiyordum artık. Yeni bir tane hesap açarak bu hesaptan başarılı insanları, ilgili olduğum alanların önde gelen insanlarını ve kişisel gelişime dayalı hesapları takip ediyordum. Tate olması lazımdı geçenlerde bir videosunda fotoğraf çeken bir gencin tutumundan bahsediyordu yaptığım şeyin aslında ona benzer olduğunu bu şekilde farketmiştim. Çocuk şehrindeki lüks arabaların sahiplerine ücretsiz olarak araçlarının fotoğraflarını çekmek istediğini söylüyor ve bu fotoğrafarı isteyenlere e mail adresini veriyordu. Bu yöntem ile şehrinin en zengin kişilerinin mail adreslerine sahip olarak potansiyel güçlü bir network ağı oluşturuyordu. Bu şekilde paraya yakın oluyordu başarısızlığa ve dibe çekenlere değil. Bense tam olarak network oluşturmasamda kendimi başarıya, olasılıklara ve ilhama yakın tutuyordum. Bu sosyal medya platformlarında vakit geçirsem bile bu benim haneme eksi olarak yazılmıyordu diyeiliriz.

3 Numaralı hilem. Akşam saatlerinde telefonlarımı sessize almak oluyordu. Gereksiz boş mesaj ve çağrıları göz ardı ediyordum ve kendime ait olan zamana müdahil olmamalarını sağlıyordum. Çevremdekilerde bu alışkanlığımı gördüklerinden daha münasip zamanlarda rahatsız etmeye başlamışlardı. Ayrıca çalışma saatlerinde telefonlarım yatak odamda bulunuyordu ve ben salonda çalışıyordum. Bu şekilde yatak odamı sadece dinlenme alanı olarak kullanıyordum. Son zamanlarda ise kendime 5 m2 bir ofis ayarladım. Ofis dediğime de bakmayın evde kullanılmayan ebeveyn banyosuna bir priz çektirdim ufak bir masa attım ve bilgisayarımı oraya kurdum. Sadece bilgisayarım ve ben oluyorum. Gerçekten de ufak bir dokunuş ancak verimliliğimi ciddi anlamda arttırdı.

4 Numaralı hilem birazcık casinoların hilesini andırıyor İş yapacağımda saatlere göre plan yapıyorum örneğin A işine 2 saat odaklanmayı hedef aldıysam bilgisayardan alarmı kuruyorum ve sağ alt köşeden saati gizliyorum. Bu şekilde ya işte 1.5 saat olmuş dinleneyim gibi caydırıcı etkenleri köşeye atmış bulunmaktayım. Bunu yapmak isterseniz sağ altta saatin üzerine sağ tıklayın - görev çubuğu ayarları - sistem simgelerini aç ya da kapat - saati seç ve kapat

5 Numaralı hilem her ne yapacaksam onları listelemek. 5 dakikamı alacak birşey bile olsa onu da yazıyorum. Tabi önceliğim en çok uğraştıracak olanlar oluyor ve diyelim ki belirlediğim sürede bitiremedim ve alarm çaldı şu basit olanı da halledeyim öyle dinleneyim diyorum. Böyle olunca hem psikolojik olarak motivasyon sağlamış oluyorum hem de süreklilik için özgüven sağlamış oluyorum.

6 Numaralı hilem ise kesinlikle güzel bir müzik açmak oluyor bu da genellikle music for work şeklinde arattığım şeyler oluyor. Hafif ancak odaklanmaya yardımcı olabilecek şeyler.

Evet sıra sizde şimdilik aklıma gelen hilelerim bu şekilde sizlerden de duymak isterim