Topic: ‘İklim değişecek, aralık ayında denize gireceğiz (Read 133 times)

Aralık ayında denize girebilmek insanlarda değişik hisler uyandırabilir olsa da çok üzücü bir durum. Mevsimlerin çok daha düzgün işlediği zamanları özledim gerçekten. Şu sıralar çok ilginç iç içe geçmeler görüyoruz.

Bı bu eksıktı yanı hazıranda da kar yagsın o zaman tam olsun aralıkta denıze gırmek nedır guney yarım kurede mı yasıyoruz arkadas ya gun gectıkce bu durum daha kotu olmaya basladı

Haziran ayına girdik hala saçma sapan hava durumları ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Mevsimler kaymaya devam ettikçe işler daha da karmaşıklaşıyor. Mayıs'ta kar falan yağıyor saçma sapan.

Dengeler alt üst oldu artık son yıllarda, zaten aralıkta Aralık soğuğu gelmeyeli çok oluyor, eskiden kapıdan çıkmamak için sebep ararken, bu yıl Aralık ayında sıcacık geçmişti, denize de girersek bu mevsim değişikliklerinin etkisi yüzünden, artık garipsenmez

Mevsimlerin yerlerini şaşırır hale geldiği bir dünyayı görmemeyi o kadar çok isterdim ki. Bütün dengeler alt üst oluyor zaman geçtikçe. Küresel ısınma mahvetti dünyayı ve hala da devam ediyor buna.

İklim değişiklikleri ile ilgili yorum yapan bilim insanlarının çok fazla kaygı pompaladıklarını kabul etmekle beraber, yanıldıklarını hiç sanmıyorum. Yapılan ortalama sıcaklık araştırmalarında net bir şekilde 1800 lerin sonundan bugünlere sıcaklıkların sürekli arttığı bariz görülüyor. Kendiniz de bakabilirsiniz. Bu devam ederse 100 seneye daha da köklü değişimler olur.

Bu aralar hava durumu sanki nisan ayını yaşadığımızı hissettiriyor. Yağmurlar gayet güzel. Yaz ayına girdik ama daha baharın ortasında gibiyiz. Yurdun pek çok yerinde yağışlar etkili. Birde zamanında yağmadığı için şimdide dengesiz yağıyor  pek çok yerde sel felaketine yol açıyor. Ne olursa olsun zamanında olsun. 

İklimlerin değiştiği açıkça ortada zaten bunun herkes farkında bence. Ocak ayında çok sıcak olan havalara şu an bakıyorsunuz yağmur, rüzgar ve soğuk hava hakim istanbul taraflarında örneğin. Neden bilmiyorum ama birkaç yıl sonra bunun daha da fazla hissedileceğini düşünüyorum.

Daha kim bilir kaç yıl vardır cidden böyle şeylerin görülebilmesi için. Ama önemli olan nokta, bu gidişle bunun gerçekleşecek olması. Dünyamıza sahip çıkmadığımız sürece işler daha da sarpa sarıyor. Bunu her ülke için söylüyorum. İklimlerin tamamen değişmesi demek geri dönüşü olmayan bir yol demektir.

Artık iyice dünyanın sonuna geldik geliyoruz yani anasını ağlata ağlata iklimleri bile değiştirdik. Marsta koloni kuracağım diyen elon musk doğa dostu değil diye bitcoine misilleme yaparken keşke dünyayı düzeltmeye uğraşsa bizde ulan aralıkta denize gireceğiz demek yerine nasıl bu iklimsel bozulmaların önüne geçebiliriz desek...

Başlıktaki haber yıllardır konuşuluyor 10 yıl önce babam memleketteki toprakların sürekli değerleneceğini artık turizmin burada yapılacağını söyleyip duruyordu.(Doğu Karadeniz)Ama hala gözle görülür bir değişim olmadı umarım da olmaz dünyanın düzeni bozulmasın.

İklimler iyice birbirine girmeye şimdiden başladı bile zaten. Bundan yıllar sonra gerçekten korkunç bir seviyeye ulaşacağız. Küresel ısınma her şeyi alt üst ediyor ne yazık ki.

Keşke keşke her mevsim yüzsek ya
Şaka bir yana iklimler iyice oynamaya başladı hava sıcaklıkları bir anda değişebiliyor eskisi gibi değil.

Zaten mevsimlerde kaymayı yavaş yavaş sizde hissedebilirsiniz. Havaların geç ısınması ve kışın geç gelmesi gibi. Nerdeyse ocak-şubata kadar soğuğu hissetmedik ki biz. Çok değil bundan 10 sene önce ne karlar yağardı ne soğuklar olurdu şimdi hiç birinden eser kalmadı. Dünyayı çok hor kullanıyoruz bunun sonucu ağır olacak.

Küresel iklim değişikli başlı başına sorun hava ve çevre kirliliğini en aza indirip oksijen kaynaklarını arttırmalıyız. Günümüzde ormanların büyük bir kısmı tahrip edilmiş durumda oksijen kaynakları ciddi anlamda azalma gösterdi öte yandan artan araç sayıları ve halen çoğunlukta fosil yakıtların kullanılıyor olması hava kirliliğini ve sıcaklığı arttırıyor. Küresel ısınma ile ilgili her ülke elinden gelenin fazlasını yapmalı.

Son zamanlarda forumda en çok konuşulan şey iklim değişikliği ve bunun türevleri gibi bu da onunla ilgili oldu Aralık ayında denize girecek sıcaklık olursa dünyanın çivisi iyiden iyiye çıkar bence yani bu gidişle de olur ama

Kasım Aralık ayı gibi seminer için Antalya Kemere gittiğimde otelde kalan turistlerden denize giren vardı. Hava da o kadar sıcaktı. Olası bir durum çünkü her yıl mevsim sıcakları hızla artmakta. Bu dediğim olay bundan 20 30 yıl sonra Karadeniz için de neden söz konusu olmasın.

Sanki turizm sadece denize girmekten ibaret, tatil oncesi yapilan hazirliklar, yapilan yolculuklar, gidilen yerin farkli aurasi, tatilin onune geciyor, ben sahsen deniz kenarina gitmektense, butik otellerde kalmayi, yerel insan ve yerel tatlar tatmayi daha cok onemsiyorum.
Insanlar istanbuldan kacmak icin neden ariyor, lafi guzaf bir aciklama.

Hocam Aralık'ta denize girmek istiyorsanız güney yarım küreye gidin. Şili Brezilya buralar tam yeri. 😀
İşin şakası küresel ısınma artık kendisini iyiden iyiye hissettiriyor. Mevsimlerin yerleri kaydı. Kış eski kış ayları gibi değil. Yazlar ise aşırı sıcak oluyor.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "İstanbul'da yaşayanlar yaz turizm için Antalya, İzmir ve Bodrum'a gidemeyecek ve insanlar denize Aralık ayından girmeye başlayacak. Şu an için bizler soğuktan kaçıyoruz, ancak ileride sıcaktan kaçacağız. Bundan sonra yazın kumsal turizm olmayacak. Şimdiden turizmcilere Karadeniz'e yatırım yapmasını öneriyorum" dedi.
TBMM İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu’na daha önce sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, iklim değişikliğinin turizme etkileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Biz turizmi geçmiş yüzyılın düşünceleriyle değerlendiriyoruz. Mesela yazın çok sıcak olduğunda turist ülkemize gelir ve kumsalda yatar. Bu düşünceler yavaş yavaş değişmek zorunda çünkü iklim değişiyor” dedi.

“Türkiye’de öyle zamanlar olacak ki sıcaklık ve nemden dolayı güneşe çıkamayacağız” uyarısında bulunan Kurnaz, “Hatta bu yüzyılın sonunda Antalya’da neredeyse ölümcül derecede sıcaklar görülecek. Aynı şekilde İzmir, Marmaris, Adana ve Alanya’da da bu ölümcül sıcaklıklar görülecek. Şu an çocuklarımızı dışarıya bırakıyoruz. Haziran ayının sonundan Eylül’ün başına kadar çocuklar sokaklarda serbestçe oyun oynuyor. Ancak ileride o çocukları klimalı alanlarda tutmak zorunda kalacağız. Dolayısıyla bütün yaşam stillerimizi iklim değişikliğine göre ayarlamamız zorundayız” diye konuştu.

“ARTIK İNSANLAR ARALIK AYINDAN GİRMEYE BAŞLAYACAK”

Alışkanlıklarımızın yüzde yüz değişmesi gerektiğini belirten, Prof. Dr. Kurnaz, “Bundan 80 sene sonra İstanbul’da yaşayanlar yaz turizm için Antalya, İzmir ve Bodrum’a gidemeyecek ve insanlar denize aralık ayından girmeye başlayacak. Biz yaz aylarında turizm yapmaya devam etmek istiyorsak yayla turizme yönelmemiz gerekir. Artık tatil yapmaya aralık ayından Antalya’ya haziran ayında Erzurum’a gideceğiz. Çünkü Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında Antalya’da yaşamak imkansız olacak. Şu an için bizler soğuktan kaçıyoruz, ancak ileride sıcaktan kaçacağız. Bundan sonra yazın kumsal turizm olmayacak. Şimdiden turizmcilere Karadeniz’e yatırım yapmasını öneriyorum” şeklinde konuştu.
“DÜNYADA BU SICAKLIKLAR HENÜZ HİÇ GÖRÜLMEDİ”

Yüzde 100 nem ve 35 derece sıcaklıkta olduğu zaman yaşamanın bile mümkün olmayacağını söyleyen Prof. Dr. Kurnaz şöyle devam etti:
“Sıcaklığın artmasından daha çok nemin artması önemli. Hem sıcaklık hem nem üst üste bindiği zaman insanların yaşaması zorlaşıyor. Dolayısıyla bizim de yapacağımız şey sıcaklığa ve neme uyum sağlamak olacak. Çünkü sıcaklık açısından baktığımızda ıslak termometre 35 diye bir kavram var. Bu kavram hem sıcaklık hem de nemin karışımıdır. ‘Hiç mi Urfa’da bu kadar sıcaklık olmuyor’ diyenler var. Onlara olmadığını söylemek istiyorum. Dünyada bu sıcaklıklar henüz hiç görülmedi.”

Kaynak : https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/iklim-degisecek-aralikta-denize-girecegiz-karadenize-yatirim-yapin-6444850/

Bu haber beni çok ürküttü arkadaşlar hayal etmek bile istemedim. İnşallah yanılıyorlardir .