Topic: Köy Enstitüleri (Read 1012 times)

başlığı görünce 2 gün önce başımdan geçen olayı yorum katmadan  anlatmak istiyorum.

ben anadolunun küçük bir ilçesinde doktor olarak çalışıyorum. acil serviste görevli olduğum 2 gün önce  orta yaş üzeri bir beyfendi acile başvurdu. konuşması tam bir istanbul beyfendisi gibiydi. kibar saygılı, sözlerinden ve davranışlarından minnet duygusu hissediliyordu. arkadaşlara ne kadar kibar bir insan olduğundan bahsediyordum ki, önceden tanığım, o an orada  olan bir başka hasta şaşırdığımız bu duruma açıklık getirdi.

''hocam o emekli öğretmen, hasanoğlan mezunu" dedi.

Zamanında köy enstitülerini kapatmasalardı bugun kü Türkiye sayılı büyük ekonomilerinden olurdu. Ben bunu bilirim.

Bence Türkiye'deki her türlü problemin nedeni köy enstitüleriyle amaçlanan eğitim seferberliğinin başarısız olmasından kaynaklanıyor. Bir ulusun geleceğe yapacağı en büyük yatırım genç nesillerini iyi bir şekilde eğitmesidir. Hani hep sorarız kendimize "Almanya ve Japonya 1945'de çok kötü durumdaydı şimdi nasıl bu halde?" Bence tek cevabı eğitim. Onlar çocuklarını eğitti biz çocuklarımızı düşünemeyecek hale getirdik.

Sovyetlerle yakın ilişki kurmak adına komünist yetiştirmek için kuruldu diyenler olsa da (Bence çok saçma) bence amaçlananlar:
-Köylerde okuma yazma bilmeyen kişinin kalmaması.
-Köy çocuklarının okuma yazma, temel dersler ve tarım konusunda eğitilmesi.
-Köylülerin modern tarım yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi, eğitilmesi.
-Üstteki olayın gerçekleşmesi sonucu ekonominin kalbinin taşrada atmaya başlaması. Bu sayede köyden kente kontrolsüz göçün önüne geçilmesi (Bu sayede düzenli bir kentleşme). Ayrıca ileride kurulacak sanayi için ham madde sıkıntısı olmayan bir ortam hazırlamak.
-Köylerin aydınlanması. Yani yaşı fark etmeksizin her köylünün kültür düzeyinin artırılması.
-Yukarıdaki amaçların zamanla gerçekleştirilmesi durumunda her yeni nesilde daha eğitimli, kültürlü, bilgili, düşünen, sorgulayan, üretken, v.b. bireyler yetiştirilmesi ve bu sayede yetişen her yeni nesilde daha iyi bir ülke.

Ama milli irade sağ olsun okul yerine camileri, öğretmen yerine şeyhleri tercih etti. Yakın tarihimiz köy enstitüleri ile amaçlanan domino etkisinin tam tersine tanık oldu. Bu yüzden "ben cahillere güveniyorum" diyen rektör yardımcıları gibi kişilere eğitim kurumlarımızı emanet ediyoruz. Şu an ilkokula, liseye gitmeyen yok üniversite de her şehirde en az bir tane var. Ama öyle bir eğitim sistemimiz var ki yıllardır bi b.k üretemeyen bir toplumumuz var. Her kes nasıl çok az çalışarak çok fazla para kazanabileceğinin derdinde.

O savundukları Menderes olmasaydı şimdi Türkiye bir İsveç, Almanya, Hollanda, Kanada vs. olurdu... Bu projenin o dönemde bir benzeri dünyada yoktu...

Eğitimli insanlar olmayacak, eğitimli insanlar itaat etmez, sorgular çünkü. Eğitim düzeyi kadar eğitimin niteliğide önemli. Şimdiki eğitim sistemimiz neden sürekli değişiyor? Neden hala doğru dürüst bir sistem bulunupta uygulamaya geçilemedi? Nitelikli eğitim şart.Ama bu düzenle hayal.

Amerika'nın Menderes ten ilk yapmasını istediği şey Köy Enstitülerini yok etmesi. Nitelikli insan yetişiyordu çünkü.. Düşünün hem okulunu inşaa ediyorlar bir inşaat ustası kıvamında aynı zamanda ilimle, fenle donatılıyorlar aynı zamanda bağ bahçe - tarım işlerini yapıyorlar - köylüye inceliklerini anlatıyorlardı... Böylesine niteliklerle donatılmış - eğitilmiş insanı olan bir ülkenin geleceğini siz düşünün... Elbet kapatacaklar!!!

Bence devam ettirilebilseydi her konuda türkiyeyi level atlattıracak bir projeydi.

Köy Enstitüleri, ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açılmış okullardır. Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesini 28 Aralık 1938 tarihinde milli eğitim bakanı olan Hasan Âli Yücel bizzat yönetti.
-Wikipedia-

Ayrıntılı bilgi için;
https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%B6y_Enstit%C3%BCleri

Lütfen bir saatinizi şu belgeseli izlemek için ayırın... Ülkenin neden böyle olduğuna dair verilen en net cevap...

https://www.youtube.com/watch?v=U9DsGYUkE1E