sevgi dolu haysiyetli güzel insanlarla olabildiğince mutlu olacaksın, biraz da para oldu mu temeemmm
bu arada acayip rüzgar şimşek var burda
Topic: ?? Hobbitlerin haklı olduğu gerçeği (Read 96 times)
insan ayna gibidir, karşınıza alacağınız kişileri iyi seçin
sevgi dolu haysiyetli güzel insanlarla olabildiğince mutlu olacaksın, biraz da para oldu mu temeemmm
bu arada acayip rüzgar şimşek var burda
sevgi dolu haysiyetli güzel insanlarla olabildiğince mutlu olacaksın, biraz da para oldu mu temeemmm
bu arada acayip rüzgar şimşek var burda
Hobbitler Ağustos böceği değildir.
Hobbitler kışlık yiyeceğini yazdan hazır eder içkisini fıçılara basar. Gıdasını alkolunu stok eder. Anın tadını çıkarıyor diye Ağustos böceği demeyin.
Hobitler gayet çalışkandır üretir stok eder ve tüketir. Biz hayatı fazla ciddiye alıyoruz hobbitler de bu yok. Onlar seviyor mutlu oluyor üretiyor ve tüketiyor.
Hobbitler kışlık yiyeceğini yazdan hazır eder içkisini fıçılara basar. Gıdasını alkolunu stok eder. Anın tadını çıkarıyor diye Ağustos böceği demeyin.
Hobitler gayet çalışkandır üretir stok eder ve tüketir. Biz hayatı fazla ciddiye alıyoruz hobbitler de bu yok. Onlar seviyor mutlu oluyor üretiyor ve tüketiyor.
Sadece hobbitler üzerinden gidecek olursak sadece yiyip içmesini dans etmeyi eğlenmeyi seven sevimli bir topluluklar gayet sevimli. Amaçsız değiller amaçları özgürce yaşayabilmek. Amaçsızlık kadar kararsızlık kadar kötüsü yoktur belli bir stratejisi olmayan insan kendini boşlukta ister bu da zamanla insanı depresyona sokabilir.
Katılıyorum hocam, insanları amaçsızlık kadar kötü etkileyen bir şey yoktur herhalde, belirli bir amaç olmalı ve bu amaca yönelik yaşamalı insan, ana amaç ise iyi insanlar olmalı, iyi insanlar yetiştirebilmeli, dans etmek, eğlenmek çok güzel ama tek amacı böyle olmak ne bileyim bana saçma geliyor, elbette dünyayı değiştirmekten bahsetmiyorum ama kendimizi değiştirebiliriz belki,
Tolkien doğayla iç içe yaşayan, komşuluk ilişkileri güçlü, sakin sevimli canlılar olarak yaratmış hobbitleri eserlerinde. Tabiki hepsi böyle bi şekil hayat yaşamıyor hobbitlerin. Frodo, Sam gibi hobbitler macerayı da seviyor. Ama itiraf etmem gerekirse dingin, aile yemekleri ile eğlenen bi hayat, plazaya sıkışmış kalmış bi insanın hayatından daha bi iyi olabilir bana kalırsa. Doğayla iç içe olmak çok hoşuma gitmezdi. Bana yorucu geliyor bu eylem. Benim yapabileceğim bişi diil. Ancak topluluk olmak, güçlü aile bağları oluşturmak içimde özlem duyduğum şeyler. Değer verdiğim insanlarla birlikte yemek yediğim, güçlü aile bağlarına sahip olduğum bi hayatım olsun isterdim. Hobbitler hayatı fena bi çizgide yaşamıyo bana göre. Haklı olabilirler bazı konularda.
Çocukken bize karınca ve ağustos böceğinin hikayesi anlatılırdı. Ağustos böceği anın tadını çıkaran, vur patlasın çal oynasın bir hayat yaşayan karakterdi. Karınca ise kışın yiyeceği ayazı hesaplayan ve medeniyetini geliştirmek için tüm gücüyle çalışan bir karakterdi. Hikayeyi ve hikayenin sonunu hepimiz biliyoruz. Tekrar anlatmama gerek yok. Tercih ettiğiniz hayatın size getireceği sonuçları peşinen kabulleniyorsanız Hobbitlerin yaşadığı hayatı seçebilirsiniz. Ben her ikisini de yapabilirim, anın tadını çıkarırken kışı güvende geçirebilirim diyebilirsiniz ama ben şimdiye kadar ikisini aynı anda başarabileni görmedim. Neden olduğunu bilmiyorum ama ipin ucu hep bir tarafa doğru kayıyor ve ikisini aynı anda başarabilen olmuyor.
Tolkien küçük oğlunu meşgul etmek için bir şey karalarken 'Toprakta bir kovukta bir hobbit yaşardı.' diyerek bir kitaba başlıyor ve oğlu için bir çocuk masalı yazıyor. Yani çok fazla felsefe aramamak lazım aslında hobbitlerde. Sonradan kitap ve dünyası dallanıp budaklanıyor. İngilizlerin bir mitolojisi olmadığı için o boşluğu doldurmak adına tüm hikayeleri yazıyor. "Hobbitleri bilirsiniz zevkine düşkün midesine düşkün varliklardir. Diğer insanlar ise güç hırs daha fazla para mal peşine koşar ama hobbitler anın keyfini surer gününü gün eder." İlk cümleniz doğru ama ikincisinin yanlış olduğunu Bilbo'nun onun kuyusunu kazan Sackville-Baggins akrabalarından biliyoruz. Adamın çatal bıçağını bile çalmaya çalışıyorlar. Filmde de gözüküyordu yanlış hatırlamıyorsam. Yani onlarda bile para hırsı var. Bilbo'nun ve Frodo'nun aileden malı mülkü olduğu için boş boş gezip sürekli tütün tüttürüp içip sıçıp macera arıyorlar. Sam gibi fukara hobbitler de mordor içinde bile Frode Beyim Frodo Beyim diye el pençe divan kalıyor. Full hedonist bir toplum değil yani 
Sadece hobbitler üzerinden gidecek olursak sadece yiyip içmesini dans etmeyi eğlenmeyi seven sevimli bir topluluklar gayet sevimli. Amaçsız değiller amaçları özgürce yaşayabilmek. Amaçsızlık kadar kararsızlık kadar kötüsü yoktur belli bir stratejisi olmayan insan kendini boşlukta ister bu da zamanla insanı depresyona sokabilir.
Evet aslında iki tip insan vardır dünyada. Birincisi sadece anı yaşamaya odaklanır diğeri ise sürekli önüne geleceğe dair hedefler koyar. Açıkçası eskiden hedef koymayı önemseyen birisiydim fakat artık tam tersine anı yaşamanın daha keyif verdiğini ve fayda sağladığını fark etmeye başladım. Çünkü örneğin 5 sene sonra şunu yapacağım diye kendinize bir hedef koyabilirsiniz ama bu hedefin gerçekleşmeme ihtimali de değerlendirilmeli. O hedef için dünyanın emeğini sarf ettikten sonra ulaşamayınca da boşuna kürek çekmiş gibi hissettirir insana.
Hedefler koymak iyidir çünkü insanı umutlandırır. Umutsuz kalan insan ise her türlü şeyi kendine yapabilecek kadar güçsüz bir hale gelir. Bu yüzden umutlu olabilmek için 5 yıl sonraki o hedefi koymak gerekiyor. 5 yıl sonra bir hedef koymaz ve anı yaşarsanız tamamen bağlarınız kopuk bir şekilde kalmış olabilirsiniz. Bir çok intihar vakasını araştırdım ve gördüğüm kadarıyla zengin veya fakir ya umutsuzluktan veya çaresizlikten intihar ediliyor. Hedefli insan olmak lazım bence.
O hedefler konulacak, o hayatlar yaşanacak. Başarı veya başarısızlık duruma göre değişkenlik gösterir.
Evet aslında iki tip insan vardır dünyada. Birincisi sadece anı yaşamaya odaklanır diğeri ise sürekli önüne geleceğe dair hedefler koyar. Açıkçası eskiden hedef koymayı önemseyen birisiydim fakat artık tam tersine anı yaşamanın daha keyif verdiğini ve fayda sağladığını fark etmeye başladım. Çünkü örneğin 5 sene sonra şunu yapacağım diye kendinize bir hedef koyabilirsiniz ama bu hedefin gerçekleşmeme ihtimali de değerlendirilmeli. O hedef için dünyanın emeğini sarf ettikten sonra ulaşamayınca da boşuna kürek çekmiş gibi hissettirir insana.
Düşüncene göre hayatın değişebilir. Hobbitlerin seçtiği hayatı seçersen varacağın nokta ile diğer kişilerin seçtiği hayat için ettiğin çaba seni aynı noktaya götürmez. A noktasından sen eğer Hobbitlerin vardığı B noktasına ulaşmak istiyorsan, hobbitlerin haklı olduğunu düşünebilirsin. Ancak senin B noktan Hobbitlerden ziyade başka amaçlar taşıyorsa o zaman da hobbitlerin minik birer tüketici toplum olmaktan başka bir gerçeği kalmıyor. Yani herkes hobbitler gibi olsaydı şimdiki düzenin hangisi yapılabilirdi ki?
Hobbitleri bilirsiniz zevkine düşkün midesine düşkün varliklardir.
Diğer insanlar ise güç hırs daha fazla para mal peşine koşar ama hobbitler anın keyfini surer gününü gün eder.
Tüm bu boş amaçsız evrene baktığımda aslında hobbitlerin haklı olduğu gerçeği ile yüzlesiyorum.
Tabiki medeniyetin ilerlemesi için kapitalizm para hırsı büyüme fikirleri şart ama bir noktaya kadar....
Hobbitleri ve yaşam tarzlarini seviyorum belki içimizdeki en hızlımız bile bir noktadan sonra durulmak ve köşesine çekilmek istiyordur....yaşlandıkça olgunlasiyoruz...
Diğer insanlar ise güç hırs daha fazla para mal peşine koşar ama hobbitler anın keyfini surer gününü gün eder.
Tüm bu boş amaçsız evrene baktığımda aslında hobbitlerin haklı olduğu gerçeği ile yüzlesiyorum.
Tabiki medeniyetin ilerlemesi için kapitalizm para hırsı büyüme fikirleri şart ama bir noktaya kadar....
Hobbitleri ve yaşam tarzlarini seviyorum belki içimizdeki en hızlımız bile bir noktadan sonra durulmak ve köşesine çekilmek istiyordur....yaşlandıkça olgunlasiyoruz...
Jump to: