Topic: Hayal gücünün önemi (Read 184 times)

Chpli arkaşın yorumu.



Gerçek.

Sahaflara gitsek bugün Osmanlıca basılmış komünist manifesto buluruz.


2022 yılında sansürden basılamayan dünyaca ünlü çocuk kitabı var. Küçük prens.

Hocam hadi para yok film yapamıyoruz
Kağıt da mı yok? Ne bir roman hikaye ne bir çizgi roman... fikir yok ki ürün olsun

Konuyu okuyunca Gazman'ı hatırladım. Hamdi Alkan'ın osurarak uçurduğu bir karakteriydi. Etkileyici değildi. Ama mizahi bir programda olduğu için absürt değildi karakter. Tv ve sinemada aksiyon filmleri üretmek maliyet gerektiriyor. Para olsa neler yaparız ah. Ama para yok. Bugün güldüğümüz filmleri Yeşilçam ne zorluklar altında çekmiş. Hala o kalitede eserler üretemiyoruz düşünün. Hayal gücümüz var. Ama sinemaya aktaracak paramız yok. 

Hayal gücümüz bizi bu günlerden ileriye taşıyacak olan şey. Bu forumda yazan herkesin hayal gücünün epeyce zengin olduğunu görüyorum. Çok yönlü arkadaşlar. Diğer türlü buralarda dolanmanın pek bir anlamı olmaz. Hayal ettikçe bunu gerçekleştirmenin yollarını arıyoruz.

bir insanın zeka oranı ya da ne kadar zeki olduğu, kurabildiği hayaller kadarmış derler.

dünyanın en temiz ve net tespiti olabilir bence. ne yazık ki dünyanın çok büyük bir kısmında var olan eğitim sistemi ve bu eğitim sisteminden çıkmış konu-komşu-eş-dost, diğer insanların hayal kurmasını da köreltmektedir.

Ateri, sega, gri büyük ps1'den başlayıp 5'e kadar olan tüm serileri dahil olmak üzere şükür sahip olmuş ve oyun oynamayı seven biriyim. Ne olduğunun bir önemi pek yok, özellikle hikayesi olan ilerlemeli oyunlara bayılıyorum -çoğunu başından kalkmadan tek oturuşta 17-18 saat oynayarak bitirmişliğim de var ne yazık ki-. Hem sonraki yeni oyunlarda hem de genel hayat içerisinde fazlasıyla hayal kurmaya ve olabilecekleri az çok tahmin etmeye katkısı olduğunu da düşünmüyor değilim doğrusu bu tarz oyunların. Neyse. Hem maddi hem de o dönem ki çevrem olarak gerçekleştirebileceğimden değil belki ama, sanırım 2003-2004 yılları olması lazım. Bir arkadaşımla oturmuş sınırsız boş muhabbet döndürürken konu bu tarz oyunlara gelmişti. Ben de (sims oyunları baya popülerdi o civarlarda) şöyle sims gibi bir oyun yapsak, sims'te oluşturduğumuzdan da öte herkes kendi gerçek suratlarının yer aldığı karakterlerini oluştursa, haritalar da sokaklara dükkanlara kadar günlük yaşadığımız yerlerle aynı olsa, yine gerçek işimize gitsek, belki de tanışamadığımız kızlarla böyle oyun sayesinde tanışsak, kuracağımız işleri orada risksiz deneyip nasıl olacağını falan görsek diye hayallerime bazen düştüğünü arkadaşıma anlatıyordum. Tabii ki beklenen cevap gecikmemişti; "ya bi siktir git aga, işin gücün mü yok".

yani hoş hadi yapalım dese de imkânımız pek yoktu o dönem, kaldı ki bu işlerden de anlayanların sayısı elin parmaklarını geçmiyordu. msn'i, yonja hesabımızı bile zar zor az çok bu işlerden anlayan abilere açtırdığımız dönemlerdi. ama demek istediğim esas mevzu, bu tarz hayalleri kuran belki de milyonlarca genç var dünyada. evet yine milyonlarcasının hayalleri çöp olacak, imkânı olmayacak, destek çıkan "devam et bakalım neler ortaya çıkacak" diyen çevreleri de olmayacak. ancak bugün "vay be" dediğimiz işlerin arkadasındaki insanlara bakarsanız onlar hayallerini/isteklerini anlattığında "ya bi siktir git aga, işin gücün mü yok" diyen tipler değil de, ya maddi olarak güçlü ya da çevresi olan kişiler ile akrabalığı/ahbaplığı olan tipler olduğunu görebilirsiniz.

o yüzdendir ki fakir hayal kurup gider kahvede çay içer, zengin hayal kurup kolektif house'ta yer kiralayıp işe başlar.

Hayal gücünüzün gelişmesi için hayal gücünüzü geliştirecek ürün tüketmeniz, iyi bir eğitim almanız, sağlıklı beslenmeniz, etrafınızda açık fikirli insanların olması lazım gibi birçok durum var. Maalesef bizim ülkemizde bu koşullar yok. Düşünün ki matbaa şeytan icadı olduğu söylenerek 100 yıl beklemiş bu topraklara girmek için. Bu kadar özgür düşüncenin ve sorgulamanın yasak olduğu yerde hayal gücü olur mu?

Yaşım ~14 falan, çocukluk arkadaşıma beğendiğim bir animeyi anlatıyordum; çocuğun bana verdiği cevap "olum çocuk musun onlar gerçek değil ki" idi. Bu cümleden şunu anlıyorum; bu adam animeler gerçek değil ki dediğine göre televizyonda izlediği dizileri gerçek sanıyor... Yani adamlar için sadece "gerçek hayat" kavramı var, "hayal güçleri" pek yok.

Hayaller insanlara var olma gücü verirler. hepimiz hayal kurarak geleceğimize yönelik kararlar ve yönler veririz. çocukken kitap okumayı çok severseniz, kütüphaneci olmak isteyebilir, bir gün bana ait bir kütüphanem olsun diyebilirsiniz. daha geniş spektrumda bakarsak bilim kurgu hayallerinde insanların yaratıcılığına hayranlık duymamak elde değil. bizimkiler ise olayı yanlış anlamış. biz hamdi alkanın canlandırdığı gazman karakteriyle süper kahraman tanıdık 

Kültürle de alakalı hocam biraz. Bizim ülkede insanların geneli neyi talep ediyorsa yönetmeni, yapımcısı, senaristi vs. onu veriyor doğal olarak. Mesela son zamanlarda hatta uzun yıllardır Türk yapımı doğru düzgün film ya da dizi yok denecek bir seviyede neredeyse. Çünkü hep birbirinin kopyası işler ortaya çıkıyor. Reyting aldıkları sürece de bundan vazgeçmiyorlar. Ben de isterim kültürümüz iyice genişlesin, daha kaliteli yapımlardan zevk alan bir toplum olalım genel olarak. Ama şimdilik durum bu.

Abi bizimde kendimize göre hayal gücümüz var. Onun sayesinde neleri kaldırdık biz. 😃
Şaka bir tarafa biz de Malkoçoğlu vs var ama adamların hayal gücü ile antman da duydum en son fatman  duydum. Filmi izlemedim ama sonu Man 'lı epey bir şey daha çıkar herhalde.

Her şey Hayal ile başlar hisler iyice oturur netleşir aydınlandıkça aydınlanır. Burada hayallerini aydınlatmak kişiye kalıyor. Burada Nefes Niyet ve İmge gibi teknikler insanın hayalleri bir üst seviyeye çıkarabilir. Niyet olmadan kurduğunuz hayaller tamamen soyut kalır. Bu hayalleri somutlaştırmak için iyi çabalamak gerekiyor.

Hayal gücü gerçektende çok önemli birşey keza sadece olaya senaryo açısından bakmamak lazım. Bugün kullandığımız herşey insanoğlunun doğayı gözlemlemesi ve hayal gücünü kullanarak ortaya çıkarttığı birşey. Hatta 3 idiots filmindeki şu sahneyi hatırladım.

https://youtu.be/-MlkASchodc

Ezberci bir sisteme zorlanmış her genç birey sadece ondan öncekilerin ayak izini takip edebilir. Ezberle nereye kadar ilerleyebilinir ki? Ezber ne işe yarar ki? Aamir khan bunu çok güzel bir şekilde yansıtabilmiş bu sahnede ...

Asıl yaratıcı fikirlere ve hayal gücüne sahip olan insanlar gelişimin öncüleri olur.

 

 bu hayal gücü dediğimiz şey özgür düşünce ister, uçuk kaçık adamlara tolerans ister, farklılıklara anlayış ister, maliyeti yüksektir yani

Ama sonrasında trilyon dolarlık bir piyasa oluşur, sadece bir filme 200 milyon dolar bayılırsın, 500 m$ hasılat elde eder, sinema salonları dolar taşar, popcorn satarsın, hediyelik eşya sektöründen bile paraya para demezsin...


Olduğu kadar olmadığı kader hocam 

@wolwoo hocam demezler. Bizim kültürümüzün de ürettiği süper kahramanlar var. Mesela Kara Murat, Malkoçoğlu, Battal gazi, Köroğlu, Kara oğlan, Tarkan, Abdül Cambaz, Ustura Kemal, İngiliz Kemal ne bileyim aklıma şimdi bunlar geldi. Bizim Dc evreni de bunları üretiyor. Bunları yazıp çizenler gerçekçi olsun ayakları yere bassın diye bunların hiç birini uçurmamışlar.

Hocam bizimde yerli ve milli Wolwerinemiz var çokta geri kalmış değiliz bu konuda henüzz.

https://www.youtube.com/shorts/QeJ94VRSIR0

Şaka bir yana gerçekten nasıl bir hayal gücü dc ve marveli düşündüğümüz zaman işin içerisine çoklu evrenler, bam başka karakterler ve fark farklı kostümler tasarlıyorlar. İnsanın yaratıcı zekası aslında sınırsız, bunu sadece biz sınırlıyoruz kendimize güvenmediğimiz için, dış etkenler yanlış eğitim yada pratik yapmama gibi.

Çok sevdiğim pp'deki eleman wolverine izliyorum aklıma geldi ya adamlar ne çeşit kahraman üretmiş
marvel'inden tut dc evrenine lord of the rings'ten dut cızgı film gahramanlarına...
en basitinden wolverine'i düşünelim şunu bizim memlekette yapmaya kalk "hass..ktr lan" derler gapıdan dekmiği vurup govarlar