Topic: Kişi Başına Düşen Servet (Read 135 times)

Hocam yaklaşık iki yıldır belki de üç yıldır, maaş zamları ile kitleleri kontrol altında tutma cabası mevcut yönetenlerde, buna karşılık ne kadar artarsa artsin, maaşlarınin piyasadaki erime hızına yenik düştüğünü farkedemeyen kesim tam da sizin bahsettiğiniz kesim işte. Ne zaman ki bir yıl boyunca herhangi bir şeyi fiyatı değişmeden almaya başlarız o zaman ekonomide işler yoluna girmeye başlamıştır demeye başlarız, ama bu uzun ve sancılı bir süreç maalesef çünkü hiçbir şekilde bu düzelme için hazırlığımiz yok.

Halkın çoğunluğu her geçen gün daha çok fakirleşiyor bu bir gerçek özelliklede son bir kaç yıldır aşırı derecede yoksullaştırıldık. Yapılan sokak röportajları olsun ve son yapılan seçimler olsun çoğunluk kesim halinden memnun demekki bunu anlıyoruz. Türk lirası değer kaybettiği sürece iyileşme beklenmesi hayalden başka bir şey olamaz.

Hocam organik köy yoğurdunun kaymağını yiyen kesimin, hatta kaynağın yanında bal da götürürken, sanayi tipi yoğurdun suyuna talim eden kesim için halinize şükredin talebi gelmeye devam ettikçe bu dağılım böyle devam eder. Vergiyi tabana yayma cabalari hepimizin malumu, zenginin mali sorumluluklarınin ertelenip veya tamamen muaf hale getirilip, alt kesimin sırtına ekstra yük edilmeye devam edilecek bir sistemde adil dagilimdan söz etmek mümkün de değil ayrıca.

Aklımın erdiği dönemlerden beri takıldığım bir kavram vardı benim, GSMH (Gayrı Safi Milli Hasıla), yahu hep yönetenler söyler, ulkemizin gayrı safi milli hasılasını şuralara çıkardık, şöyle yaptık, böyle yapacağız. Ve hatta hala da bu konu dönem dönem yine gündeme getiriliyor, vatandaşın gazı alınıyor. Yahu kardeşim orada belirtilen rakamı sokaktaki 10 kişiye sor, şanslıysan 3 ü kazanıyordur o rakamları, eee diğer 7 kişinin payı nerede, o sokakta göremeyeceğin kesimin cebinde

gelirin homojen dağılmadığı ülkelerde, fakirlik homojen dağılıyor kendinden emin adımlarla...

Medyan servetimizin Moldovalılardan bile az olması halkımızın inanılmaz fakir olduğunu kanıtlıyor. Hani borsada dönen paraya bakarak çok zengin olduğumuzu iddia eden kişiler vardır onlar ülkenin zengin sayısı da nüfus nedeniyle çok olduğu için yanılgı içine düşüyorlar. Aslında istatistik ortada. Bizim 5000 olan medyan ortalamasını en az Polonya'daki 20000 seviyesine çıkarmamız gerekiyor ki ortalama bir ülke olalım.

Zenginler daha zengin oluyor evet ve bu sistemin saçmalığı hakkında hala en ufak çalışma yapılmıyor. Adalet ile eşitlik arasındaki farkı anlayamamışız. Adaletli davranmak zenginden çok alıp, fakirden az almayı gerektirir ancak biz eşit davranalım dedikçe zengini daha çok kolluyor sistem. Vergilerini basitçe siliyorlar. Halk ise onların eksik vergilerinin yükünü üstlenmek zorunda kalıyor.

Evet, bir çok arkadaş belirtmiş orta sınıf yok oldu diye. Kesinlikle öyle. Ülke fakir ve zengin olarak iki kesime ayrıldı. Zaten gelir eşitsizliğinin bu kadar yüksek çıkması ortalama gelir ile medya değer arasında bu kadar fark olmasının sebebi de bu. Bir taraf yatında konser verdirecek seviyede zenginleşirken diğer taraf tek öğün ile yaşamaya çalışıyor. Vergileri fakir halk öderken, vergiden zengin kesim kaçınabiliyor.

Şu aradaki dengesizlik olmasa zaten kişi başına düşen servet bundan kat kat fazla olabilirdi. Bu ülkede ya fakirsin ya zengin gibi bir durum var artık. Refah seviyesi yüksek ülkelerde gerçekten ciddi değerler görülüyor ve arada adeta bir uçurum var. Bu kadar problemle uğraşılan bir ülkenin zaten öyle ülkelerle yarışabilmesi imkansız da. İnsan yine de bu karşılaştırmayı yapmadan edemiyor.

Çok kaliteli bir konu olmuş hocam. Güzel açıklamışsınız. Örneğin Sabancı ailesinin akp yalakası olup çıkmasındaki nedeni görebiliyoruz. Onlar gibiler pandemiye ve sonrasına rağmen zenginleştiler. Bunu bin kere foruma yazdık ama orta sınıf da bitti mahvoldu. Toplumun çoğu fakir oldu. Zenginler dışında herkes fakirlikte birleşti. Ayrıca balkan ülkeleri ve kafkas ülkelerinden ne kadar geri olduğumuzu görebiliyoruz. Bizde çok boş bir nüfus var. İyimiz çok iyi gayet güzel ama ortalamamız dandik. Bitki gibi yaşayıp giden çok insan var. Bu kadar çok çocuk yapmak marifet değil, kaliteli hayatlar olmalı. Bir de milyonlarca kaçak it kopuk doluyor ülkeye. Zaten kaynaklar berbat paylaşılmış, bir de onlar mahvediyor.

Artık bu saatten sonra Orta kesim , alt kesim gibi bir şey kalmadığı gibi bu insanlarımızın hepsi borçlu oldu gene borçla geçinmeye çalışıyorlar. Kendi ailesinden, çevresinden, bankalardan eksi olan bakiyeyi gene borç parayla, zamanla halletmeye çalışıyorlar. Yanlışların sonu gelmiyor artan borç miktarı her geçen gün daha fazla derinleşiyor herkese büyük yük halk gelişmeyi bırak yoksulluktan plansızlıklardan dolayı fazla geriliyorlar tam bir gerileme dönemini deneyimliyoruz.

Güzel veriler ile ortaya çok iyi bilgiler konmuş. Elinize sağlık hocam bu güzel toparlama için. Özellikle medyan ortalaması gösteriyor ki zengin çok fazla var ülkemizde. İş adamlarını bir kenara çıkarırsak başrol oynayan bir dizi oyuncusu bölüm başı 1-2 milyon lirayı cebine koyuyor. Ayda 8 milyon lira yapar eğer daha da zam gelmediyse ücretlerine. Tabii ki daha fazla gelir eşitsizliği olur. Adaletli bir iş dağıtımı yok ki. Ülkenin yarısından çoğu 11 k ücrete çalışmaya ve ev geçindirmeye çalışıyor. Nasıl servet sahibi olmasını bekliyoruz ki?

Kişi başına düşen servet derken, aslında kastedilen bence ne kadar yoksullastigimiz verileri okuyabilene. Son on senede özellikle ortadirek kesim bence planlı şekilde alt kesime kaydı, sebebi ise kaynakların kendilerine akmasiyla hızla zenginleşen kesim, yanlış para politikaları, göçmen politikaları, liyakatsiz atamalar vs. Bu ülkede doğan her çocuk temmuz 2022 dönemine göre yaklaşık 25k borçla doğuyormus mesela. Şimdiki rakamlar kimbilir nerelere çıkmıştır. En nihayetinde yanlış yanlışla telafi edilmeye çalışılıyor, bu seçen için de geçerli seçilen için de maalesef.

https://halktv.com.tr/ekonomi/her-bebek-25-461-lira-borclu-doguyor-16-bin-900-lirasi-erdoganin-hediyesi-685773h

Ortalama yetişkin kişi başına düşen servetleri ülke ülke bakıldığında ülkemizde bir yetişkin kişinin ortalama serveti on sekiz bin dolarmış. Batı Avrupa ülkelerinden düşük olmamız beklediğimiz bir şey ama çoğumuzun beğenmediği balkan ülkeleri, Moldova gibi hatta bizi geçen Afrika ülkeleri var.




Azıcık istatistik bilen forumdaşlarımız bilirler ki ortalama değer aslında istatistiki olarak çok açıklayıcı bir veri değildir. İstatistik bilmeyen bir çok kişi kişi başına "GDP per capita" bakıp ülkenin ekonomisinin iyi gittiğini yada zenginleştiğimizi zannedebilir. Veriyi doğru okuyabilmek için ortalamanın yanında varsa medyan ve mod verilerine de bakmak gerekir. Biraz önce üstte paylaştığım verinin medyan halini de buldum. Kayda değer araştırmalar medyan ve mod halini de paylaşır. TÜİK'ten bir çok verinin medyan ve mod'lu verisini istediğinizde paylaşmıyor.



Medyan değerlerine baktığımız da ülkemiz de kişi başına düşen servetin ortalama servete göre 3 katından daha fazla düştüğü gözüküyor. Bu kadar dramatik bir düşüş bir de Rusya'da var, onlarda 40K'dan 9K'ya düşmüş. Bu şu demek, ülkenizde büyük bir servet eşitsizliği var. Ortalama neredeyse kişi başı servet 5K'ya yakın olacakken bir tarafta o kadar zengin kişiler var ki ortalamayı 18K'ya çıkıyor. İstatistikte ortalama, medyan ve mod değerleri arasında ne kadar fark varsa gelir eşitsizliği o kadar yüksek anlamına geliyor. Oransal olarak baktığımız da Rusya'dan sonra bizim ülkemiz geliyor ki onlarda tüm dünya tarafından banlanmış ve savaştalar.

Son ek olarak, bu verinin sadece yetişkin kişileri kapsadığını ve bu haritada neredeyse çocuk popülasyonu oranı en yüksek ülke yada ülkelerden biri biz olduğumuzu varsayarsak yetişkinlerden tüm nüfusa oranladığımızda bizim değerimiz daha çok düşer.