Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ekim ayında cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat rakamına ulaşıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Ekim ayında yüzde 13,1 artışla 15 milyar 732 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Yine ekim ayında ithalatımız yüzde 23,5 düşüşle 1 milyar 261 milyon dolar oldu. 12 aylık yıllıklandırılmış ihracat tutarımız da yüzde 7,9 artışla 166 milyar 809 milyon dolar oldu. Ekim ayı itibarıyla en çok ihracat yaptığımız ülkeler Almanya, İngiltere, İtalya. Hepsi de kaliteye odaklı, kaliteli malı ve rekabetçi fiyatı takdir eden ülkeler. İhracatçılarımızı kalitesi yönüyle de takdir ediyorum."
İHRACATTA CUMHURİYET TARİHİ REKORUEkim ayında ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %13,1 oranında artarak 15 milyar 732 milyon dolara yükseldi. İhracat bu performansıyla tüm zamanların en yüksek düzeyine yükseldi ve Cumhuriyet tarihi rekorunu kırdı. Ekim ayında ithalat ise %23,5 azalarak 16 milyar 261 milyon dolara geriledi.
Son 12 aylık dönemde ihracat bir önceki döneme kıyasla %7,9 artış gösterdi ve 166 milyar 809 milyon dolara yükseldi. Son 12 aylık dönemde ulaşılan bu ihracat da Cumhuriyet tarihinde ulaşılan en yüksek yıllık ihracat oldu. Söz konusu dönemde dış ticaret hacmi ise de 400,9 milyar dolara yükseldi.
Kişisel Görüşüm:Türk Lirasının değer kaybetmesi ile tabii ki ihracatın artması çok normal bir durum ve görülebilir bir bakış açısı fakat bu diğer ülkelerin Türkiye'ye ekonomik olarak bağlılığını arttıran bir durum yani sadece ihracat olarak bakarsak duruma Türk Lirasını her alışverişte güçlendirecek bir durum. Bu nedenle bu rakamlar beni mutlu ediyor. Umarım ki Türk Lirası yavaş ama sağlam bir şekilde değerlenecektir.
Kaynak:
https://www.haberturk.com/son-dakika-ekim-ayi-ihracat-rakamlari-aciklandi-2201581-ekonomiŞu andaki rakamlar biraz aldatıcı olabiliyor maalesef. Çünkü bu yükseliş bize bir iyileşmeyi değil daha çok maliyet ve kur artışının etkisi olarak ortaya çıkıyor. Yani popüler olduğu için bir örneği Domates üzerinden vereyim. Yaz başında 3TL olan domates, aynı aylarda yaklaşık 1$'dı. Artan fiyatlar ve maliyetler sonucu domates 5TL'ye kadar çıktı ve biraz geri geldi. Bu arada Türkiye olarak 100KG ihracat yapıyorduk diyelim. Yine 100KG ihraç yaptık ve bunun karşılığında 500TL ihracat rakamı kaydedildi. Ancak bu dönemde 1$ 7TL'ye kadar yükselip oradan biraz geriledi. Yani aslında $ bazlı bakarsak yükseliş bir yana gerileme ortaya çıkar. Bu ortamda gerçek rakamları almak için fiyat bazlı değil, miktar bazlı bakmamız lazım. Yani geçen yıl ne kadar domates sattık, bu yıl ne kadar domates sattık. Geçen yıl 1$'a sattığımız domatesi bu yıl 0.90$a satsak bile
"ülkemizde muhasebe işlemleri TL ile yapıldığından" rakamlarda artış görülüyor.
Şu bir gerçek ki ülkemizdeki üretim yeterli değil! Üretmiyoruz ve tüketiyoruz. Üstelik eskiden yaptığımız kendimize yetecek üretimi de yapamıyoruz. Yani şu an ülkemizde buğday, fasulye, mercimek, nohut ve pirinç ithal ediliyor, et ithal ediliyor, pamuk bile ithal edilir oldu. Çiftçi gelir-gider dengesi kurduğunda bunlar yerine ekonomik ve kolay görülen mısır, tütün gibi aslında "çok da yararlı olmayan" ürünlere dönüş yapıyor. Ülkemizde örneğin fındık fiyatını belirleyememe gibi sorun var. Dünya fındık üretiminin yaklaşık %90'ı Türkiyede. Ancak fiyatını biz yükseltemiyoruz. Ancak ekonomisi kötü bile olsa Brezilya örneği var önümüzde. Brezilya mesela, çikolata yapımında kullanılan kakao fiyatına her yıl düzenli USD bazlı zam yapıyor. Çünkü üretimin büyük bir oranını gerçekleştiriyorlar.
Ekonomimize özellikle tarımımıza sahip çıkılması lazım. Çünkü karnı aç olan önce açlığını düşünür, sonra diğer üretimlere yönelir. Biz tarım ürünlerinin ve etin fiyatını düşüremezsek, teknoloji üretemeyiz.