Topic: Devlet otoritesinin ilginçliği (Read 147 times)

Şeffaflığın, dürüstlüğün ve adaletin olduğu her yerde işler bir şekilde bozulsa bile düzelir. Bunların olmadığı yerde her şey düzelse bile bozulur.
Aslında işin özeti bu. İnsanlar geçim zorluğu çektiği için kayıtsız veya asgari ücretin altında çalışmaya ikna oluyorlar. İtiraz etseler ne olacak. 7>0 olay bu!

Şimdi "devlet tüccar mı kardeşim?" anlayışına tam olarak katılmıyorum ben. Bu fikre saplantılı bir kapitalist kafa var. Bence her görüşten makul ölçüde alınmalı. Yani devlet, stratejik önemi olan kurumları elinde sürekli tutmalı. Bunun başında iletişim ve askeriye geliyor. Daha sonra ise ülkesinin refahını koruyacak, o bölgede başka özel girişimler yoksa elinde tutacak fabrikaları. Çünkü TEKEL bir özel girişim o bölgeyi ancak sömürür. Devletçilik ilkesi de aslında bunun için vardır.

Devlet, henüz var olmayan sektörlerde teşebbüs yapar geliştirir, özel sektörde gelişince geri çeker elini. Burada bu durum söz konusu değilken özel sektöre direk devrediliyor, kiraya veriliyor. Bu durumda ezilen işçi sınıfı, çöken yine sektör oluyor.

@Kalemder mantıklı özelleştirmeler olsa yapılsın aldığın para ile git kendini farklı konularda geliştir şuan yapılan kurum ve kuruluşların tamamının içini boşaltmak

telekom neden satıldı satılan para ne oldu belli değil
hepsi içinde bu durum böyle değil mi?

Sosyal devlet anlayışından ve Milli görüş çizgisinden bugünlere gelmiş olmak çok acı bir durum.

"Şirket" anlayışı en üstten en alt belediyeciliğe kadar sirayet etmiş durumda. Her şey kar odaklı yapılıyor. Üretim yapan milli tesisler satılıyor kirası alınıyor. Kuruluştan bu yana ülkenin 4 bir yanını fabrikalarla donatan büyüklerin kemikleri sızlıyordur. Gelecek umarım bugünlerden daha iyi olur.

büyük balığın küçük balığı yediğini cidden şurada çok iyi gördüm

hocam daha dün n11 den hdd aldım firmayı aradım dedim ki sizden alsam kaça verirsiniz valla dedi biz n11 e bir fiyat yazıyoruz o hdd yi onların kaça sattığı bizi ilgilendirmiyor çünki %40 civarı ucuza aldık ee dedim bu fiyat çok uygun nasıl oluyor bu? demez mi o onları ilgilendirioyr  bizi bizim istediğimiz rakamı ödüyorlar.  buradan o fiyata satamıyoruz dedi

ve o an dedim vay be küçükler neden kaybediyor belli işte.

Arkadaşın da daha net anlattığı gibi esnaflık olayı maalesef bitti. Esnaf az aldığı için zaten pahalıya gelen ürünü doğal olarak pahalıya satıyor. Pahalıya aldığını düşünen vatandaş da bir daha oradan satın almayarak daha büyük yerlere yöneliyor. Yani büyük balık, küçük balığı her zaman yiyor.

ben küçük esnaf tabir edilen bir esnafım şuan büyük şehirler harici kalan bölgelerde esnafların  kazançları aşırı düştü vergileri arttı bunun yanına devlet neredeyse hiçbir destek vermiyor sadece istiyor. kanuni yollarla adam asgari ücretli eleman çalıştırsa zaten direk birkaç ay içinde sıcacak kazancı öyle 10-20 k seviyelerinde değil bırak 10k yı 5k bile değil.


bu olaylar yeni değil

bayan ve erkek kuaförlerin neredeyse tamamında çalışanlar sigortasızdır. yada şu ne alırsan 5 tl gibi yada ayakkabı dükkanlarındaki bayan çalışanlar bunların hiçbiri asgari ücret almaz alamaz. bunu devlet bilmiyor mu biliyor düzeltmek için ne yapıyor

hiçbirşey

devletin otoritesi mi var? benim bildiğim bu ülkede devlet sadece vergi alır o vergiyi  gönlünce yer vatandaşa tasaruf yap der.

Çalışma ve sosyal politikalar bakanı ile bu iş çok normal. Zira asgari ücretin bence komik miktarda arttırıldığı bir ortamda ‘biz işverenden söz aldık seneye her iki tarafın anlaştığı bir rakam üzerinden konuşacağız.’ Diyen memura zammı 1.5-2.5 gibi öneren bir bakanla pek bir şey olmayacağı belli. Ayrıca sen devletsin ya ne demek işverenden söz aldık . Masaya vuracaksın yumruğu diyeceksin ki asgari ücret 3000-4000 neyse rakam oldu diyeceksin. Zaten o kan emici vampir güruh yüzünden normal esnafta kan ağlıyor adam ekmeği 1.25-1.50 TL ye satıyor öte taraftan adam 59 kuruşa ekmek satıyor adamı tehdit ediyorlar. Ticaret ahlakı denen bir kavram ülkemizde mahvoldu. Nerede o ahi teşkilatı . Nerede o ben siftah yaptım diğerini yan esnaftan al diyen o eski güzelim insanlar. Artık Bim A101 şok gibi groseri zincirler her türlü ihtiyacı getirip züccaciyeciyi elektronikçiyi bakkalı hurdacıyı öldürdüler. Pazara gidiyorsun domatesin kilosu 5 TL . Arkadaşlar asgari ücret 2300 TL . 5 TL domates mi olur ? Simit çay üzerinden geçinme hesaplaması mı olur ? Ülke bu zihniyet yüzünden kaybediyor. Vergi üzerinden geçinen bir ülkeyiz. Ya bu ülke de buğday arpa dışında egzotik meyvelerin bile rahatça yetişebildiği iller var. Samanı gidip ithal ediyoruz. Çok yaralıyım çok . Dokunsanız patlayacağım. İyisi mi siz dokunmayın ben de patlamayayım..

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1711330/bakan-selcuktan-asgari-ucrette-seneye-sozu.html

https://www.google.com/amp/s/m.dunya.com/amp/sektorler/tarim/turkiye-bes-yil-sonra-saman-ithal-ediyor-haberi-379739

https://www.google.com/amp/s/www.milliyet.com.tr/amp/gundem/kirsehirde-ekmegi-59-kurusa-dusuren-rekabet-6140210

https://www.google.com/amp/s/www.kamubulteni.com/amp/ekonomi/ak-partili-isimden-asgari-ucret-hesabi-gunde-3-ogun-cay-simit-h9112.html

Hocam vergi konusunda esnafın haklı olduğu kısım da var, adamlar verginin vergisini falan istiyor, boku çıktı vergilendirme işinin ama insanları köle olarak kullanmaya çalışmalarına devlet müdahale etmeli, zaten hukuk devletlerinin en çok kabul edilen tanımı; "güçsüze daha yakın olan ve güçlüyle güçsüz arasındaki anlaşmayı sağlayan otorite"dir. İki tane siyaset bilimci arkadaşım var, bu tanımları yaptılar yani, tanıma bakılırsa devletin bu köle arayan esnafı harcaması lazım geliyor. Tabii toplumda da sıkıntı var, alenen köle arayan adama dokunmuyor kimse, hatta gidip kölesi oluyorlar.

şimdi vergi ödenmesi/toplanması, sosyal adalet, çalışma şartları, insanı yaşam koşulları, sgk primleri falan filan bunların hepsi birer kültür hocam. sadece devlet kültürü olarak olaya bakmayın. sizlerin de bizlerin de uyması, bilmesi gereken bir kural. hatta bunu yaparken "aaa bakın ben vergisini veren örnek bir vatandaşım." gibi bir düşünce aklınızdan hiç geçmemeli. bunu çocuğa ilkokulda hatta daha okula gitmeden ailesi tarafından verilmesi gerekiyor. devletin de yine aynı şekilde vatandaşına en iyi en adil şekilde hizmet etmesi gerekiyor.

şimdi bunlar olmayınca ne oluyor? devlet birilerinden vergi alamıyor. esnafın gırtlağına binse ilk olarak oy kaybı yaşayacak. bir sürü dükkan kapanacak ya da fiyatlar artacak tüketim duracak. üretim durmayacak çünkü yok:) ya da esnaf diyecek ki yahu git büyüklerden vergini alsana. orada da bir ton iş. kısacası bir günde çözülecek bir sorun değil. uzun vadede çözülecek bir sorun ama önemli olan tüm toplumun buna ayak uydurmuş olması. "fiş almasam kaça gelir?"

“Ben bu ülkenin anonim şirket gibi yönetilmesini istiyorum.”

https://www.cnnturk.com/video/turkiye/ben-bu-ulkenin-anonim-sirket-gibi-yonetilmesini-istiyorum

Her şey gayet açık, şirketler mutlukuk ve adalete değil, en düşük maliyetle en yüksek kâra bakar.

Arkadaşlar ülke öyle bir acayip duruma geldi ki; esnafların çoğu, hatta hemen hemen hepsi saati 7 lira ücretle personel çalıştırıyor, 5 lira teklif eden bile var. Bu ciddi bir suçtur, alenen vergi kaçırıp, devlet otoritesine aldırış bile etmiyor

Demirören şirketini zarara soktuğu için, bahis sitesi sahiplerini yaka paça, sülük gibi yakalayabilen bir devlet otoritesi, yukarıda bahsi geçen çakal esnafa müdahale edemiyor, acaba varmıdır gizli bir devlet aklı ? Her ilçeden 5 esnaf gündüz yoğunluğunda yaka paça iş yerinden alınsa bu ülkede ahlaksız iş teklifi yapabilecek cesarette hiçbir işletme olmaz. Ama vardır bir devlet aklı.