resim kaynağı:https://www.ogretmensitemiz.com
Asıl şu dönemde eğitim anlamında ihtiyaç olan şey köy enstitüsü modeli. Köy enstitülerinde eğitim almış birkaç tane kişiyle tanışmışlığım vardı ve bu kişilerdeki o naiflik, o bilgi hatta bilgi demeyeyim o kültürel düzeyi şimdinin üniversite mezunlarında öğrencilerinde yok. Aldıkları eğitmin ders başlıklarını yukarıda görüyorsunuz ayrıca birçok sosyal medya platformunda o zamanlara ait ders notlarına dair fotoğraflarda denk gelmişti. Çok sağlam bir eğitim sistemi vardı ve ne yazık ki bunun önü kesildi. Şuanda aynı sistemi getirsinler 20 sene sonrasında gerçekten çok farklı bir Türkiye bizi karşılar. Ki bu sistemle açılacak köy okullarını 7-14 yaş aralığında tutmayıp yetişkin bireylere yörelerinde kendilerine istihdam sağlayacak alanlarda bilgi verecek, fikir aşılayacak eğitimler sağlanabilir. Misal şu hikayeyi hiç unutmam:
Diyarbakır’ın bir köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen matematik dersinde;
"Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır?"
diye öğrencilerine bir soru soruyor.
Öğrenciler, "Öğretmenim çilek ne?" diyorlar.
Öğretmen, "İşte çocuklar çilek..." diyor.
"Biz hiç çilek yemedik" diyor çocuklar.
Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa’daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve "Bu toprakta çilek yetişir mi?" diye soruyor.
Bursa'daki firmalardan cevap geliyor: "Evet, Diyarbakır şartlarında çilek yetişir."
Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar.
Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki:
"Bu sene size matematikten sınav yok."
Öğrenciler, "Ee, nasıl not alacağız öğretmenim?" diye soruyorlar.
Hepsine bahçeyi kazdırıyor, çilekleri diktiriyor, can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi veriyor ve şöyle diyor:
"Şimdi gideceksiniz evinize, anne-babanıza ben size nasıl öğrettiysem siz de onlara öyle öğreteceksiniz."
Çocuklar gidiyorlar evlerine, hepsini anlatıyorlar, çilekleri dikiyorlar ve öğretmen diyor ki:
"Çilek mevsimi gelince getireceksiniz, tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız."
Çocuklar tabaklarla getiriyorlar, çilekleri sayıyor öğretmen, çilekleri eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki:
"Çocuklar nasılmış tadı?"
Öğrenciler, "Vallahi ucunda not vardı diye yiyemedik" diyor.
"Hadi bakalım yiyin" diyor öğretmen.
Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş o köyün halkı şu anda Diyarbakır pazarında çilek satıyor.
Kaynak:
https://yemek.com/cocuklara-ilk-kez-cilek-yediren-ogretmen/