Topic: Kapitalizm bizi kendisine zorluyor mu? (Read 199 times)

Kesinlikle hocam. Dediğiniz şey çok doğru. Kapitalizmin yarattığı bir insan modeli var günümüzde. Dikkat ederseniz daha ben merkezli, daha çok ve daha fazlasını isteyen gerekirse bu konu da etik olmayan yollara sapacak bir insan modeli. Bu model çeşitli ünlüler, şimdiki adıyla influencerlar yoluyla pompalanıyor.

Valla tebrikler hocam her satırın altına imzamı atarım, kapitalist sistem sizin yazdıklarınıza paralel olarak, insandaki sahip olunan ile yetinmeme gudusune çalışır, tatminsizlik duygusunu körükler, insanı önce kendisi ile sonra da çevresiyle mukayese savaşı yapar duruma getirir. Gerçek ihtiyaçlardan ziyade, sizi aslında ihtiyacınız olmayan ama sahip olmadığınızda psikolojik olarak eksik hissedeceğinizi düşündüğünüz şeylere yönlendirir.

Kapitalizm bizi kendisine zorluyor mu? sorusu bence kalıp olarak yanlış, çünkü kapitalizm kendisinden başka her şeyi ya yok eder ya da kendi içeriğine dönüştürür. Konuyu bazı arkadaşlar porno ve estetik üstünden tartıştıkları için de ben de oradan örnekleyeyim. Belki kapitalizm elinde silah ile küçük kız çocuklarının elinden tutup estetik doktoruna götürmez ama doğduğundan beri reklamlar ile diziler ile ünlüler ile kendisinin çirkin olduğuna ve estetik olması gerektiğine inandırır. Yine örneğin feminizmin akımı dört dalgadan oluşur. İlk akımı porno ve seks işçiliğine karşıdır. Feminizm kapitalizm için tehlikeliydi, kapitalizm feminizmi kendine dönüştürdü. Ve dördüncü dalga feminizm porno ve seks işçiliği için kadının kararı ve bedeni diyerek teşvik edici bir şekle büründü.

Yani kısaca kapitalizm ya sizi içine alır ya sizi kendisi için dönüştürür. 

Çok güzel yazmışsınız. Her sistemin kendine göre artıları ve eksileri var. Kapital düzen, şu anda Monarşik düzenden en azından daha iyi. Kapital düzen ile Komünist düzen karşılaştırılmamalı ikisi arasında ayrı şeyler var ancak Komünist düzen bana göre ütopik, ki bunun ateşli savunucuları olan Ruslar bile komün düzenden bir süre sonra vazgeçmiş milletlerdir. Dünyada şu an belirli bir düzen var ve bu düzeni bozmak çok zor.

ne zorlaması? ben hayatımda hiç eline silah alıp başkalarını zorlayarak devrim yapacağını söyleyen sermaye düşkünü görmedim; sen gördün mü? zorlamak, iradeyi hiçe sayan davranışlar ile olur.

ancak, bu konudaki sistem eleştirileri büyük oranda haklı. yani, en azından kendini solcu zanneden bizim sol statükocuların yaptığı gibi "din düşmanlığı + birkaç burjuva devrimi"ne indirgenmemiş şeyler... böyle bir sol her zaman güçlü söylemlere sahip olur ve büyük oranda saygı görür ama maalesef bizim ülkemizdeki sol anlayışı "tek parti faşistlerinin statüko alanına sıkıştığı için" gerçek sol söylemler ülkemizde nefes alabilecek alan bulamıyor ve kadük kalıyor.

Tüm mesele aslında kapitalizmin, insanın dünyevi zaaflarını ele geçirerek kendisini güçlü ve mutlu hissetmesi üzerinden okunabilir. Eleştirdiğimiz her ne varsa kapitalizme ait,  aslında mutlaka faydalandığımız veya faydalanmayı arzuladıklarımızın anahtarı gibi...

yeni versiyon lachrymose'a göre, ki eski versiyona göre düşünsel anlamda kendime çok şey kattığıma inanıyorum, toplumsal düzen için her türlü mesleğe ihtiyaç var.

Bu düzen içerisinde sürekli dışarıdan uyarılar alıyoruz bunlar gerekli gereksiz tetiklenmeler zorlamalar yapıyor.
Küresel şirketlerin hepsi insanları nasıl aldatacağının fazlasıyla farkında yıllarca bizlere Amerikan filmlerini nasıl sattılar. Vietnam da ölen ABD askerlerine üzüldük neden filmde bu duyguyu verdikleri için.
EQ önemli.

Porno devasa bir endüstri. Kapısında binlerce kişi sırada bekliyor. Sümüklü kezoları kim ne yapsın?😅

100 sene önce ağalar küçük sapıklardı. Kadınları küçük sapıklardan kurtarıp büyük sapıklar olan porno endüstrisine teslim ettiğimiz için övünecek miyiz?


Bana prono sektöründe ve maden işletmesinde çalışan iki farklı kişiye de emekçi diyip diyemeyeceğimizi söyler misin?

Kapitalizm hakkında her ne kadar ileri geri konuşan da olsa ben böyle söylemlere katılmıyorum. Gerçekten sizlerin de belirttiği gibi neredeyse her şey şu ana kadar kapitalizm sayesinde var oldu. Teknolojinin ilerlemesinden tutun da artık nereye kadar bunu götürebilirseniz. Hem bu durumun nimetlerinden yararlanıp hem de kapitalizme laf atanlar bile gördü bu gözler. 

Kapitalizm varolana kadar insanların birey bilinci ve mülkiyet hakkı dahi yoktu. Daha ~100 yıl önce millet karısını ağanın altından kaldıramıyodu, krallar milletin çocuğunu ipe diziyordu. Biz modern devletleri inşa ettik. Kapitalizm sayesinde insanlara fırsat eşitliği tanıdık. İmkanlar arttı. Yaratıcılık arttı. Bir kadının moda dergisi karıştırmak zorunda olduğu, ceoların hırsız ve elitist olduğu, ucuz işçileri kapitalizmin varettiği tamamen sosyalist/komunist kitlenin uydurduğu hikayelerdir. Sosyalist/komunist kitle de genelde savunduğu şeyi bilmez. Komunistim der; ama azınlık devleti isteyen ağır sağcı ve faşist bir eziktir; komunizmin özünde devletsiz bir toplumsal düzendir ama böyle bir şey mümkün olmadığını o da bilir. Şu an öyle ya da böyle; negatif yanları olsa da -kapitalizm- insanların "insan haklarına sahip olduğu, yerine göre bireyci ve yerine göre kolektivist, özgürlükçü" tek sığınağıdır. Daha iyisi keşfedilene kadar devam .

Zorluyor bana kalırsa. Ondan kaçamazsınız da. Tuzlu suya düşmüş alabalık gibiyiz. Çabalarınız pek bi işe yaramaz. Bu sebeple Çin sosyalist devrimini tamamlamak için kapitalizmi araç olarak kullanıyor. Çareyi iyi bi düşüncede bulmuşlar bana kalırsa. Her yerinizi sarmış bi şeyle kavga edemezsiniz çünkü. Ama onu kullanmayı deneyebilirsiniz. Hoş tutmaz bana kalırsa bu taktik. Çünkü kapitalizm kendi çelişkilerine sahip bi düzen. Böyle bi düzen amaç da olamaz araç da olamaz. Kendini bitirmeye programlı bi sistem. Çin'in yanlış bi politikasına dönüşecek sonraki fazlarda bu politika bana kalırsa. Başta iyi gibi görünmesi aldatıcı bi şey.

''Vahşi Kapitalizm'' kimse silah zoruyla kimseye estetik yaptırmaya çalışmıyor. Bütün gün sosyal medya da diğer insanları tek tek inceleyip gerçek olmayan fotoğraflarını görüp daha sonra kendisini görünüşünden rahatsız olup bir ton para harcaması kendi tercihi. Avrupa, Avusturalya ve Kanada gibi ülkelerde insanlar daha basit yaşamayı becerebiliyorlar aşırı lükse ihtiyaç duymuyorlar. Bisikletle toplu taşıma araçlarıyla geziyorlar.

Kapitalizm mi vahşi yoksa insanlar mı vahşi tüketim konusunda

Kapitalizm maalesef kan ve acılar üzerine kurulu bir sistemdir. Özünde iyi çalışır, çabalarsın uğraşırsın evet sınıf atlayamayabilirsin ama mutlaka bir şeyler edinirsin. Bu edindiğin şeyler senin için hem başarıdır hem de senin maliyetlerini arttırır. (Araba alırsın bakım vergi yakıt derdi çıkar, ev alırsın bakımı vergisi çıkar). En nihayetinde hepimiz bu sistemin alternatifini düşünemeyiz. Güzellik sektörü bence de çok sakıncalı. Burun estetiğini biraz anlıyorum çirkin burunlu bir kadın minik estetikle çok güzelleşiyor. Ama göğüs popo vs estetik operasyonlara talebin 15-18 yaşa inmesi çok anlamsız.

Teknolojide bize verilen belkide bütünün küçük bir parçası ve her sene bu küçük parçalardan vermeye devam ediyorlar. İzlediğimiz reklamlar, diziler ve filmler ne kadar bu işin parçası olmayacağız desek de bizi içine çekiyor. Bazen sorgulamıyoruz bile. Milyonlarca insanın payını tek başına alan insan örnekleri var her yerde. Doyumsuzluğun örnek alınası bir hal olarak sunulduğu bir yapı oluşturuldu yıllarca. Buna biz de izin verdik her şeyin son çıkanını almak için çabalarken. Mecbur da bırakıldık ama mesela gelişen teknolojide edit işiyle uğraşıyorsanız son çıkan işlemci ya da ekran kartlarından birini almanız gerekiyor. Adamlar her sene yeni kart çıkarıyor. Sanki bunu o senede mi keşfediyorlar. Bence öyle değil sadece bu düzen böyle gittiği için her alanda küçük küçük iyileştirmeler ile bize sunuluyor. Maalesef ki mecburuz. Eleştirebiliriz ama mecburiyetimiz değişmiyor.

Kapital düzende kendinden mutluysan sorun var demektir, kendinden mutlu olmayacaksın, beklentilerin daima en yüksek seviyede olacak, bu yüzden yeni telefon çıkıyor, bu yüzden yeni model arabalar piyasaya sürülüyor, eğer sen üretilmeyen bir telefon olduğunu bilsen, her telefon senin işini görecek, şu marka en iyisi bunu al algısıyla şirketler dünyadaki ülkelerden daha değerli konuma geldiler,

Ben Kapitalizmim ve kızlarınızı Barbie’lerle büyüttüm, sizden estetik operasyon için para istiyorlarsa bu şaşılacak bir durum değil!

Ben Kapitalizmim ve çıkarlarım uğruna üstünüze moda endüstrisini saldım!
Sonuç: 17 yaşındaki kızların %78’i dış görünüşlerinden rahatsız.

Ben Kapitalizmim ve bir kadının bir moda dergisini 15 dakika karıştırması kendi vücuduna duyduğu memnuniyetsizliği %50 artırmaya yetiyor!

Ben Kapitalizmim ve işyerlerinde çalışıyor olmak yerine protesto gösterilerine katılan insanlar beni çıldırtıyorlar!

Dünya çapında yükselen anarşi, bu inatçı protestolar da neyin nesi? Yeni Apple ürünlerini beğenmediniz mi?

Ben Kapitalizmim ve bakış açınızı öyle bir değiştirdim ki, hırsız ve elitist bir CEO’nun hayat hikayesi sizin için “azim ve başarı hikayesi”.

Ben Kapitalizmim ve ortalama bir insanın günde 5.5 saat TV izlediği bir toplumda alaşağı edilmek gibi bir kaygım yok!

Ben Kapitalizmim ve Steve Jobs tabii ki çok önemli biriydi, ancak %1’inizin ihtiyacı olan makineleri ucuz işçilerle üretmekte çok mahirdi.

Elbette bütün kapitalistler birer “aziz” gibi konuşacaklar, tıpkı Bill Gates gibi, 150 milyon dolarlık 66.000 m2 bir evde yaşayan bir aziz.

İnsan haklarını falan unutup kapitalizme iyice dalın! Fred Shuttlesworth da Steve Jobs gibi dün öldü ama hanginiz onu tanıyorsunuz ki?

https://dunyalilar.org/merhaba-ben-kapitalizm.html/
 
 
Çok sevdiğim bir kitaptan alıntı. Kapitalizm bizi zorlamıyormuş gibi görünüyor ama ondan başka bir şey yok. Batan bankalar, fazladan basılan paralar, atalarımızın ruhundan uzak soğuk yaşamlar ve yanlış idollerin yönlendirdiği körpe zihinler onun eseri.
 
Bütün kötülükler onun eseri ama elleri Dexter gibi hep temiz kalıyor.