Aile Bakanlığı, 1942-1947 Arasında Köy Enstitüleri'nde İstismara Uğramış Çocuk Bulabilmek İçin Harekete Geçti: ‘’Dede böyle buralarını falan elleyen olmuş muydu?’’
Karaman'da Ensar Vakfı'na ait yurtlarda kalan 45 çocuğa yönelik cinsel istismar skandalıyla ilgili tartışmalar sürerken, Aile Bakanlığı da radikal tedbirler almaya hazırlanıyor. Cinsel istismarın Ensar Vakfı'na özel bir durum olmadığını ispatlamak adına hükümete o kadar da yakın olmayan vakıf, dernek ve eğitim kurumları tek tek mercek altına alınırken, ilk hedef 1942-1947 yılları arasında Köy Enstitüleri'nde eğitim gören çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını ortaya çıkarmak...
Neden Köy Enstitüleri?Konuyla ilgili olarak bu akşam düzenlenen basın toplantısında kameraların karşısına geçen Aile Bakanlığı müsteşarı Filiz Dilkıran, neden özellikle enstitülere yöneldiklerine açıklık getirdi. "Hem meselenin köklerine inmek hem de kamu vicdanının ve hükümet otoritesinin yara almaması adına öncelikle AK Parti'ye bi miktar daha uzak oluşumlardan başlayalım dedik. Mevcut eğitim kurumlarından ilk etapta işimize yarayacak bir bulgu ortaya çıkmaynca biraz geçmişe doğru gittik. Öyle öyle derken, baktık köy enstitülerine kadar gelmişiz” sözleriyle o dönemi tüm ayrıntılarıyla deşeceklerini kaydeden Dilkıran, daha sonra şöyle devam etti:
“Biliyorsunuz arkadaşlar, zamanında oralarda yatılı falan kalınmış. Tek parti döneminim bunaltıcı ortamı, cinsel yönden geri bırakılmış bir ülke… Yani insan düşünmek istemiyor tabii ama her türlü şey olmuş olabilir. Bunlar beraber Tarım ve Çiftçilik dersi alan insanlar. O tarlalar tırpanlanırken terlemeler, soyunmalar... Neler neler geliyor insanın aklına... Bu yüzden araştırmak zorundayız… Eğer bir istismar olmuş ise, ki ben emin gibiyim… Çok yazık diyorum yani şimdiden…”
Mağdurlara ulaşıldı...Araştırmalar doğrultusunda, o yıllarda Köy Enstitüleri'nde eğitim almış ve halen hayatta olan bazı isimlere ulaşmayı başardıklarını da ifade eden Dilkıran, ''Maalesef mağdurların çoğu, muhtemelen o dönem yaşadıkları travmalar sebebiyle 70-75 gibi genç denilebilecek yaşlarda vefat etmişler. Ulaşabildiğimizin en genci 83 yaşında… Onunla ilgili özel durumu da şimdi arkadaşımız açıklayacak” diyerek, mikrofonları çalışma arkadaşı Pedagog Suat Aydıner'e bıraktı.
Soruşturma sonuna dek sürdürülecek
Müsteşarın ardından söz alan Aydıner, ulaşabildikleri mağdurlardan 2-3 tanesinin kendisini tüfekle kovaladığını, bazılarının da altları değiştirildiği için müsait olmadığını dile getirirken, aralarından konuşulabilen tek kişi olan 83 yaşındaki Fikri Dede'nin ise evlilik programına katılma hakkı karşılığında bilgi vermeyi kabul ettiğini belirtti. Çekimlerden sonra yapılacak bire bir çapraz sorgu ile önemli bulgulara ulaşmayı umdukllarını söyleyen Aydıner, elde edilecek sonuçların da hiç vakit kaybetmeden kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etti.
Son olarak, çalışma arkadaşının ardından bir kez daha söz alan Müsteşar Filiz Dilkıran araştırmalarının sadece Köy Enstitüleri ile sınırlı kalmayacağını, Ensar Vakfı'ndaki skandalı bile gölgede bırakacak çapta büyük bir taciz vakası bulunana kadar kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı. ''Ya neticede damacanaya bile hallenen insanlarımız var bizim. E vakıftır, yurttur bunlar da zaten ganiyle ülkemizde. Kesin birinden birinde büyük bir şeyler olmuştur” diyen başarılı müsteşar, bu işin peşini asla bırakmayacaklarını bir kez daha yineleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Kaynak