Aklıma bir hikayeyi andırdı bu yazdıklarınız dilim döndükçe satırlara dökeyim.
Kral pencerenin önünde oturadursun kalesinin önünden bir elmacı geçermiş. Elmalarım var diye bağırınca kralın canı elma çekmiş. Kral vezirini yanına çağırmış ve 5 altın verip elma istemiş. Vezir yardımcısını çağırmış 2 altın vermiş elma al gel demiş. Yardımcı da gitmiş kalenin girişinde duran askere 1 altın vermiş git şu elmacıdan elma al demiş. Asker gidip elmacıya sen ne ararsın kalenin önünde bağırarak diyerek elmacının arabasına el koymuş. Arabada 20 kilo elma varmış. Asker gitmiş yardımcıya 15 kilosunu vermiş. Yardımcı gitmiş vezire 10 kilosunu vermiş. Vezirde gitmiş krala 5 kilosunu vermiş. Bakmış kral 5 kilo elma 5 altın demiş ki halkım bu fiyata elma alıyorsa hali vakti yerinde ben vergileri arttırayım. Sonuç kale halkı birbirinin sırtından zenginleşmiş olan elmacıyla halka olmuş.
Halkta haberinin olmadığına inanmak güç, inanmamak ve doğru olması gülünç be hocam...