Topic: Hash gücünüzün cüzi bir kısmı ile solo madencilik piyangosuna katılın (Read 367 times)

Değişik bir bakış açısı. İşin matematiğine girmedim ama muhtemelen haklısınız, o ihtimal daha fazla olabilir. Ya da "daha fazlaydı" mı demek gerekiyor? Malum, o işleri yapan şirket satıldı. Duyduğum kadarıyla epey bir süredir lotoyu kazanan olmamış.

Biz öğrenciyken de elektrik sobası ile ısınıyorduk. Şimdi yine elektrik sobasıyla ısınıyoruz ama hiç olmazsa 3-5 dolar avanta bırakıyor. Bir de şu bizim şofbeni aynı sisteme geçirebilsem, benden kralı yok.

Gelecekte işlerin o noktaya doğru evrileceğini düşünüyorum. Tost makinem ve şofbenim BTC kazsaydı süper olurdu. Hem bitcoin ekosistemi için, hem de benim için.

yanlız sizin dediğiniz haftada bir yapılan bir olay bu ise sürekli yapılan bir olay bu noktada ihtimal yükseliyor

Kardeşim öncelikle yaptığın işçilik için seni tebrik ederim.
Sobaya gelince 7/24 1350w tüketen bir soban var.
Soloya gelince sayısal lotoya her hafta 123456 yaz 3 lira ver kolonu yatır, tutturma ihtimalin daha fazla.

Elektronik cihazlar havayı iyonize etmez. Ama pozitif elektron yükleyebilir. Bu ikisi farklı şeylerdir.  Havayı iyonize etmek için yüksek gerilim gerekir. (Çok yüksel gerilim) Bu da her elektronik cihazda olmaz.
Öyle 12V - 220V -380V değil, binletce volt gerekir. Güncel bilgisayar, TV, Antminer, madenci gibi cihazlarda böyle bir gerilim yoktur.

1000V - 1mm mesafeden atlar yani 1000 volt 1mm mesafenin arasında ki hava boşluğunu iyonize edebilir.  
İki zıt kutup arasında ki 1 cm boşluktaki havayı iyonize etmek için ise  10bin Volt gerekir.

 Havanın iyonize olmasına bir örnek şimşek ve yıldırım düşmesidir.  Elektrik enerjisi o kadar yüksektir ki havayı iyonize eder.  Hava iyonize olunca,  etrafa bir koku saçılır.
Bu koku ozon gazı  kokusudur.  Ayrıca Negatif yüklü iyonlar ortaya çıkar. Bunlar havadaki bakteri, mikrop ve mikro boyutta ki toz zerrelerine (dust) yapışır ve birlikte yere düşerler.

Milyonlarca Voltluk elektrik yükü bulutlar arası ve bulut ile yer arasında ki havayı iyonize eder. Bunun sonucunda havadaki oksijen molekülleri parçalanır ve devam eden süreçte ozon gazı oluşur.

Yağmur öncesi ve sonrası aldığınız o sevdiğiniz koku işte ozon  kokusudur. Elektriksel ve kimyasal bir işleyiş sonucunda ortaya çıkar.
Bu neden ile  negatif iyon jeneratörü denilen sistemler geliştirilmiştir ve içinde yüksek voltaj vardır. Böylece negatif iyon üretirler. Bu devreler basittir ve evlerde ki klima ve hava temizleme cihazlarında yer almaya başlamıştır.  

 Eski tüplü Tv ler ve monitörlerde yüksek voltaj trafosu vardır. EHT trafosu denilir.  İzolasyon iyi olmadığı veya zamanla ısıdan dolayı izolasyon kötüleştiğinde bu trafolar Anod kutuptan şaseye ark yapar ve cihazdan  fresh bir koku yayılır. İşte buda ozon ve negatif iyonlardır. Yani o eski cihazlar aslında negatif iyon jeneratörü görevi de yaparlardı zamanla  Bu Tv lerin içinde 18bin ilâ 30bin volt gerilim vardır.

Bu konuda arkadaşın yaptığı enerji dönüşümü güzel ve faydalı bir hareket. Bir sakıncası da yok.
Amatörce yapılırsa yada bir kaza olursa tek riski  sesi azaltmak için kullanılan sünger ve MTF / sunta gibi materyallerin alevlenebilecek olmasıdır. Çünkü madenci cihazları baya ısınıyor. Bu ısı belki bir alev oluşmasına yetmez ama onun ötesinde cihaz içinde ve PSU da sağlam bir akım söz konusu. Bir elektrik arızası kablo yanması vs gibi bir durumda tablonun daha kötüye gitmemesi için, izolasyon ve ses kesmek için daha az yanıcı materyaller kullanılabilir. Cam elyaf falan gibi .

 Son olarak , sistemin  hava giriş kısmına tozları da devir daime katmaması için otomobil hava filtresi yada klima polen filtresi takılabilir.  
Güzel çalışma olmuş.

 Yazımın başında bahsettiğim havanın pozitif elektron yüklenmesi konusuna değineyim birazda.
Havanın pozitif elektron yüklenmesi aslında sadece elektonik cihazlar ile olacak bir durum değil, biraz mekanik bir süreçtir.
Bir plastik sandalyeye oturup kalkınca sürtününce, kendi vücudunuzu pozitif elektron yükü ile elektrostatik yöntem ile şarj edersiniz.
Ancak toprağa veya negatif yüklü bir cisme dokununca bu sizin üzerinizden atlayacak deşarj olur. Kısa süreli bir durumdur yani.

Mesela, Vantilatörün plastik kanatları hızla dönerken havaya sürtündükçe bu mekanik sürtünmeden dolayı elektro statik bir yük oluşur ve pozitif yüklü hale gelir. Bu pozitif yüklü iyonlar ortama salınabilir. O kadarda sıkıntı edilecek bir durum değildir. Yer yüzünde ki canlıların osurmasından daha da tehlikeli değildir yani. Özellikle inekler. 

Negatif yük içeren havanın acetinobakter gibi bazı hastane enfeksiyonlarını engellediği biliniyor, İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri kurumunun bunu ortaya koyan araştırmaları var. Klimaların ürettiği negatif ve pozitif iyonların ise grip gibi bazı virüsleri inaktive ettiği biliniyor. İyonların havadaki partikül ve mikropların kümeleşerek çökelmesine yol açarak mikropları inaktive ettikleri düşünülüyor. Özellikle negatif iyonların bu konuda çok etkili oldukları biliniyor ama bu yöntemin partikülleri filtre etmek yerine yere çökerttiği yahut yüzeylere yapışmasına yol açtığı unutulmamalı. Havadaki partikülleri ve mikropları toplamak için kullanılan endüstri standardı HEPA filtredir.

Gel gelelim 2013 yılında yapılan ve 80 yıllık araştırmaları inceleyen bir meta analiz, havadaki iyonların solunum fonksiyonlarına olumlu yahut olumsuz anlamlı herhangi bir etkisi olmadığını ortaya koyuyor. Bunun yanında iyonların havayı sterilize etme özellikleri olumlu gibi görünse de, bir çok negatif iyon üreticinin havadaki ozon konsantrasyonunu artırdığı da unutulmamalıdır. Ozon çok düşük dozlarda dahi oldukça toksik etki gösteren bir moleküldür, öyle ki mikroplar için etkili olduğu düzeyin epey altındaki seviyelerde dahi insanlar için zehir etkisi gösterir, çok kuvvetli bir oksitleyici olduğu için ciğerlere ve koku alma hücrelerine zarar verir. Ayrıca soluduğunuz havadaki bir takım zararsız maddeler ozonla reaksiyon vererek toksik hale gelebilirler. Toksik etkileri sebebiyle, FDA ozonun tıbbi tedavide yeri olmadığını belirtmiştir.

Büyükada'da ve Sedef Adası'nda yıllarca ısıtma sistemi olarak klima kullandım ve çok memnundum çünkü araç trafiği olmadığı için hava gayet temizdi, klima sebebiyle de herhangi bir problem yaşamadım. Geçen yıl Feneryolu'ndaki evimden arkama bakmadan kaçmama sebep olan belli başlı etkenlerden bir tanesi ise hava kirliliğiydi. Camları nadiren açtığımız halde zor nefes alıyordum, araçlardan çıkan gazlar beni resmen boğuyordu. Yani deneyimlerime dayanarak, havadaki iyonlardan ziyade içindeki kirleticilerin sağlık açısından çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Köyde özellikle yazın çok toz oluyor ama tozdan kim ölmüş? Nitrik oksitler, karbon monoksit, partikül maddeler, sülfürik oksitler veya kömür yakmaktan ileri gelen kurşun, civa vs. gibi kirleticiler yok denecek kadar az ve bence asıl önemli olan da bu.

Havadaki negatif iyonların azalması demek oluyor. Bu nedenle sürekli klima çalışan ortamlarda insanların rahat soluyabilmesi ve
havanın daha sağlıklı olması için iyonizer cihazlar kullanılıyor. Elektronik cihazlardan çıkan havada negatif iyonlar azalmış oluyor.

Doğal çevrede pozitif-negatif iyon oranı dengededir. Merkezi ısıtmalar ve klimalar,
her türlü elektronik cihazdan dışarı üfürülen hava da bu oran değişir ve pozitif yüklü iyon miktarı artar.

Pozitif yüklü iyonların fazlalığı beyne yeterince oksijen gitmesini engeller ve bu da dikkatimizin bozulmasına,
hafızamızın olumsuz etkilenmesine, uyku düzenimizin bozulmasına, yorgunluğa ve baş ağrılarına neden olur.
Pozitif yüklü ortam bağışıklık sistemine olumsuz etkiler ve havadaki mikroplar sizi daha kolay hasta edebilir.

Hele ki çocuk odası için bence doğru değil.

@mhanbostanci ısıyı eve yaymayı bende düşünüyordum hele ki kış gelmeden bir çalışma yapacaktım
Tam olarak iyonize durumda olması ne demek oluyor?

Bende tam bunu yazacaktım konuya,
Elektronik cihazlardan çıkan hava iyonize durumda oluyor. Kesinlikle sağlıksız.
Uzun süre maruz kalınması durumunda başta solunum sisteminde olmak üzere bir çok organda arazlar oluşabilir.
Öneri doğru, sıcak hava tahliye borularını ortamda dolaştırın yeterli.

Antminer S9 veya diğer madencilik cihazlarından tahliye edilen havayı ısınmak için kullanmak iyi bir fikir ancak direkt olarak odaya salmak yerine boruları geçirerek havayı o ortama salmadan ısıtırsanız daha mantıklı olabilir. Cihazlardan salınan havanın sağlığa etkisiyle ilgili bir araştırma veya makale var mı diye taradım ancak denk gelmedim. Salınan hava çok masum olmayabilir hele ortamda küçük bir çocuk varsa.

2minersda solo madencilik yapan arkadaşların hash değerlerini incelerseniz çoğu macera amaçlı solo yapıyor ama bazı arkadaşların şanslı olduğunu gördüm 30mh ile block bulan var.
 
Aslında mantık dışı gibi görülsede 1 ekran kartını bile etherde solo bıraksak bulmayacaksınız diye birşey yok şanslıysa bulacak

Arkadaşlar şimdi ilgilenen insanlar için Antminer S9 ile yaşadığım maceraları anlatacağım.

Köyde kaldığım sürece ufaklığın uyuduğu odayı elektrikli sobayla ısıtmak durumunda kalıyorum. Antminerlar da bir nevi elektrikli soba olduğu için ucuz yollu Antminer S9 buldum. Öncelikle şu alttakine benzer bir tasarımı olan bir susturucu kutu yaptım. Bu tasarımda soğuk hava kutunun arkasındaki pencereden içeri girerek arka kısımdaki labirent boyunca yükseliyor ve madencinin üstündeki deliklerden kablolara çarparak iç bölmeye giriyor. İçeri giren hava güç kaynağının ürettiği ısıyı da süpürerek madencinin fanı tarafından çekiliyor ve ardından yine bir labirentten geçerek bacadan dışarı atılıyor. Sesi kesmek konusunda gayet etkili olduğunu söyleyebilirim. Ardından bu kutuyu odaya bitişik olan ambara yerleştirdim ve duvarda bir delik açarak esnek aluminyum boru aracılığıyla tahliye edilen havayı bitişikteki odaya yönlendirdim. Böylelikle elektrikli sobadan bile sessiz çalışan bir ısıtıcı elde etmiş oldum.





Ardından madencinin ayarlarını yapmaya giriştim ama daha ilk bakışta ayar namına pek bir şey yapamadığımı fark ettim ve madenci için farklı bir yazılım arayışına koyuldum. Braiins OS'deki özellikler hoşuma gittiği için onda karar kıldım. Kullandığım cihazın güncellemeyi engellemek için Bitmain tarafından kilitlendiğini fark edince bu kilidi kırmak için Asicseer indirdim.


komutuyla kilidi kaldırdım ve Braiins OS yükledim. Bu Braiins OS'de ilginç özellikler var. Öncelikle Plus versiyonu ile çip seviyesinde overclock vs denedim ama açıkçası çok da matah bir şey olmadığını gördüğüm için eski usul overclock ile yetinmeye karar verip normal versiyona döndüm. Plus versiyonu kullanırsanız hash gücünüzün bir kısmını yazılım geliştiricilere bağışladığınızı hatırlatmak isterim. Ayrıca ilk kurulumdan sonra System -> Software menüsünden 2020-09-14-0-b9c02886..9.1 versiyonlu firmware paketini bulup manuel olarak yüklemem gerekti çünkü sistem ile birlikte gelen firmware paketi sıcaklık tespiti ile ilgili problemler çıkardı. Halen öyle mi bilmiyorum, belki daha sonra bu paketi sisteme dahil etmiş olabilirler. Bunun yanında System -> Upgrade menüsünden otomatik güncellemeyi açtım.

Ardından cihazı overclock ettim. Overclock işine girişmeden önce Plus versiyonu kurup biraz kurcalamak isteyebilirsiniz çünkü bu versiyonda belirli bir güçteki optimum ayarları otomatik olarak arayan bir betik var. Söz gelimi 1500 yahut 1600 Watt gibi bir hedef koyduğunuzda, bahsettiğim betik bu limitler dahilinde kalarak çıkabileceği en yüksek hızı bulana kadar farklı Frekans-Voltaj kombinasyonlarını deniyor. Hangi kombinasyonların ne kadar hash üretebildiği yahut ne kadar güç gereksinimi olduğu konusunda bir fikir edinmek için yahut hangi frekansta donanım hatalarının arttığını görmek açısından iyi oluyor. Mesela 1600 ve 1550 Watt hedefleri için cihazın otomatik olarak denediği kombinasyonları aşağıda görebilirsiniz. Bunları daha sonra referans olarak kullanmak üzere Excel tablosu olarak kayıt ettim ve Plus versiondan Free versiyona geçince bu tablodan faydalanarak kendi meşrebime göre bir ayar seçtim.





Şu sıralar 770-780 Mhz clock hızı ve 8.95 V gerilim kullanıyorum, bu ayarlar ile cihaz gayet stabil çalışıyor. Yaptığınız ayarların güç kaynağınızın limitlerini aşmadığından emin olmanız gerekiyor. Ben 3200 Wattlık katır gibi bir güç kaynağı kullandığım için bunu pek dert etmiyorum.



Şimdi gelelim Braiins OS'nin bir diğer güzel özelliğine... Aşağıda görülebileceği üzere Braiins OS'de farklı havuz grupları oluşturup bunlara belirli kotalar tahsis edebiliyoruz. Ben toplam 10 tane grup oluşturup ilkine Nicehash'in EU ve USA sunucularını ekledim ve kotasını 40 olarak belirledim. Diğer grupların her birinin kotasını 1 olarak ayarlayıp "şahsıma" ait 9 farklı adres girdikten sonra ckpool solo madencilik havuzuna yönlendirdim. Yani artık madenci 49 birim hash gücünün 40 birimini Nicehash'e, kalan 9 birimini eşit biçimde 9 farklı adrese tahsis ediyor.



Bu sabah uyandığımda madencinin 1 blok bulduğunu gördüm ve yarım milyon bulma umuduyla cüzdanımı kontrol ettim ama bir halt bulamadım. Kim bilir belki de bir sabah uyandığımda cüzdanımda 6 küsür BTC bulurum. Bitmain yazılımı ile hash gücünüzün cüzi bir miktarını piyangoya katılmak için harcama şansınız yok ama Braiins OS ile bunu yapmak çok kolay. Esasında böyle 9-10 tane farklı adres girmenin de pek bir anlamı yok çünkü matemetiksel olarak 100 adres de girseniz, tek adres de girseniz, piyangoyu kazanma ihtimaliniz yalnızca bu işe ayırdığınız hash gücü ile doğru orantılı olacaktır ki bu da gerçekten piyango kazanmak kadar düşük bir ihtimal ama şunu da unutmamak gerekiyor ki bazı insanlar piyangoyu kazanıyor. Çıkmaz demeyin, şansınızı deneyin.



Herkese bol şanslar.