Topic: Denge - Dengesizlik - Yeniden Denge (Read 67 times)

Göç mevzsu da önemli bir dengesizlik yani bakıyorsun dünyanın bir tarafı aşırı fakir ve terörle iç içe, bi yanda cennet gibi dizayn edilmiş "kurtarılmış bölgeler" kısaca batı medeniyeti! eskiden istanbul cihangir tarlabaşı gibi mekanlar çok ucuza kapatılırdı sonradan buradaki berduş yerleri toplayan bir takım kimseler olduğunu öğrendik, bilmiyorum şimdi nasıl ama emlak piyasasının tavan yaptığı b(Ş)u dönemde  heralde hatırı sayılır kar elde etmişlerdir. mesela ülkemiz sınırlarından geçen Afganlıların videolarını düşünelim, adamlar hayatları pahasına hem de çok zor şartlarda topraklarını terk ediyorlar peki ama o topraklar noluyor? suriye ukrayna gibi savaş bölgelerindeki rant ne durumda? sanırım yakın gelecekte epeyce değer kazanacaktır oralar en azından şimdiye göre sudan ucuz olacağı aşikar...geniş alabildiğine uçsuz bucaksız topraklar...atıyorum londra'daki bir ev daha ne kadar değer kazanacak 1 milyar dolar mı olacak yoksa herkesin kaçtığı yerlere mi sıra gelecek? özellikle 3. dünya savaşının ayak sesleri duyulurken olası bir nükleer faciada.. bi ara ingiltere'nin yeni zelanda'yı böyle bir durum için hazırda beklettiğini okumuştum. bi de erkan trükten diye bir adam var onun da bazı teorileri bana ilginç gelmişti...

hayat da iniş ve çıkışlarla dolu özellikle kendi hayatımda bunu çok net görebiliyorum acı bir şekilde, umarım güzel günler uzakta değildir.
her şey bozuluyor sonra tekrar düzeliyor bitcoin de ath yapıyor sonra çakılıyor sonra tekrar ath vs bir döngü içerisinde

İş hayatımda sıklıkla yaşadığım bi durum. Bazen ipin ucunu kaçırıyorum. İşleri iyi takip edemiyorum. Ve dengeden dengesizliğe geçiyorum. Neyseki sevkiyatçılarla aram iyi olduğu için bi telefonla durumu kurtarıyorum. Ve tekrar dengeye geçiyorum. Bizim ofistekiler her kaçırdığım işi yakalasa başım daha bi çok ağrır. Ama bana kalırsa her dengesizlik bize bişiler katıyor. Dengesizlikler insanı uçurumun kenarına itmiyor. İnsanı olgunlaştırıyor. Hatalardan, hatasızlığa giden bi yol yaratıyor bu geçişler. Kusurlardan kusursuzluğa giden bi sinerji örüyor çevremize. Ben pozitif baktığım için böyle düşünüyor olabilirim tabiki. Bu konudaki eleştirilere açığım.

Kuramları severim. Piaget’in bazı kuramlarını da okumuştum. Piaget kuramı da vardır hatta. Çocuklar açısından büyük bir değerlendiricidir. Çocukların gözlemlediği konulara göre hayatını şekillendirdiğini söyler ve bu büyük ölçüde benim gözlediğim kadarıyla gerçektir. Çocuk küçükken hayatına aldığı rol model ile varoş mahallede varoş, zengin semtinde burjuva olabiliyor. Çevre çocukta asıl etkenlerden biridir. Denge kuramı da önemli bir etkindir.

Piaget'in psikolojide ünlü bir kuramıdır Denge - Dengesizlik - Yeniden Denge. Bu kuramın yaşamımda hatrı sayılır bir yeri vardır. Meydana gelen olayları ilk bu açıdan değerlendiririm. Bunu yazma sebebim, günümüzde bu kuramla ilişkilendirilecek bir kaç olayı açıklamak. Sizin de bu kuram hakkındaki fikirlerinizi almak.

Psikoloji: Bir gün arabanızda seyehat ederken yüksek sesle müziği açıyor ve o basların size yaptığı etkiyle gaza yükleniyorsunuz. Yanınızda sevdiğiniz bir kaç kişi... Hayatınızda her şey yolunda gidiyor. Bu yüzden moraliniz de yüksek (Denge).
Derken önünüzde yavaş yavaş ilerleyen ve size yol vermeyen otomobile kızıp öfkeleniyorsunuz. Gaza iyice kökleyip güzel bir makas atarken aracınızı toparlayamayıp önünüzde size yol vermeyen otomobile yandan çarpıyorsunuz. Kendiniz, aracınızın devrilmesini önleseniz de önünüzdeki otomobil yoldan çıkıyor ve takla atıyor. Malesef araçtakiler hayatını kaybediyor ve taksirle adam öldürmekten hapsi boyluyorsunuz. Hayatınız alt üst oluyor (Dengesizlik). Hapsin ilk ayları çok zor geçiyor, ancak belirli zaman sonra yeniden hapise göre hayatınızı düzenliyorsunuz (Yeniden Denge)

Yaşam: Odanız biraz dağılmış ancak neyin nerede olduğunu biliyorsunuz. Tabiiki dağınıklığa belirli süre sonra alıştığınız için size bu normal geliyor (Denge). Sonra, size misafirliğe geleceğini söyleyen arkadaşınıza mahçup olmamak için odanızı toplamaya karar veriyorsunuz. Tüm elbiselerinizi tüm eşyalarınızı yerinden tek tek çıkarıp ortalığa seriyorsunuz (Dengesizlik). O eşyaları ortalıktan tek tek alıp yerli yerine yerleştiriyorsunuz (Yeniden denge)

Biyoloji : Denizdeki tüm canlılar uyum içinde birbirleriyle beslenerek türünü devam ettiriyor (Denge). Günün birinde Balon balığı diye bir balık nesli haddinden fazla çoğalıyor ve kendi türünden olmayan diğer balıkları yemeye başlıyor. Kendini yiyen başka balık olmadığı için de giderek çoğalıyor (Dengesizlik). Bunu fark eden insanlar kendi besinlerinden olacağı için bu balıkları toplayıp öldürmeye başlıyor. Yeniden balon balığı nesli azaldığı için diğer balıklar çoğalmaya başlıyor (Yeniden Denge)

Ekonomi Enflasyonun %10 civarında olduğu, doların stabil olduğu ülkede yaşıyorsunuz ve kıt kanaat geçiniyorsunuz (Denge).
Faiz haramdır diye merkez bankası faiz indirme kararı alıyor ve birden enflasyon fırlıyor, dolar yükseliyor ve sistem çökmeye başlıyor (Dengesizlik). Sonra hatayı farkedip Faizleri yükseltiyorsunuz ve dolar düşmeye, enflasyon azalmaya başlıyor. (Yeniden Denge)

Yaşam ve Ekonomi ile ilgili anlattıklarım denge teorisine aykırı arkadaşlar sebebi ise yeniden denge kendiliğinden olmalı. Yani bir el dengesizliği görüp müdahale etmemeli. Denge teorisine göre bir ortamda dengesizlik varsa bu dengesizliğin yönü dengeye doğru kendiliğinden ilerlemeli. İnsan hayatı her zaman hem psikolojik hem de fizyolojik olarak denge yönündedir. Örneğin bir yerinizi kesersiniz yara zamanla kapanır, kabuk bağlar ve iyileşir. Psikolojik olarak da başınızdan ne kadar kötü bir olay geçerse geçsin normale dönersiniz. Tabi bu yaraların izinin kalmayacağı anlamına gelmez..

Bu yazıyı neden yazdın diye soracak arkadaşlar olacaktır. DENGEYE ULAŞMAK İÇİN (Anlayana)