Topic: [İklim krizi] Türkiye’nin neresinden tarla alınır? (Read 221 times)

Beni de birazcık merak sardı bu konudan sonra ulan 50 yıl sonra tası tarağı satıp bir sahil kasabasına gitmek istersem neresi olur bu dedim kendi kendime birazcık araştırma yapayım dedim bunun üstüne. Yatırım amacınız parasal bir değerden ziyade fiziki yaşanabilir bir alan gayesi taşıyor. Yaşadığımız gezegenin en büyük düşmanı insan olduğu için ilk olarak ıssız bir adacık parçası bulabilirsiniz hocam Şakası bir yana 50 yıllık zaman aralığından bahsettiğiniz için bu seçenek fena bir fikir değil. Malum yaşadığımız yerlerde yenilenme hızından daha hızlı bir şekilde doğal kaynakları tüketiyoruz!


Bu sadece ıssız bir ada olmayabilir köyden indim şehre modasının olduğu zamanlarında ıssızlaşan köyler ve yaylalar bulunmakta. Bunlar içerisinde altyapıya erişimi en kolay olanlardan bir tanesini değerlendirebilirsiniz. Sera gazı ve karbon ayak izi ölçütlerinin buralarda çok az olması sebebiyle küresel ısınmaların etkisi daha az olacaktır.

Ekolojik çeşitlilik ülkemizde en fazla karadeniz bölgesinde olduğuda göz ardı edilemez. Nitekim sene boyu en çok yağışı alan bir bölgemiz ve engebeli arazilerin bol olması burda taşa tohum atsan yeşerir.

---

Gördüğünüz üzere ormanlarımızın ağırlıklı olduğu alanlar kıyı şeridi ve birazcıkta Kütahya tarafları. Kütahya'yı es geçelim kışları çok soğuk oluyor birde 50 yıl sonra küresel ısınma ile iyice üşürsünüz 

---

Gelelim ikinci resimimize. 3 numarayı direk silelim orman varlığı o kadar yağış almasına rağmen çok az. Geriye elimizde 4 lokasyon kaldı 1-2-4-5.

---

Güneş girmeyen eve doktor girer derler ancak ülkemizin doğal kaynakları tüketme hızı küresel ısınma gibi bir sorunu alevlendirmektedir. "Dünyadaki herkes ortalama bir Türkiye vatandaşı kadar tüketseydi, 1,5 gezegene ihtiyacımız olacaktı. Türkiye, doğal kaynaklarını, kendini yenileyebilme hızından daha fazla tükettiği için ekolojik açıdan borçlu ülkeler arasında yer alır." Elimizdeki lokasyonlardan da 1 ve 2'yi de elememiz gerekiyor. Aşırı güneş 50 yıl sonra büyük bir sorun olacaktır. Geriye 4 ve 5 numaralı lokasyonlarımız kaldı.

---

Kuraklık haritasına da şöyle ufak bir göz attıktan sonra 4.lokasyondan elimizde Zonguldak, Bartın ve Amasra kalıyor; 5.lokasyon taraflarından Sinop ve Samsun şehirleri kalıyor.

---

Dünün ve bugünün verileri bana bu şehirleri işaret ediyor ancak insanlığın tüketim hızını ekonomideki ceterus paribus gibi sabit alamayışımdan ne denli doğru çıkar bunu zaman gösterir. Ülkemizin yağış, orman, ısı ve kuraklık haritaları bizleri bunu gösteriyor ki hayat karadeniz taraflarında var  Haa derseniz ki ben Türkiye dışına da giderim 50 yıl sonra için bunun için çok güzel bir ülke var "BHUTAN" Adamların memleketinin %60-70'inden fazlası ormanlık alan ve doğaya saldıkları CO2'den fazlasını emiyorlar. Karbon salınımı eksilerde olan tek ülke bile olabilir Şu videoyu izleyebilirsiniz : https://www.youtube.com/watch?v=T5_gmcatlGw&ab_channel=Gezi%C3%96nerileri

Ve son olarak:

Ormansız yurt, vatan değildir
Mustafa Kemal ATATÜRK...

Ülkemizdeki şehirlerin hemen hemen hepsinin toprakları verimli olduğunu söylüyebilirim. Burada daha çok popülasyonun az olduğu şehirlere yönelmenin gerekliliğini düşünüyorum. İstanbul başta olmak üzere zaten bütün sahi l kısımlarındaki şehirlerindeki popülasyon gittikçe artıyor, yurtdışından gelen yabancı vatandaşlarda buralara talep ediyor. Eğer çok uzun vadeli bir toprak yatırımı yapacaksanız. Popülasyonun az olduğu ve şehir hayatının çok gelişmediği illerimizi tercih ederdim. İlerleyen dönemlerde bu şehirlerimiz güzel yatırımlarda alırsa şehirler gelişirse, topraktanda güzel para kazanmış olursunuz.

Kuraklık inanılmaz boyutlara varacağı için muhtemelen uzun vadede Türkiye nin hiçbir yeri ekim dikim için uygun olmayacak. En azından benim teorim bu. Çukurova vesairenin de zamanla gözden düşeceği kanaatindeyim. Belki bir ihtimal Trakya olabilir düzlük olduğu için diye düşünüyorum. Zaten Türkiye öyle çok geniş tarım arazilerine de sahip diyemem.

Bende şöyle bir komplo teorisi üretecegim, gelecekte yasalar özellikle emlak sektörü üzerinde çok sert olacak dünyanın her yanında arsası evi olanlar yasalarca korunacak. Özellikle artan kontrol çiplenme gibi şeyler olduğu için insanlar suç işlemekten iyice uzaklaşacak. Özel alan özel yaşam çok daha fazla öne çıkacak.

Şuan dünya üzerinde reel varlıkların özellikle sınırlı olanlar( geniş topraklar altın gümüş gibi saklanabilen) belirli bir kesim tarafından toplanırken halka ise sanal olanları satılıyor. Mesela Bill Gates arsa toprak alırken bize boşverin gerçeğini metaversten alın diyorlar, birileri altın toplarken birileri ise sanal para biriktiriyor.

Bu komplo teorisine göre öyle bir gün gelecek ki zenginler geniş topraklara sahip olurken orta sınıf neredeyse komünizm gibi bir sistem içine itilecek ve bu sistemde şehirler ön plana çıkacak. Belki de her şehrin kendi parası olacak.

Yine bu komplo teorisine göre büyük toprak sahipleri yine geçmişte olduğu gibi öne çıkacak bir nevi Ortaçağ'ın derebeylik sistemi gibi.

Tabi bunlar komplo teorisi ve gerçekliği yok.

Belli bir %lik kesim insanlara aydan-aya karşılıksız ve sınırsız basılabilen doları/TLyi verip onların elindeki toprak, bitcoin, altın ve hisse senedi gibi sınırlı varlıkları satın alıyor.

Yurt dışındaki bazı metropollerde evler 88 yılda ROI olacak kadar değerlenmiş durumda.

Bizden önceki nesiller bütün muslukların başını tutmuş.

Bunu bir yerde kırmak lazım .

Hocam 50-100 yıl sonrası için baktığınıza göre; bulunduğunuz topraklara şatonuzu dikip kendi aile malikanenizi oluşturacaksınız galiba 

50-100 yıl sonrasını düşündüğünüze göre, arkasından güzel anılmak istenen bir dede olmak istiyorsunuz herhalde Eğer bu kadar uzun seneler sizin için sorun olmayacaksa, bana kalırsa almak istediğiniz yerler biraz daha Kuzeyde yerler olmalı.Bu Türkiye’nin de kuzeyi olabilir, eğer imkanınız varsa Kuzey ülkelerinden toprak satın almanız daha isabetli olur.Türkiye’de ise kendimce tavsiyem Rize bölgesidir.Hem bol yağış alır, hem Ardeşen gibi, Ayder gibi yerlere sahip.

Herkes "bugünün verimlilik haritasına" göre tahminler yürütüyor.

Benim aradığım şey 50, 100 yıl sonranın "potansiyel verimli" toprakları arkadaşlar.

Hatay, Mersin vb. göç yolu üzerinde kalan ve iklim krizi nedeniyle demografisi değişecek bölgeler.

Püsür ne söylemeye çalıştığımı çok iyi anlamış. Örnekler için teşekkürler.

Konuyu açan Lachrymose çok çok uzun vadeli düşünmüş, onun için Hatay ve Çukurova civarının gelecekte kurak olacağını öngörmek bence de doğru. Güney bölgelerimizde büyük iklim sorunları olacağı aşikar, şimdi bile rekor sıcaklıkların görüldüğü yerler. Toroslar çok yüksek ve kar yağışı muhtemelen hep olacaktır ancak Toros dağlarındaki kaynaklardan çıkan nehir ve çayların akıbeti gene de belirsiz. Sadece deniz suyunun arıtılması faktörü aklımı çeliyor. Bilenleriniz olabilir arap ülkeleri ayıptır söylemesi s.ke s.ke deniz suyunu arıtmak zorunda kalacaklar. Şu anda inanılmaz pahalı oluyor ve onların bile gücü yetmiyor diyebiliriz ancak iklim kötüleştikçe diğer ülkeler de yapmak zorunda kalacağı için bir noktada bu arıtmanın feasable olacağını öngörüyorum. Nasıl elektrikli arabalar 20 sene önce pek düşünülmüyorken şimdi hayatın bir parçası oldu. Teknoloji o şekilde yetişecektir.

Sorunun cevabına gelirsek: çoktan kapışıldı ancak Çerkezköy - Kapaklı - Saray bölgeleri ve Kırklareli Istırancalar bölgeleri gibi kuzey trakya her zaman verimli olacak gibi gözüküyor. İstanbul'dan Saray ilçesine giderseniz zaten yolda yüzlerce emlakçı görüyorsunuz. Arazi satışı çok yaygın. Buralarda sanayinin büyüyeceği de kesin. Ben de çok uzun vade için bir arazi düşünüyorum.

Source
Sıcaktan yanar kavrulur dediğiniz yerlere yakın Hatay en fazla yağış alan 5.ilimizmiş hocam Önemli olan siz buraya yaptığınız parasal yatırımın yanında şefkat yatırımı yapacak mısınız? Der ya atalarımız bakarsan bağ bakmazsan dağ olur. O hesap yatırım yapmayı düşündüğünüz yerde örneğin senede bir kaç ay yaşamayı düşünüyor musunuz? Toprağı nadasa bırakır gibi başı boş bırakmazsınız sanırım.

Karadeniz bölgesi en fazla yağış alan bir bölge olması nedeniyle yepyeşil arazilere sahiptir. Karadeniz sınırlarına ilk defa gidenler ulennn ben daha önce yeşillik görmemişim be diyebiliyor. Rize ve Giresun taraflarını ciddi ciddi düşünebilirsiniz.

Arsa fiyatları fazladır ancak ucundan köşesinden Amasra'da ufak bir yerde alabilirsiniz. Barış Akarsu'nunda dediği gibi büyüsüyle bekler seni: https://www.youtube.com/watch?v=giTF0yU5aXI&ab_channel=AbdullahKarayazgan

sayısalcı olduğu nasıl da belli:)) bu diyarların en verimli toprakları çukurova taraflarıdır ama son yıllardaki işgali de en büyük şekilde yaşayan yine bu yerler. benden size tavsiye ne kadar çorak olsa da iç anadolu'dan kendinize yer bakın. suyu muyu siktir edin. nedenini soranlara yazarım.

Erzurum Kars

Şuan sert karasal iklim yazın bol yağış alıyor bu da çayırları besliyor şuan bol çayırları ile büyükbas hayvancılığa elverişli.

Küresel ısınma ile yavaştan sert karasal iklimden, karasal iklime geçiş yapar bu da ilkbahar yağışlarını bol tutar.

İlkbaharda yağışın bol olduğu yerlerde güzel bugday yetişir. Artan nüfusa bakılırsa buğday stratejik önemini korumaya devam edecek.

Tabiki ytd.

@Lachrymose, Adana, Mersin denilince neden kavruk alanlar geliyor ki aklınıza? Yayla kısımları da var. Sahil kenarı, sulak araziye uygun. Pamuğun ne kadar su istediğini duymuşsunuzdur belki. Çukurova, pamuğu ile meşhur. Ayrıca yaylak arazileri ve ovaları ile 50 sene sonrası için bahsettiğiniz kriterlere uyabilecek alanlara sahipler.

Mersin ilçelerini, Adana ilçelerini araştırmanızı yine de öneririm. Karar sizin olmakla beraber, ben sadece kendi fikrimi beyan ediyorum.

Trakya bölgesi için Tekirdağ ve ilçeleri Karadeniz bölgesi için Samsun ve ilçelerini tercih ederdim. İki ilde sulama ve makinalı tarım yönünden elverişlidir yeteri kadar düzlük arazi bulunabilir. Tekirdağ merkeze ve pazarlama alanına yakındır. Samsun ise doğası daha temiz ve Türkiye'nin Kuzey kesiminde olmasına rağmen ortada yer alır hem doğu hem batı için kavşak noktada sayılır ayrıca fiyat olarak Tekirdağ'a göre daha uygun olacağını düşünüyorum iklim olarak samsun daha ılıman iklime sahiptir batısında Kızılırmak doğusunda Yeşilırmak ve doğal olarak bu iki akarsuyun ortası verimli toprakları ovaları mevcut.

50 sene sonra buralar sicaktan yanar, kurak olur. tr’nin de bir göç yolu, ab’nin çöp kutusu olduğu varsayılırsa adana ve mersin gibi yerler bana uzun vadede hiç mantıklı gelmiyor.

ben sonraki nesillere ”yasam alani” birakmalik tarla ariyorum. 50 sene sonra su, verim ve iklim sorunu yaşamayacak; geleceğe yönelik ucuz arsalar. 50 yil, 100 yil sonrasi icin. var mi bu konularda hiç araştirma yapan? zenginler deli gibi trakya ve karadeniz arazisi topluyor.

Uzun dönem için tarla arsası almak düşüncesiyle çok akıllı hareket ettiğinizi söyleyebilirim. Size tavsiyem ucuz olan Çukurova topraklarından arsa almak olmalı. Eğer tanıdığınız varsa ve güvenebileceğiniz kişiler, Antalya, Adana, Mersin gibi illerde verimi yüksek, güneş görebilecek ucuza tarla bulabileceğinizi düşünüyorum.

Sadece Karadeniz veya Trakya ile kendinizi kısıtlamayın. Önümüzdeki yıllar organik tarım yılları olacak.

Selamlar,

İklim ve su krizi dusunulduğunde Turkiye’nin hangi bolgelerinden (spesifik olarak, detayli) tarla/arsa alinir? Bu arsalar ucuz, duzluk, verimli, köy arazileri olursa daha iyidir.

Uzun dönem için özellikle Trakya ve Karadeniz bölgelerinin neresinden tarla alinir?