Bugün genel kültürümüze haşhaşi örgütünü inceleyerek devam edeceğiz sevgili BTT forumdaşlarım
Haşhaşiler , tarihin gördüğü en kanlı , en başarılı , en bağlı suikast örgütüdür. Y-Z kuşağının çoğunlukla oynayıp sevdiği “Assasins Creed” bir bakıma haşhaşileri de anlatıyor diyebiliriz. Zaten Assasin kelimesi İngilizce’ye Haşhaşilerden geçme bir kelime olduğu söylenir ve suikastçı anlamını taşır. Peki ama bu Haşhaşiler nasıl kuruldu ? Liderleri kimdi ?
Haşhaşilerin kurucusu Hasan Sabbah isminde bir kişidir. Zamanında büyük Selçuklu devletinde yaşamış , ailesi şii inancıyla büyütmüş , 17 yaşındayken ismaili mezhebini yaymak için görevlendirilen bir çeşit misyonerin etkisinde kalarak ismaili öğretisi ile tanıştı. Tabii bu Hassan Sabbah’ın tarihteki yerini alması için ilk adımdı... (İsmaili inancının şiilikten farkı , Hz. Ali’nin halifeliğini kabul edip , mehdi (as)’ nin dünyaya Musa el Kazım’ın soyundan değil de onun kardeşi Ismail soyundan dünyaya geleceğine inanmalarıdır.)
Kendini ismaili inancına adayan Hasan sabbah yıllarca eğitim alır ve büyük Selçuklu sarayına girmeyi başarır. Dönemin büyük hükümdarı Melikşah ve ünlü veziri Nizam’ül Mülke hizmet ediyordu. Nizamül mülkün Hasan’ı kendine rakip olarak görmesi , tehlikeli olarak nitelendirmesi sonucu Melikşah’ın gözünden düşürüp sürülmesine sebebiyet vermesiyle sonuçlandı. Tabii Hasan buna karşı itibarı zedelenen Hasan sabbah intikam yemini eder. Yıllarca İran’da ismaili mezhebini anlatıp kendine yandaş topladı. O derece artmıştı ki insanlar artık Hasan sabaha bir lider olarak bakmaya başlamışlardı. Bunun doğal sonucu da melikşah Hasan sabahı hain ilan etti . Ama Hasan sabbah çoktan müritlerini toplamıştı...
Toplanan müritlerle beraber Hasan sabbah 1090 yılında Alamut Kalesini ele geçirir. İşte bu kale tam 166 yıl boyunca örgütün merkez üssü olarak kullanıldı. Müritlerin dünyevi zevkleri tatmamaları ve mutlak itaat şarttı. Bu yüzden müzik resim alkol her türlü zevk yasak, kadınlardan konuşmak yasak, evlenmek yasaktı. Bu kurallara uymayanlar ise öldürülüyordu.
Müritlere şehitlik , şehitliğin önemi, cennet , ebedi hayat gibi değerler ile beyinleri tabiri caizse yıkanıyordu. Bunun yanında inanılmaz tekniklerle suikatçılık öğretiliyordu. Çünkü örgüt için kendini feda edenler birer şehit olup ödüllerini cennette alacaklardı. Öyle ki yapılan suikastlardan sonra örgüt üyeleri kaçmıyor , öldürülmeyi bekliyordu. Bu hareket ölürken bile ölümden korkusu olmayan kişiler olduklarını kanıtlayıp insanların onlardan kat be kat korkmasına yetiyor , artıyordu.
Tabi örgütün ismi de haşhaş bitkisinden geliyordu. Çünkü rivayete göre Afyon kullanıp suikastları böyle yapıyor , ölürken ki gülümsemeleri buna bağlanıyordu.
Örgütün çöküşü de tabiri caizse -tövbe haşa- ilah olarak gördükleri Hasan sabbahın yaşlanıp yatağında ölmesi ile başladı . Çünkü o bir ilah değil , onlar gibi bir faniydi. Bu yüzden örgüt üyelerinin öğretilere inancı zamanla azaldı.
Tarikatın iyice güç kaybetmesinden sonra Alamut Kalesi, o dönemde İran topraklarında büyük bir korkuya yol açan Moğol Hükümdarı Cengiz Han’ın torunu Hülagü Han tarafından fethedildi ve böylece Haşhaşi tarikatı da tarihe gömüldü. Hülagü Han kaleyi fethettikten sonra, rivayet o dur ki uzun süre giremediler kaleye kaleyi alamayacağını söylemeleri üzerine kalenin altına bombalar yerleştirip kaleyi komple havaya uçurmuş, haşhaşiler de böylece tarihten silinmiştir .
Kaynak :
https://www.tarihlisanat.com/hasan-sabbah-alamut-hashasiler/Ayrıca Alamut kalesi isimli Vlademir Bartolun güzel bir kurgu romanı var tavsiye ederim