Topic: Helen Hadsell - Çekim Yasası (Read 104 times)

Yata yata büyüyen tek şey karpuzdur. Bir şeyi arzularken isterken o şeye doğru gidiş çok önemli. Eğer arzu ettiğiniz amaca yönelik çalışmalarınız yoksa sadece dua ederek bir şeyi elde edemezsiniz. Elde etmeniz için çalışmanız, çabalamanız  gerekir. Çekim yasası pozitifist bir düşünce olsa da bana kalırsa geçerliliği olmayan bir şey. Kesin çalışıyor diyemeyiz. Herkes bir şeyi çok ister ama o şeyi elde edenlerin sayısı nadirdir. Bu düşünce ile ülkede fakir kalmaması gerekiyordu.

Bir şeyi gerçekten çok istediğin zaman onu elde etmek için gerçekten çabalıyor musun? Cevap evet ise ve zihnin o şeyi elde etmeye karşı netse çekim yasasının devreye gireceğini düşünürüm. Ancak çaba yoksa, sadece çok istediğin için gerçekleşeceğini düşünüyorsan hayal kırıklığı yaşayacağını düşünürüm. Yapabileceğin en iyi şey emek sarf etmek ve çabalamak olacaktır. Gerisi sana kalmış, dua mı edersin, olumla mı yaparsın bu kimseyi ilgilendirmez.

En önemlisi çaba göstermektir. Oturduğumuz yerden sadece istemekle ve düşünmekle hayatta hiç bir yere varamayız. Bu yönüyle çekim yasası boştur. Çekiliş ve yarışmaları kazanan Helen’in ise çekim yasası değil şans yanında olmuştur. Emek olmayan bir yerde şans faktörü devreye girer.

Sadece düşünerek bazı şeylerin olmayacağını sanırım herkes biliyordur. Evet evren frekanslar üzerine, evet evrene olumlamalar yapmak çok önemli ancak 100 milyon bilette bir şansın olumlamayla sana geleceğine inanmak bana göre polyannacılıktan başka bir şey değil. Belki 100 kişinin katıldığı bir çekilişi rastgele kazanmış olabilir ama bu kadar büyük aralıklarda bu akla ve mantığa uygun değil. İlginç bir kişilik ama ben böyle düşünüyorum. Belki de böyle bilinmesi için çaba göstermiştir sonuçta geçmiş zamandan bahsediyoruz ve doğruluğunun kanıtlanması bugün kadar objektif olmayabilir.

Ben evrende yaratıcı bi enerjinin olduğuna inanıyorum kendime göre. Enerji frekansları tutarsa bişiler olabilir benim düşünceme göre. Aynı frekansı yakalayan biri evrenin sırrını çözer. Tabiki bilimsel bişiden bahsetmiyorum. Ama keşiş hayatı yaşayan insanlar boşuna yaşamıyor o şekil bi hayat bana göre. Bişiler alıyorlar. Aldıklarından memnunlar. Modern dünya bi çok konuda iyi. Ama maddi bi takım sorunlara sahip. Bi kişi bi araba alsa. Gözü hep daha iyi arabada kalır. Bi kişi cep telefonu alsa. Gözü hep daha iyi telefonlarda kalır. Ben de yeni çıkan İphone modellerini takip ediyorum. Ama bunun çokta doğru bi yaşam şekli olduğunu düşünmüyorum. Bi zihinsel temizliğe, yeni anlam arayışlarına ihtiyacım var. Bunu hissediyorum. Tabiki bi keşiş hayatı yaşayamam. Ormanda kamp bile yapamıyorum ben.

Bu şeye benziyor, geçenlerde biri zengin olmak istiyorsa vakıa suresini okuyacak, işe gider gibi okuyacak para onu bulacak diyen adamın güzellemelerine benziyor.Tabi örnekle onun arasında fark var da 5000’den fazla ikramiye kazandıysa bu rastlantı ile açıklanamayacak kadar tuhaf bir istatistik kısmına atıyor bu kadını…

Ben de enerjiye inanıyorum belki de kadının enerjisi buna müsade ediyordu, diğer insanların etmeyecek.Bilmiyorum bana tuhaf geliyor ama bir yandan da istemenin önemini de bir kaç kere deneyimleyen birisi olarak pozitif yönde etkisini hayatımda da hissettim.En son kilo verme işlemlerimde bu işe yaramıştı ama onda boğazımı da tuttum tabi

İdris Usta USA 352 tekniği ile çekim yasasının nasıl çalıştığını videolarında anlatıyor. Öyle çalışıyorki şaşırdım kaldım diyor
Teşekkür ederim diyerek olumlama yapmayıda unutmuyor usta.
Helen hanımı tanımıyorum, İdris bey biraz parodi yaparak çekim yasasını anlatıyor kendi tarzıyla.
Sadece hayal etmekle olmaz diyen insanlar doğruyu söylüyorlar. Bu arada öyle oturup pozitif düşünüerek hayal kurarak bir adım gidilemez. Önce harekete geçip daha sonra daha fazla daha çok istemek lazım gerisi kısmet 

https://www.youtube.com/watch?v=-sKsnWJ8_eg

bu kadar optimist düşünceleri desteklemiyorum. hatta biraz kötümser bile olmak lazım ki insan istediğine ulaşmak için çabalasın. düşünceleriniz ve duygularınız faaliyete geçmezse hiçbir şeyi değiştirmez.

düşünmekle evrene mesaj yollamakla olacak bir şey olsaydı astrologlar milyarder olur, dünyayı fethederlerdi herhalde. 5000den fazla çekilişe katılıp hepsini kazandıysa zaten bu kadın insan olamaz ancak tanrı falan öyle bir istatistik yakalayabilir, tabi hile hurda yoksa

Arkadaşlar bugün size ilginç bir konudan bahsedeyim.

Helen Hadsell ismini şimdiye kadar hiç duymamış olabilirsiniz. Kendisi katıldığı 5000’den fazla çekiliş ve yarışmayı kazanmasıyla ün salmış bir çekim yasacısı efsaneleşmiş kadındır. Neredeyse girdiği her yarışmayı kazanmış ve sırrını soranlara bir nevi çekim yasasından bahsetmiştir. Peki Çekim Yasası nedir?

Çekim Yasası :

Çekim yasası, insanların düşüncelerinin ve duygularının hayatlarına çektiği olayları, durumları ve insanları etkilediğini savunan bir felsefedir. Bu yasa, kişinin zihinsel enerjisinin, odaklandığı şeyleri gerçekliğe dönüştürdüğü fikrine dayanır. Yani hayal et iyi olacak de ve iyi olsun. Evrenin frekanslardan olağanüstü etkilendiğini, beynin bir şeye inanınca o şeyin gerçekmiş gibi tepkisel sinirler geliştirdiğini düşünürsek hala büyük bir bilinmezlikten faydalanan doğaüstü bir şey gibi.

Elbette bilimsel olarak elle tutulur bir yönü yok. Sadece metafizik olarak etkili olduğunu düşünenlerin yöntemi diyebiliriz. Özetleyecek olursak :

Pozitif olaylar pozitifleri, negatifler negatifleri çeker. Pozitiflerle olun.
İstediğiniz bir şeyi sıkça düşünün ve ona olumlu şeyler göndererek onu hayatınıza çekmeye çalışın.
İnandığınız şeyi olmuş gibi kabul edin ve ona göre hayal kurarak yaşayın.

Gelelim Helen hanıma. O bunu şöyle uygulamış :

İstediğin şeyde net ol, ne istiyorsan onu düşün ve umut bile etme gerçekten senin gibi davran. Daha sonra bu sana gelecektir.

Biraz spirütüel akla uymayan bir şey gibi görünse de, hayal etmekten zarar gelmez. Siz de hayal edin belki uslu bir çocuk olursanız şirinleri bile görebilirsiniz