Author

Topic: Faiz, Döviz ve Enflasyon Sarmalı (Read 101 times)

hero member
Activity: 1400
Merit: 536
April 20, 2021, 09:55:52 AM
#4
Faiz ve enflasyon konusunu ekonomi master'i yapan ogrenciler bile tez olarak yaziyorlar, cok karmasik bir iliski vardir, sanildigi gibi tek yonlu degil, ancak hepsinin ustunde bilimsel calismalar, hukukun seffafligi gibi toplumsal olaylarin duzelmesi yatiyor.
jr. member
Activity: 42
Merit: 32
April 18, 2021, 03:26:04 PM
#3
Yazınıza bir ek ile katkıda bulunmak istiyorum. Faiz, enflasyon ve para politikasının doğru dengelere oturtulabilmesi için en önemli hususlardan birisi merkez bankasının tam bağımsız olmasıdır. Ülkelerin para politikaları uzun vadeli olmak zorundadır.

Eğer hükümetler doğrudan para politikası üzerinde söz sahibi ise bu yetkiyi genelde seçim malzemesi olarak kullanırlar ve ülkenin gerçek hedeflerinden sapmasına sebep olurlar. (Bakınız şekil 1A) Seçim döneminde döviz fiyatını baskılamak için Merkez Bankasının döviz rezervinin çok hızlı şekilde tükenmesine sebep olurlar. Eldeki döviz rezervi tükendiğinde vatandaşın elinde karşılığı olmayan para birimleri kalır. Ekonomiyi rahatlatmak ve halk üzerinde oluşacak algıyı engellemek için para basarak piyasaya daha fazla nakit sürerler. İnsanların cebine giren para artar ancak üzerine eklenmiş para ile bile alabilecekleri aslında olayın başındaki alım güçlerinin çok altındadır.

Bu olayı kredi kartı borcunu yeni krediler çekerek ödemeye çalışan ve sonunda iflas eden insanların durumuna benzetiyorum. Kasa boşsa ve yeterince gelir yoksa kendinizi kurtarmak için çok daha sıkı para politikalarına yönelmeniz gerekir. Ancak yine hükümetler seçim kaybetmemek için alınması gereken önlemleri almazlar ve film bittiğinde arkalarında bir enkaz bırakırlar (Bakınız Venezuela).

Eğer insanların kendi para birimlerine güveni kalmazsa ki güven duymamakta son derece haklıdırlar. Emeklerinin değerlerini koruyabilecekleri farklı alternatiflere yönelirler. Değerli metaller yada BTC gibi sınırlı arza sahip birimler paranın değerinin korunmasında oldukça başarılıdır. Enflasyonun çok yüksek olduğu ülkelerdeki BTC ilgisini de bu kapsamda değerlendirebiliriz.

Üstad sözlerinize katılıyorum. Merkez Bankası sözde bağımsız. Hükümet beğenmezse kendi getirdiğini bile bir gecede al aşağı ediyor. Yatırımcı güven ister. Özelliklede yabancı yatırımcı. Bende yabancı yatırımcı olsam o ulkeden uzak dururum. Sıkı para politikası uygulayacağını söyleyen ve de piyasaya güven verecek demeçlerde bulunan Naci Ağbal sırf faizi arttırdı diye görevden alındı ki aldığı faiz arttırımı kararı sonuna kadar yerinde idi. Şimdiki başkan sayin Kavcioglu'da aynı şeyleri diyor. Şimdi onuda mı görevden almak gerek. Yanlış yapılan işler yalnış sonuçlar doğurur. Etkiye tepki prensibi gereği de cevabını piyasadan alır.
legendary
Activity: 2352
Merit: 2592
Chancellor on Brink of Second Bailout for Banks
April 18, 2021, 03:09:16 PM
#2
Yazınıza bir ek ile katkıda bulunmak istiyorum. Faiz, enflasyon ve para politikasının doğru dengelere oturtulabilmesi için en önemli hususlardan birisi merkez bankasının tam bağımsız olmasıdır. Ülkelerin para politikaları uzun vadeli olmak zorundadır.

Eğer hükümetler doğrudan para politikası üzerinde söz sahibi ise bu yetkiyi genelde seçim malzemesi olarak kullanırlar ve ülkenin gerçek hedeflerinden sapmasına sebep olurlar. (Bakınız şekil 1A) Seçim döneminde döviz fiyatını baskılamak için Merkez Bankasının döviz rezervinin çok hızlı şekilde tükenmesine sebep olurlar. Eldeki döviz rezervi tükendiğinde vatandaşın elinde karşılığı olmayan para birimleri kalır. Ekonomiyi rahatlatmak ve halk üzerinde oluşacak algıyı engellemek için para basarak piyasaya daha fazla nakit sürerler. İnsanların cebine giren para artar ancak üzerine eklenmiş para ile bile alabilecekleri aslında olayın başındaki alım güçlerinin çok altındadır.

Bu olayı kredi kartı borcunu yeni krediler çekerek ödemeye çalışan ve sonunda iflas eden insanların durumuna benzetiyorum. Kasa boşsa ve yeterince gelir yoksa kendinizi kurtarmak için çok daha sıkı para politikalarına yönelmeniz gerekir. Ancak yine hükümetler seçim kaybetmemek için alınması gereken önlemleri almazlar ve film bittiğinde arkalarında bir enkaz bırakırlar (Bakınız Venezuela).

Eğer insanların kendi para birimlerine güveni kalmazsa ki güven duymamakta son derece haklıdırlar. Emeklerinin değerlerini koruyabilecekleri farklı alternatiflere yönelirler. Değerli metaller yada BTC gibi sınırlı arza sahip birimler paranın değerinin korunmasında oldukça başarılıdır. Enflasyonun çok yüksek olduğu ülkelerdeki BTC ilgisini de bu kapsamda değerlendirebiliriz.
jr. member
Activity: 42
Merit: 32
April 18, 2021, 09:01:12 AM
#1
Ekonomik haberlerin en sık karşılaşılan üç olgusu. Öyle ki birbirlerine iç işe geçmiş adeta sarmal haline gelmiş bu objelerin birbirleriyle ilgisi nedir??

İktisatta fiyatları belirleyen temel etken arz ve talep dengesidir. Bir ürüne talep çok arz da talebi karşılayamıyor ise değerlenir ekonomik bir obje ise fiyatı artar. Tam tersinde ise değersizleşir ve fiyatı düşer. Talep ve arz aynı oranda artar ya da azalırsa ise sonuç nötrdür. Ekonomi içinde aynı kurallar geçerlidir. Mal ve hizmetler için aynı şeyleri ifade edebiliriz. Ancak burada şöyle bir durum söz konusu. Talep ve arz sabit kalsa dahi ürünün ham maddesindeki fiyat artışı maliyeti arttıracak ve ürünün satış fiyatı da haliyle artacaktır. Günümüzde teknolojiden, tarıma, sanayiden otomotive kadar hemen her ürün ya tamamen yada parça parça yurt dışından gelmekte ve satın alınırken döviz kurundan ödeme yapılmaktadır. O halde fiyatları sadece arz talep belirlememekte, dövizinde fiyatla üzerinde etkisi hissedilmektedir.

Peki Döviz Fiyatlarını Ne Şekillendiriyor?
Burada iktisatın altın kuralı az-talep dengesi tekrar ortaya çıkmakta. Gerek yurtiçi gerekse yurtdışı piyasasında yaşanan ekonomik, siyasi gelişmeler sonucu yatırımcılar döviz alım satımı yapmaktadır. Olumsuz haberler, olaylar ve her türlü gelişmeler ile yatırımcılar yatırımlarını diğer yatırım araçlarından (hisse senedi, türk lirası, faiz vs.) çekerek döviz satın almakta bu da dövizin yerli para birimi karşısında aşırı değerlenmesine ve yerli para biriminin erimesine ve ekonomik olarak negatif yönde bir seyrin gelişmesine sebep olmaktadır. Böyle bir durumda hammaddesi yurtdışından gelen her ürün karşımıza ZAM olarak gelmekte.

Döviz Fiyatlarındaki artışa karşı devletlerin silahı nedir?   
Merkez Bankasının asli görevi ülke parasının değerini koruyarak ekonomik istikrarı sağlamaktır. Bunun için yaptığı en etkili adım ise döviz işlemleridir. Yani piyasaya yüklü bir miktarda döviz sürerek arzı arttırarak döviz talebi karşılanır ve dövizin yükselişi düşer. Ancak bu her zaman yeterli olmayabilir. Merkez Bankasının döviz rezervi yeterli olmayınca diğer silah olan Faiz devreye girer. Faiz arttırımına gidilerek Döviz sahibi yatırımcının dövizini bozarak Faize geçmesi hedeflenmektedir. Yani burada Faiz dövizi düşürerek yerli para biriminin değerini yükseltmek için silah olarak kullanılmaktadır.

Kısacası iyi yönde bir ekonomi için yerli para biriminin yabancı para birimleri karşısında değerli olması ve netice olarak da enflasyonunu düşük olması gerekir. Yoksa faiz arttırımı, yüksek döviz kuru, hatta develüasyon vs ile karşı karşıya kalabiliriz.   
 
Jump to: