Topic: EĞİTİM ve ÖĞRETİM de sizce neredeyiz? (Read 151 times)

Kim Milyoner Olmak İster adlı yarışma programının 28 mart 2022 tarihli yayınında tıp fakültesi (ülkemizin eğitim seviyesi en gelişmiş insanlarının girdiği bölüm) öğrencisi "1924 Anayasası'nda ve 1961 Anayasası'nda Türkiye'nin başkentinin hangisi olduğu yazar?" soruyu bilemedi, seyirciye sordu seyirciler de bilemedi. Ülkemizin başkentini bile öğretemeyen bir eğitim sistemimiz var.

Kaynak: https://www.aykiri.com.tr/kim-milyoner-olmak-ister-yarismasinda-turkiye-nin-baskentini-bilemeyen-ve-joker-kullanan-universite-ogrencisine-kenan-imirzalioglu-ndan-tepki/21413/

Eğitim o kadar önemli bir mesele ki düşünün sizler çocuklarınızı alıyorsunuz 7 yaşından 21 yaşına kadar devletin ellerine teslim ediyorsunuz ve devlet sizin çocuklarınıza istediği içeriği yüklüyor ve sonucunda ortaya bir sonuç çıkıyor buna siz yetişmiş insan beyaz yaka vs gibi isimler takıp hayata salıyorsunuz , bir düşünelim 20 yıl hükümette kalıyorsunuz siz yeni hükümete başlamışsınız ve sizinle beraber eğitim hayatına girmiş bir çocuk şimdi geliyor 27 yaşına şuan 27 yaşında üniversite mezunu olan bir insan ya kpss çalışıyordur ya da aylak aylak geziyordur veya kendi alanının dışında bir işte askeri ücretli olarak çalışıyordur , Eğer 20 yıl iktidar olan bir hükümet kaynaklarının çoğunu eğitim hayatına ve bunun kalitesine yatırım yapsaydı ve bunu planlı bir şekilde siyasetin dışında milli bir mesele gibi yaklaşsaydı bugün tarımda Hollanda'yı teknolojide Kore'yi   ekonomide İsviçre'yi sollama şansımız olacaktı! Bu öyle bir mesele ki gelecekte sizin yaşlılığınızda etrafınızda göreceğiniz insanların size olan saygısını bile belirleyecek bir mesele! Keşke bunu görebilsek önümüzde ki yıllarda gelecek nesillerin hayatlarına ışık tutabilsek insanlığa saygılı topluma faydalı iyi nesiller yetiştirebilsek.

Eğitim ve öğretim katledileli çok oldu. Okula giden çocukların büyük bir kesimi boş zamanlarında bir kez bile bir roman okumak istemiyor. Hep zorlama hep dayatma ilse okuyorlar. Hazır özetleri kullanıyorlar. Çoktan seçmeli cevapları olan sorular soruluyor. Seç beğen cevap ver. Sorgulayıcı, araştırmacı eğitim yok. Yolun başında herkes doktor mühendis olmak istiyor sonuç çok büyük bir kısım polat alemdar. Durum böyle olunca hayat kurtlar vadisi. Yakında bir bakan daha değişir her şey sil baştan yenilenir. 

İlk olarak şunu söylemek isterim ki bizim bir Eğitim Sistemimiz yok, karambole eğitim ile ilgili kararlar alıyoruz ve bu kararları alanlar bile ne amaçla bu kararı aldığını bilmiyor.

 Bu başlığın altına yazılacak o kadar çok şey var ki.. ama beni kimsenin umursamayacağını bildiğim için kendimi yormayacağım.

Bu yoldan devam edelim sınavlardaki baraj puanlarını kaldıralım ki çarpma bölme işlemi yapamayan adamlara üniversite okutalım, gidelim her İL'e hatta her ilçeye birer üniversite açalım her cinsten insanı alalım sonra da biz bu yıl şu kadar üniversite mezunu verdik diye sevinelim, bu yol güzele benziyor yani en azından toz pembe görünüyor.

Bizim bir eğitim ve öğretim sistemimiz yok. OECD verilerine baktığımız zaman anadilini okuyup anlama da son sıralarda olduğumuz görülebilir. Yani var olan (!) eğitim ve öğretim sistemimiz öğrencilere konuştuğumuz dil olan Türkçe bir metni okuduğunda yada duyduğunda o metni anlayacak kadar bir Türkçe bile öğretmiyor. Eğitim ve öğretim de nerede olduğumuzu buradan siz çıkarın.

Eğitim öğretimde nerede olabiliriz ne beklentimiz var onu düşünüp sorgulamak gerekiyor çünkü öğretimi geçtim biz daha eğitim kısmında takılıp kalıyoruz geçen hafta tiktokta viral olan videoyu gördünüz saçma sapan hareketlerle arkadaşlarının saygısını kazanmak için öğretmeni maymuna çeviren bir çocuk vardı sorsan dans ediyordu. Önceki gün de birisi öğretmenin başına çöp poşeti geçirdi durum böyleyken bu ülkede öğretim falan beklemeyin disiplin yok aile yok eğitim yok sınava girse ne olacak bu çocukların düzelmesi için acilen bir şeyler yapılması lazım köklü değişiklik olmadan bu nesli kazanmanın imkanı yok 

Ben yeni nesil ailelerin özgür bırakma pahasına hiç eğitim veremediği kanaatindeyim. Herkeste şey var. Benim annem babam bana baskı yaptı ben çocuğuma yapmayayım. Tamam bu çok doğru yapmaman gerekiyor elbette ama yapman gereken bazı şeyler var onları pas geçiyorsun. Mesela çocuğa paylaşmayı, empatiyi, acımayı, şefkati, sevgiyi öğretmek lazım. Bencilliğin neden kötü olduğunu güzelce anlatmak lazım.

Eğitim ve öğretim konusunda hiç de hoş olmayan bir yerdeyiz şu an orası su götürmez bir gerçek. Yıllardır eğitim konusunda hala hiçbir girişimde bulunmuyoruz. Aslında bulunuyoruz ama bu girişimler daha da kötüye gitmesine yol açıyor eğitim sisteminin. Her sene sürekli sistemi değiştirmeye devam edip belli düzgün bir sistem tutturamadığınız sürece çok bir beklenti altında olmanın anlamı yok. Bu çocuklar nasıl geleceklerine umutla bakabilirler ki? En fazla öncelik verilmesi gereken alan kesinlikle eğitim.

Hiç bir yerdeyiz. Ülkede en basit değiştirilen sistem eğitim sistemi. Oysa ki adaptasyon süresi veliler ve öğrenciler için bir kaç sene iken, insanlar ona göre düzen kurup ek ders yardımları alırken sistem değişiyor. Bu da öğrenciyi ve velileri çaresiz bırakıyor. Bazı sınavlar var ki telafisi yok. Telafisi olmadığı gibi o sınavın değişikliği yüzünden başarısız olan öğrencilerin hayatlarında da iz bırakıyor. Örneğin lise sınavları. Kötü bir liseye denk gelen öğrencinin tüm motivasyonu kırılıyor.

Ülkede eğitim adına pek bir şey yok, öğretim de tamamen ezbere dayalı bir sistemde. Öğrencilerin neden bu kadar başarısız olduğunu hiçbir yetkili mi araştırmadı acaba? Yıllardır eğitim sistemi sürekli değiştiriliyor, bakanlar değişiyor, ama doğru düzgün bir sistem oturtulamıyor. Yıllar önce biz okurken de her sene sistem değişirdi, sınava nasıl gireceğimizi tekrar tekrar öğrenirdik, şimdi de değişen bir şey yok. Çok değerli eğitimcilerimiz var ama ülkede yetkisi olanın bilgisi yok, bilgisi olanın yetkisi yok.

Eğitim ve öğretim bir ülkenin can damarıdır. Sonuçta her şeyin temeli eğitimden geçer. Eğitim sisteminin sağlam olduğu ülkelerin hepsinin refah içerisinde olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Çünkü nitelikli insan yetiştirilmesi ve bu insanlara kolayca iş alanı yaratılması konusunda çok iyi bir planlamaya sahiptir bu tarz ülkeler. Ama gelgelelim ülkemizin durumuna. Eğitim sistemimiz bizim hiçbir zaman iyi olmadı ama keşke kötüye de gitmeseydi. Her sene değişen saçma sapan sınav sistemleri, her köşe başına üniversite yapılması, mevcut istihdamdan kat kat fazla mezun verilmesi gibi birçok problem ortaya çıktı. Ayrıca her şeyden önce, öğrencilere yarış atı muamelesi yapılması onların derslerinden soğumalarına yol açıyor. Çünkü hayatlarını yaşamıyorlar, varsa yoksa ders. Eğitim sistemimiz 10-15 senede anca düzelir o yüzden bir adım atılmaya başlansa bile.

Hangi eğitim ve öğretim ben var görmemek öyle bişeyy Şakası bir yana gerçi şakada kalsak daha iyi de açayım bayramlık ağzımı

Sadece monotonlaşmış ve ebeveynlerin cafcaflı gördüğü veya daha fazla para kazanmalarını sağlayabileceği mesleklere yönlendirmeyi hedeflemiş bir eğitim öğretim düzenimiz var. Çok nadir görüyorum yani neden bu bölümü seçtin soruma ben çocukluktan beridir bu mesleği istiyordum diyeni. Onun dışında bakıyorsun adam 4 yıl okuyor napcan diyorum polis olacam asker olacam. Adamın okuduğu bölümde bakıyorsun kimya, yok sikindirik bölüm. Bakıyorsun çoğuda olamıyor. Daha 14 yaşındaki çocuğu sınava adapte ediyorsun ve bu 22-23 yaşına kadar hep bir sınav silsilesi. O zamana kadar bakıyosun annesi aman oğlum sınava hazırlanıyor şunu yapmasın bunu yapmasın ben yaparım diyor elini sıcak sudan soğuk suya değdirmiyor. Babası eski topraksa iki gürlüyor ama 20-30 yıllık karısının dırdırına dayanamayıp o da ellemiyor. Sonra ne oluyor? 23 yaşında bizim buraların bir tabiri var iki eliyle bi siki doğrultamayan bir asalak çıkıyor ortaya. Nasıl ki arabayı ehliyet sürmüyorsa, diplomada işi yapmıyor ve iş hayatında üniversitede 4 senede gördüğünden kat kat fazlasını 4 ayda öğretiyorlar sana. Ne olmuş oluyor? Üniversitenin olduğu şehir kazanıyor, esnaf kazanıyor herkes kazanıyor sen kaybetmiş oluyorsun. Şuan son dönemimdeyim sırf o kadar emek ve para heba ettim bir yarım dönem daha sıkayım dişimi diyorum. 2 sene önce şöyle diyordum kendime kafamı sikeyim meslek lisesine gidip bir düzen kursaydım. Şimdi de diyorum ki kafamı sikeyim bu ülkede üniversite düşünmeseydim.

Önceden babalarımız derdi sırtımdaki ceketi satarım yinede okuturum seni diye. Allah nasip ederde baba olursam gider sırtımdaki ceketi de satarım, sırtımda taşta taşırım çocuğumu yurtdışında okuturum.

Aslında en önemli noktalardan birisi sosyal medya erişimi. Kesinlikle bununla alakalı kısıtlama olmalı. Diyebilir ki arkadaşlar bunu nasıl engelleye biliriz. Çok kolay. Telefon satılırken Devlet kararı ile yaş sınırına göre mesela 18 yaş altına , özel bir yazılım programı yüklenmeli ve çocukların sosyal medya erişimi engellenmeli. Bu zor bir olay değil ama bunu yapacak devlet de yok, lider de yok. Zaten bu sosyal medyada sömürme yollarından birisi.

Eğitim sistemimizdeki problemler gitgide daha da derin başka problemlere yol açıyor. Temelden yükseköğretime kadar verilen her türlü eğitimde gelişime ihtiyacımız var şu an. Aile içi eğitimde bile büyük boşluklar oluşuyor çoğu ailede. Çünkü aile bireylerinin kendisi de kötü bir eğitim aldığından çocuklarına da düzgün bir eğitim aşılayamıyor. Bu çocuğu da psikolojik olarak ve kalıcı olarak da etkileyebiliyor ileride. Eğer genel eğitim konusunda çağ atlamayı başarabilirsek her alandaki başarının da artacağına inanıyorum.

Dünya çapında yapılan yarışma ve sınavlarda hep sonlarda olduğumuzu duymuştum.
Eğitim sistemi kökten değişmeli ama bu sadece sistem değil. Sisteme uymayan öğretmen idareci herşey bunun içine girer.

Tartışılmasını faydalı bulduğum bir konu başlığı. Baştan ayağa şikayetlerimizi sıralayabiliriz benim söyleyeceğim tek şey bu duruma bir günde gelmedik. Öğretmenler açlık sınırının biraz üzerinde aldıkları maaşları ve eskiye göre kendilerine duyulan saygının %5'i ile mucizeler yaratmaya çalışıyorlar. Bence en büyük sorunlardan biri de bilinçsiz teknoloji kullanımı gençlerde. Önerim ise okullarda cep telefonu kullanımının kesinlikle yasaklanması ve ayrıca 18 yaş altı nüfusa TikTok, Instagram vs uygulamaların kullanımının bir şekilde sınırlandırılması.

Ülkemizde en temel ve düzeltilmesi en elzem konu bence EĞİTİM ve ÖĞRETİM dir.

Eğitim nedir peki, öncelikle bunun anlamını biliyor muyuz.
Eğitim, bir insanın doğumundan ölümüne kadar yaşanan bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor bir kavramdır.
İnsanların toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir diyebilir şeklinde tanımlamaları mevcut.

kaynak;
https://tr.wikipedia.org/wiki/E%C4%9Fitim

Bencede eğitim, Bir bireyin dünyaya gelişinden ölümüne kadar geçen zaman diliminde, yaşadığı toplum, diğer toplumsal kuralları ve yaşadığı coğrafi örf,gelenek,göreneklerin tamamını kapsayan bir süreçtir.
Eğitim 1 yılda 5 yılda 10 yılda v.s. verdim aldım mevzusu ile sınırlandırılamaz.

Peki biz Anne-Babalar iyi bir Eğitmen miyiz sorusuna verilebilecek en güzel yanıt şu olsa gerek;
İnsan oğluna bahşedilmiş düşünme yetisi ve değişken çevre koşulları nedeni ile ''evet'' deme şansımız çok zor. Eğitimin devam edebilmesi için geçmişimimizden kopmamamız gerekiyor.
İnsanların gelecekleri geçmişlerinde saklıdır. İyi bir Eğitmen olamak iyi bir eğitim almaktan geçer.
Başarılı bir çok ülkede Eğitim konusunda kesinlikle tavizler verilmemektedir. Ülkemizde ANDIMIZ ın kaldırılması bile Eğitime vurulan en büyük darbelerden birisidir.
Eğitimde de olması gereken temel yapı taşları ile oynanmaması gerekir.
ANDIMIZ ın önemi şudur, algı düzeyleri en iyi olan çağdaki çocukların Türk'üm, Doğruyum, Çalışkanım diye başlayan cümleleri idrak etmesi ve bu kuralları özümsemesine sürükler.

Eğitime genel anlamda ne kadar önem veriyoruz?

Bu soru için maalesef ülkemizde buna verilecek cevap bile yok artık. Bence tam bir sömürge ülkesi olduk. Kendi etnik yapımızdan uzaklaştırılıyor ve yozlaştırılıyoruz.
Ülkemizinde, geride kalmış bir çok ülkenin de kanayan yarası budur aslında.
Burada Anne ve Babalar a her konuda büyük bir pay düşüyor.
Bizler, adını bile koyamadığımız yeni kuşağa Eğitimin önemini kavratamazsak kesinlikle kendi ayakları üzerinde duramayan ve yok oluşa sürüklenen nesiller ortaya çıkacaktır.

Bizler iyi bir eğitmen miyiz konu başlığımıza cevabı herkes kendi adına bu konuyu okuduktan sonra verecektir. Bu konuda amaç kişisel eksikleri insanların yüzlerine vurmak değil aksine farkındalık yaratmaktır.


Eğitim ve Öğrenim süreçlerinde en önemli faktörler nelerdir?

1.En önemli ilk madde kesinlikle AİLE dir.
2.Bireylerin yaşadığı sosyal ortam(mahalle, köy, sokak v.s.)
3.İletişim kurulan sosyal çevre.
4.Bireyin öğrenim göreceği OKUL yani ÖĞRETİM alanları.

Öğretim alanlarını Eğitim den ayırmamın en önemli nedeni şudur;

Öğretim, herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılmış olan çalışma, tahsil durumudur.

Öğrenim eğitimin üzerine çıkılan lüks dairelerdir aslında. Temel sağlam ise ortaya çıkan bina da güvenli ve huzurlu olur.