Bence süreç şu şekilde gelişti:
- Bitcoin denen iblis zorttadanak, bir anda çıkıverdi, o zaman yeterince anonim ve felsefeye uygundu ama devletler, yani "Allah Devletimize Zeval Vermesin" (ADZV) güç odakları başta sallamadı, görüntü şuydu: Acımadı kiiii
- Bitcoinin sağladığı o zamana göre oldukça ileri olan anonimliği karanlık suların lordları hemen keşfetti (uyuşturucu, terör, gizli devlet pislikleri vb), ADZV abiler forever böyle kullanılacağını düşünerek sadece izlediler, hatta işlerine geldi, bitcoine değil, bitcoin ile yapılanlara müdahil oldular, bitcoinin kendisini risk olarak görmediler (Mesela Efbiayın düdüklediği a lot of Bitcoin)
- Zamanla bitcoin değerlenir, insanlar para verir oldu (bir havalar, bir havalar...), dolayısıyla etrafına güzel kodlar üşüştü, o da kendini bu hızlı hayata kaptırdı ve seksi keşfedip üremeye (altlar) başladı, ADZV abilerin bir kısmı olan biteni hala yok saydı, "devekuşları her zaman haklıdır" dediler, bir kısmı ise gelen beybi feys fakırı farketti ama "du bakali nolcek" moduna geçti
- Bitcoinin krallığında bir kripto ülkesi oluştu (Kriptistan), herif zaten zampara, hemen klasik sermayeye sulanmaya başladı, hal böyle olunca ADZV abiler bir yandan "bu çöptir, pohtir, caiz değildir, İsa da istemir, Musa da istemir" vb demeçlerle ciddiye almıyor görüntüsü çizerken, bir yandan da "bu dürzünün eski hali iyiydi, çaktırmadan değer transferi olarak kalmalıydı, ne güzel hem rüşvetimizi, avantamızı, gizli servetimizi tutuyorduk, hem de bütçe dışı pis işlerimizi yaptırıyorduk" diyerek yavaş yavaş tedbir almaya başladılar
- Kriptistan en belirgin karşı hamlesini gizlilik odaklı bebelerle yaptı, ADZV cephesi hemen klasik baskı ve yasal tedbirlerle cevap verdi ve bir süre başarılı oldu
- Kredi kartı organizmasına kripto virüsü bulaşınca, ADZV şifa timleri anında enfekte organ ve dokuları kestiler, bir süre (halen de devam ediyor diyebiliriz) virüs gücünü kaybetti
- ADZV camiasının esnek unsurları kripto oğlanlarla tenhada oynaşmaya başlayınca, abiler zopalı, pıçaklı A takımlarıyla sindirme harekatı başlattılar (Bkz: Paypalı Pornhub ödeme aracılığından çıkmaya zorlamak, kumar sitelerine baskı yapmak vb.)
- Bu gelişmeleri gören Kriptistan'ın derin devleti boş durmadı ve gizlilik odaklı emtiaların geliştirilme sürecini hem hızlandırdı, hem de çorbalarını, sakallarını eksik etmedi
(Bkz Nambır Van: Gizlilik odaklı kripto para projesi Grin, kimliği belirsiz bir kişiden bugüne kadar 100 BTC bağış elde etti. Söz konusu bağışçı, Grin’in cüzdanına gönderdiği BTC’yi 2010’da oluşturulmuş bir adresten iletti)
(Bkz Nambır Tuu: Unknown Fund, doğrudan veya dolaylı olarak gizliliği artırmak için çalışan girişimlere 75 milyon dolarlık Bitcoin bağışı ve yatırımı yapmaya karar verdi)
- Kriptistan'ın bir takım ağır abileri ADZV camiasından bazı " ararun 155'i haa, hayın!!!" denilesi sümsüklerle birlikte, sehpanın kenarında at sineği görmüş tekir kedi misali, çaktırmadan, rahatsız etmeden kredi/debit kartlarına yürümeye başladılar (Bkz: Coinbase, Nisan ayında Visa iş birliğiyle piyasaya sürdüğü debit kartına 5 kripto para desteği daha eklerken, hizmeti de 10 Avrupa ülkesine genişletti)
.....
Yazı mecburen uzun olunca rahat okunsun diye biraz sulandırdım ama bu görüntünün akla getirdiklerinden bahsedersek, öncelikle yanıltıcı kavram kargaşasına bir son vermek gerekiyor.
Devletler hepimizin bildiği gibi regülasyon adımlarını sıklaştırıyorlar ve onlar da bu varlıklara ilgi duyuyor diye düşünenler için özellikle şunu vurgulamak istiyorum: Devletler mevcut kripto emtilara ilgi duymuyorlar, blok zincirini kullanarak kendi şartlarına uygun kripto emtialar üretmekle ilgileniyorlar (yakın tarihli bir örnek vermek gerekirse: Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS temsilcileri Brezilya’da yaptıkları en son toplantıda, ortak bir kripto para biriminin üretilmesini ve üye ülkeler arasındaki transferlerde bunun kullanılmasını masaya yatırdı).
Bu gidiş mevcut kriptoların devamını tehlikeye atan iki önemli unsurdan birisi, diğeri de şu anki güvenlik teknolojilerini abaküs düzeyine indirecek olan ve ayak sesleri artık iyiden iyiye duyulan Quantum bilgisayarlar. Süreç ne olacak, mevcutlar uyum mu sağlayacak, yoksa sil baştan mı yapmak gerekecek göreceğiz ama elekte bir çoğunun aşağı düşeceği kesin gibi.
Konunun başlığına dönersek, bence olası senaryolardan birisi de (devlet baskılarına rağmen) gizlilik odaklı emtiaların daha ön plana çıkacağı, (Quantum gücünü kullanan) yeni ve uyum sağlayabilen mevcut emtiaların yer alacağı Kripto Ekosistemi V.02 olacak, bu gelişim Satoshi Manifestosundan fersah fersah uzaklaşan şimdikilere kıyasla felsefeye de daha yaklaşmayı sağlayacak. Üstelik burnundan kıl aldırmayan Bitcoin de dahil olmak üzere, hiçbirisi sürece kayıtsız veya tepkisiz kalamayacak.
Önemli dipnot: Tüm bu yazdıklarıma rağmen, büyük olasılıkla Bitcoinin çıkışı dahil tüm sürecin zaten egemenler tarafından yönetildiğini düşünüyorum, kriptoları masalsı bir özgürlük hamlesi olarak görmüyorum.