Author

Topic: Gandalf'a Ağıt (Read 142 times)

legendary
Activity: 1554
Merit: 1334
June 16, 2020, 05:23:47 AM
#2
LOTR külliyatı sever biri olarak bu şiirin bestelendiğini bilmiyordum. Kitabı seneler seneler evvel okurken "ne güzel yazmışlar ne güzel çevirmişler" diye düşünmüştüm. Bestesi de fena olmamış.
Teşekkürler.

Uzun zamandır Silmarillion'u tekrar okumak istiyorum ama bir türlü elim varmıyor. Hem o kadar karmaşaya tekrar girmeye çekiniyorum hem de bu karmaşıklıktan kurtulabilmek için yeterli zamanı görmüyorum kendimde Smiley
Belki bir gün...
sr. member
Activity: 364
Merit: 304
June 16, 2020, 05:04:24 AM
#1
Khazad-dûm'da Gandalf'ı kaybeden yüzük kardeşliği yastaydı. "İçindeki yası kırık dökük ilk olarak söze döken Frodo oldu." Gandalf'a ağıt o zaman yazıldı. Kitabın en sevdiğim bölümlerinden birisidir. Pek azımız bu bölümde yaş dökmeden durabilmiştir.
@gustavgotblues şiiri Türkçe olarak bestelediğini gördüm. Bestesi de inanılmaz güzel olmuş. Dillerden düşmeyecek soft bir beste. Zaten besteyi yapan sıra dışı bir adammış Smiley

Devamını diliyoruz üstat @Gustavgotblues (Yusuf), özellikle Tom Bombadil şarkısını Türkçe olarak.



Gandalf'a Ağıt



Quote
İçindeki yası kırık dökük ilk olarak söze döken Frodo oldu.
Çok nadiren bir şarkı veya şiir yazmaya heveslenirdi;
Ayrıkvadi'de bile, belleği ondan öncekilerin yapmış olduğu
birçok şeyle dolu olduğu halde hep dinlemişti de kendi
söylememişti. Fakat şimdi Lörien'deki çeşmenin yanında
oturup etrafında elflerin seslerini duydukça, düşünceleri ona
fena gelmeyen bir şarkı halinde biçimlenmekteydi; yine de
bunları Sam'e tekrarlamak istediğinde sadece bölük pörçük
parçalar hatırlayabildi ve onlar da bir avuç porsumuş yaprak
gibi soluktu.

shire’da akşam alınca kurşun rengini
ayak sesleri duyulurdu tepe’de;
tan vaktinden önce giderdi
tek söz etmeden, uzun bir seyahate.

yabaneller’den ta batıkıyıları‘na
kuzeydeki ıssızlardan, güneydeki tepelere
gizli kapıdan, ejderha ininden,
geçti karanlık ormanlardan keyfince.

cüce, hobbit, elf ve insanla
ölümlü ve ölümsüz ahaliyle
daldaki kuşla, indeki hayvanla
konuştu kendi gizli lisanlarında.

ölümcül bir kılıç ve şifalı bir elle,
bükülüyordu beli yükü altında,
çınlayan sesi ve yanan işaretiyle,
yorgun bir hacıydı kendi yolunda.

tahtına kurulmuş bir irfan sahibi
kızmakta çabuk, daha da kolay gülmesi
yaşlı bir adam şapkası hırpani
yaslanmış duruyor, asası dikenli.

köprüde durdu bir başına
ne ateşe pabuç bıraktı ne de gölgeye;
asası kırıldı taşa vurunca
irfanı öldü gitti khazad-dûm’da.

[şiir: j.r.r. tolkien / çeviri: bülent somay / beste&vokal: gustavgotblues]
Jump to: