Topic: Doların 1 kuruş artması ve bunun bizim borcumuza yükü (Read 466 times)

Politikacılar umursamıyor işadamları desen arkasını devlete dayamışlar onlarında sıkıntısı yok. Olan orta kesimdeki esnafa oluyor. Halk desen tutturmuş bir tayyip türküsü onu çalıp duruyor hala. Kimin umrunda doların yükselmesi düşmesi

Halkın dolara karşı zafı var hep gözünde değerli gözüküyor ne zaman dolara olan zafımızı bırakırsak o zaman bu dolar lanetini düşürebiliriz Ahmaklık bizde hep.

halk neler olacağını öngörmüyor günlük hayatın dertleri arasında dolar artışı enflasyon büyümesi dış borç dengesi kavramlarının önemini anlayamadı. oluşacak ters piyasa hakkında bilgi sunulmalı.

Doların bir kuruş artmasını umursayan zengin veya politikacı ülkede yok. Normal vatandaş doların 1 kuruş artması halinde kendi ekonomik geleceğinin çalındığının farkında değil.

Ben cebimize yansıyacağı zamanı bekliyorum. Bizim halk büyük firmaların zararını umursamaz hatta sevinir az kazansın deyyus der. Ama kendi cebinden 5 lira fazla çıkarsa kıyameti koparır.

1 kuruş bile bu kadar büyük etki bırakıyorken artık çok kısa bir zamanda 1 lira 2 lira bile artış olabiliyor. Maliyetleri bir de böyle düşününce ne kadar büyük kayıplar yaşadığımız ortada.

Dolar daha doğrusu diğer ülkelerin paraları artık bizim paramız karşısında sanki kripto piyasındaymış gibi %5-10 artıyor.

Yıllardır beri bitmek bilmeyen enflasyon sıkıntısı ,dışa bağımlılık ,döviz artışının durdurulamaması sonucunda da halkın geçim sıkıntısına düşmesi ,bunlara kalıcı çözü bulamayan ve sürekli büyüyen dış borç.Akibetimiz hayrolsun inşallah.

abi sorgusuz sualsiz itaat söz konusu. İktidarın şu anda yaptığı icraatların bir tanesini muhalefet partilerinden birisi yapmasını geçtim yapmayı söylese bile yerden yere vururlardı. Bak mesela ne kadar kürt açılımı deseler de pkk açılımını tamamen desteklediler. akp harici her hangi bir parti bunu söylemiş olsa bile o partiyi yer bitirirlerdi.

Olanlar karşısında susmak lazım sağduyulu olmak lazım, biz olanlara tepki verdikçe, AKP'liler zil çalıp göbek attığımızı hoşumuza gittiğini düşünüyorlar, nasıl bir köle zihniyetidir anlamış değilim ama Erdoğan'ı anamın üstünde yakalasam suç anamdadır diyen bir kitle oldukça sonun sonunu da görsek suçlu asla yönetim olarak görünmeyecek ya ona yanıyorum, Aziz Nesin büyük adamdı..

yazık ettik kendimize. göz göre göre eridi piyasamız, ekonomimiz, hukukumuz, adaletimiz, eğitimimiz. bu şartlar altında 1 kuruşlar değil doğrudan 1 liradan hesap yapmak gerekir. Keşke sadece 1 kuruş yükselse.

Acil bir şekilde sadece tüketmeye yönelik davranışlara sınırlamalar getirilmeli. Son BDDK kararında da buna yönelik bir hamle geldi ama yetmez. Çünkü gereksiz tüketimlerimiz de çok fazla. Bunları kısıtlayıcı önlemlerin alınması lazım. Tabi bu dediğimden önce de gereksiz kamu harcamaları da kısıtlanmalı yoksa dolar 5 de olur 10 da olur. Teknolojiye ağırlık verip teknolojik ürünler üretmemiz lazım. Dünya endüstri 4.0 a gidiyor. 5-10 yıl içerisinde bir çok işte robotlar çalışacak. Biz halen gereksiz siyasi tartışmalar içerisindeyiz.

üreticiler doğrudan fiyata yansıtacaklar. satışları düşecek ve tamamını yansıtamayacakları için zarar edecekler. daha çok bizim gibi tüketiciler zarar görecek. Çalışanlar zarar görecek.

! kuruş 1 kuruş artsa yine çoğu insan razı olacak en az oynadı dendiği gün 7-10 kuruş oynuyor. Üreticiler nasıl kalkacak bu işin altından bilmiyorum.

bu millet zamanında devletine sahip çıktı. yıllarca aç, yoksul gezdi ama devletine sahibi çıktı. devletin başında devletine sahip çıkan bir lider olduğu için o liderin yardımcılarından tutta köydeki çobana kadar sarıldı.

Şimdi birileri istiyor ki ben devleti istediğim gibi paylaştırayım ama devlete halk sahip çıksın. bütün paraları yandaşlara dağıtırken ödemeleri bunlara değil halka bindiriyor. imam cemaat ilişkisi imam bu şekilde olursa köydeki çobana kadar hepsi aynı şeyi yapar.

Üretim yok, borç artıyor, doların düşmesi için sebep var mı ki? Dolar yükselmeye devam edecek, borç artmaya devam edecek. Artık her şey dolara endeksli ve çok iyi yerlere gitmediğimizi görebiliyorum...

Malesef üretimi olmayan ve ihracata ağırlık vermeyen ülkelerin yaşadıkları genel sorun. Üretmeden büyümeye kalktık ve sonuç bu. Üretip ihracatımızı artırsaydık ve kazandıkça harcasaydık böyle olmazdı.

Cumhurun reisinden ilçedeki kaymakamına, görevini kötüye kullanan memurdan kazancının vergisini vermeyen şirketine/esnafına, çalışabilecek durumu varken işsiz gezen tayfaya kadar, ülkenin bu hale gelmesindeki en büyük sebep, sizin zihniyetteki gibi milliyetsiz insanlardır.
Japonşar hiroshima'ya bomba yediklerinde bitiktiler, devlet başkanlarından en sondaki vatandaşa kadar herkes devletine sahip çıktılar, dürüst oldular, akp yi günahım kadar sevmem ama millet olarak biraz da kendimize bakalım.

Ülke olarak milliyetçilik duygularını kaybediyoruz yavaş yavaş. Artık herkes şartları zorlayıp yurt dışına gitmek, orada yaşamak istiyor haklı olarak.

Belirttiğiniz hesap doğru ve düşünün biz bir yılda gayri safi milli hasılatın yüzde 50 sini dış borç ödemesinde kullanıyoruz ne yazık ki bu da anca onun faizini ödememizi sağlıyor 15 yıldır iktidarda olan hükümet bunların farkındaydı ama ülkeyi toparlamak istemediler yanlış siyasetle ve gereksiz yatırımlarla ülkeyi daha çok borç batağına soktular bunu hepimiz ödeyeceğiz .

aynen. tl nin değer kaybetmesi için de sebep aramaya gerek yok. çok uzaklara eskilere arşivlere bakmaya da gerek yok. 100 günlük eylem planı diye sunulan son icraatin satır başlıklarına baksanız o da yeterli olacak. tasarruf ya da üretim adına bir çalışma yok. termik santral kurulacakmış çed raporlarını çevredeki tarım arazilerinin akibetini sorgulayan yok. bürokrasinin ortadan kaldırılması her halde en çok bu beton kafalıların işine yarayacak.

valla hocam aslında doların 1 kuruş artması değil, çünkü dolar çok oynak değil, TL düşüyor asıl problem burada yani
 

Keşke sadece borcuma yük olsa. Borcuna yükün kadar ödediğin elektrik, su, mtv, ötv, gelir vergisi, çevre vergisi, emlak vergisi, kdv ve benzeri vergi çeşitleri de arttığından üstüne enflasyon zıpladığından işler gittikçe zorlaşmaktadır.

dibine kadar girmedi daha dostlar millet 7tl ye çıkacak diyor sonumuz hayrolsun gerçekten çok zor zamanlar bizleri bekliyor yoksulun haline üzülüyorum.

Yok daha dibi bulmadık. Dibi ne zaman vururuz söyleyeyim. Memur emekli maaşlarını 1 ay vermesinler bak neler oluyor. ne cumhurbaşkanı kalır ne saz arkadaşları.
Bunun olmaması için de taze taze TL basmaya başlayacaklar. İşte o zaman bizim için sonun başlangıcı başlar.

daha ödeme faslı falan yok ödeme yapılabilecek güç yok. şu anda daha yüksek faizle daha büyük krediler almanın peşine düştüler.

Bir kuruş değil 20 kuruş 20 kuruş birden yükseliyor. Aldığımız hammaddeler de dolar ve özel sektörün dolar bazında borcu çok fazla. Zamanında dolarla krediler çekildi artık sırada ödeme faslı var

şu ülkede tüm evlerin kapısına ekonominin gerçeklerini anlatan broşürler verilmesi lazım. gerekirse tek tek gidin konuşun ne olacak ki. basit, anlaşılır bir dil ile karşıdakinin anlayabileceği cümleler ile anlatabilirsin. bir kere şüphe hissini verdiğin zaman o zaten araştırmaya başlayacak. gerçek bilgi internette bulması kolay.

götümüze dibine kadar şemsiye şimdi açmaya çalışıyoruz. resmen ülke ekonomisine tecavüz edildi. halen daha herşey güllük gülistanlıkmış gibi takılanlar var.
valla sonumuz ne olacak bilmiyorum. bu gidişle iflas bayrağı yakındır.

bu değerlerin hepsi göz ardı ediliyor. 1 kuruş önemsenmiyor ama ülkemizin borcunu, cari açığını ve bağımlılığımızı düşününce çok büyük değerlere ulaşıyor işte.

kardeşim sadece medikalci değil ülkedeki her şey dolar ile endeksli zaten. en milli dediğimiz şeyin bile içinde doların yeşili var. Çok şirket batacak çok.

Doların ülkemizde artış göstermesinin olumsuz taraflarını hep beraber göreceğiz  ,çekeceğiz ve bu borç yükünü beraber  ödeyeceğiz, ne hikmetse bu yükselişin önüne maalesef geçilemiyor.

medikalci ile görüştüm. almak istediğimiz ürün dolara endeksli. dolar arttığında tl karşılığı da artıyor. bize türk lirası ile satış yapıyor medikalci ama önüne fatura daha yüksek gelmesinden korktuğunu söyledi. dolar kurunun artması herkesi etkileyecek. her şeyimizi dolarla alıyoruz, nasıl etkilenmesin. o nedenle ithalatı değil, türkiyede üretimi yerine getirin. valla iki sene sonra belki 1 trilyon dolar dış borcumuz olacak. bu bizi ne hale getirir haberiniz var mı?

çok güzel bir başlık.anlamayanlara böyle anlatacaksın.hani var ya bana ne dolardan ben tl kazanıyorum diyenler..

ülkede sadece beyin göçü de artmadı herkes ülkeden kaçmak için bir şeyler aramaya başladı. bu ülkede yaşamaktansa gider bulaşıkçılık yaparım daha iyidir.

Doların her kuruş artışı ülke ekonomisine büyük zarar ama bu zararı telafi etmenin kalıcı yolu kendi üretimimizi yapmamızdan geçiyor bunun için Türkiye tamda geçiş noktasında geçiş noktasını aşabilirsek ekonomide gelişme dolarda düşüş başlayacak geçemessek vay halimize.

valla tüm gençler bir şekilde yurt dışına kaçmaya çalışıyor hocam, yani türlü türlü yolunu arıyorlar oralara kaçmanın

1 kuruşluk artışın genele yüklediği borç ile ne yatırımlar yapılırdı, düzelir inşallah geç olsunda güç olmasın diyecem gene de ama dünyayı sömüren ülkelerin bunun samimi bir dilekten öte gitmesine izin vermeyeceklerini düşünmekteyim.

Ülkeden beyin göçü hızlandı, insanlar ekmeği neredeyse orayı bulmaya çalışıyor, yüzbinlerce üniversite mezunumuz işsiz perişan, emekli desen başka türlü bunlarda bizim suçumuz çok fazla.

Yemin ederim insanları ülkeden soğuttular, yaka silktirdiler artık. Bu kadar halkını, toplumunu düşünmeden hiçe sayarak hareket eden, hiçbir vizyonu olmayan rezalet ekonomi anlayışı dünyanın hiçbir yerinde yok. Yazıklar olsun, bunlar iyi günlerimiz.

kardeşim 2023 hedeflerini nasıl unuttun sen. Şimdi Türkiye gerilmiş yay gibi sonra bir sıçrama yapacak bir anda dünyanın en büyük, en güçlü, en zengin devleti olacağız biz 

bak 2071 ile alakalı bir video var youtubede onu izlemelisin. bu kadar da karamsar olma 

çok ciddi miktarda etkiliyor o kuruşlar bizi. 2020 civarını görmeden iflasımızı açıklayacağız bence.

Sadece 1 kuruş falan da değil artık. her hafta 5er 10ar kuruş artıyor. bir de böyle hesaplamaya çalışın şimdi. Ülkenin ekonomisi eridikçe eriyor.

her ne kadar dolar artsa ne olur artmasa ne olur veya doların yükselişi tamamen köpük deseler de doların yükselişi bu devletin omuzlarına kaldıramayacağı bir yük bindiriyor.

Doların veya dövizin artması ülkemize getirdiği yük ,oldukça ağar fatura çıkarıyor bizlere .Dövii arttırmamak için faiz arttırımına giilmei bile çare olmadı doların artışına.

Biz hep 50 liralık benzin koyduruyoruz hep aracımıza dolar bize vurmuyor ki arkadaş. Dolarla işimiz yok bizim bizene artsın.

bu saatten sonra bende aynı düşünceye varıyorum artık. Bu ülkeden bir halt olacağı yok bari kendi kıçımızı kurtaralım da onlar ülkeyi yıkmaya devam etsin.

Basit olarak düşününce bu dediklerin sonuna kadar doğru. Zaten ülkeyi asıl zora sokan özel sektörün borçları.
Adamların kimi şirketleri yüzlerce ülkenin milli gelirinden çok ciro yaparken bizim bu durumda olmamız anormal değil.

bunu alıp kendisine akademisyen diyip de maaşımı türk lirasıyla alıyorum dolar beni etkilemez diyenin önüne atmalı.

Ekonomi sandığımızdan çok çok daha kötü ama halk bunu anlayamayacak kadar saf (cahil demiyorum bak dikkat edersen) Türkiye bir üretim değil tüketim ülkesi, yani teknoloji üretip satmıyoruz daha çok teknoloji alıyoruz bunun yanı sıra son 10 yılda sadece teknoloji değil tarım ve hayvancılık da bittiği için temel besinleri de yurt dışından alır olduk. Sokaktaki vatandaş için doların artması pek umursanmıyor çünkü zaten dolarım yok almayı da düşünmüyorum kafasında oysa aldığı her ürün için ödediği bedel dolarla doğrudan bağlantılı nedenini şöyle açıklayalım.

Evine aldığın peynirin üretiminde kullanılan süt hayvanlardan elde ediliyor bu sütü veren hayvanların samanı bugün yurt dışından ithal ediliyor, sen bu samanı türk lirası ile değil dolar ile alıyorsun doğal olarak her geçen gün 1 kg süt için katlanmak zorunda kaldığın bedel dolarla paralel olarak artıyor, halkın cebinden her 3 ayda bir bir önceki çeyrekten daha fazla para çıkıyor bunu fark etmesin diye devlet ek gelirlerle farkı kompanse etmeye çalışıyor ki halk ayaklanmasın, bunun en güzel örneği bayramlarda verilen 1000 TL ikramiye, bir nevi al şunu ve sus rüşveti. Ama kimse "ben neden senin bayramda verdiğin 1000 TL'ye muhtacım" sorusunu sormaya cesaret edemiyor.

Örnek olarak verdiğim süt en temel ihtiyaçlardan birisiydi yani ne kadar basit bir örnekle bunu anlatabileceğimizin bir kesitiydi, teknoloji ürünlerinde tablo çok daha korkunç, Günümüzde çevre baskısı insanları teknoloji kullanmaya zorluyor, örneğin elinde 2015 model bir cep telefonu ile insan içine çıkamıyorsun her yeni çıkan telefon modelini almaya güdümlüsün çevre baskısından dolayı 3 ay önce bir Iphone 8 Plus almak için harcadığın para dolar bazında aynıyken TL bazından %10 daha fazla ama toplum olarak bunu kabullenmiş durumdayız telefon fiyatlarını gördüğümüzde satıcı dolar arttı fiyatlar da arttı abi diyor biz de vay arkadaş diyerek elimizi cebimize atıp o bedeli istemeden de olsa ödüyoruz.

Gelelim yurt dışı borçlanmaya doların yükselmesinin etkisi, ülke olarak yurt dışı borçları kendi para birimimiz ile değil dolar ile ödüyoruz, örneğin dünyaya 450 milyar dolar borcumuz var ve bu borcu ödemek için devletin kasasında 450 milyar doların da fiziken olması gerekiyor, peki ülkeye dolar nasıl giriyor buna bakalım.

Öncelikle dolar ülkeye bir kaç yolla giriyor bunlar İhracat, Turizm, Finansal enstrümanlar ve Kredi, Kredi bu listede en son istediğimiz yollardan birisi tıpkı kredi kartı borcunu yine kredi kartından çektiği nakit avans ile ödeyen birey gibi devlet dış borcunu kapatmak için başka kaynaklardan döviz olarak borç alıyor ya da faizi karşılığında borç erteliyor.

İhracat ülkenin ürettiği ham madde ya da tüketici ürünlerini diğer dünya ülkelerine satması demek bu da bir döviz girdisi sağlıyor ancak yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden dolayı her geçen gün İhracat gücümüzü kaybediyoruz çünkü üretim maliyetinin yükselmesi (bkz: üretim için gerekli ham maddenin ithal edilmesi) o ihracat ürünü üreten diğer ülkelere karşı bizi avantajsız hale getiriyor, diyelim ki rusyaya limon satıyoruz, limonun üretiminde katlanılan maliyet arttığı için limonun daha ucuza üretildiği ülkelere karşı güçsüzleşiyoruz rusya da limonu bizden değil üretim maliyeti düşük diğer ülkelerden almayı tercih ediyor.

Bir diğer döviz girdisi Turizm ancak burada işler çok daha içler acısı, dolardaki artış turizm gelirlerinin döviz cinsinden düşmesine neden oluyor, bunu şöyle açıklayalım, geçen sene türkiye'ye tatile gelen bir turist istediği kalitede bir tatili yapmak için 1000 dolara ihtiyaç duyarken şimdi 900 dolara ihtiyaç duyuyor çünkü dolar geçen sürede %10 değer kazandı, bu da ülkeye giren döviz miktarını teknik olarak azaltıyor, yani senin paran değer kaybettikçe turizm gelirin bir o kadar azalıyor (Birisi çıkıp o zaman daha çok turist gelir daha cazip olur ülken diyebilir, burada ikinci bir sorun ortaya çıkıyor, turizmin cezbedici hale gelmesi ülkeye giren turist kalitesini de düşürüyor, pahalı ama daha kaliteli bir tatil yapmak isteyen cebi dolu turistler yerine çulsuz ve muhtemelen sorunlu turistler ülkene akın ediyor bkz: Akdeniz sahillerindeki son durum bu da cebi paralı turistin ilgisini olumsuz etkiliyor)

Finanslar enstrümanlarda ise durum daha da vahim, Türkiye ekonomisindeki deprerimi önceden sezmenin en iyi yolu dış yatırımcıların davranışını koklamak, son bir kaç ayda Türkiye'deki yatırımlara para akıtan büyük yabancı yatırımcılar zamanında ülkeye soktukları dolarları satarak aldıkları Tl'leri şimdi elden çıkarıp tekrar dolara çevirip çekiyor bu da doların fiyatını daha da yükseltiyor ki son zamanlarda şahit olduğumuz tablonun asıl nedeni de bu. Finansal araçlara yatırım durunca ülkenin döviz şah damarı tamamen kesilmiş oluyor.

Kıssadan hisse, Türkiye freni patlamış bir kamyon gibi hızla uçuruma yuvarlanıyor, 3 yıl içerisine TL tahminen %40'a yakın değer kaybedeeck ancak devletin uyuşturucu niteliğindeki önlemleri ile halk uyutulmaya devam edecek, dış borçlar ödenemeyecek noktaya geldiğinde birisi çıkıp kral çıplak diyecek bir sabah kalktığımızda devalüasyon haberiyle güne başlayacağız ondan sonra Tl'den 6 sıfır mı atılır 7 sıfır mı atılır allah bilir.

dolar her 1 kuruş arttığında 1000 lira kazanıyorum, pekte sikimde olmayan durum.

almanya'da bok temizlemek, türkiye'de üç kuruşa çalışmaktan daha onurludur. okulum ing umarım kendimi gelistirip tez zamanda sukturup giderim. hayat bu aq delileriyle yaşamamak gerektiği kadar kısa. almancılar gibi yaz ayları gelip türkiye ne güzel ülke, deniz çokzel demeyi düşünüyorum.

Türkiye'nin şu anda özel sektör dahil borcu 450 milyar$ civarında. Ben mi hesaplarken hata yapıyorum yoksa bizim doların yükselişi sandığımızdan daha da mı büyük problem oluşturuyor acaba?

şimdi dolar 1 kuruş arttığı zaman bunun bize yüke doğrudan 4.5 milyar lira. Bu 4.5 milyar lira yani 900 milyon dolar ile ne yapılabilir?

1.2 milyar $'a mal olan avrasya tünelinin çoğunu tamamlayabiliriz.
şehir hastanelerinin ortalama maliyeti 1.2 milyar tl bu hastanelerden 3 tane yapabiliriz.
3. köprünün maliyeti 3 milyar$. köprünün yaklaşık 3'te birini tamamlayabiliyoruz.
yaklaşık 20 tane yüksek hızlı tren seti satın alabiliyoruz.
900 MW büyüklüğünde bir güneş enerji santrali kurabiliyoruz.
osman gazi köprüsünün maliyeti söylenen 1 milyar$ neredeyse 1 tane osman gazi köprüsü yapabiliyoruz.

şimdi de en önemlisi bu borcun 300 milyar doları bizim en büyük 500 şirketimize ait. bu 500 şirketin yıllık net karı 55 milyar Tl civarında (2017 verisi şimdi de 60 milyar TL ye çıkmış olsun)
https://www.haberturk.com/500-buyuk-dev-sirket-karini-yuzde-40-artirdi-yatirim-ise-yerinde-saydi-1992976-ekonomi

2017 yılının ağustos ayında dolar 3.4-3.5 seviyelerindeydi. 1 yıl içinde dolar 1.5 tl arttı. doların artmasıyla bu şirketlerin borcu 450 milyar lira arttı. Bu artış 7.5 yıllık net karlarına eşit. Tabi şirketlerde bunun farkında oldukları için her gün zam gelmesi gayet normal oluyor.

Sormak istediğim ben mi hesapta yanlışlık yapıyorum yoksa ekonomimizi kötü biliyorduk da sandığımızdan çok daha kötü durumda mıyız?