Topic: Kartalkaya Otel Yangını (Read 432 times)

gündemi bilerek değiştiriliyor şahsen imamoğlunun chp'li olduğuna bile inanmıyorum bir ülkede 80 kişi ölmüş birkaç gün geçmeyle muhalefet hemen konuyu değiştirip gündemi başka yere çekiyorsa bu işte ben bir ortaklıık ararım.  Gazetecilere ceza mı verilecek hayır verilse ne olacak neyse ya.
Chp dediğin partinin sadece 1,5 milyon üyesi var bu üyeler kimin cumhurbaşkanı olacağına karar verecek.

İmamoğlun yaptığı açıklamaları yapacak başkası mı yoktu? madurumda madurum. Bu ülkede ölenin değeri yokken madurluk peşinde koşanlar için millet çılgınca toplanıyor akıl alır iş değil.

Ölen öldüğü ile kaldı birkaç parti sayesinde unutturuluyor.

Gündem çok hızlı değişiyor 10 günde 3 kere gündem değişmiştir şimdi gündem İmamoğlu'na yapılan engellemeler ondan önce de gazetecilerin gözaltına alınması vardı yani bu konu çoktan unutturuldu bile. Ama az kaldı erken seçimin geleceği belli seçim bir gelsin bunlar kaybedince geriye doğru tüm yapılanların hesabı sorulur yıllar alsa bile. Yarına kalır ama yanlarına kalmayacaktır.

Muhalefetin de, iktidarın da bu olayda zararlı çıkacağı ortadayken de başka bir şey yapmalarını beklemezdim. Hem CHP hem de AKP bu olayı örtbas edebilir bir şekilde. Ölen öldüğüyle kalacak maalesef, umarım sorumluların cezalandırılması için gereken şartlar sağlanır ve inşallah artık insanların öldüğüyle kalmadığı bir yargılama süreci görürüz.

Bakanlık 10 gün içinde sorumluyu aciklayacakti açıklamadı bu konu muhalefet ile birlikte unutturulacak

Yangının olduğu gece 1 saat zaman bir zaman aralığında insanları uyandırma şansları vrmış bu çakallar gidip alttaki araçlrı çıkartmayla ilgilenmiş.

Aynen düşündüğüm gibi bende bir esnaf olduğum için bu konulara meraklıyımdır az çok bilirim yani. bunlar muhasebeci ve itfaiyedeki kişileri suçlu göstermek adına içeri aldılar aa adamların bir yetkileri yokki almışsın zamanında yetkiyi adamın elinden.

Neyse asli suç bakanlıkta çıksa bile onlarda bu olayı para vererek kapatacaktır.

İşte sorumluların listesi. Raporun paylaşılan kısmının tamamını okumak isteyen şuradan bakabilir: https://x.com/etkilihaber/status/1882758059703128269

Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Özel İdaresi ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü sorumlu olarak gösterilirken Grand Kartal Otel'in sahibi de kusurlu bulunmuş.

Rapor ortada her şey gün gibi apaçık. Peki hala bunlar neyin kavgasını veriyorlar kendi aralarında? İnsan hayatı bunların gözünde bu kadar mı ucuz da sürekli topu birbirlerine atıp kendilerini aradan sıyırmaya uğraşıyorlar?  

Otel sahibi de gitmiş bütün çalışanlarını suçlamış yani el insaf ya. Toplumdaki sosyal çürümenin geldiği nokta çok üzücü.

İnternette çok fazla bilgi kirliliği de, iddialar da dolanıyor. Son iddia ise gerçek olması ihtimali bile benim tüylerimi diken diken ediyor. Restorant kısmında yapılan yemekte bir anda alev çıktığı ve bu alevi üstüne hava kesici bir bez yardımıyla kapatmak yerine su atarak söndürmeye kalkmaları, alevin sıçraması ve üst havalandırmaya ulaşıp aniden en üst kata kadar alev almasına ve tahta olan binanın yanmasına sebep olduğuyla ilgili. Burada olayda olan 3 şahıs tutuklanmış deniliyor ve aniden alev alınca kaçmışlar. Eğer doğruysa çal kapıları, bağır yangın var kaçın diye. Zaten biliyorsun söndürme sisteminin çalışmadığını, sigara yüzünden duman dedektörlerini de iptal etmişler. Nereden tutsan elinde kalıyor. Her aklıma geldiğimde sorumlulara lanetler okuyorum. Şimdi denetlemeler başlar, iş işten geçmiş ne işe yarar.

Evet hocam doğru diyorsunuz herkes suçu birbirine atıyor ve bu vahim olaydan kendini sıyırmaya çalışıyor. Daha ilk gün insanların cansız bedenleri otel içerisinde, insanlar perişan haldeyken peş peşe açıklamalar yapılıyordu. Yok denetimler yapılmış eksikler varmış, yok bizim sorumluluğumuz da değilmiş vs… ya bu tartışmaların sırası mı kardeşim şimdi demiyor kimse de. Ortada kabak gibi bir ihmal var ve sorumluların bulunması yasalara göre oldukça basit bir durum ancak, öyle bir hale geldik ki sorumluluk alanında olan bir olayı bile üstünden atmaya çalışıyorlar. Geldiğimiz hal ortada. Allah korusun İstanbul depremi falan olsa sorumlular birbirine suç atmaktan bu millet helak olur.

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Hayatta kalanlar, bu olaydan sorumlu olanlarda yaşananları unutturmaya ve cezasız hayatlarına devam etmeye bakıyorlar. Bu canların hesabı nasıl ödenecek ödenemez ki.
Hak ettikleri cezaları alsalar bir nebze de olsa o zaman adalet duygusunu hissetmiş olacağız. Alınması gereken cezayı bile almayacaklar hayatlarına devam edecekler.

Allah rahmet eylesin, kalanlara sabır versin. Ülke olarak öyle üzücü durumlardan birisini yaşadık ki ama insanlar işte bir anda kabulleniyorlar, diğer yanda kaymaya devam ediyorlar. Hayat devam ediyor, ateş ise düştüğü yeri yakıyor. Klasik balık hafızalı toplum olarak bir süre sonra unutulmaya başlanılınca yavaş yavaş salınıverirler. Bu kadar canın hesabını içeriden çıkmayarak ödemeleri gerekiyor normalde.

Ben bu ailenin normal psikolojide olduğuna inanmıyorum. Hangi aklı düzgün çalışan insan yanmış ve onlarca insanın ölmüş olduğu bir binanın son haliyle fotoğraf çektirmek ister ki? Oldu olacak müze falan yapsınlar da bunu başarı gibi lanse edelim. 2025 yılında buz gibi, karların içinde onlarca insan yanarak can verdi. Bunun sorumlularının ömür boyu içeriden çıkmaması lazım. Bakalım ne olacak.

Bugün bir haber gördüm bir aile İstanbul'dan Ankara'ya giderken yollarını uzatıp otelin son hali ile hatıra fotoğrafı çekmek istemişler de gece olduğu için pek bir şey görünmüyormuş da bilmem ne. Ne garip insanlar var şu hayatta anlaması güç cidden. 76 can yitip gitmiş ihmaller yüzünden. Sorumluları cezalandırılır mı peki? Bu ülkede ihmal yüzünden çok fazla insan hayatını kaybetti. Önlemsizlik bize hep pahalıya mal oldu. Aynı Maraş depremi ve daha niceleri karşısında alınmayan önlemler gibi...

Gazeteci Fulya hanımın söylediğine göre (ki bakanlıktan almış istihbaratı) bina hakkında ağır hasar raporu verilmiş ve yıkılacakmış. Bu da sizin dediğinize geliyor. İnsanların ölmesi kimsenin umrunda değil, kalanlar nasıl rant çeviririm, nasıl bu işten sıyrılırım bunun derdinde. Zaten 1 sene geçmeden de tutuklu sanık kalmaz, unutulur gider. Ölen öldüğüyle kalıyor maalesef ülkemizde.

bakanlığa bağlıysa hızlıca orası yıkılacaktır önemli kanıtlar ve deliller toplanmadan. daha öncede gördük deprem bölgesinde örnek alınmadan direk kaldırılan binaları.

Sonrası zaten belli.

12. kattan atlayarak kurtulmaya çalışan genç de yaşam mücadelesini kaybetmiş. Her geçen gün daha kötü senaryolar duyuyoruz, hala ihmaller ve sorumlular ile ilgili net bir şey yok. Bir yıla kadar uzayabilir demişler, bilir kişiler raporu hazırlayacak da kendi istedikleri kişileri kollayacaklar da derken o iş uzar gider. Soma’da 301 madenci öldü de kimse düzgün ceza almadı, bir ay geçmeden herkes unuttu. Üstüne o bölgenin seçim sonuçlarını da hepimiz gördük

Aslında sıkıntı şurada. Yetki verdiği kişinin hem akraba olması yüzünden Nepotizm ile karşı karşıyasın ve bu durumda da en büyük sorun sende oluyor. Tanju Özcan sevdiğim karakterde bir başkan ama eğer dayısının oğlu kalifiye olduğu için seçilmiş olsaydı herhalde burada onay alamazlardı. Birilerinde sorun var, ya Dayıoğlunda ya Özcan’da ama giden de gitti. Bu saatten sonra tüm oteller denetlense ne işe yarar? 100 yılda bir yangın çıkar onda da işte bu kadar kayıp yaşarız.

Bi daha belediye başkanı olmayacağım dediğinde dediğini yapmalıydı bana göre. Siyasi çizgisi benim düşünceme göre bi tık farklı. Ama belediye başkanlığı yetersiz bi iş onun yeteneklerine göre. Çünkü lider bi kişiliğe sahip. Belediye başkanlığı küçük bi iş onun için. Belgedeki imza da dayısının oğlununmuş. Yetki verdiği bi kişi tarafından başı yenmez umarım.

Ölen canlarımız için çok üzgünüm. Bu son olsun dediğimiz bi sürü felaket yaşıyoruz. Hiç biri son olmuyor. İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu başka bi ülke yoktur. Her geçen yıl daha da üzücü olaylar yaşıyoruz. Maden kazaları. Depremler. Yangınlar. Sel felaketleri. Hiç birinden ders almıyoruz. Hiç biri son olmuyor. Siyasal İslam iktidarında daha bi çoğalıyor hepsi.

Klasiklesmis davranışı gösterirler hiç olmamış gibi davranırlar kimse sesini çıkartmaz seneye unutulur sahipleri sorgusuz sualsiz suçsuz bulunur oldu bitti gitti  o kadar.

Ananı da al git diyen dayının başına gelenleri bilmeyen yok

Yangının çıktığı otelin devletten bir sürü teşvik aldığı ortaya çıktı. Hem otel için dünyanın parasını teşvik olarak al hem de doğru düzgün yatırım yapma. Normal bir ülkede böyle bir otelin kapısına mühür vurulurdu eksiklikleri tamamlanana kadar. Burada ise hem hiçbir şey yapmıyorlar hem de üstüne adamlara para veriyorlar kimin parası bu halkın parası hepimizin parası. Gerçekler ortaya çıktıkça iş iyice iğrenç bir hale bürünüyor. Sorumlu arıyorsun ortada kimse yok.

o hareket onun için çok normal olabilir karşı tarafı düşünmek gerekli biraz empati 100 metre yanında evladını, annesini, kardeşini yitirmiş insanlar var biri o an olmadık kontrolü dışında bir hareket yapabilir ozaman ne olacak? empatiii.
Para verdin diye herşeyi yapma hakkına sahip değilsin insansın ölenlerde insan.


Kızarmış tavuk resimli tırı yollayan kimse onun Allah belasını versin başarısız olunur mu baştan sona da başarısız olunmaz ne canlıya saygı var ne ölüye.

İtfaiye kalacak yer bulmaması mı otelin sarp bir yere yapılması mı onu yapınca ona erişecek bir sisteminin olmamasımı? o kadar suç ve suçlu varki hiçbiri ceza almayacaktır

insanlar yangın söndürme sisteminden bahsediyor ama sadece o değil kapıların bile en az yarım saat yangına dayanıklı olması gerekiyor otel duvarlarınında yanmaya dayanıklı olması gerekiyormuş ama otel bildiğin ahşap başlı başına sıkıntı var

otele kim ruhsat verdiyse, denetlemediyse vsvs kim varsa acilen yargılanmalı ama binlerce insanın öldüğü depremde imar affı getirenlerin yargılanmadığı yerde bir yargılama beklemek bile başlı başına hata.

Bence mükemmel özet olmuş durumu.Maalesef ki ne yazık, söylediğinizde tek bir haksız taraf bile yok.Gece yangında “Biz ne yapacağız, nasıl kurtulacağız?” Diye feryat eden insanların seslerini düşündükçe hala içim titriyor.O görüntüler yürek burkuyor.2-3 yaşında çocukları aşağıya aileler yaşasın diye atıyorlar, belki kendileri öldü bu süreçte.O kadar insan ölmüş ancak insanlık da onlarla ölmüş onu gördük.Piliç resimli tır şirketinin açıklaması da ayrıca komedi, şirket üzülmüş gündeme geldiği için.Azıcık beyin olsa üstüne bir şey örtmeyi akıl edersiniz.Sosyal medyada gündem oldu da öyle örttünüz, geçiniz bu ayakları.Ayrıca tırın kiralama bedelini de ödediklerine eminim.Soğuk hava deposu var diye kullanılmış.

Cenaze araçları ise 100 bin liraya kadar fiyat talep etmişler, ölen ölüyor kalanları da biz öldürelim düşüncesi hep var.Depremde de buna benzer şeyler izlemiştik.Biz artık soğuduk dünyadan, gelecek nesiller keşke bizim çocukluğumuzda yaşadığımız duyarlılığı yaşayabilseydiler.

bu konu ahlaki yönden tartışılabilir ama yanan otelin en ucuz geceliği 15 bin tl civarıymış sanırım, yakınındaki oteller de en kötü o kadardır desek gecesine 15 bin verdiğiniz yerde hiçbir şey yapmadan geri dönmek biraz zor.

insanların kayak yapması doğru demiyorum ama kimse onlara parasını geri de ödemeyecek, adam parasını verdiği şeyi yapabilir yanlış da diyemeyiz yani.

televizyon açmamanın size bir maliyeti olmuyor ama planlar yapıp sonunda geldiğiniz tatilin zaten pek bir zevki kalmamış, bari gideyim kayak yapayım da geldiğime değsin demiş olabilirler.

Cenazeleri koymak için kızarmış tavuk resimli tırlar yolluyorlar.
Yangında 76 kişi ölüyor; yetkililer birbirlerini suçluyor.
İtfaye geç heliyor, alarmlar çalışmıyor, yangın merdivenleri zaten muallak.
He birde tüm bunlar olurken, içerden yanmış insanlar çıkarılırken, diğer tatilciler kayak yapmaya devam ediyor.
Bir komşusu vefat edince evinde televizyon açmayan, mezarlıktan geçerken tanımadığı insanlara fatiha okuyan nesilden,
76 kişinin yanan bedenleri yanında kayak yapan nesile...
Üstüne üstlük 24 arama yapan AFAD yetkililerinden yanan otelin sahipleri konaklama ücreti talep ediyor.
Aynı otelin yanmayan tarafı için vatandaşlar telefonla oteli arayıp rezervasyon oluşturmak istiyor.
Cenazeleri taşımaya gelen özel cenaze araçları, vatandaşlardan 100 bin lira talep ediyor.
ilgili video : https://www.instagram.com/semasimsekofficial/reel/DFKDqHUIEsD/


Demek ki neymiş?
İktidarın siyasal İslamcı olması yozlaşma ve dinden uzaklaşmayı körüklüyor, ahlakı ve insani değerleri yok ediyormuş.

Her dakika yeni belgeler çıkıyor ortaya.
bir kaç hafta öncesine ait yeni evraklar düzenlenmiş göya belediye yangının başladığı lokanta kısmına uygun belgesi vermişmiş
demişti dersiniz.;
Eski tarihli belge düzenleyip her türlü sahtecilikle türlü dolaplarla Tanju Özcanın başını yiyecekler.
Belgede imzası olan Tanjunun akrabasını bile satın almış olabilirler.
ama eni sonu fırsat bu fırsat başını yiyecekler adamın.

Korkunç gerçekten. Soğuk hava tırı muhabbetini duymuştum ama görsel olarak görmek çok koydu, resmen yangın sonrası cenazeler kızarmış piliç tırında. Dünyanın başka bir yerinde şöyle bir şey olsa kaç kişi istifa ederdi kim bilir.
Bizde ise üstünde duran yok, resmi kanallardan bir tane bile öyle haber alamadık. Herkes topu başkasına atıyor

Ya gerçekten bunu mu reva gördünüz bu halka? Kimin aklıydı o ? Kim bunu düşündü de kim tamam dedi? Vefat etmiş vatandaşların naaşlarını bir tavuk markasının tırında saklayıp teşhir ettirmek, kızarmış piliç resmiyle bunu yapmak kimin fikriydi arkadaş ya? Millet tepki verdikten sonra tırın üstüne branda çekilmiş. Bu ülkenin bir hastanesi, bir odası, bir gasilhanesi falan yok mu arkadaş ya? Bu ne biçim durumdur. Empatiden yoksun kalanların bu durumu yaşamadan böyle davranması da normal galiba. İlla yakınını mı kaybetmeniz gerekiyor? Rezalet rezalet rezalet.

malesef insanlar yaşadığı dinin tercüme edilmiş halini alıp okumuyor hep kulaktan duyma bilgiler anlamaya gerek yok arapça olsun kulağa hoşgelsin yeter imama da uydunmu bitti gitti. sen eşeğini sağlam kazığa bağlama olay olduktan sonra yok o onun kaderinde vardı yok bilmem ne günümüzde yaşatılan din'in islamiyetle alakası yok bana diğer dinlerdeki gibi geliyor hafta içi her naneyi yap cuma günü camiye gidip günah sildirmeye çalışma çabaları

malesef depremde olduğu gibi birlik olacaklar ve konu kapanacak kimse birbirinin üstüne gitmeyecek iki gün başka konular biraz daha baskın olacak 2020'de işletmeme belediyeden ruhsat alırken ahşapa değen ne kadar kablo varsa yanmaz borudan geçirmezsem ruhsatı alamaycağımı söylemişler ve hem mantıklı da gelerek yanmaz borular döşemiş tesisatı içinden geçirmiştim belediyenin verdiği ruhsatın bir son kullanma tarihi yoktur yeni yasalara göre tekrar ruhsat alınması istensin ülkedeki esnafların yarısından çoğu ruhsat alamaz. belediye verdiği ruhsatı iptal etmeye yetkisi yok gidip mahkemede iptal edilebiliyor. mahkeme vs muhabbetine kimse girmediği için sonuç bu oluyor.

Normalde toplu kullanım alanlarının denetimi daha sık oluyor ama hep hınısın hınısı bilmem neci olunca görmezden geliniyor trafikte ehliyet sordu diye yer değiştirilen bir ülkede denetmenlerde malesef birçok konuyu görmezden geliyor.

Bu ülkede üç kuruş kar edebilmek adına gürcistana telefon almaya giden gençlerin üstüne dağ çöktü biri de çıkıp bunun suçlusu şu diyemedi dedilerki adamların kaderi. Kaderde açlık var yokluk var zenginin kaderinde boktan sebeplerle vefat yok.

Türkiye’mizin şehitlik kavramı daha gerçekçi ve doğrucu. Şehitlik, cennetle müjdelenmiş olmak anlamındaysa, vatani görevini  yaparken terörist saldırıda hayatını kaybeden şehittir nokta.

Ölenler maalesef hayatlarını kaybedenler olarak ateş düştüğü yeri yakıyor. Bugün başka arkadaşımı gördüm WhatsApp durumunda kayak yaptığı fotoğrafı ve videoyu paylaşmış. Hayat devam ediyor burada hayatını kaybedenlere çok üzüldüm ve özellikle sömestr olması sebebiyle çocukların hayatını kaybetmesi beni daha da çok üzdü.

Maalesef öyle bir şey yok. a ka pe maalesef şehitlik gazilik kavramının da içini boşalttı.
Mahallede kavgada  yaralanıp, tank a kafa attım. bayrak direğine çıktım  f-16 ya madik attım diyenleri gazi ilan edip maaşa bağladılar.

Türklere göre şehit,
Profesyonel veya vatanî görevini yapmakta olan askerlerden görev başında herhangi bir şekilde yaşamını yitirenler,
Herhangi bir terörist saldırı sonucu yaşamını yitiren eğitim, sağlık, güvenlik vb. görevliler,
Görev başında yaşamını yitiren polis, itfaiyeci vb. diğer görevliler.
bunlardır.

Arap sevicilere göre şehit,
İslam dininde Allah yolunda ölmüş bir Müslüman'a verilen isim ve makamdır. Kur'an'da sıklıkla bu kimselerin kurtuluşa erdiği, ahiretteki makamlarının diğer insanlardan üstün olacağı belirtilir.

yani ölenler ne şehittir, ne gazi. niyaziler baya.

Ölenlere rahmet diliyorum. 66 can vefat etti, ruhunu teslim etti. İnancımıza göre diri diri yandıkları için şehitlik mertebesinde olduklarını ümit ediyorum. Sonrasında ise belediye konusunda Tanju Özcan büyük bir cevap verdi ve belediye alanlarının dışında olduğunu, Turizm Bakanlığının sorumluluğunda olduğunu söyledi. Ayrıca 2007 yılında Akp belediye başkanı zamanında itfaiye uygunluk raporu verilmiş, başka da kontrol olmamış. Bu konu biraz onlara patlayacak gibi. Ne olursa olsun giden gelmeyecek ne yazık ki. Otelin yarısı ya ölmüş ya yaralanmış.

Yaşadığımız evlerde daha fazla önlem vardır. Yangın dedektörü, yangın tüpü vardır en azından yaşadığınız yerlerde.
Yangın anında müdahale edilmesi adına hiç bir şey koymamışlar üstelik denetimde yapılmamış, doğru dürüst denetim yapıldığı mı var. Antakya depreminden de biliyoruz yapılmadığını ülke denetimsizlikten çürüyor.
Böyle vicdansız açgözlü işletmeciler biraz daha kar yapacak diye 66 kişinin ölümüne sebep oldu.

Otel sahibinin facebook hesabında bilimum akpli ve mhpli ile resimleri varmış. Adamın tipini ve durumunu anladınız yani.

Korkunç bir olay yani Maraş depremlerinden beri herhalde en kötü olay budur.    Yangın merdiveni yok, duman dedektörü yok, bina ahşap... Hayal edebiliyor musunuz? 15 tatilde kafa dağıtmak için kayağa gitmişsiniz. Geceliği 30 bin lira olan bir otelde kalıyorsunuz yani güvenlik önlemleri her türlü alınmıştır diye düşünüyorsunuz ve sonra bu korkunç yangın gerçekleşiyor. Nasıl olur ya? Nasıl hiçbir önlem alınmaz, nasıl ruhsat alabiliyor böyle bir otel?

Turizm Bakanlığı'na bağlı olmasına rağmen Turizm Bakanı'nın topu Bolu belediye başkanı Tanju Özcan'a atmaya çalışmasına ne demeli? Bu ülkede siyasetten her geçen gün daha çok iğreniyorum.

Çevremdekilerin yorumları :

* Bu yoklukta geceliği 30k TL otele giden de gebersin. oh iyi olmuş...
* Otelin sahibi kesin yandaştır. Gerekli önlemleri almamış.
* Fenerli bir futbolcu kaçak et kesmeye bu otele gelmiş.
* Bolu belediye başkanına kayyum atarlar şimdi.
* Allahsız kitapsız ce ha pe li,  belediyeler cemaatin yurduna yangın merdiveni yok diye ceza kesiyorlar. Tanju buna niye göz yummuş...
.
.
Lan bir kişi ölenlere rahmet dilemedi.

Türkiyede yaşıyorsanız insan canının mal'dan daha değersiz olduğunu bilirsiniz depremde sorumluluk alan gördünüz mü? bina yapılırken kim denetliyor? yada işletmeler yıllık kontrol ve denetimden geçmiyor mu? şimdi tüm türkiyedeki otellere hemen bir yoğun denetim olur iki ayı geçmeden denetim falan kalmaz unutulur gider.

Allah rahmet eylesin

Ne denebilir ki.Ülkede denetimsizliğin örneğidir.Bolu Belediye başkanı kendilerine ait olmadığını bakanlık tarafından denetlendiğini bakanlığın mührünün olduğunu söylemiş.Buradan anlıyoruz ki büyük ihtimalle buranın sahibi yandaş. Buraya gidip yangın için hiçbir önlem almayan bir otele de günlük 30 bin tl fiyat çekilmesi ise işin ayrı absürt tarafı.Bu yangında ölenlerden birisi de az önce Fenerbahçe paylaştı kongre üyesinin kızı ile eşi.Ölenlere Allah rahmet eylesin.Artık gördüğümüz okuduğumuz haberlere şaşılamıyor malesef her an her şey olabiliyor.

Otelin günlük konaklama fiyatı asgari ücretin üzerinde ve böyle pahalı ve lüks bir otelin yangına anında müdahale edememesi, tahliye sağlayamaması korkunç bir durum. Kim bilir böyle kaç tane otel vardır. Sorumlular hesap verecek mi göreceğiz. Yine her zamanki gibi olaylar başımıza geldikten sonra bazı şeylerin farkına varacağız ama bunun bedeli çok ağır oluyor maalesef. Ailenle veya sevdiklerinle pahalı ve isim yapmış bir otele tatile gidiyorsun ve yangında vefat ediyorsun. Gerçekten tarifsiz bir acı. Ölenlere Allahtan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diliyorum. Çok üzücü bir durum.

Ölü sayısının 66 olduğunu televizyondan öğrendim. LA yangınında bile 20 kişi ölmedi sanırım...

Çok kötü bir durum.

Yaklaşık 240 kişinin konakladığı otelin 4'de biri can vermiş. Mekanları cennet olsun...

Şimdi güncelleme yapıldı. 66 kişi ölmüş yangında. Biri ağır olmak üzere 51 de yaralı varmış. Toplam 300 kişiden az mevcut olan otelde neredeyse yarısı etkilenmiş demek ki yangın çıkış anından sonra hiç doğru düzgün alarm, uyarı niteliğinde bir şey yokmuş. Kurtulanlardan biri röportajda söylüyordu zaten alarm çalmadı diye. Herkes kendi imkanlarıyla kaçmaya çalışmış. Bakalım soruşturmadan neler çıkacak kimlerin hatası olduğu ortaya çıkacak ve kimlere nasıl cezalar verilecek.

Tanju Özcan da Özgür Özel de manzaranın çok daha korkunç olduğunu söylüyor. Hatta son gördüğüm tweetlerden birisinde Bolu Eğitim Araştırma Hastanesi'nin morgunun dolduğunu ve yakınlarda bir soğuk hava deposunda cenazelerin bekletildiği söylenmiş. Durum bu kadar kötüyse 30-40 kişinin vefat ettiğini duyacağız gibi görünüyor.

Nasıl oluyor da gecesi 30 bin lira olan bir otelde güvenlik sistemi, yangın merdiveni ya da yangın tüpü gibi önlemler alınmamış olabilir? Bakanlığın burada çok büyük bir hatası olduğu kesin, umarım vefat edenlerin sayısı artmaz ve bu ihmaller zincirinden sorumlu olan kişilerin cezası ciddi boyutta olur

Gece saatlerinde Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bir otelde yangın çıktı. Büyük bölümü ahşap olan otel hızla yandı.
Yangın merdiveni, duman dedektörü, yangın tüpü gibi hiçbir güvenlik önleminin tam olmadığı söyleniyor.
Birkaç kişi camdan atlayarak ölmüş, şu anda en az 10 ölü olduğu söyleniyor.
Kaynak

Geçmiş olsun. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Yaralılara acil şifalar diliyorum.
Böyle turistik bir otelde nasıl denetimler yapılmaz, nasıl çalışma ruhsatı verilir anlamak mümkün değil. Tüm sorumluların ceza alması ve bir daha böyle olayların yaşanmamasını umuyorum.