Haftalık çalışma saati maksimum 40 saat olmalı bence. Maksimum kelimesinin de altını çizeyim. Çünkü gelecekte çalışma saatlerinin çok daha azalacağından eminim dünya genelinde. Hatta robotların insanların mesleklerinin yerini alması gibi olaylar gerçekleştiğinde insanlar belki de hiç çalışmayacaklar.
Tabi günümüze geri dönersek, dediğim gibi haftalık 40 saat üzerinde çalıştırmak, kölelik yaptırmak ile aynı. Ülkemizde kim bilir ne kadar fazla firma vardır böyle. İnsanların yaşama sevinçlerini ellerinden alıyorlar.
Topic: Dünya Sağlık Örgütü araştırması: Uzun çalışma saatleri öldürüyor (Read 252 times)
Herkes böyle olmasını istiyor olacak ki şu an ülkemizde çalışma saatleri bazı büyük firmalar hariç çok fazla. 40-45 saat çalışma olan firma neredeyse hiç yok şu an çevremde gördüğüm. Muhtemelen hükümet de insanların fazla yaşamasını istemiyor ki fazla emekli maaşı verilmesin 
Ölümden kaçış yok. Tembellik de öldürüyor. Hareketsiz yaşamda kalp krizi, pıhtı atma olasılığı daha fazla misal. Ortasını bulmak en iyisi.
Tembellikle hareketsizlik, hareketsizlik ile calisma arasinda bag bulunmuyor aksine masabasi is yapanlar evden asansore, asansorden arabaya, arabadan isyerine daha sonra ayni rotalari izleyerek eve gelip televizyon karsisinda agzi acik uyuyup kalip gayet hareketsiz yasam suruyor.Emin olmalisiniz: en hareketli meslek ciftciliktir, ciftcilerin her eklemi bir sure sonra sakatlanir.
Ölümden kaçış yok. Tembellik de öldürüyor. Hareketsiz yaşamda kalp krizi, pıhtı atma olasılığı daha fazla misal. Ortasını bulmak en iyisi.
Bizim sıkıntımız bunun arasını bulamamak zaten. Tabi demiyorum ki dünyada tek böyle yapan ülke biz değiliz. Hatta geçenlerde Amazon firmasının çalışma şartları ile ilgili birtakım bilgiler sızdırılmıştı ve bunu doğruladılar da diye hatırlıyorum. İnsanların bildiğiniz pet şişeye işediği falan gibi çirkin gerçekler çıktı ortaya. Böyle firmalar ve ülkelerde zihniyet değişmediği sürece bu şartlar da değişmeyecektir. Bazı ülkeler çalışma saatlerinde ciddi düşüşe giderken ya da çalışma günlerini azaltırken biz hala çalışma saatlerini adil hale getirmeyi tartışıyoruz. Bu gerçekten üzücü.
Ölümden kaçış yok. Tembellik de öldürüyor. Hareketsiz yaşamda kalp krizi, pıhtı atma olasılığı daha fazla misal. Ortasını bulmak en iyisi.
Bu araştırma neye göre yapılmış, kime göre yapılmış. Çok saçma bence. Dünya sağlık örgütü zaten tamamen boş işlerle uğraşır. Uzun çalışma süresi denilmiş ama ben günde 10 saat çalışıp hafta sonları dinlemmeden çalışanın öldüğünü, hele hele kalpten öldüğünü hiç görmedim. Mesele uzun çalışmak değil, dinlenmeden çalışmak. Örneğin 10 saat çalışırsın ama saatte 15 er dakikalık arayla çalışırsın. Sürekli çalışanın tabiiki kalbi yorulur. Bir de masa başında uzun süre kalmak ve hareketsiz kalmak zaten kalbe zarar. Araştırmayı yaparken uzun çalışmak değil de hareketsiz veya dinlenmeden çalışmak denmesi daha doğru olur
Türkiye’de bu yanlış anlaşılmış olmalı ki, özel sektörde en az çalışma saati 12 saat. İnsanların özel hayatı diye bir şey kalmadı. Haftada 6 gün en az 12 saat çalışınca insanlar kendine vakit ayıramaz duruma geliyor. Emeklerinin karşılığını alabiliyorlar mı sorusu ise çoğunluğun aldığı asgari ücretle hayır.
Eskilerde baba çalışır tüm aileye bakardı anne ev işleri ve çocukları yetiştirirdi. Şimdi ailede anne ve baba çalışıyor yinede zor geçiniyor çocuklarla ilgilenilmiyor anne ve baba işten fazla çalıştıkları için yorgun geliyor düzgün eğitim alamayan çocuklar başı boş ve ilgisiz büyüyorlar. Ekonomik olarak güçsüz olursanız ailede çoğu kişi uzun saatler çalışmak durumunda kalınca genç nesiller sağlıklı yetişemiyor ve aile yapıları bozuluyor.
Ekonomik durum bunu gerektiriyor çünkü hocam anne baba çalışmadan ülkede geçinilecek bir maaş politikası yok ki nasıl geçinsinler artık çocuk anneyi babayı akşamdan akşama görüyor anneanne babaanne büyütüyor bebeği Avrupa’da, kuzey ülkelerinde de insan hayatını daha rahat nasıl yaparız diye düşünüyorlar işte gelişmişlik bu. Bizimki sürekli geriye gitmek
Eskilerde baba çalışır tüm aileye bakardı anne ev işleri ve çocukları yetiştirirdi. Şimdi ailede anne ve baba çalışıyor yinede zor geçiniyor çocuklarla ilgilenilmiyor anne ve baba işten fazla çalıştıkları için yorgun geliyor düzgün eğitim alamayan çocuklar başı boş ve ilgisiz büyüyorlar. Ekonomik olarak güçsüz olursanız ailede çoğu kişi uzun saatler çalışmak durumunda kalınca genç nesiller sağlıklı yetişemiyor ve aile yapıları bozuluyor.
İşte kapitalist sistemin sonuçlarından biri daha karşımızda. Hem de bu sefer para falan değil direkt sağlık olarak. Ülkemizde zaten 40 saat falan çalışma kalmadı artık tam zamanlı çalışma en az 50 saat oldu. İnsanların sosyal hayatlarını geçtim artık sağlık açısından da ciddi problemleri olmaya başladı. Artık bir çözüm bulunması gerekiyor bu duruma.
Sömürücü patronların ve zihniyetin olduğu her şirkette böyle çalışma saatleri mevcut malesef. İnsanların resmen canını çıkarana kadar çalıştırıyorlar. Bizim gibi işsizlik rakamları yüksek bir ülkede de insanlar el mahkum bir şey diyemiyor. Çünkü istifa etseler iş bulma garantileri yok. İki ucu şeyli değnek derler ya o işte durum. Bu pislik zihniyetten kurtulunmadığı sürece de insanlar daha çok robot gibi yaşamaya devam ederler.
Uzerinde dusundugum orjinal bir fikiri paylasayim: avrupadaki dusuk calisma saatleri bence issizligi onlemek icin tasarlanmis bir politika, mesela ortalama turkiyede haftalik calisma saati 52 saat, danimarkada 37 saat. Daniamarkada oldugu gibi yasal haftalik calisma saati 37 saat olsa iddia ediyorum ki: issizlik Turkiyede %25 dusecektir. Kacak gocmen calistiranlara da agir cezalar getirilse sakkk %10 daha. Bu kadar basit aslinda.
Haftalık 35-40 saatin bile üzerinde çalışan o kadar çok insan vardır ki bizim ülkede. İnsanlara adeta eziyet çektiriyorlar başka bir şey değil. Hayata bir kere geliyoruz. Afedersiniz eşek gibi çalışmak için yaşamıyoruz sadece. Her şeyin güzel bir dengesi olmalı ki insan hayatından memnun olsun.
DSÖ araştırmayı Türkiye'de yapsın en net ölüm nedenlerini görürler. Uzun çalışma saatleri, mobbing, verilen emek ve ekmek arasındaki orantısızlık ve bunun gibi birçok nedeni tek ülkede az eforla görebilir.
Turkıyede standartların dusuk ortalama hayatın daha dusuk sevıyede oldugunu goz onune alırsak herkes 30 yılsa turkıye 20 yıl yasıyor ahırette acaba yasadıgın ulkenın gunah sevaplarda etkısı olacak mı benle norvecte yasayan aynı olmamalı
Uzun çalışma saatlerinde olmayan bir sektör var mı ki, en kısa sayılan 8 saat çalışmak bile Avrupa’ya göre eziyetken, bizim ülkemizin çalışma saatler 16 saati bulabiliyor, bu da insanların ömrünü çalıyor,
İnsan gibi çalışma saatlerini uygulayan şirketler illa ki oluyor. Fakat keşke bu genele yayılabilse. Bizim ülkede böyle kaç tane şirket vardır mesela şüpheli. Örneğin, Finlandiya çalışma saatlerini daha da kısaltma yönünde harekete geçmişti. Şu bir gerçek ki refah içindeki ülkelerde çalışma saatleri ve insanların kendine ayırdığı süre çok daha dengeli.
Hocam insan gibi çalışma saatleri uygulayan firmaya girmek için de mutlaka bir torpil gerekiyor Eğer torpil yoksa da Türkiye’nin sayılı üniversitelerinden mezun olmanız ve iyi derece de yabancı dil bilmeniz şart
Bu durum umarım gelecekte bizim ülkemiz için de değişir. Bunu sadece sayılı firmaların değil büyük bir çoğunluğun yapması gerekli. İnsanların köle gibi çalıştırılmasına tamamen karşıyım hepimizin de karşı olduğu gibi. Halkın genelinin işinde mutlu olmasını istiyorsanız bu şart oluyor.
İnsan gibi çalışma saatlerini uygulayan şirketler illa ki oluyor. Fakat keşke bu genele yayılabilse. Bizim ülkede böyle kaç tane şirket vardır mesela şüpheli. Örneğin, Finlandiya çalışma saatlerini daha da kısaltma yönünde harekete geçmişti. Şu bir gerçek ki refah içindeki ülkelerde çalışma saatleri ve insanların kendine ayırdığı süre çok daha dengeli.
Hocam insan gibi çalışma saatleri uygulayan firmaya girmek için de mutlaka bir torpil gerekiyor Eğer torpil yoksa da Türkiye’nin sayılı üniversitelerinden mezun olmanız ve iyi derece de yabancı dil bilmeniz şart
İnsan gibi çalışma saatlerini uygulayan şirketler illa ki oluyor. Fakat keşke bu genele yayılabilse. Bizim ülkede böyle kaç tane şirket vardır mesela şüpheli. Örneğin, Finlandiya çalışma saatlerini daha da kısaltma yönünde harekete geçmişti. Şu bir gerçek ki refah içindeki ülkelerde çalışma saatleri ve insanların kendine ayırdığı süre çok daha dengeli.
Verimli çalışmak için yeterli süre çalışamıyoruz biz illa adamı en az 12 en fazla limitsiz çalıştıracaksın arkadaş biz de insanız yani sen çalışıyorsun patron parayı cebe atıyor lafa gelince de memlekette işsiz mi yok diye seni tehdit ediyor keşke kuzey ülkeleri gibi işsizlik oranı yüzde 2-3 olsa ülkenin neredeyse dörtte biri işsiz işi olanlar da Suriyeliler yüzünden yarı maaşa çalışıyor
Uzun saatlerce çalışmaya ben de karşıyım sonuna kadar. İnsan robot gibi çalıştığı zaman başka şeylere vakit ayıramaz kolay kolay. Haftada 40 saat bile fazla bana göre. Saatleri azaltarak verimliliği çok daha fazla artırabilirler iş yerleri. İnsanların ailesine, hobilerine vs. geniş bir vakit ayırabilmesi lazım. Bu sayede dolu dolu bir hayat yaşanabilir.
daha az çalışıp, daha az kazandığım (az ama öz/yeterli) bir hayatımın olmasını tercih ediyorum. paraya ihtiyacım varken de böyle yaşamayı tercih ettim, durumumu düzelttiğim zamanlar da böyle yaşamayı tercih ettim, kendimi fazla sıkamıyorum. herkesin gönlünce yaşadığı güzel bir hayat dilerim.
İnsanlar çalışmaktan kendilerine ve ailelerine vakit ayıramıyorlar özel sektör özellikle çok acımasız bu konuda. Sanırım japonyada haftada 4 çalışma uygulaması denemesi yapılmıştı çıkan raporda ise bu durumun iş verimliğini arttırdığı vurgulanmıştı.
Vatandaş zar zor geçine bildiği için çalışma saati düşürülse bile kendine ek bir iş bulacaktır
Daha sakin ve normal çalışma stresi elbette azaltacaktır.
Vatandaş zar zor geçine bildiği için çalışma saati düşürülse bile kendine ek bir iş bulacaktır
Daha sakin ve normal çalışma stresi elbette azaltacaktır.
Kendi işinde olsa başkasının işi de olsa kararında çalışacaksın. Hele ki başkasının işi ise asla uzun uzadıya kendini parçalamayacaksın. ( Kimse madalya takmaz) Sağlıktan başkası yalan.
İzlemeyenler için Mandıra Filozofu tavsiyemdir. Cuk diye oturur.
İzlemeyenler için Mandıra Filozofu tavsiyemdir. Cuk diye oturur.
Çalışma saatleri ne kadar uzuyorsa o kadar kıt kanaat yaşama durumu vardır zaten, yaşadıkları stres sıkıntı da ömürlerini illaki kısaltır günümüzde mesai saatlerinin azaltılmasına yönelik yapılan çeşitli çalışmalar var ama sıra ülkemize ne zaman gelir ya da gelir mi bilinmez
Çok normal bir durum bence. Türkiye standartları düşünülünce mükemmel sayılan haftada 40 saatlik mesai yapanlardanım. Hafta içleri yaşamıyormuş gibi hissediyorum. Bilhassa Çarşamba Perşembe ve Cuma sabahlarında uykusuzluktan ölüyor oluyorum. 55 saat çalışanlar ne haldedir gelip anlatsınlar, yaşarken ölmek gibidir.
Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 194 ülkeden topladığı verilerle yaptığı ve 2000-2016 arasını kapsayan araştırması, uzun çalışma saatlerin ölüm nedeni olduğunu tescilledi. Bu ilk küresel araştırmaya göre 2016'da 745 bin kişi uzun çalışma saatlerinin kurbanı oldu.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle birçok iş yeri evden çalışma modelini benimser, hatta bazı büyük şirketler pandemi bittikten sonra dahi bu şekilde devam edeceğini açıklarken mesai saatlerinin daha uzadığı ve çalışanların sömürüldüğüne dair araştırmalar da var.
Goldman Sachs CEO'su: Evden çalışma yeni normal değil, anormallik
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de uzun çalışma saatleri ile can kayıpları arasındaki ilişkinin incelendiği ilk küresel çaplı araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Environment International dergisinde yayınlanan araştırmaya göre 2016'da uzun çalışma saatlerine bağlı olarak 745 bin kişi kalp krizi ve farklı kalp hastalıklarından hayatını kaybetti. Bu oran 2000 yılında yaklaşık yüzde 30 daha düşüktü.
194 ülkeden elde edilen verilerin incelendiği araştırma, haftada 35-40 değil de en az 55 saat çalışmanın kalp krizi riskini yüzde 35, iskemik kalp hastalıkları riskini de yüzde 17 artırdığını ortaya koydu.
Haberin Devamı: https://tr.sputniknews.com/yasam/202105171044519509-dunya-saglik-orgutu-arastirmasi-uzun-calisma-saatleri-olduruyor/
Hemen bütün hastalıkların kaynağı stres. Stres anında vücutta salgılanan hormonlar başta kalp olmak üzere birçok organa zarar verdiği aşikar. Ülkemizde de yoğun olarak çalışan iş gruplarında da kalp krizi riski çok daha fazla tabi. İş stresi, mobing, ekonomik kaygılarla iş hayatı resmen eziyete dönüşebilmekte hakikaten...
Koronavirüs pandemisi nedeniyle birçok iş yeri evden çalışma modelini benimser, hatta bazı büyük şirketler pandemi bittikten sonra dahi bu şekilde devam edeceğini açıklarken mesai saatlerinin daha uzadığı ve çalışanların sömürüldüğüne dair araştırmalar da var.
Goldman Sachs CEO'su: Evden çalışma yeni normal değil, anormallik
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de uzun çalışma saatleri ile can kayıpları arasındaki ilişkinin incelendiği ilk küresel çaplı araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Environment International dergisinde yayınlanan araştırmaya göre 2016'da uzun çalışma saatlerine bağlı olarak 745 bin kişi kalp krizi ve farklı kalp hastalıklarından hayatını kaybetti. Bu oran 2000 yılında yaklaşık yüzde 30 daha düşüktü.
194 ülkeden elde edilen verilerin incelendiği araştırma, haftada 35-40 değil de en az 55 saat çalışmanın kalp krizi riskini yüzde 35, iskemik kalp hastalıkları riskini de yüzde 17 artırdığını ortaya koydu.
Haberin Devamı: https://tr.sputniknews.com/yasam/202105171044519509-dunya-saglik-orgutu-arastirmasi-uzun-calisma-saatleri-olduruyor/
Hemen bütün hastalıkların kaynağı stres. Stres anında vücutta salgılanan hormonlar başta kalp olmak üzere birçok organa zarar verdiği aşikar. Ülkemizde de yoğun olarak çalışan iş gruplarında da kalp krizi riski çok daha fazla tabi. İş stresi, mobing, ekonomik kaygılarla iş hayatı resmen eziyete dönüşebilmekte hakikaten...
Jump to: