Topic: Haziran ayında 5.5 milyar dolar açık verdik (Read 345 times)
Haziran ayını 5.5 milyar dolarlık cari açıkla kapattık bakalım temmuz ayı nasıl geçmiş. Turizm falan biraz olsun düşürmüş olsa bile yıl sonunda yine devasal bir açık bizi bekliyor.
Yakında devalüasyon olursa şaşırmamak gerek.realde devalüasyonu hissederiz ama hükümet sıkıntı yok rahat olun halledeceğiz der. an itibariyle gereksiz harcamalar yapmamak lazım.
Develüasyonun sessiz bir şekilde gerçekleştirildi zaten ve Türk lirası son 1 yılda yüzde yüz değer kaybetti geçen yıl eylülün birinde dolar 3.4 iken bugün dolar 6.2 tl bunun anlamı zaten sessiz develüasyondu ve henüz yıl sonunu gelmedi bakalım Aralık sonu dolar kaçla kapatacak !
almanya geçenlerde fazla vermişti biz de sırf almayanya bizi kıskansın çekemesin diye gittik açık verdik. manipülasyona aldanmayın hiç. 
azalan orana rağmen verdiğimiz açık miktarı gayet yük ki bu ekonomik gidişatla da artacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yok.
Temmuz ayındaki rakam insallah fahiş bir patlama olmayacaktır öyle olmasını diliyorum cünkü asıl vurgunu bu bayram dönemi yedi insanlar bir gecede doların 7 olması falan korkunç olaylardı
Durum çok saçma ürettiğimiz için açık veriyoruz resmen. ara malı üretimi yapıyoruz ve ihraç mallarımızın belirli yüzdesi ithal. garip bir durum var ortada. üretmesek açıkda vermeyeceğiz. üretsen bi dert üretmesen bi dert. tabi bunların yerlileştirme çalışması da hemen ve kolay olmuyor uzun vade gerektiren işler. kısır döngünün içerisinde oyalanıp duruyoruz
Ülke açık vermeye deva ederken hükümet kanadından ne hikmetse iktisat politikaları işleme konulmuyor ,sürekli sözde onu yapacaz bunu yapacaz deyip iş icraate
gelince ortada bir şey yok.
gelince ortada bir şey yok.
yazik uzuluyorum memleketimin bu haline ama ne yapilabilir nasil cikilabilir bu durumdan fikrimde yok
Ülke ekonomimiz döviz kurunun artışı ile bu açık türk lirası cinsinden 2 ye katlanmış oldu ,ihracatı geliştirmeden ve ithalatı kontrol atına almadan bu açıklar bitmeyecek ve her geçen yıl dahada artacaktır .
Temmuz ayı için bakalım ne tür sonuçlar çıkacak. Dolar kurunun bu denli artması cari açığımızın normal seviyede olması açısından hiç de iyi bir haber değil 
Ne kadar yüksek değerler insanın kanını donduruyor okuduğumuzda. Şu anki kurla 34 milyar tl yapıyor yaklaşık olarak. Gerçekten üzülüyor insan böyle haberleri gördükçe sonumuz ne olacak bakalım.
Böyle giderse bu rakamları bile zor görürüz artık. Git gide daha kötü duruma doğru ilerliyoruz ve bu açık da büyüyecek gibi gözüküyor zamanla.
Para artarsa mutluluk artar bir noktadan sonra para artsa bile mutluluk artmaz. Her şeye sahip olacağımıza göre tüketim alışkanlıklarını değiştirmeliyiz. Haziran ayında verilen 5.5 milyar dolar ya da 33 milyar tl bizim değiştirmemiz gereken rutinlerimiz olduğunu gösterir.
Her ay verdiğimiz açıklar ve ortada olan borçlar bizim seve seve değilse bile s.ke s.ke değişmemiz gerektiğini gösteriyor. Ha kafaları çalışır yiyecek ekmeğe muhtaç olmadan değişime giderler ki bu Türkiye için tam bir hayal.
Bu rakamların büyüklüğü ne kadar korkunç farkında değil mi kimse? Sürdürülebilir olmayan bir şekilde gittiğimizi bir tek biz mi görüyoruz?
Para artarsa mutluluk artar bir noktadan sonra para artsa bile mutluluk artmaz. Her şeye sahip olacağımıza göre tüketim alışkanlıklarını değiştirmeliyiz. Haziran ayında verilen 5.5 milyar dolar ya da 33 milyar tl bizim değiştirmemiz gereken rutinlerimiz olduğunu gösterir.
Her ay açık vererek borcumuzun düşmesini beklemek hayal. Borç artıyor faiz gideri artıyor, üretim azalıyor ve açık yine artıyor. Bu döngü her geçen ay bizim zararımıza işliyor.
Verdiğimiz açık istenilen miktarlarda düşmediği tüketim toplumunda ısrar edildiği sürece ülke ekonomisini dar boğaz bekliyor. Ayrıca verilen miktar düşse dahi ödenilen miktar dolar bazında sürekli artış gösterdiği için değişen bir şeyin olmadığı kanaatindeyim.
Yakında devalüasyon olursa şaşırmamak gerek.realde devalüasyonu hissederiz ama hükümet sıkıntı yok rahat olun halledeceğiz der. an itibariyle gereksiz harcamalar yapmamak lazım.
Rakam sürekli artıyor, borçlarımızı borçla kapatmaya çalışıyoruz. Memur olarak çalışan bir aile nasıl dönüyorsa ülkeyi de o şekilde döndürmeye çalışıyorlar. İlerleyen zamanlarda üretime yönelik adımlar atılmazsa açık daha da yükselecek, bu şekilde nereye kadar gidecek merak ediyorum.
Memurlar tek maaşla geçinemiyor. Halkın büyük kısmı borç içerisinde ve borçları her geçen gün artıyor. Dolara endeksli borcu olanlar zaten iflas etti, kredi kartları ve ödenemeyen krediler havada uçuşuyor.
Ha halk ha devlet. ikiside aynı konumda şu anda. bizim borcumuz var devletin daha büyük borcu var. Çarkların hepsi sıkıştı artık üstüne doların bu kadar yükselmesiyle yaptığımız zarar doğrudan katlandı.
Rakam sürekli artıyor, borçlarımızı borçla kapatmaya çalışıyoruz. Memur olarak çalışan bir aile nasıl dönüyorsa ülkeyi de o şekilde döndürmeye çalışıyorlar. İlerleyen zamanlarda üretime yönelik adımlar atılmazsa açık daha da yükselecek, bu şekilde nereye kadar gidecek merak ediyorum.
Memurlar tek maaşla geçinemiyor. Halkın büyük kısmı borç içerisinde ve borçları her geçen gün artıyor. Dolara endeksli borcu olanlar zaten iflas etti, kredi kartları ve ödenemeyen krediler havada uçuşuyor.
Önümüzde tasarruf düşük ekonomik büyüme cari açığın ve dış ticaret dengesindeki bozulmanın artması gibi bir yıllık zor süreç olacak. sonrasında toparlanma verilerde düzelme olacaktır yeter ki işi yüzümüze gözümüze bulaştırmayan siyasetçi olsun.
Ülkemizde ekonomik anlamda hiç bir şey iyiye gitmiyor haziran ayında 5.5 milyar dolar açık vermek ne demek ,nasıl bir ekonomi sistemi ile yönetiyor hükümet ,hiç mi önlem alınmaz bir şeyler yapılmaz .
Rakam sürekli artıyor, borçlarımızı borçla kapatmaya çalışıyoruz. Memur olarak çalışan bir aile nasıl dönüyorsa ülkeyi de o şekilde döndürmeye çalışıyorlar. İlerleyen zamanlarda üretime yönelik adımlar atılmazsa açık daha da yükselecek, bu şekilde nereye kadar gidecek merak ediyorum.
memurlar aylık ekonomilerini kredi kartı borçlarına takla attırarak kapatmaya çalışıyor bizim devlette kredilerle ayı kurtarmaya çalışıyor. Be dürzüler bu devleti aile babası gibi yönetecekseniz ne bok işiniz var orada bizden birisi gitsin o yönetsin hem o kadar maaşta istemezler. Farklı bir şey yapmıyorsunuz nasılsa.
Rakam sürekli artıyor, borçlarımızı borçla kapatmaya çalışıyoruz. Memur olarak çalışan bir aile nasıl dönüyorsa ülkeyi de o şekilde döndürmeye çalışıyorlar. İlerleyen zamanlarda üretime yönelik adımlar atılmazsa açık daha da yükselecek, bu şekilde nereye kadar gidecek merak ediyorum.
Keşke ihracat oranımız ithalat oranımızdan çok çok fazla olsa. İthalat oranımızın düşmesi aslında bir bakıma iyi bir şey üretim ekonomilerinde ithalat oranı düşük olmalı zaten ama ihracat düşerse üretim yapmıyoruz, para kazanmıyoruz demektir. Bu durumda ülkeden para çıkıyor para girmiyor. Düşünsenize tüccarsınız ve elinizdeki malı sattınız ama aldığınız paranın iki katına geçiniyorsunuz hal böyle olunca ne oluyor sürekli borçlanıyorsunuz. Bizim üretim yapmamız lazım her konuda hem de sanayi teknloji ticaret deniz ulaşım her konuda. Geri kalmaya devam edersek borçlanmaya da devam ederiz ve dolar euronun önünü alamayız malesef
Her ay verdiğimiz açığı bu ayda verdik. 5 milyar dolar ile 9 milyar dolar arasında gidip geliyoruz zaten ama her ay hiç sektirmeden o açığı veriyoruz. Bu kadar zammı niye yapıyorlar işte bu açıkları bir yerden kapatabilmek için.
Bizim bu halde olmamızın nedeni tam da budur. Gelişmekte olan ülke statüsünden gelişmiş ülke statüsüne ulaşmak için açık değil fazla vermemiz lazım. Bunun için de gerçekten çağımıza uygun teknolojik ürünler üretmemiz gerekiyor. Bu da gelişmekle oluyor zaten
yapamıyorlar, bunu yapmak isteyenlere de köstek oluyorlar sonra vay efendim biz neden gelişemiyoruz. Bizim gelişmemiz biraz zor artık.
Bizim bu halde olmamızın nedeni tam da budur. Gelişmekte olan ülke statüsünden gelişmiş ülke statüsüne ulaşmak için açık değil fazla vermemiz lazım. Bunun için de gerçekten çağımıza uygun teknolojik ürünler üretmemiz gerekiyor. Bu da gelişmekle oluyor zaten
Ülke oldum olası açık veriyor ama son 3 yıl içinde işin içinden çıkılamaz hale geldi bu açıklar. 3 yıl önceye kadar yıllık ortalama 40 milyar$ kadar bir açık verirken artık son 3 yılda bu sayı 70-80 milyar$'lara kadar çıktı. Turizm ile biraz desteklendi bu halde açık verdik. Kışı nasıl olur bunun.
ihracatın, ithalatı karşılama oranı haziranda biraz daha kapanmış. yani olumlu fakat ben kendimi bildim bileli cari açık var. ülkede herhangi bir üründe fahiş fiyatlar olduğunda ithalat izni ver hop işte böyle cari açıklara yarıyor. sorunu kendi içimizde çözmek zor geliyor.
hani açık yoktu. nasıl olur da veriler böyleyken çıkıp açık yok çok iyiyiz uçuyoruz kaçıyoruz dünyaya borç dağıtıyoruz derler anlamıyorum cidden ya.
aslında turizm de iyi bu sene.antalyanın rekor kırdığı haberleri var.buna rağmen biz açık veriyorsak diğer ayları düşünemiyorum bile.
ben daha hiç açık vermediğimiz bir zamana denk gelmedim.şu kadar borç kapattık diye bir şey yok.ordan al oraya yatır ama borç yükselsin var.
zaten yıllık yaklaşık olara 60 milyar euro açık verdiğimizi düşünürsek aylık hemen hemen 5 milyar dolar açık veriyoruz.hazirana özel değil.
5.5 milyar bütün borcumuzu düşününce çok düşük gibi kalıyor ama binbir zorlukla aldığımız son borç zaten 3.5 milyar dolardı yani artık gidişat gerçekten kötü ve ülkede para kalmadı dışarıdan ülkeye para girdiği falan yok her şeyi dışarıdan alıyoruz
kim bilir kaç takla atarak alabildiğimiz o kredi sadece haziran ayının dış ticaret açığına bile yetmiyor. o aldığımız borçların faizleri ve ödemeleri arttıkça bu açıklar daha fazla artacak.
5.5 milyar bütün borcumuzu düşününce çok düşük gibi kalıyor ama binbir zorlukla aldığımız son borç zaten 3.5 milyar dolardı yani artık gidişat gerçekten kötü ve ülkede para kalmadı dışarıdan ülkeye para girdiği falan yok her şeyi dışarıdan alıyoruz
Az bile açık vermişiz biz bu ay. Bu yönetimle bu şekilde dışa bağımlılıkla cari açık vermememiz olmamız hayal olur zaten. Ama lafa bakarsak her ay cari fazla veren Almanya bizi kıskanıyor.
Bu gidişle daha fazla açık veririz, üretime dönük bir yatırım göremiyorum ben varsa yoksa beton bu kadar yepı üretim olmadıktan sonra ne işe yarayacak, geleceğimizi bu kadar ipotek ettirmenin bir anlamı var mı?
Açık düşse bile hala çok büyük oranlarda açık veriyoruz. Yıllık verdiğimiz açık miktarı ortalama 60-70 milyar dolar seviyelerinde. Her yıl borçlan üstüne açık ver üretim düşsün. Bu açıkların en düşük dönemlerini yaşıyor olabiliriz.
TÜİK'e göre, ihracat haziranda yıllık bazda yüzde 1,3 azalarak 12 milyar 954 milyon dolar, ithalat yüzde 3,8 azalarak 18 milyar 451 milyon dolar oldu.
Buna göre, ihracat haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 azalarak 12 milyar 954 milyon dolara, ithalat yüzde 3,8 azalarak 18 milyar 451 milyon dolara düştü.
Bu dönemde, dış ticaret açığı yüzde 9,1 azalarak 5 milyar 497 milyon dolar olarak gerçekleşti.
İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yılın haziran ayında yüzde 68,5 iken bu yılın aynı ayında yüzde 70,2'ye yükseldi.
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/haziran-ayi-dis-ticaret-rakamlari-aciklandi,scje4tKwR0-f-lZ1Jl9gdw
Buna göre, ihracat haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 azalarak 12 milyar 954 milyon dolara, ithalat yüzde 3,8 azalarak 18 milyar 451 milyon dolara düştü.
Bu dönemde, dış ticaret açığı yüzde 9,1 azalarak 5 milyar 497 milyon dolar olarak gerçekleşti.
İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yılın haziran ayında yüzde 68,5 iken bu yılın aynı ayında yüzde 70,2'ye yükseldi.
https://www.ntv.com.tr/ekonomi/haziran-ayi-dis-ticaret-rakamlari-aciklandi,scje4tKwR0-f-lZ1Jl9gdw
Jump to: