Tetaeridanus'a bu yeni çabası için teşekkür ederim! Tekrar, mükemmel bir iş çıkardın! Ve Türk halkının bu zavallı Julian Assange'ın durumu hakkında daha fazla bilgi sahibi olabileceğini bilmek beni fazlasıyla mutlu ediyor.
Bu başlığı bu Cypherpunk'a, özgür gazeteciliğe ithaf ediyorum ve aynı zamanda bu içerik Assange'ın karşılaştığı adil olmayan yargılama süreci konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyor.
Ross Ulbritch gibi, Assagne Amerika Hükümeti tarafından bir örnek olarak kullanıldı. Aynı zamanda onunla işbirliği yapan diğer gazetecilerin hiçbiri bu tür suçlamalarla karşılaşmadı. New York Times'tan hiçbir gazeteci gizli teşkilatlar tarafından takip edilmedi. Der Spiegel'den hiçbir gazeteci ABD tarafından casuslukla suçlanmadı. Guardian'dan hiçbir gazeteci tutuklanmadı. Ve bunlar basında Assange ile işbirliği yapan en büyük isimler. Bunun yerine Julian Assagne, sadece bir örnek teşkil etti.
Topic: Julian Assange'a çağrı || WikiLeaks Manifestosu - Hepimiz okumalıyız (Read 93 times)
legendary
Activity: 1680
Merit: 6524
Fully-fledged Merit Cycler|Spambuster'23|Pie Baker
January 01, 2025, 08:41:30 AM
December 30, 2024, 05:36:52 PM
Yazar: GazetaBitcoin
Ana Konu: The call for Julian Assange || The WikiLeaks Manifesto - We all should read it
Belki de çoğu kişi Julian Assagne'ı duymuştur; ancak sadece birazı onun gerçekten kim olduğunu, geçmişte ve ya günümüzde ne yaptığını biliyor. Bunlardan daha da azı onun kripto alanında neden simgesel bir figür olduğunu biliyor.
Bu makale bir yardım çağrısıdır; bu sebeple bunu Beginners & Help kategorisi altında paylaştım. Bu Julian'a yardım etmek için bir yardım çağrısıdır!
Bu konu hakkında yazmayı bir süredir planlıyordum ancak bazı sebeplerden dolayı (en önemlisi de zaman kısıtı) ertelemek zorunda kaldım. Ancak son dönemde basınınilk kez tekrardan son zamanlarda itibarsızlaştırılması (bir ve ya bir kaç farklı yolla) benim bu başlığı yazmama neden oldu. Ancak arkasında ki bu kadar önemli değil. Daha önemli olan, Julian'ın yardıma ihtiyacı olması.
Bu yazının son cümlesi önemli bir ders veriyor: "Hepimiz Siberpunkların özgürlük için verdiği özveriye ve savaşa devam etmeliyiz!".
Siberpunklar (ingilizcede Cypherpunk) topluluğu aslen 1992'de "The Cypherpunk Manifesto" nun yazarı olan Eric Hughes, John Gilmore ve "The Crypto Anarchist Manifesto" nun yazarı olan Timothy May tarafından kurulmuştur. Gilmore'un ofisinde yapılan bir ciddi bir toplantının arkasından Siberpunklar Mail Listesi adıyla bilinen o mail listesi (ingilizcede mailing list) doğmuş oldu.
O zamanlarda, başkaları da Siperpunkların devletin vatandaşları üzerindeki gözetimine karşı olan savaşlarına destek verdi. Zaman içinde 1000 kişiden fazla katkıda bulunan insandan oluşan bir topluluk haline geldi.
Julian Assagne 1995 ve 2002 yılları arasında bu grubun bir parçasıydı. Onun dâhiyane aklı çok kolay bir şekilde diğer insanlar tarafından farkediliyordu. May, Hughes ve Gilmore daha çok "insanlar için algoritmalar", dijital para ve kriptografinin halka açılması (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı yani NSA'nın bütün gücüyle buna karşı savaştığı bir dönemde) için uğraşıyorken, Assagne'ın farklı bir prensibi vardı: "Bilgiye ulaşmanın özgürlüğü saygı duyulan bir liberal değer olmalıdır".
Ne yazık ki daha az bilinen bir doküman olan WikiLeaks Manifestosu'nda Julian'ın başka bilge sözleri yer alıyor: "Yalnızca ortaya çıkan adaletsizliğe cevap verilebilir; insanın akıllıca bir şey yapabilmesi için gerçekte neler olup bittiğini bilmesi gerekir".
1448'de Gutenberg'in bulduğu Matbaa ile ortaya çıkan Matbaa Devriminden itibari ile elit kesimin gizli dökümanlar üzerindeki gücü paslanmaya yani azalmaya başladı. Bu olay, bilgiye ulaşımdaki merkeziyetsizliğin ilk formlarından biriydi. Jullian Assagne ise bunu apayrı bir seviyeye ve boyuta taşıdı.
Ve bu olay, 2006'da Wikileaks'in kurulması sayesinde oldu.
Snowden ile benzer bir fikre sahip; hatta daha da fazlası olarak: devlete ihanet ettikten sonra nerede yaşaması ve yaşamaması konusunda yardım etmeye çalışan Assagne; dünyanın farklı bölgelerinden ve ülkelerinden, devletler tarafından gizli (classified) tutulan binlerce bilgiyi bütün internete yayınladı.
Onun Bitcoin ile bağlantısı ne? Diye bazılarınız soracaksınızdır.
Amerika Devleti'nin Wikileaks hesaplarına yaptığı finansal blokeden sonra, Julian Bitcoinin potansiyelinin farkına vardı ve Bitcoin yoluyla bağışların kabul edilmesi fikrini ortaya sürdü. O zamanlarda bu fikir BitcoinTalk'u resmen alevler önüne atmıştı:
RHorning demişti ki "Elinden geleni arkana koyma! (Bring it on!)”.
Ancak, Assagne devam ederek; ""Satoshi Nakamoto" kimliğini kullanan Bitcoin'in yaratıcısı cevap verdi, "Hayır, sakın gelmeyin". Bu projenin zaman içinde büyümesi lazım ki yazılımı zaman ile güçlensin. Benim Wikileaks'e bu talebimin amacı Bitcoini kullanmalarını istemediğimi söylemektir. Bitcoin şuan da en iyi haliyle yeni başlamış bir başlangıç (Beta) topluluğudur. Alacağın bağış cep harçlığını geçemeyecek, bizim ise bu kadar gelecek ilgiye dayanabilecek gücümüz yok, büyük ihtimalle yok olacağız." [...] 6 gün sonra, 12 Aralık 2010'da; Satoshi o haberlere konu olan Bitcoin Topluluğu'ndan da dahil olmak üzere ortadan kayboldu. Gitmeden de şu mesajı paylaştı: "Böyle bir ilgiliyi farklı bir şekilde görmemiz güzel olurdu. Wikileaks arı kovanına tekmeyi attı, ve bu arı sürüsü bize doğru geliyor."."
Satoshi'ye ve yaptığı işe olan büyük saygısından dolayı Assange şunu dedi (önceki linkte var), "Wikileaks Satoshi'nin yaptığı analizi okuyup doğru olduğuna karar verdi ve de Bitcoin bağış kanalının yapılması kararını Bitcoin daha yerleşik ve kendini duyurmuş olacak hale gelene kadar iptal ettiğini duyurdu. Wikileaks'in bağış için açtığı Bitcoin adresi, Bitcoin'in ilk rallisinden (first boom) hemen sonra yaratıldı, yani tarihler 14 Haziran 2011'i gösterdiği zaman.".
Günümüzde nadir görülen bir saygı işareti.
Ama tabi ki de Julian'ın Bitcoin'e olan bağlılığı sadece Wikileaks'e yaramadı: aynı zamanda Bitcoinin daha popüler olmasını sağladı; Satoshi'nin icadı hakkında farkındalık yarattı ve Satoshi'nin açtığı yola artarak daha da fazla insan gelmesini sağladı.
Bundan sonra olan ise yukarıda anlatılan tarihi olaylardan çok daha iyi biliniyor. 2011'de Amerika Hükümeti Assagne'ı aramaya (bir nevi avlamaya diyebiliriz) başladı, cevap olarak ise Julian Londra'daki Ekuador Büyüklelçiliğine sığındı. Bu sığınma isteği 2012'de kabul edildi. Ancak, büyükelçilikte kalmak hiç de kolay değildi - tabi ki de daha bir çok şeyle birlikte, ayağını elçilikten dışarı 2019'a kadar atamadı(!), nerdeyse bir mahkum gibi. 7 yıl sonra İsveç Hükümeti tarafında düşecek olan uydurulmuş bir cinsel taciz suçlaması ile, durmadan çalıştığı Wikileaks arasında; Assagne, aynı zamanda hem moralini yüksek tutmaya çalışıyor hem de ABD'ye olan iade durumundan (extradiction) kaçıyordu. ABD'ye olan iadesi halinde, ölüm cezası ve en az 175 yıl hapis gibi iki seçenek bulunuyordu.
Ne yazık ki; 2019'da Ekuador sığınmasını sonlandırdı, sebep olarak ise saçma sapan sebepler verdi. Ancak çok iyi anlaşılıyor ki bu karar bir başka gizli servis ve ya hükümet tarafından zorlanmıştı.
Bu yazıyı yazdığım sırada, Julian'ın iade davası başlamış bulunmakta. Bu dava boyunca hapiste kalacak.
Önceden de bir başka konuda dediğim gibi,
Aynı şekilde Julian'a yardım etmek de bizim elimizde. Ona yardım etmek bilgiye ulaşma özgürlüğüne yardım etmek demektir!
Nasıl bu yardımı edeceğimizi söylemeyeceğim. Eminim ki herkes biliyor, ya da, bu konuda bir sezginiz var.
Tartışmanın da zamanı olur aksiyonun da. Tartışma artık ölmüştür.
Önemli notlar:
Ayrıcana alttakileri okumanızı öneririm:
- Nils Melzer'in yazdığı Julian Assagne Davası: Bir Zulüm Hikayesi - Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'a yönelik hukuki zulmün şok edici hikayesi ve geleceğin ihbarcıları için tehlikeli sonuçları
- Robert Manne'nin sanat eseri; Bir Siberpunk Devrimcisi Julian Assagne
- Dünyanın En Tehlikeli Adamı: Julian Assange ve WikiLeaks'in İç Hikayesi; yazar, Adrew Fowler.
- Siberpunklar: İnternetin Özgürlüğü ve Geleceği; yazar, Julian Assagne. Kitap; Julian, Jacob Appelbaum (Tor'un geliştiricisi) ve Jérémie Zimmermann ("La Quadrature du Net" in kurucularından) arasındaki bir tartışma kitabıdır.
- Yeraltı: Elektronik Sınırda Hacking, Delilik ve Takıntı Hikayeleri, yazan Suelette Dreyfus ve Julian Assange. Bu, o zamanlar Mendax adıyla bilinen Julian Assange'ın ilk faaliyetleri de dahil olmak üzere, Avustralyalı bilgisayar korsanlarının ve saldırganlarının 1980'lerden itibaren yükselişiyle ilgili büyüleyici bir kitap.
- Google Wikileaks ile Tanıştığı Zaman; yazar, Julian Assagne.
- Yetkisiz Otobiyografi; yazar, Julian Assagne.
Ayrıcana, alttaki filmleri kesinlikle izlemelisiniz:
Ithaka - Julian'ın Amerika'ya iadeden kaçmaya çalışırken yaşadığı zorlukları gösteren bir belgesel.
Mediastan: A Wikileaks Road Movie - WikiLeaks'e ait bir belgesel - tam film
Risk - Laura Poitras'ın (Julian Assange'ın arkadaşı) yönettiği bir WikiLeaks belgeseli - tam film
The Fifth Estate - WikiLeaks hakkında harika bir film
We Steal Secrets: The Story of WikiLeaks - WikiLeaks hakkında bir belgesel daha
Underground: The Julian Assange Story - Julian hakkında, kariyerinin ilk dönemlerini anlatan başka bir film.
Ana Konu: The call for Julian Assange || The WikiLeaks Manifesto - We all should read it
Belki de çoğu kişi Julian Assagne'ı duymuştur; ancak sadece birazı onun gerçekten kim olduğunu, geçmişte ve ya günümüzde ne yaptığını biliyor. Bunlardan daha da azı onun kripto alanında neden simgesel bir figür olduğunu biliyor.
Bu makale bir yardım çağrısıdır; bu sebeple bunu Beginners & Help kategorisi altında paylaştım. Bu Julian'a yardım etmek için bir yardım çağrısıdır!
Bu konu hakkında yazmayı bir süredir planlıyordum ancak bazı sebeplerden dolayı (en önemlisi de zaman kısıtı) ertelemek zorunda kaldım. Ancak son dönemde basının
Bu yazının son cümlesi önemli bir ders veriyor: "Hepimiz Siberpunkların özgürlük için verdiği özveriye ve savaşa devam etmeliyiz!".
Siberpunklar (ingilizcede Cypherpunk) topluluğu aslen 1992'de "The Cypherpunk Manifesto" nun yazarı olan Eric Hughes, John Gilmore ve "The Crypto Anarchist Manifesto" nun yazarı olan Timothy May tarafından kurulmuştur. Gilmore'un ofisinde yapılan bir ciddi bir toplantının arkasından Siberpunklar Mail Listesi adıyla bilinen o mail listesi (ingilizcede mailing list) doğmuş oldu.
O zamanlarda, başkaları da Siperpunkların devletin vatandaşları üzerindeki gözetimine karşı olan savaşlarına destek verdi. Zaman içinde 1000 kişiden fazla katkıda bulunan insandan oluşan bir topluluk haline geldi.
Julian Assagne 1995 ve 2002 yılları arasında bu grubun bir parçasıydı. Onun dâhiyane aklı çok kolay bir şekilde diğer insanlar tarafından farkediliyordu. May, Hughes ve Gilmore daha çok "insanlar için algoritmalar", dijital para ve kriptografinin halka açılması (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı yani NSA'nın bütün gücüyle buna karşı savaştığı bir dönemde) için uğraşıyorken, Assagne'ın farklı bir prensibi vardı: "Bilgiye ulaşmanın özgürlüğü saygı duyulan bir liberal değer olmalıdır".
Ne yazık ki daha az bilinen bir doküman olan WikiLeaks Manifestosu'nda Julian'ın başka bilge sözleri yer alıyor: "Yalnızca ortaya çıkan adaletsizliğe cevap verilebilir; insanın akıllıca bir şey yapabilmesi için gerçekte neler olup bittiğini bilmesi gerekir".
1448'de Gutenberg'in bulduğu Matbaa ile ortaya çıkan Matbaa Devriminden itibari ile elit kesimin gizli dökümanlar üzerindeki gücü paslanmaya yani azalmaya başladı. Bu olay, bilgiye ulaşımdaki merkeziyetsizliğin ilk formlarından biriydi. Jullian Assagne ise bunu apayrı bir seviyeye ve boyuta taşıdı.
Ve bu olay, 2006'da Wikileaks'in kurulması sayesinde oldu.
“Büyüdüğüm dünyada, insanların birbirleriyle gizlilik içinde, izlenmeden, ölçülmeden, analiz edilmeden ya da gölgede kalan figürler ya da sistemler tarafından yargılanmadan iletişim kurma özgürlüğüne sahip oldukları anlayışını taşıdım. Halka açık hatlar üzerinden herhangi bir şeyin geçmesi durumunda bu böyledir anlayışını taşıdım.” - Edward Snowden
Snowden ile benzer bir fikre sahip; hatta daha da fazlası olarak: devlete ihanet ettikten sonra nerede yaşaması ve yaşamaması konusunda yardım etmeye çalışan Assagne; dünyanın farklı bölgelerinden ve ülkelerinden, devletler tarafından gizli (classified) tutulan binlerce bilgiyi bütün internete yayınladı.
Onun Bitcoin ile bağlantısı ne? Diye bazılarınız soracaksınızdır.
Amerika Devleti'nin Wikileaks hesaplarına yaptığı finansal blokeden sonra, Julian Bitcoinin potansiyelinin farkına vardı ve Bitcoin yoluyla bağışların kabul edilmesi fikrini ortaya sürdü. O zamanlarda bu fikir BitcoinTalk'u resmen alevler önüne atmıştı:
RHorning demişti ki "Elinden geleni arkana koyma! (Bring it on!)”.
Ancak, Assagne devam ederek; ""Satoshi Nakamoto" kimliğini kullanan Bitcoin'in yaratıcısı cevap verdi, "Hayır, sakın gelmeyin". Bu projenin zaman içinde büyümesi lazım ki yazılımı zaman ile güçlensin. Benim Wikileaks'e bu talebimin amacı Bitcoini kullanmalarını istemediğimi söylemektir. Bitcoin şuan da en iyi haliyle yeni başlamış bir başlangıç (Beta) topluluğudur. Alacağın bağış cep harçlığını geçemeyecek, bizim ise bu kadar gelecek ilgiye dayanabilecek gücümüz yok, büyük ihtimalle yok olacağız." [...] 6 gün sonra, 12 Aralık 2010'da; Satoshi o haberlere konu olan Bitcoin Topluluğu'ndan da dahil olmak üzere ortadan kayboldu. Gitmeden de şu mesajı paylaştı: "Böyle bir ilgiliyi farklı bir şekilde görmemiz güzel olurdu. Wikileaks arı kovanına tekmeyi attı, ve bu arı sürüsü bize doğru geliyor."."
Satoshi'ye ve yaptığı işe olan büyük saygısından dolayı Assange şunu dedi (önceki linkte var), "Wikileaks Satoshi'nin yaptığı analizi okuyup doğru olduğuna karar verdi ve de Bitcoin bağış kanalının yapılması kararını Bitcoin daha yerleşik ve kendini duyurmuş olacak hale gelene kadar iptal ettiğini duyurdu. Wikileaks'in bağış için açtığı Bitcoin adresi, Bitcoin'in ilk rallisinden (first boom) hemen sonra yaratıldı, yani tarihler 14 Haziran 2011'i gösterdiği zaman.".
Günümüzde nadir görülen bir saygı işareti.
Ama tabi ki de Julian'ın Bitcoin'e olan bağlılığı sadece Wikileaks'e yaramadı: aynı zamanda Bitcoinin daha popüler olmasını sağladı; Satoshi'nin icadı hakkında farkındalık yarattı ve Satoshi'nin açtığı yola artarak daha da fazla insan gelmesini sağladı.
Bundan sonra olan ise yukarıda anlatılan tarihi olaylardan çok daha iyi biliniyor. 2011'de Amerika Hükümeti Assagne'ı aramaya (bir nevi avlamaya diyebiliriz) başladı, cevap olarak ise Julian Londra'daki Ekuador Büyüklelçiliğine sığındı. Bu sığınma isteği 2012'de kabul edildi. Ancak, büyükelçilikte kalmak hiç de kolay değildi - tabi ki de daha bir çok şeyle birlikte, ayağını elçilikten dışarı 2019'a kadar atamadı(!), nerdeyse bir mahkum gibi. 7 yıl sonra İsveç Hükümeti tarafında düşecek olan uydurulmuş bir cinsel taciz suçlaması ile, durmadan çalıştığı Wikileaks arasında; Assagne, aynı zamanda hem moralini yüksek tutmaya çalışıyor hem de ABD'ye olan iade durumundan (extradiction) kaçıyordu. ABD'ye olan iadesi halinde, ölüm cezası ve en az 175 yıl hapis gibi iki seçenek bulunuyordu.
Ne yazık ki; 2019'da Ekuador sığınmasını sonlandırdı, sebep olarak ise saçma sapan sebepler verdi. Ancak çok iyi anlaşılıyor ki bu karar bir başka gizli servis ve ya hükümet tarafından zorlanmıştı.
Bu yazıyı yazdığım sırada, Julian'ın iade davası başlamış bulunmakta. Bu dava boyunca hapiste kalacak.
Önceden de bir başka konuda dediğim gibi,
İfade özgürlüğü, mahremiyet ve yönetimlerin önemsizleştirilmesi mücadelesi uzun zaman önce başladı. Artık her şey bizim elimizde.
Aynı şekilde Julian'a yardım etmek de bizim elimizde. Ona yardım etmek bilgiye ulaşma özgürlüğüne yardım etmek demektir!
Nasıl bu yardımı edeceğimizi söylemeyeceğim. Eminim ki herkes biliyor, ya da, bu konuda bir sezginiz var.
Tartışmanın da zamanı olur aksiyonun da. Tartışma artık ölmüştür.
Önemli notlar:
Ayrıcana alttakileri okumanızı öneririm:
- Nils Melzer'in yazdığı Julian Assagne Davası: Bir Zulüm Hikayesi - Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'a yönelik hukuki zulmün şok edici hikayesi ve geleceğin ihbarcıları için tehlikeli sonuçları
- Robert Manne'nin sanat eseri; Bir Siberpunk Devrimcisi Julian Assagne
- Dünyanın En Tehlikeli Adamı: Julian Assange ve WikiLeaks'in İç Hikayesi; yazar, Adrew Fowler.
- Siberpunklar: İnternetin Özgürlüğü ve Geleceği; yazar, Julian Assagne. Kitap; Julian, Jacob Appelbaum (Tor'un geliştiricisi) ve Jérémie Zimmermann ("La Quadrature du Net" in kurucularından) arasındaki bir tartışma kitabıdır.
- Yeraltı: Elektronik Sınırda Hacking, Delilik ve Takıntı Hikayeleri, yazan Suelette Dreyfus ve Julian Assange. Bu, o zamanlar Mendax adıyla bilinen Julian Assange'ın ilk faaliyetleri de dahil olmak üzere, Avustralyalı bilgisayar korsanlarının ve saldırganlarının 1980'lerden itibaren yükselişiyle ilgili büyüleyici bir kitap.
- Google Wikileaks ile Tanıştığı Zaman; yazar, Julian Assagne.
- Yetkisiz Otobiyografi; yazar, Julian Assagne.
Ayrıcana, alttaki filmleri kesinlikle izlemelisiniz:
Ithaka - Julian'ın Amerika'ya iadeden kaçmaya çalışırken yaşadığı zorlukları gösteren bir belgesel.
Mediastan: A Wikileaks Road Movie - WikiLeaks'e ait bir belgesel - tam film
Risk - Laura Poitras'ın (Julian Assange'ın arkadaşı) yönettiği bir WikiLeaks belgeseli - tam film
The Fifth Estate - WikiLeaks hakkında harika bir film
We Steal Secrets: The Story of WikiLeaks - WikiLeaks hakkında bir belgesel daha
Underground: The Julian Assange Story - Julian hakkında, kariyerinin ilk dönemlerini anlatan başka bir film.
Jump to: