Author

Topic: Dede böyle buralarını falan elleyen olmuş muydu? (Read 1086 times)

legendary
Activity: 1596
Merit: 1013
Okuyunca ben de gerçek sandım. Ne hale geldik toplum olarak.

Zaytung dozu kaçırmış bu sefer.

Aslında zaytung her zamanki dozunda Smiley sıkıntı toplumun yani bizlerin artık kendimizi birer fıkra karakteri gibi hissetmemiz.
Bu haberi 10 yıl öncesinin Türkiyesinde okusaydınız gülerdiniz. Artık öyle gözümüz korkutulmuş ve her şeyi kanıksamaya hazır hale gelmişiz ki bu haberi gerçek sanabiliyoruz.
Çok acı.
Korku değil fıkra gibi güdülüyoruz bu düşük zihinlerin benzer söylemleri var.
Cumhuriyetin temel değerlerine bu şekilde saldırdıkları ve buna inanan toplumun yarısı olduğu için tamamen gerçekci bir haber olmuş.
Bu tahrikler cahilce söylemler bi yere kadar bi noktadan sonra toplumun belirli sınıfları kaldıramaz..
sr. member
Activity: 448
Merit: 250
Okuyunca ben de gerçek sandım. Ne hale geldik toplum olarak.

Zaytung dozu kaçırmış bu sefer.

Aslında zaytung her zamanki dozunda Smiley sıkıntı toplumun yani bizlerin artık kendimizi birer fıkra karakteri gibi hissetmemiz.
Bu haberi 10 yıl öncesinin Türkiyesinde okusaydınız gülerdiniz. Artık öyle gözümüz korkutulmuş ve her şeyi kanıksamaya hazır hale gelmişiz ki bu haberi gerçek sanabiliyoruz.
Çok acı.

Maalesef geldiğimiz nokta bu. Espri ile gerçeği ayıramayacak duruma getirdiler insanları.

Aslında klasik bir zaytung haberi.
Mizah yoluyla o berbat söylemleri alaşağı ettikleri için çok seviyorum. Hiç kimse mizahtan zarar görmez. Rahatsız oluyorsa da suçu kendinde arasın.

Evet kimse mizahtan zarar görmez, haklısınız. Lakin öyle bir ruh haline soktular ki hepimizi; "yok canım olmaz öyle şey" denilen şeyler, maalesef gerçek oluyor ülkemizde. Hatta normal karşılanıyor artık.
legendary
Activity: 2436
Merit: 1366
Aslında klasik bir zaytung haberi.
Mizah yoluyla o berbat söylemleri alaşağı ettikleri için çok seviyorum. Hiç kimse mizahtan zarar görmez. Rahatsız oluyorsa da suçu kendinde arasın.
legendary
Activity: 3248
Merit: 1531
Okuyunca ben de gerçek sandım. Ne hale geldik toplum olarak.

Zaytung dozu kaçırmış bu sefer.

Aslında zaytung her zamanki dozunda Smiley sıkıntı toplumun yani bizlerin artık kendimizi birer fıkra karakteri gibi hissetmemiz.
Bu haberi 10 yıl öncesinin Türkiyesinde okusaydınız gülerdiniz. Artık öyle gözümüz korkutulmuş ve her şeyi kanıksamaya hazır hale gelmişiz ki bu haberi gerçek sanabiliyoruz.
Çok acı.
full member
Activity: 182
Merit: 100
Ne kadar salak seylerle ugrasiyor bu insanlar.
sr. member
Activity: 448
Merit: 250
Okuyunca ben de gerçek sandım. Ne hale geldik toplum olarak.

Zaytung dozu kaçırmış bu sefer.
Zz
legendary
Activity: 1820
Merit: 1077
İRONİ YADA MİZAH GÖREMEDİM!
Zaytung yakışmayacak bir haber olmuş gerçek sandım gerçek olmasa bile bu aptallara akıl vermiş.
İç savaş yakın bu gidişle..

Aynen katılıyorum. Gerçek sandım ve yapar bunlar dedim. Ne hale geldik toplum olarak? Böyle bir haberi okuyup vay amk. Herşey beklenir bunlardan diyebiliyoruz. allahım bu güruhun hiddetinden sana sığınırım.
legendary
Activity: 1596
Merit: 1013
İRONİ YADA MİZAH GÖREMEDİM!
Zaytung yakışmayacak bir haber olmuş gerçek sandım gerçek olmasa bile bu aptallara akıl vermiş.
İç savaş yakın bu gidişle..
sr. member
Activity: 448
Merit: 250
KAYNAK ZAYTUNG!
Başlığa ve konunun başına bunu eklemelisiniz. İnsanlar ciddiye alıp okuduktan sonra kaynağı görüyorlar.
hero member
Activity: 854
Merit: 500
Aile Bakanlığı, 1942-1947 Arasında Köy Enstitüleri'nde İstismara Uğramış Çocuk Bulabilmek İçin Harekete Geçti: ‘’Dede böyle buralarını falan elleyen olmuş muydu?’’



Karaman'da Ensar Vakfı'na ait yurtlarda kalan 45 çocuğa yönelik cinsel istismar skandalıyla ilgili tartışmalar sürerken, Aile Bakanlığı da radikal tedbirler almaya hazırlanıyor. Cinsel istismarın Ensar Vakfı'na özel bir durum olmadığını ispatlamak adına hükümete o kadar da yakın olmayan vakıf, dernek ve eğitim kurumları tek tek mercek altına alınırken, ilk hedef 1942-1947 yılları arasında Köy Enstitüleri'nde eğitim gören çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını ortaya çıkarmak...

Neden Köy Enstitüleri?

Konuyla ilgili olarak bu akşam düzenlenen basın toplantısında kameraların karşısına geçen Aile Bakanlığı müsteşarı Filiz Dilkıran, neden özellikle enstitülere yöneldiklerine açıklık getirdi. "Hem meselenin köklerine inmek hem de kamu vicdanının ve hükümet otoritesinin yara almaması adına öncelikle AK Parti'ye bi miktar daha uzak oluşumlardan başlayalım dedik. Mevcut eğitim kurumlarından ilk etapta işimize yarayacak bir bulgu ortaya çıkmaynca biraz geçmişe doğru gittik. Öyle öyle derken, baktık köy enstitülerine kadar gelmişiz” sözleriyle o dönemi tüm ayrıntılarıyla deşeceklerini kaydeden Dilkıran, daha sonra şöyle devam etti:

 “Biliyorsunuz arkadaşlar, zamanında oralarda yatılı falan kalınmış. Tek parti döneminim bunaltıcı ortamı, cinsel yönden geri bırakılmış bir ülke… Yani insan düşünmek istemiyor tabii ama her türlü şey olmuş olabilir. Bunlar beraber Tarım ve Çiftçilik dersi alan insanlar. O tarlalar tırpanlanırken terlemeler, soyunmalar... Neler neler geliyor insanın aklına... Bu yüzden araştırmak zorundayız… Eğer bir istismar olmuş ise, ki ben emin gibiyim… Çok yazık diyorum yani şimdiden…”

Mağdurlara ulaşıldı...

Araştırmalar doğrultusunda, o yıllarda Köy Enstitüleri'nde eğitim almış ve halen hayatta olan bazı isimlere ulaşmayı başardıklarını da ifade eden Dilkıran, ''Maalesef mağdurların çoğu, muhtemelen o dönem yaşadıkları travmalar sebebiyle 70-75 gibi genç denilebilecek yaşlarda vefat etmişler. Ulaşabildiğimizin en genci 83 yaşında… Onunla ilgili özel durumu da şimdi arkadaşımız açıklayacak” diyerek, mikrofonları çalışma arkadaşı Pedagog Suat Aydıner'e bıraktı.

Soruşturma sonuna dek sürdürülecek

Müsteşarın ardından söz alan Aydıner, ulaşabildikleri mağdurlardan 2-3 tanesinin kendisini tüfekle kovaladığını, bazılarının da altları değiştirildiği için müsait olmadığını dile getirirken, aralarından konuşulabilen tek kişi olan 83 yaşındaki Fikri Dede'nin ise evlilik programına katılma hakkı karşılığında bilgi vermeyi kabul ettiğini belirtti. Çekimlerden sonra  yapılacak bire bir çapraz sorgu ile önemli bulgulara ulaşmayı umdukllarını söyleyen Aydıner, elde edilecek sonuçların da hiç vakit kaybetmeden kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etti.

Son olarak, çalışma arkadaşının ardından bir kez daha söz alan Müsteşar Filiz Dilkıran araştırmalarının sadece Köy Enstitüleri ile sınırlı kalmayacağını, Ensar Vakfı'ndaki skandalı bile gölgede bırakacak çapta büyük bir taciz vakası bulunana kadar kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı. ''Ya neticede damacanaya bile hallenen insanlarımız var bizim. E vakıftır, yurttur bunlar da zaten ganiyle ülkemizde. Kesin birinden birinde büyük bir şeyler olmuştur” diyen başarılı müsteşar, bu işin peşini asla bırakmayacaklarını bir kez daha yineleyerek konuşmasını sonlandırdı.


Kaynak
Jump to: