Author

Topic: Eros İçin Adalet! (Read 319 times)

legendary
Activity: 2240
Merit: 1131
DGbet.fun - Crypto Sportsbook
April 02, 2024, 09:00:25 AM
#27
beyaz türklerin sorunları:

...
Annemin kedisi camdan düştü hayata tutnabilmesi için geçen sene 30k tl para harcadık. Hayvan şimdi topal ama hayatta. Halen de çok sevimli ve yine balkon demirine çıkmak istiyor.

bunlar var ya kediye vahşet uygulayanlardan sonra hayvanlar konusundaki en büyük problemlerden biri olabilir...



ben de sektirdim bu adama ama sokakta çocukları parçalayan hayvanlara karşı bu kadar tepki gösterilmiyor, bu malum kesimin her şeyinde bir orantısızlık var, zaten konunun bir mağduru da bunu dile getirmiş...

Quote
Mahra'nın babası: Eros davası gündem oldu, kızım bu kadar konuşulmadı
ANTALYA'nın Serik ilçesinde 2 yıl önce köpeklerden kaçarken kamyon altında kalarak yaralanan, 23 gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşam mücadelesini kaybeden Mahra Melin Pınar'ın (9) babası Murat Pınar (47), "23 gün acı çeken Mahra'mın acısı bu kadar konuşulmadı” dedi.
https://www.gunhaber.com.tr/haber/Mahra-nin-babasi-Eros-davasi-gundem-oldu-kizim-bu-kadar-konusulmadi/536971
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
March 30, 2024, 03:42:31 AM
#26
Yahu bu canlılardan ne isterlerki gerçekten anlamıyorum. Yeni bir haber sözde bir akademisyen yine bir kediyi beşinci kattan aşağı atmış.
Şimdi o kedi bu namussuza ne yaptı. Ne yaptı da bunu hak etti.
Yok arkadaş adalaet falan yok. Yasa çıkamakla birşeyler çözülmüyor.
Uygulanmayan yasalar yasa çöplüğü durumuna gelen bir sürü yazı silsilesi dışına çıkmıyor.

Annemin kedisi camdan düştü hayata tutnabilmesi için geçen sene 30k tl para harcadık. Hayvan şimdi topal ama hayatta. Halen de çok sevimli ve yine balkon demirine çıkmak istiyor.

Cam ve balkonlar kediler için çok tehlikeli. Avlanma içgüdüsü sebebiyle dışarıda göreceği en ufak bir kuş, sinek ya da uçabilen hayvan yüzünden aşağıya kendilerini atabiliyorlar. Eğer kediniz varsa mutlaka camlara ve balkonlara evcil hayvanlar için üretilen çelik destekli güvenlik filelerinden taktırmak lazım. Diğer türlü her an risk altındalar. Hiç düşünmediğiniz ve beklemediğiniz bir anda aşağıya atlayabiliyorlar Sad
Bir arkadaşımın kedisi 8. kattan martı gördüğü için atlamış. Valla bu kediler çok ilginç. Köpekler havlıyor, siniri bünyeden atıyor galiba ama kediler katın kaç olduğuna bakmadan atlıyor.

Kediyi 5. kattan atan akademisyen olayını da ben görmemiştim. Bu nasıl bir caniliktir ya hadi diyelim bir şekilde rahatsız oldun vs. al kediyi sokağa bırak bitsin gitsin. İnsanlar nasıl bu kadar cani olabiliyor anlamıyorum valla.

Annemin kedisi evdeki bir sinegi yakalamak için kovalarken sinek camdaki sinekliğe konunca kedide zıplayp sinekliğe çarpınca sineklik açılmış sinek ne oldu bilmiyoruz ama kedi hop aşagıda. İki ayak çapraz kırılmış, mesane patlamış, ağzından burunundan kan gelmiyor. Düşme anında duvara nasıl tırnak  taktı ise üç tırnak epeyce dışarı çıkmıştı halen dışarda biz bu canlıyı kurtarmaya çok çalıştık ve sağ olsun veteriner hekimimiz de bize yardımcı oldu toplamda iki ameliyat ve bir kerede tel protez çıkarma işlemi sonucunda şimdi yine sinek kovalıyor.
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
March 29, 2024, 04:46:40 PM
#25
Yahu bu canlılardan ne isterlerki gerçekten anlamıyorum. Yeni bir haber sözde bir akademisyen yine bir kediyi beşinci kattan aşağı atmış.
Şimdi o kedi bu namussuza ne yaptı. Ne yaptı da bunu hak etti.
Yok arkadaş adalaet falan yok. Yasa çıkamakla birşeyler çözülmüyor.
Uygulanmayan yasalar yasa çöplüğü durumuna gelen bir sürü yazı silsilesi dışına çıkmıyor.

Annemin kedisi camdan düştü hayata tutnabilmesi için geçen sene 30k tl para harcadık. Hayvan şimdi topal ama hayatta. Halen de çok sevimli ve yine balkon demirine çıkmak istiyor.

Cam ve balkonlar kediler için çok tehlikeli. Avlanma içgüdüsü sebebiyle dışarıda göreceği en ufak bir kuş, sinek ya da uçabilen hayvan yüzünden aşağıya kendilerini atabiliyorlar. Eğer kediniz varsa mutlaka camlara ve balkonlara evcil hayvanlar için üretilen çelik destekli güvenlik filelerinden taktırmak lazım. Diğer türlü her an risk altındalar. Hiç düşünmediğiniz ve beklemediğiniz bir anda aşağıya atlayabiliyorlar Sad
Bir arkadaşımın kedisi 8. kattan martı gördüğü için atlamış. Valla bu kediler çok ilginç. Köpekler havlıyor, siniri bünyeden atıyor galiba ama kediler katın kaç olduğuna bakmadan atlıyor.

Kediyi 5. kattan atan akademisyen olayını da ben görmemiştim. Bu nasıl bir caniliktir ya hadi diyelim bir şekilde rahatsız oldun vs. al kediyi sokağa bırak bitsin gitsin. İnsanlar nasıl bu kadar cani olabiliyor anlamıyorum valla.
legendary
Activity: 2772
Merit: 1557
March 29, 2024, 12:02:59 PM
#24
Yahu bu canlılardan ne isterlerki gerçekten anlamıyorum. Yeni bir haber sözde bir akademisyen yine bir kediyi beşinci kattan aşağı atmış.
Şimdi o kedi bu namussuza ne yaptı. Ne yaptı da bunu hak etti.
Yok arkadaş adalaet falan yok. Yasa çıkamakla birşeyler çözülmüyor.
Uygulanmayan yasalar yasa çöplüğü durumuna gelen bir sürü yazı silsilesi dışına çıkmıyor.

Annemin kedisi camdan düştü hayata tutnabilmesi için geçen sene 30k tl para harcadık. Hayvan şimdi topal ama hayatta. Halen de çok sevimli ve yine balkon demirine çıkmak istiyor.

Cam ve balkonlar kediler için çok tehlikeli. Avlanma içgüdüsü sebebiyle dışarıda göreceği en ufak bir kuş, sinek ya da uçabilen hayvan yüzünden aşağıya kendilerini atabiliyorlar. Eğer kediniz varsa mutlaka camlara ve balkonlara evcil hayvanlar için üretilen çelik destekli güvenlik filelerinden taktırmak lazım. Diğer türlü her an risk altındalar. Hiç düşünmediğiniz ve beklemediğiniz bir anda aşağıya atlayabiliyorlar Sad
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
March 28, 2024, 01:19:39 PM
#23
Yahu bu canlılardan ne isterlerki gerçekten anlamıyorum. Yeni bir haber sözde bir akademisyen yine bir kediyi beşinci kattan aşağı atmış.
Şimdi o kedi bu namussuza ne yaptı. Ne yaptı da bunu hak etti.
Yok arkadaş adalaet falan yok. Yasa çıkamakla birşeyler çözülmüyor.
Uygulanmayan yasalar yasa çöplüğü durumuna gelen bir sürü yazı silsilesi dışına çıkmıyor.

Annemin kedisi camdan düştü hayata tutnabilmesi için geçen sene 30k tl para harcadık. Hayvan şimdi topal ama hayatta. Halen de çok sevimli ve yine balkon demirine çıkmak istiyor.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
March 28, 2024, 08:27:38 AM
#22
Genelde yorumlarda haklı olarak eylemi yapanın adiligi, şerefsizligi vs üzerinde durduk ama işin aslında başka bir boyutu var, o da aynı eylemi bu kafa yapısındaki birinin yarın öbür gün herhangi bir çocuğa kadına yapıp yapmayacaginin garantisi yok, belki de o an kedi rastgele orada denk geldi, küçük bir çocuk denk gelse ona da aynı şiddeti uygulamayacaginin kimse garantisini veremez. İşte bu yüzden böylelerinin çok net cezalandırılması gerekiyor.

Fikrimi değil, bilimsel çalışmaların verilerine dayanarak yazıyorum, sosyopat ve/veya psikopat kişilerin ortak yönü bazen seri katilliğe kadar gidebilen eylemlerinin başlangıcının hayvanlar olması. Canilikleri kimisinde yetişkinlikte, kimisinde daha çocukluk yaşlarında hayvanlar üzerinde başlıyor ve kademe kademe yükseliyor.
O nedenle kediye yaptıkları zaten başlı başına kabul edilemez olan bu pisliğin dışarıda kaldığı her gün herhangi bir canlı için tehlike demektir.

Maalesef bunun bilimsel tarafını bilmeden yazmıştım, hatta yazarken de umarım en kötü senaryodur, gerçekleşme ihtimali azdır diye düşünmüştüm ama yorumunuzdan sonra kaygılarımın sebepsiz olmadığını görmüş oldum. Şimdi bu herif yurt dışı yasağı ile dışarıda, yarın insan veya hayvan başka bir canlıya zarar verirse bunun sorumluluğu kimde olacak, illa bu tarz suç işleyenleri halk sokakta kendi yöntemleri ile mi yok etsin, bu mudur yani beklenen?
hero member
Activity: 1554
Merit: 762
March 28, 2024, 07:05:38 AM
#21
Hayvanlara karşı yapılan istismarların, işkencelerin ve onların öldürülmesine imkan sağlayanların adalet karşısında yeterli cezaları almaması ne yazık ki bu tarz haberleri daha sonra da göreceğimizi gösteriyor. Kasıtlı yapılan hayvan öldürme suçunun veya hayvanlara yapılan işkencelerin cezasının para cezası yerine kodes olması gerekiyor. Kapsamlı bir hayvan haklarının bir an önce yasalaşması lazım. Bu tarz canilerin toplumla iç içe yaşamaması, hayattan soyutlanması için adaletin sağlanması gerekiyor. Bugün bu hayvancağızın başına gelenler yarın başka canlıların başına gelebilir.
legendary
Activity: 2646
Merit: 1333
March 28, 2024, 06:25:50 AM
#20
Genelde yorumlarda haklı olarak eylemi yapanın adiligi, şerefsizligi vs üzerinde durduk ama işin aslında başka bir boyutu var, o da aynı eylemi bu kafa yapısındaki birinin yarın öbür gün herhangi bir çocuğa kadına yapıp yapmayacaginin garantisi yok, belki de o an kedi rastgele orada denk geldi, küçük bir çocuk denk gelse ona da aynı şiddeti uygulamayacaginin kimse garantisini veremez. İşte bu yüzden böylelerinin çok net cezalandırılması gerekiyor.

Fikrimi değil, bilimsel çalışmaların verilerine dayanarak yazıyorum, sosyopat ve/veya psikopat kişilerin ortak yönü bazen seri katilliğe kadar gidebilen eylemlerinin başlangıcının hayvanlar olması. Canilikleri kimisinde yetişkinlikte, kimisinde daha çocukluk yaşlarında hayvanlar üzerinde başlıyor ve kademe kademe yükseliyor.
O nedenle kediye yaptıkları zaten başlı başına kabul edilemez olan bu pisliğin dışarıda kaldığı her gün herhangi bir canlı için tehlike demektir.
legendary
Activity: 2100
Merit: 1452
March 27, 2024, 01:10:44 PM
#19
Hayvanın canı insanın canından daha değerli olmuş tamam her canlı değerli ancak burada gelip hayvan severlerin gazını almak için ceza vermişler  2 yıl ceza aldığına göre daha önceden herhangi bir cezası yoksa hapis bile yatmayacak cezası sonraya bırakılacaktır.

Mesala ülkenin cumhurbaşkanının oğlumusunuz ehliyetiniz yok veya haksızmısınız? 27 bin tl karşılığında herhangi bir ceza almadan insan canına kıyabilirsiniz burada ceza bence cidden fazla olmuş 2 yıl nedir abi?
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
March 27, 2024, 12:56:55 PM
#18
Genelde yorumlarda haklı olarak eylemi yapanın adiligi, şerefsizligi vs üzerinde durduk ama işin aslında başka bir boyutu var, o da aynı eylemi bu kafa yapısındaki birinin yarın öbür gün herhangi bir çocuğa kadına yapıp yapmayacaginin garantisi yok, belki de o an kedi rastgele orada denk geldi, küçük bir çocuk denk gelse ona da aynı şiddeti uygulamayacaginin kimse garantisini veremez. İşte bu yüzden böylelerinin çok net cezalandırılması gerekiyor.
hero member
Activity: 1092
Merit: 631
March 27, 2024, 11:43:47 AM
#17
Hayvan sever insanların baskısı çok hoştu ama. Hayvanlara zarar veren insanlar her zaman vardı. Yine olacaklar. Bana kalırsa bu konudaki en önemli şey gösterilen tepki oldu. Eros için gösterilen tepki herkesi mutlu etti. Başka birileri aynı şeyleri yaparken bu kadar rahat olamayacak. Çünkü duyarsız bi toplum diiiliz bu konuda. Bu çok hoş bişi bana göre.

Aynı sitede yaşasaydım. Eros'un anıt heykeli için baskı yapardım site yönetimine. İmza toplanması için çalışırdım. Bana göre şehrin sembolüne de dönüşebilir pati dostumuz. Ölümsüzleştirilebilir bi canlıya dönüştü çünkü.
Keşke her masum hayvan için katledene ceza verseler. Bilerek bir hayvanı sebepsiz yere öldürene hapis cezası verilmeli çünkü o insanlar için de tehdit oluşturuyor bence. Masum bir kediyi öldüren bir canlı insan öldürmez mi? Yazık bu kediye ve diğer masum hayvanlara.

hero member
Activity: 1162
Merit: 719
March 27, 2024, 10:01:45 AM
#16
Hayvan sever insanların baskısı çok hoştu ama. Hayvanlara zarar veren insanlar her zaman vardı. Yine olacaklar. Bana kalırsa bu konudaki en önemli şey gösterilen tepki oldu. Eros için gösterilen tepki herkesi mutlu etti. Başka birileri aynı şeyleri yaparken bu kadar rahat olamayacak. Çünkü duyarsız bi toplum diiiliz bu konuda. Bu çok hoş bişi bana göre.

Aynı sitede yaşasaydım. Eros'un anıt heykeli için baskı yapardım site yönetimine. İmza toplanması için çalışırdım. Bana göre şehrin sembolüne de dönüşebilir pati dostumuz. Ölümsüzleştirilebilir bi canlıya dönüştü çünkü.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
March 15, 2024, 11:14:10 AM
#15
Yazılanları okuyunca ortak kanının cezasızlık olduğunu anlıyorum. Kim ne yaparsa yapsın yanına kalmış durumda. Suöa karışa parası var ise yurdu terk edip suçun yaptırımlarında kurtuluyor. Şimdi gücü gücüne durumu var. Yakında bu olaylara karışanların kuytularda ithlaf edildiği haberlerini bekliyorum. Nasıl olsa adalet bu olayları düze çıkaracak adilliği sağlayamıyor.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
March 15, 2024, 12:48:49 AM
#14
Sokak köpekleri ile ilgili önceden epey gündem olmuştu, bir kısım öldürülmeleri gerektiğini savunurken, bir kısım ise zararsız olduklarını savunuyordu ama en nihayetinde sürü psikolojisi sokak köpeklerini bölge koruma güdüsüyle insanlara saldırir hale getirdigi için sokakta sayıca sıkıntı çıkarabilecek sayıdaki köpeğe ben de sıcak bakmıyorum. Çözümü yeterli sayıda ve kalitede barınak, sahiplenmede kontrol, cipli takip ama bu noktalarda eksiğiz. Ama kedilere gelirsek, lan kediler kadar sokaklarda zararsız hayvan var mı, ne olmuş olabilir ki 10 dakika eziyet ede ede öldürürsün o kediyi şerefsiz pic diye sormak isterdim o yavsaga.

Beni rahatsız etmemekle birlikte bir çok insan sürü köpeklerden korkuyor ve yaşanan olaylar olduğu için bu korkuyu görmezden gelmeyi çok salakça buluyorum ama bence onun gerçek anlamda tek çözümü diğer konuda da yazdığım gibi yoğun ve sürekli kısırlaştırma. Hem artık gerçekten zıvanadan çıkan popülasyonu kontrol altına almış, hem de erkeklerin saldırganlığını belirgin azaltmış olacaksın.

Kedi konusuna gelince, tamamen katılıyorum ve başka bir duruma dikkat çekmek istiyorum:
Sonuçta bizim ülkemiz de tarihi çok eskilere giden, üzerinde uzun zamandır yerleşim, şehirler vb olan bir ülke, tıpkı Avrupa ülkeleri gibi. Peki sizce hemen hemen tüm Avrupa ve Amerika özellikle de eski yerleşimlerde fareden geçilmezken bizde böyle kronik bir sorun yok?
Bizim kanalizasyonlarımız, altyapılarımız da doğal olarak fare kaynıyor ama sokakta niye o kadar görmüyoruz?
Bildik bir bölge olduğu ve İstanbul'un da İzmir gibi kedi dolu olmasından yola çıkarak bir örnek vereyim: Mesela Beyoğlu ve çevresindeki tüm kedileri toplasınlar ve çok değil 1 ay sonra neler oluyor görelim.

Yani kedi insanlar için sadece mekanları paylaştığımız, yoldaş ettiğimiz, bizi güldüren sevimli bir hayvan değil, aynı zamanda bir gereklilik.

Hocam tek bir köpekle karşılaştığında ne yapılmalı, ya da daha kötüsü bir grup köpekle karşılaştığında ne yapılmalı bilen biri olarak, kısırlaştırma sadece üreme dürtüsü ile gelen saldırganlığı engelliyor, bölge koruma konusunda köpekler aynı kararlılıkla hayatlarına devam ediyorlar. Kedilerde ise durum tam da sizin bahsettiğiniz gibi, ben şehir merkezine 5 km. mesafede, köy sayılabilecek bir yerde yaşıyorum, bırakın şehri köyde bile ne zaman evin çevresinde kedi yok, fareler kümeste ahırda evde her yerde cirit atıyor, kediler geldiğinde ise çok değil 1 ayda kökünü kurutuyorlar, fare dediklerimin tamamı da o küçük fındık farelerinden değil, bazıları neredeyse kedinin yarısı kadar olanları da var, bunlar kümesteki civcivleri bile yiyor yeri gelince.
Kedinin psikolojik birçok faydası da var ayrıca, ama faydası da olmasa canını vermediğin birşeyin canını almanın hiçbir affedilir tarafı yok.
copper member
Activity: 1470
Merit: 1096
March 14, 2024, 09:00:23 PM
#13
Sokak köpekleri ile ilgili önceden epey gündem olmuştu, bir kısım öldürülmeleri gerektiğini savunurken, bir kısım ise zararsız olduklarını savunuyordu ama en nihayetinde sürü psikolojisi sokak köpeklerini bölge koruma güdüsüyle insanlara saldırir hale getirdigi için sokakta sayıca sıkıntı çıkarabilecek sayıdaki köpeğe ben de sıcak bakmıyorum. Çözümü yeterli sayıda ve kalitede barınak, sahiplenmede kontrol, cipli takip ama bu noktalarda eksiğiz. Ama kedilere gelirsek, lan kediler kadar sokaklarda zararsız hayvan var mı, ne olmuş olabilir ki 10 dakika eziyet ede ede öldürürsün o kediyi şerefsiz pic diye sormak isterdim o yavsaga.

Beni rahatsız etmemekle birlikte bir çok insan sürü köpeklerden korkuyor ve yaşanan olaylar olduğu için bu korkuyu görmezden gelmeyi çok salakça buluyorum ama bence onun gerçek anlamda tek çözümü diğer konuda da yazdığım gibi yoğun ve sürekli kısırlaştırma. Hem artık gerçekten zıvanadan çıkan popülasyonu kontrol altına almış, hem de erkeklerin saldırganlığını belirgin azaltmış olacaksın.

Kedi konusuna gelince, tamamen katılıyorum ve başka bir duruma dikkat çekmek istiyorum:
Sonuçta bizim ülkemiz de tarihi çok eskilere giden, üzerinde uzun zamandır yerleşim, şehirler vb olan bir ülke, tıpkı Avrupa ülkeleri gibi. Peki sizce hemen hemen tüm Avrupa ve Amerika özellikle de eski yerleşimlerde fareden geçilmezken bizde böyle kronik bir sorun yok?
Bizim kanalizasyonlarımız, altyapılarımız da doğal olarak fare kaynıyor ama sokakta niye o kadar görmüyoruz?
Bildik bir bölge olduğu ve İstanbul'un da İzmir gibi kedi dolu olmasından yola çıkarak bir örnek vereyim: Mesela Beyoğlu ve çevresindeki tüm kedileri toplasınlar ve çok değil 1 ay sonra neler oluyor görelim.

Yani kedi insanlar için sadece mekanları paylaştığımız, yoldaş ettiğimiz, bizi güldüren sevimli bir hayvan değil, aynı zamanda bir gereklilik.
Harika bir tespit bobita.Türkiye’de doğal yaşamın bir gerçeği kediler.Sokaklarda kedi-köpek görmeye o kadar alışkınız ki bu gibi önemli pozitif ayrıcalıkları hissedemiyoruz.Unutmuşuz, göz ardı ediyoruz.Fransa sokaklarında her yerde fareler ama herkesin kedisi Whiskas mama ile beslendiği için fare avlama derdi bile yok.

Gemilerde aç bırakılan kediyi salıp, gemideki tüm fareleri avlayıp yemesine yarayacak özel stratejiler geliştirip, uzun yollarda bile kedilerden faydalanmış insanlar.Bugün biz sokaklarda fare görmüyorsak bunu kedilere borçluyuz.Ayrıca fare bir çok hastalığı taşıyan bir kemirgen.Onların sokaklarda bir yerde olması o bölgede olan hastalıkları bile tek başına yaymaları için yeterli.
legendary
Activity: 2646
Merit: 1333
March 14, 2024, 06:09:03 PM
#12
Sokak köpekleri ile ilgili önceden epey gündem olmuştu, bir kısım öldürülmeleri gerektiğini savunurken, bir kısım ise zararsız olduklarını savunuyordu ama en nihayetinde sürü psikolojisi sokak köpeklerini bölge koruma güdüsüyle insanlara saldırir hale getirdigi için sokakta sayıca sıkıntı çıkarabilecek sayıdaki köpeğe ben de sıcak bakmıyorum. Çözümü yeterli sayıda ve kalitede barınak, sahiplenmede kontrol, cipli takip ama bu noktalarda eksiğiz. Ama kedilere gelirsek, lan kediler kadar sokaklarda zararsız hayvan var mı, ne olmuş olabilir ki 10 dakika eziyet ede ede öldürürsün o kediyi şerefsiz pic diye sormak isterdim o yavsaga.

Beni rahatsız etmemekle birlikte bir çok insan sürü köpeklerden korkuyor ve yaşanan olaylar olduğu için bu korkuyu görmezden gelmeyi çok salakça buluyorum ama bence onun gerçek anlamda tek çözümü diğer konuda da yazdığım gibi yoğun ve sürekli kısırlaştırma. Hem artık gerçekten zıvanadan çıkan popülasyonu kontrol altına almış, hem de erkeklerin saldırganlığını belirgin azaltmış olacaksın.

Kedi konusuna gelince, tamamen katılıyorum ve başka bir duruma dikkat çekmek istiyorum:
Sonuçta bizim ülkemiz de tarihi çok eskilere giden, üzerinde uzun zamandır yerleşim, şehirler vb olan bir ülke, tıpkı Avrupa ülkeleri gibi. Peki sizce hemen hemen tüm Avrupa ve Amerika özellikle de eski yerleşimlerde fareden geçilmezken bizde böyle kronik bir sorun yok?
Bizim kanalizasyonlarımız, altyapılarımız da doğal olarak fare kaynıyor ama sokakta niye o kadar görmüyoruz?
Bildik bir bölge olduğu ve İstanbul'un da İzmir gibi kedi dolu olmasından yola çıkarak bir örnek vereyim: Mesela Beyoğlu ve çevresindeki tüm kedileri toplasınlar ve çok değil 1 ay sonra neler oluyor görelim.

Yani kedi insanlar için sadece mekanları paylaştığımız, yoldaş ettiğimiz, bizi güldüren sevimli bir hayvan değil, aynı zamanda bir gereklilik.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
March 14, 2024, 02:33:57 PM
#11
Sokak köpekleri ile ilgili önceden epey gündem olmuştu, bir kısım öldürülmeleri gerektiğini savunurken, bir kısım ise zararsız olduklarını savunuyordu ama en nihayetinde sürü psikolojisi sokak köpeklerini bölge koruma güdüsüyle insanlara saldırir hale getirdigi için sokakta sayıca sıkıntı çıkarabilecek sayıdaki köpeğe ben de sıcak bakmıyorum. Çözümü yeterli sayıda ve kalitede barınak, sahiplenmede kontrol, cipli takip ama bu noktalarda eksiğiz. Ama kedilere gelirsek, lan kediler kadar sokaklarda zararsız hayvan var mı, ne olmuş olabilir ki 10 dakika eziyet ede ede öldürürsün o kediyi şerefsiz pic diye sormak isterdim o yavsaga.
sr. member
Activity: 714
Merit: 407
March 14, 2024, 12:10:49 PM
#10
Ya arkadaş bu sevgiden başka bir istekleri olmayan yaratıklara neden bu ezayı layık görüyorsunuz. Sevmiyorsan illa al koynuna sar onu diyen yok. Ruh halindeki çirkinliği bu şekilde ortaya koymak yapılan yargılama ve cezasızlık sürecinin ne kadar zorlansada bir gün bile içeri alınmaması insanın ağırına gidiyor. Bu şerefsize başka ceza vermeli. Hayvan barınağında uzun ca bir terapi işi vemeli buna. Bu canlılar ile geçinmenin yolunu öğrenmesi için.
Bunlar ondan da anlamazlar hocam. Çıkar orada da bir kaç hayvanı tekmeler, öldürür. O yüzden zorla güzellik olmaz alacaksın içeri bu vatandaşı bir kaç sene yatacak sonra bak bakalım tekrar yapabiliyor mu? Bu arada sadece eros için değil, tüm herkes için adalet gerekiyor. Babalarını öldüren Eylem Tok’un katil oğlunun yakalanıp ceza alması gerekiyor mesela.
hero member
Activity: 1204
Merit: 623
March 14, 2024, 11:21:36 AM
#9
Ya arkadaş bu sevgiden başka bir istekleri olmayan yaratıklara neden bu ezayı layık görüyorsunuz. Sevmiyorsan illa al koynuna sar onu diyen yok. Ruh halindeki çirkinliği bu şekilde ortaya koymak yapılan yargılama ve cezasızlık sürecinin ne kadar zorlansada bir gün bile içeri alınmaması insanın ağırına gidiyor. Bu şerefsize başka ceza vermeli. Hayvan barınağında uzun ca bir terapi işi vemeli buna. Bu canlılar ile geçinmenin yolunu öğrenmesi için.
sr. member
Activity: 2142
Merit: 424
March 14, 2024, 05:25:48 AM
#8
Hayvanlar da bizler gibi birer canlı olduğu için bir hayvan öldüren katillerin de olabildiğince sağlam bir şekilde cezalandırılması gerekiyor. 'İyi hal indirimi' dediğimiz durumun bu kadar kolay bir şekilde ağır suçlarda bile kullanılamaması lazım bana göre. Bir canlı öldüren birisi için iyi hal indirimi gibi bir sistemin uygulanması insanın canını sıkan bir durum.

TCK'ya göre (MADDE 28/A) böyle bir suçta adli para cezasına dönüştürme gibi bir durum yok gibi görünüyor. Bu insanın içini en azından bir nebze rahatlatıyor.
sr. member
Activity: 1022
Merit: 318
March 14, 2024, 04:34:20 AM
#7
Dün akşam haberleri seyrederken, o şerefsizin mahkemede hakime kendisini kaybettiğini, bir anlık birşey olduğunu söylediğini duydum, yahu 10 dakika boyunca kendini kaybedecek boyutta bir sıkıntın varsa doğru Bakırköy' e yatırsınlar seni, kendisini savunamayacak bir hayvana 10 dakika boyunca eziyet etmek nedir yahu, aslında en güzel çözüm, götürecen bu yavşağı afrikaya, atacan aslanların arasına, al ulan o da kediydi bunlar da kedi, öldürebiliyorsan bunları da öldür diyecen konu kapanacak,
hero member
Activity: 1274
Merit: 680
March 14, 2024, 04:28:28 AM
#6
Çok çok büyük bir adalet reformu lazım bu ülkeye ama biz hala sik sok şeylerle uğraşıyoruz. İlkokul çocukları bile ekonomi konuşuyor, dış politikayla gram alakası olmaması gereken belediye başkanları gazze'ye yardımdan falan konuşuyor, sadece sosyal yardım ve et fiyatlarına odaklanılıyor. Bu adaletsizlik konusu bence şu anda en büyük öncelik olma yolunda gidiyor. Ekonomi, eğitim, sağlık konuları biraz beklese, önce bu reform yapılsa bile olabilir. Alelade bir dava 2-3 yıl sürüyor. Sonuçtan suçlu dışında kimse memnun olmuyor. Hayvan hakları yasasının ise acilen değişmesi düzeltilmesi gerekiyor ama nerdeee
hero member
Activity: 1428
Merit: 931
March 14, 2024, 12:29:36 AM
#5
Hocam kendinde güzel özetlemişsin aslında ülkede adalet olmadığı için ve cezaların bir caydırıcılığı olmadığı için bu gibi yaratıklar ya az ceza alıp yada ceza almayarak aramızda dolaşmaya devam ediyorlar. Bu gün bu tarz eziyeti bir hayvana yapabilen başka bir gün aynı eylemi bir insana dahi yapabilir.
Suçlu olanı yakalayıp adalete teslim etseniz emin olun o sizden daha önce karakoldan çıkmış oluyor. Cezalar caydırıcı olmadığı sürece böyle vicdansız eksik olmayacak.
legendary
Activity: 2198
Merit: 1232
March 13, 2024, 05:31:30 PM
#4
Müşteki avukatı: “Tüm beyanım 4 dakika 4 saniye sürmüştür. Yani İbrahim Keloğlan halen kediyi döverek öldürmeye devam ediyor”

Vicdansız, Şerefsiz diyecek başka sözüm yok.
legendary
Activity: 2646
Merit: 1333
March 13, 2024, 05:30:53 PM
#3
Şöyle düşün; bildiğin iki tane şarkıyı içinden veya dışından baştan sona söyle, bu arada geçen süreyi aşağı yukarı aklında tut.
İşte o hiçbir kabahati olmayan ve savunmasız garibim ibrahim isimli soyunu sopunu siktiğimin orospu çocuğu tarafından o kadar süre boyunca tekmelene tekmelene öldürüldü, kaçmaya çalıştı ama kurtulamadı ve 3-5 kiloluk hayvan o yavşağın tekmeleriyle paramparça oldu.
Yolda görsem yemin ederim  bir daha ayağa kalkamayacak hale getiririm ve umarım çok sayıda olduğunu umduğum benim gibi düşünen birileri yolda görür !
legendary
Activity: 2128
Merit: 1148
March 13, 2024, 02:39:05 PM
#2
vicdansız insafsız
adına kader mi dersiniz yoksa karma mi o size kalmış ama herkes ettiğini bulur eninde sonunda...
legendary
Activity: 2772
Merit: 1557
March 13, 2024, 02:33:47 PM
#1
Haberlerde ya da sosyal medyada hepiniz görmüşsünüzdür. Başakşehir'de yılbaşı gecesi İbrahim Keloğlan isimli şahıs bir asansörde dakikalarca bir kediyi tekmeledi ve cani bir şekilde ölümüne sebep oldu.
1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldıktan sonra üst mahkemece bu ceza bozuldu ve bugün yeniden yargılaması yapıldı. Kendisine iyi hal indirimi uygulandı, "kasten hayvan öldürme" suçundan 2 yıl 6 ay cezaya çarptırıldı. Tabi bu ceza süresi kısa olduğu için yurtdışı çıkış yasağı getirilerek bu şahıs serbest bırakıldı. Hatta neredeyse "benim ailemin ve benim can güvenliğimiz kalmadı, ben sokak hayvanları için barınaklarda mama dağıtıyorum" diyerek suçsuz konuma getirilecekti.

Sosyal medyada gelen tepkiler üzerinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında bugüne kadar ki en yüksek cezanın verildiğini söyledi.

Görüntüler izlenemeyecek kadar kötü, davada adı geçen şahıs bir seri katil gibi keyif alarak bir kediye acı çektiriyor. Muhtemelen görüntüler sosyal medyada yer almasa bu kadar bile ceza almayacaktı. Aramızda bu ve bundan daha kötü caniler ile sokaklarda geziyoruz, adalet sistemi ise hiçbir caydırıcılığı olmadan bu görüntülerin yaşanmasına izin veriyor. Muhtemelen bu şahıs için hakaret etseniz daha fazla ceza alırsınız, öyle bir sistem içerisindeyiz.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Jump to: