Topic: EVDEKAL--ya evde yoksan-- (Read 178 times)

evdekal artik bir slogana donustu, tekrarlanan seylerden oldum olasi sevmemisimdir, peki bir kere soylendi.
Tum medya birlik olmus gibi agiz birligi yapiyor, dikkate alan alir, almayan almaz, insani deli ediyorlar.
Evde kalmak ulkemizde cok zor, cunku ailede calisan kisi, esine aksam eve geldiginde max 3-4 saat ya katlaniyor ya da katlanamiyor.
Evde kal denildiginde 24 saat boyunca bu kisiler bir arada yasayamaz, kadina siddet artacak hakli olarak. (olagan sekilde demek istedim)

fransız futbolcu lilian thuram'ı eskilerden hatırlayanlar bilir. bu adam da politik konularda son derece etkili bir isimdi. o da bu konu hakkında bir şey demiştir kesinlikle. konuyla alakasız oldu benim yazdığım da ama toplumda söz sahibi olan insanların bu tip olaylarda mutlaka ön plana çıkması gererkiyor. bizdekiler gibi susarak hiçbir şey elde edilmez!

Herkes zengin olmak , güzel evlerde yaşamak , istediği herşeyi satın alabilecek kadar parası olmasını ister. Bu amaçlar doğrultusunda bazıları aklını çalıştırır bazıları ise tamamen şanslıdır ve direk elde edebilir bazı şeyleri. Aslında ülkemizde durumu iyi olanların bu evdekal çağrısına çok büyük tepkiler oldu. Tepkilerin çoğu da doğrudur. Hiçbiri çıkıp da evet bizlerde evde kalıyoruz ama evde kalamayanlar çalışmak durumda olan kişiler için devletin bir önlem alması gerekir demedi daha doğrusu diyemediler. O zaman da tepkiler daha da arttı. Ya bu işin dışında kalıp hiçbir şekilde bu tarz paylaşımlar yapmayacaklardı, eğer yapacaklarsa da bu tarz tepkilere maruz kalınca saçma sapan konuşmayacaklar.

Burada daha önce başlığı açıldı. Bazı spor dallarında fahiş paralar kazananlar var. Bazı futbolcuların 1 yılda kazandığı para bizim 500 yıl çalışsak bile kazanamayacağımız kadar çok. Hal böyle olunca bu tarz durumlarda halktan aldıklarını, halka vermeleri gerekir. Yani 5 milyon $ kazanan adamın hepsini vermesinden bahsetmiyorum elbette ama 10'da 1'i, 5'de 1'i gibi rakamlar bu adamlar için büyük paralar değil. Eminim Lamborghini'nin en iyisini değilde Mercedes, BMW'nin iyi modellerine binseler götlerinde çıban çıkmaz örneğin. Tabi ki bu dağılımı global ölçekte düşünebilsek güzel olur da o biraz fazla ütopik olur sanırım.

Konuyu biraz dışına da çıkarayım.
Bugün bir yerde okudum. Bir kaç kendini bilmez Corona için bulunacak tedavi yöntemlerinin Afrika'lı insanlarla, hayat kadınlarında denenebileceğini söylemesi üzerine Türkiye'de futbol oynamış 3 futbolcu Drogba, Demba Ba ve Eto'o sağlam konuşmuşlar.
Irkçılığın, adam kayırmacılığın şu ortamda bile var olması mide bulandırıcı!

https://twitter.com/buzzspor/status/1246000082777968640

Evde kal diyenlerin alayının evi lüks. Çoğunun evinde yok yok.

Evde kalmanın hem maddi hem de psikolojik boyutları var. Hatta hastası olan var, engelli yakını olan var, yaşlısı olan var...
Sonuç olarak evde 15 gün ya da 1 ay kalabilmek için maaşa ihtiyaç duyulmaması gerekiyor. Psikolojik durumun da bozulmaması için evde yapılabilecek aktivitelerin çeşitli olması lazım.
Eğer evim 500 m2 olsaydı, gezmek için bahçem olsaydı, spor yapabileceğim ortam ve aletler olsaydı, yemek ve zorunlu alışveriş derdi olmasaydı; gayet de keyifle evde kalınabilirdi. Yine de durumum orta olduğu için idare edebiliyorum. Ama işte herkesin durumu buna müsait değil maalesef. Ufacık evlerde yaşayan, tek bir asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca aile var.
Carlos'u takdir ettim. Çok güzel anlatmış her şeyi...

Yanlış mı aklımda kalmış acaba muhabbet sokağı numara 90 için ürperiyor ya evde yoksan.
Başlığı görünce aklıma Orhan Baba nin bu parçası geldi.
Konuya gelecek olursak. TV ye çıkıpta evde hayat var diyenlere hadi oradan diyorum ben. Aq evi saray gibi yediği önünde yemediği arkasında çıkmış bana evde kal diyor.

artık 20-65 yaş arasını evde tutmak için bir neden yok:) şaka tabii ki ama çoğumuz para kazanmak için bir şekilde işimize gitmek zorundayız. ben mesela biraz şanslı sınıfta yer alıp nöbetleşe çalışma ile idare etmeye çalışıyorum. bunun yanında toplu taşıma kullanmıyorum bu da iyi gibi bir şey ne bileyim ama insanlarla arada sırada muhatap olmak zorunda kalıyorum. ilk günden beri dezenfektan ve eldiven sorunumuz yok. 2 haftadır da makse ile ilgili bir sıkıntımız yok. bunun yanında bu imkanların hiçbirine sahip olmayan milyonlarca insan var.

her gün televizyonda, internette zengin insanların 3 katlı villalarından attığı videoları/yorumları okuyoruz. neymiş hayat eve sığarmış ulan senin yaşadığın ev bende olsa tüm sülalem 1 sene evden çıkmadan yaşar lan orada. adamın bahçesi bizim mahalle kadar. sen de kazan kıskanma pis fakir dersen haklısınız derim. şimdi bu #evdekal söylemi için şu ana kadar 2 kişinin söylediği sözler çok hoşuma gitti. birisi bizim apaçi carlitos diğeri de keltoş reina.

carlos tevez hakkında netflix'te çok güzel bir belgesel var. mutlaka bunu izleyin arkadaşlar. tevez'in evdekal ile ilgili söyledikleri:


şimdi ki sözler de pepe reina'ya ait. tevez'in aksine ben kendisini hiçbir zaman sevmemiştim ama bu sözleri ile ön yargının çok kötü bir şey olduğunu tekrardan öğrenmiş oldum: