Bu konuda fazla ağız açmamak lazım (yazdıkların için demiyorum, genel olarak dertler anlamında) çünkü kim ne durumda bilemezsin, sen kendini berbat hissederken bir başkası için onlar çerez olabilir.
Örnek vereyim mi?
Deprem yaşadık, şükür bina sağlam, hiçbirimize bir şey olmadı ama stresi, korkusu, her an sallanma endişesi insanı bitiriyor, zaten dünya bombok, maddi problemler var vb vb. Say say bitmiyor değil mi?
Ama yan komşumuzun ablası 2 ay önce beyin kanserinden öldü, yetmedi biri 10 yaşında 5 kişilik aile olan yakın akrabaları bu depremde yıkılan binada can verdi, şimdi ben ona "dertliyim, deprem beni çok korkuttu" desem, anasına küfretmekten farkı olur mu?
Yani şunu demek istiyorum, herkesin kendince bin türlü derdi var ve daha önemlisi derdini kafanda büyütmemelisin çünkü neler neler var.
Hayat böyle malesef
Güzel bir noktadan yaklaşmışsınız olaya. Şuan hayattan zevk alamadığın üzüldüğün dünyanın senin için bittiğini falan düşünüyor olabilirsin. Az çok tahmin edebiliyoruz. Asıl sorun sen şuanda kaldığın için oluyor. Şuanı düşünüyorsun nasıl yaptı yapabildi diyorsun. Çok güvenmiştin evet. Ama bazen olayların şuandan ziyade gelecek yönünü düşünmek daha çok rahatlamana sebep olabilir.
Mesela bu çok sevdiğin aşkınla evlendin diyelim ve bu babaanne gezilerine tek devam etti ve evliliğin başında ortasında neresinde olursa olsun bu durumu öğrendin bu durumda nasıl bir psikoloji olurdu? Bir de çocuk varsa sen bu olayı öğrendikten sonra DNA testi yaptırmaya kadar gidebilirdin. Manevi yıkıntının yanında maddi yıkıntı ile de uğraşacaksın hayat öyle acımasız ki feminen bir hayat var ülkede aldatan kadında olsa bebeği kadına verip üstüne tedbir nafakası ödemek zorunda kalırdın. Bu sadece senin açından daha önce olduğu için hayır vardır kısmıydı
Diğer kısmını da @bobita hocamın bahsettiği gibi düşünebilirsiniz. İnsan özellikle yaşı biraz daha Kemale doğru geldikçe en değerli şeyin zaman ve sağlık olduğunu anlıyor. Burada en yakın örneği deprem ve orada yaşayanlar var. Bir arkadaşım var benimle yaşıt 3 sene kanser tedavisi gördü ve devlet memurları kanunu gereği gerekli sürede mesleğine dönemediği için kendi elinde olmayan sebeplerle mesleğinden zorunlu emekli ettirildi. Emekli maaşı da yatmıyor sigorta günü dolmadığı için. Çocuk kanser evresinde borçlandığı 150-200 bin TL yi nasıl ödeyeceğim derdini şöyle bir kenarda bırakarak hayatına devam ederken bir öğreniyor ki yıllardır anne dediği kişi kendi yengesiymiş baba dediği kişi amcası. Amca dediği kişi babası ve annesi de yıllar önce kanserden vefat etmiş. Bir anda tüm dengesi şaştı. Sizin yaşadığınız olay emin olun çok kolay atlatılacak bir şey Allah’ın izniyle. Bu aşamada içmek yerine biraz kafanızı dinleyin ailenizle vakit geçirin kendiniz uğraşı bulun.
Unutmayın zaman her şeyin ilacı.